En bakılan konular
En son konular
Similar topics
Arama
Online E-Devlet Hizmetleri
Online E-Devlet HizmetleriTC Kimlik No
Vergi Kimlik No
SSK Hizmet Dökümü
İnternet Vergi Dairesi
Motorlu Taşıtlar Vergisi
Telefon Rehberi
ÖSYM Sınav Sonuçları
ÖSYM Sınav Sonuçları
ÖSS Sonuçları
KPSS Sonuçları
KPDS Sonuçları
LES Sonuçları
TUS Sonuçları
ÜDS Sonuçları
ALS Sonuçları
DGS Sonuçları
Diğer Sınav Sonuçları
ÖSYM Sınav Takvimi
E-Devlet Linkleri:
Devletim.com
Online Hizmetler
Milli Eğitim Bakanlığı
Üniversiteler
Sağlık Bakanlığı
Emeklilik Hizmetleri
Hukuk ve Adalet
Emniyet Hizmetleri
Ekonomik ve Mali İşler
İş ve Eleman Arama
Genel Devlet Kurumları
Bakanlıklar
Valilikler
Belediyeler
Kaymakamlıklar
Siyasi Partiler
Silahlı Kuvvetler
Sivil Toplum
Engelli Sayfaları
Elçilik - Konsolosluklar
Avrupa Birliği
K.K.T.C.
Turizm
Tatil ve Gezi Rehberi
Deprem Linkleri
Haber Kaynakları
Kasım 2024
Ptsi | Salı | Çarş. | Perş. | Cuma | C.tesi | Paz |
---|---|---|---|---|---|---|
1 | 2 | 3 | ||||
4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 |
11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 |
18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 |
25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 |
Dualar Bölümü
1 sayfadaki 1 sayfası
Geri: Dualar Bölümü
Hak Teâlâ Hazretleri buyuruyor:
"Ey Resûl-i Ekremim! Benim kullarım "Rabbi-miz uzakta mıdır,
yakında mıdır?" diyerek sana beni sordukları zaman sen onlara
cevap ver ki: Ben onlara pek yakınımdır. Bana duâ eden kulumun
duasını kabul ederim. Duâ ettiğinde benden duâlarının kabulünü
istesinler. Ve bana îman etsinler. Umulur ki onlar îmanları ve
duâları sebebiyle doğru yola vâsıl olurlar ve irşâd olunurlar.
"(Bakara Sûresi, 186)
Fahr-i Râzî, Kâzı Beyzâyi ve Hâzin'in beyânlarına göre ashâb-ı
kiramdan bazı kimselerin: "Ya Re-sûlallah! Rabbimiz bize yakîn
ise hafif sesle yahud gizlice duâ edelim. Eğer uzak ise yüksek
sesle duâ edelim" demeleri üzerine bu âyet-i celîlenin nâzil
olduğu mervîdir.
Başka bir rivâyette ise yahûdilerin: "Yâ Muhammed -sallallahu
aleyhi ve sellem-! Sen yer ile gök arasını pek uzak haber
veriyorsun. Rabbimiz duâmızı nasıl işidir?" demeleri üzerine
nâzil olduğu mervîdir. Bu sebeb-i nûzullere göre âyetin ma'nası
şöyle olur:
"Ey Resûlüm! Benim kullarım sana benim evsâfımdan suâl edip
Rabbimizin lutfu bize yakın mı? Duâmızı gizlice kendi içimizde
mi yapalım? Yoksa uzakta mı? Duamızı yüksek sadâ ile yapalım?
dediklerinde: "Sen onlara Benim tarafımdan cevâb ver. Ben
onların gizli duâlarını işitirim. Zira Benim ilmim onlara pek
yakındır. Binâenaleyh onların işlerini bilip sözlerini işiterek
hallerine muttali' olduğumdan duâ eden kimsenin duâsı ihlâs
üzere olursa icâbet ederim. Şu hâlde onlar benden icâbet talep
etsinler. Ben de onlara icâbet ederim. Senin vâsıtan ile onları
îmana davet etdiğimde derhal îman etsinler. Zîra ben onların
duâlarına icabet edince onların da benim da'-vetime icabet ve
emrime itaat etmeleri vâcibdir ve onlar davetime icabetle doğru
yolu muhakkak bulurlar."
Geri: Dualar Bölümü
Peygamberimizin
Duâlarından Örnekler
Abdullah bin Abbas -radıyallahu
anhüma-dan rivâyete göre Peygamber Efendimiz'in
duâlarından biri şu duâ idi:
"Yâ Rabb! Kalbimi nurlandır, gözümü
nurlandır, kulağımı nurlandır, sağımı
nurlandır, solumu nurlandır, üstümü nurlandır,
altımı nurlandır, önümü nurlandır, arkamı
nurlandır ve beni nûr eyle (bir başka rivayette)
benim damarlarımı nurlandır, etimi nurlandır,
kanımı nurlandır, saçımı nurlandır, yüzümü
nurlandır. (1)
Mugîre bin Şu'be'den rivayet olunduğuna göre
Resul-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem-in
dualarından biri de şu idi:
"Başka bir ilâh yok, ancak Allah var. Onun şerîki yoktur.
Mülk O'nundur, hamd de O'nundur. O her şeye kaadirdir.
Allah'ım, Senin verdiğine engel olacak da yoktur, vermediğini
verecek de yoktur. Ve servet sahibi olanlara servetleri sana
karşı bir menfaat veremez. Yani servetine güvenerek sana âsî
olanları o servetleri kurtaramaz." (2)
Abdullah bin Abbas -radıyallahu
anhüma-dan rivâyete göre Resûl-i Ekrem
-sallallahu aleyhi ve sellem-e bazı kimseler
gelip:
-İnsanlar; yâni Ebû Süfyân ve arkadaşları
sizinle muharebe etmek için adam ve silâh
toplamışlar, hazırlık yapmışlar. Onlara mukabele
edecek derecede kudretiniz yoktur. Onlardan
sakınınız diye korkutmak istediklerinde, bu söz
mü'minlerin yakîn îmânlarını ve cesaretlerini
artırıp, Nebiyy-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve
sellem- Efendimiz de:
"Allah bize kâfidir, o ne güzel vekîldir!" buyurdu. Mü'minler
de böyle söylediler." (3)
Enes bin Mâlik -radıyallahu anh-dan
rivâyete göre: Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi
ve sellem Efendimiz'in çok kere duâsı:
"Ey Rabbimiz, bize dünyâda da iyilik, güzellik ver, âhirette
de iyilik, güzellik ver. Bizi ateş azâbından koru," meâlindeki
duâ idi. (4)
Ebû Musâ el-Eş'ârîden rivâyete göre
Resûl-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem-
Efendimiz şöyle duâ ederlerdi:
"Yâ Rabb, benim hatâlarımı, bilmeden yapdıklarımı, işimde
aşırı gitmemi, ve Senin benden çok iyi bildiğin hallerimi
mağfiret eyle. Allah'ım, benim latifeleşmelerimi, ciddiyet
hallerimi, hatâen ve kasden yaptıklarımı ve bende olan her
şeyimi mağfiret eyle! (5)
Ebû Hüreyre -radıyallahu anh-dan
rivâyete göre Resûl-i Ekrem -sallallahu aleyhi
ve sellem Efendimiz şöyle buyurmuşlardır;
"Her kim günde yüz kere:
derse o kimse için on köle azâd etmiş sevabı verilir, yüz
hasene yazılır, yüz günâhı silinir, o gün akşam oluncaya kadar
bu ona şeytana karşı siper olur. Hiç bir kimse ecir bakımından
onu geçemez, ancak bunu ondan fazla söyleyen kimse müstesnâ.
(6)
"Ey, Rabbim! Gayb ilminle ve halk üzerine kudretinle, hayatı
benim için hayırlı gördükçe beni yaşat, ölümü benim için
hayırlı gördüğün zaman da beni vefât ettir. Ey Rabbim! Gizlide
ve açıkda senden haşyetini istiyorum. Rızâ hâlinde de, gadab
hâlinde de ihlâs sözünden ayırmamanı istiyorum, fakirlikte de
zenginlikte de i'tidâlden ayırmamanı istiyorum. Senden tükenmez
bir ni'met, kesilmez bir göz ferahlığı (yüzde açıkça görülen
neş'e ve huzûr) istiyorum. Senden beni kazâna râzı kılmanı,
ölümden sonra yaşamanın serinliğini istiyorum. Senden yüzüne
bakmanın lezzetini; sana kavuşmanın şevkini istiyorum. Bütün
bunları zarar vericinin zararından, sapdırıcı bir fitneden uzak
olarak vermeni istiyorum. Ey Rabbim! Bizi îmân zîynetiyle süsle,
bizi doğru yolda olan hidâyet rehberleri kıl. (7)
"Ey Ebû Bekr'in kızı! Sana diğer duâları
da içinde toplayan duâları söyleyeyim mi? Şöyle
duâ et:
"Ey Rabbim! Senden bildiğim ve bilmediğim hayrın hem çabuk,
hem geç olanını istiyorum. Ey Rabbim Resûlünün senden
istediğini istiyorum, Resûlünün sana sığındığı şeyden ben de
sana sığınıyorum. Allah'ım benim için kaza ettiğin şeyin
âkibetini doğru yola ulaştır. (
"Sana bir kısım sözler öğreteyim mi ki,
Allah Teâlâ kimin hayrını murâd ederse onları
ona öğretir, sonra ebediyyen unutturmaz. De ki:
"Ey Rabbim! Ben zayıfım, rızân yolunda benim zaafımı
kuvvetlendir. Beni nâsiyemden tutup hayra sevk et. İslâm'ı
rızâmın en son noktası kıl. Ey Rabbim, ben zayıfım, beni
kuvvetlendir. Ben zelîlim beni azîz kıl. Ben sana muhtacım, beni
rızıklandır. (9)
"Ey Rabbim! Acizlikten, tenbellikten, korkaklıktan
cimrilikten, eli kolu dökülür derecede takatsızlıktan kasvetten,
gafletten, zilletten, azlıktan, meskenetten sana sığınırım.
Fakirlikten, küfürden, fısktan, şekavetten, nifaktan, yapdığını
insanların duyması ve medh etmeleri için yapmaktan, riyâdan,
sana sığınırım. Sağırlıktan, dilsizlikten, delilikten,
cüzzamdan, abraslıktan ve kötü hastalıklardan sana sığınırım.
(10)
Resûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-
duâasında: "Ey Rabbim! Beni, iyilik ettiği zaman
sevinen, kötülük ettiği zaman istiğfar
edenlerden kıl. (11)
Ekseri duâları:
"Ey kalbleri çekip çeviren Rabbim! Kalbimi dînin üzere sâbit
kıl." İdi.. (12)
(1) Buhârî, Deavât, 9; Müslim, Müsâfirîn, 181;
(2) Buhârî, Ezân, 155, Deavât, 18; Müslim,
Salât,193; Tirmizî, Salât, 108;
Muvattâ', Kader, 8; İbn Hanbel, Müsned,3/87.
(3) Buhârî.
(4) Bakara Sûresi, 201.
(5)Buhârî, Deavât, 60; Müslim, 70.
(6) Buhârî, Ezân, 155; Tecrîd-i Sarîh
Terc. 2/910-915.
(7) el-Camiu's Sağir.
( İbn Mâce, Duâ, 4.
(9) Râmüzü'l-ehâdis.
(10) Benzeri hadisler Buhârî, Deavât,
39, vd.
(11) Camiu's-Sağir.
(12) Tirmizî, Deavât, 85.
Geri: Dualar Bölümü
Tevbe ve İstiğfar
Hâris bin Süveyd diyor ki:
Abdullah ibn
Mes'ud
-radıyallahu
anh- bize
biri
Nebiyy-i
Ekrem
-sallallahu
aleyhi ve
sellem-den,
diğeri de
kendisinden
olmak üzere
iki hadîs
tahdîs etti.
Nebiyy-i
Ekrem'den
olan hadîs-i
şerîfi şöyle
rivâyet
etti:
"Mü'min
günâhlarını
bir dağ
altında
oturup da
üzerine
dağın hemen
çöküvereceğinden
korkan bir
kimse gibi
görür. Fâcir
ise
günâhlarını
burnunun
üzerine
konup uçmuş
bir sinek
gibi görür."
Râvi diyor
ki, Ebû
Şihâb eliyle
burnunun
üzerini
göstererek
bu hadîs-i
şerîfi
rivayet
etti.
Sonra
Abdullah ibn
Mes'ud diyor
ki:
Muhakkak
Allah Teâlâ
Hazretleri
kulunun
tevbe-sinden
şöyle bir
kimsenin
sevincinden
daha fazla
sevinir ki,
bu kimse
uzun bir
yolculuk
esnasında
tehlikeli
bir yerde
konaklar.
Üzerine
bütün
yiyeceğini
içeceğini
yüklediği
bineği de
yanındadır.
Başını yere
koymasıyla
şöyle bir
uykuya
dalar.
Uyandığında
bineğini
kaybolup
gitmiş
olarak
görür.
Üzerine
sıcak
basmış,
susuzluğu
son haddine
varmış,
yahud Allah
dilediği
kadar sıcağı
ve onun
susuzluğunu
artırmış.
Sonra o
kimse
devesini
aramak için
etrafa
çıkmış,
aramış,
bulamamış, o
dereceye
gelmiş ki
hararetten
ve
susuzluktan
tâkati
kesilmiş,
ümîdi
tükenmiş,
böyle bir
halde tekrar
eski yerine
dönerek
uyuyakalmış.
Sonra
uyandığında
biraz evvel
kaybolan
devesini
başı ucunda
bulur. "İşte
bu adam ne
derece
ferahlanır
ise Cenâb-ı
Hakk -celle
ve âlâ-
Hazretleri
de bir
kulunun
tevbesinden
dolayı o
devesini
kaybedip de
başı ucunda
bulan
adamdan
ziyâde
ferahlanır.
Yani râzı
olur. Tevbe
edenin
tevbesini
kabul edip
onu yüksek
derecelere
nâil eyler,
demektir."
(1)
Ebû
Bekri's-Sıddîk
-radıyallahu
teâlâ
anh-Hazretleri:
"-Yâ
Resûlellah,
namazın
âhirinde
okumak üzere
bana bir duâ
ta'lîm
buyur,
dedikte
Resûlullah
-sallallahu
aleyhi ve
sellem-
Efendimiz
Hazretleri
buyurmuşlardır
ki:
"Şöyle duâ
et:
Yâ Rabb,
muhakkak ki
ben kendime
çok
zulmettim;
yani çok
günâh
işledim.
Günahları
ise ancak
sen afv ü
mağfiret
edersin.
Hakkıyle
gafûr ve
rahîm ancak
sensin. Beni
kendi
indinden bir
fazl u
keremle afv
ü mağfiret
eyle ve bana
lutf u
ihsanınla
merhâmet
eyle. Yani
benim
istihkakım
olmayarak
mahza fazl u
kereminle
cehennemden
halâs edip
cennet ve
cemâline
kavuştur."
(2)
"Gıybetin
keffâreti,
gıybet
etdiğin
kimse için
istiğfâr
etmekliğindir."
(3)
"Yeryüzündekilerde)
herhangi bir
kimse,
derse
hatalarına
keffaret
olur. Bu
hataları
deniz
köpükleri
kadar da
olsa." (4)
"Duanın
hayırlısı
istiğfâr,
ibâdetin
hayırlısı
da" kelime-i
tevhîddir."
(5)
"Ya Ali,
sana bir duâ
öğreteyim mi
ki zerreler
adedince
günâhın olsa
sen de
beraber
olmak üzere
mağfiret
olunur.
Şöyle söyle:
(6)
"İstiğfâr,
mü'minin
sahife-i
a'mâlinde
nûr gibi
parlar." (7)
"Günâhdan
tevbe eden
kimse günâh
işlememiş
gibi olur.
Fakat bir
taraftan
istiğfar,
diğer
tarafdan
günâhda
ısrar eden
ise
-el-iyâzü
billah-
Cenâb-ı Hakk
ile istihzâ
eden kimse
gibi olur."
"Bir
kimse kalbi
ve kalıbı
ile
istiğfâra
devam ederse
Cenâb-ı Hakk
o kimsenin
gamlarını
ferâha ve
sıkıntılarını
genişliğe
tebdîl
ederek hiç
ummadığı bir
taraftan onu
rızıklandırır.
(
"Tevbe ve
istiğfâr ile
büyük
günâhlar afv
olunduğu
gibi
mükerreren
irtikâb
edilen küçük
günâhlar da,
büyük
günâhlar
arasına
dâhil olur."
(9)
"Kalbinde
nedâmet
olmadığı
halde yalnız
lisânen
edilen
istiğfar,
yalancılar
tevbesidir."
(10)
"Cenâb-ı
Hakk'a tevbe
ediniz.
Muhakkak ki
ben günde
yüz defa
Cenâb-ı
Allah'a
tevbe
ederim. (11)
"Ne mutlu o
kimseye ki
defter-i
a'mâlinde
çokça
istiğfar
bulur."
"Ey
insanlar!
Ölmeden
evvel
Allah'a
tevbe
ediniz."
(12)
(1) Buhârî,
Deavât, 4
(2) Buhârî,
Ezân, 149,
Deavât, 16;
(3)
Ramûzû'l-ehâdis,
339.
(4)
Keşfû'l-hafâ,
2/11,
(Haraitî ve
Beyhakî'den)
(5) a.e. 281
(6) a.e
(7)
Râmûzû'l-ehâdis.
( İbn
Mâce, Zühd.
30.
(9)
Keşfü'l-hafâ,
2/364
(Ebûş-Şeyh
ve
Deylemî'den)
.
(10)
Râmûzû'l-ehâdis.
(11) Ebû
Dâvud, Vitr,
26; İbn
Hanbel,
Müsned,
2/450.
(12) İbn
Mâce, İkame,
78.
Geri: Dualar Bölümü
Besmele
Resûl-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz şöyle buyurmuşlardır:
"Bilcümle semâvi kitâbların anahtarı "Rahman, rahîm Allah adı
ile"dir; yani besmeledir." (1)
"Meşrû işlerin hangisi olursa olsun besmele-i şerîfe ile
başlanmazsa hayrına ve tamamına nâil olunamaz, bereketsiz
kalır." (2)
"Bir vartaya düşdüğün vakit:
"Rahman, rahîm Allah adıyla. Çok yüce ve çok büyük Allah'a
sarılmaktan, O'ndan yardım dilemekten başka çâre yoktur!" demeğe
devam et. Zîrâ Cenâb-ı Allah bunların hürmetine belâ ve
musîbetlerin nicelerini def eder." (3)
"Cehennemin başlıca me'murları olan ondokuz zebânînin
azabından necât bulmak isteyen kimse Besmele'ye devam etsin."
(4) Zirâ besmele ondokuz harftir.
"Sizden biriniz evine girmek istediği zaman şeytan onu ta'kîb
eder. O kimse evine girdiği zaman besmele ile girerse şeytan der
ki: Bu evde bana girecek yer yok." (5)
"Her günün sabahında ve her gecenin akşamında:
"Allah'ın adiyle ki, O'nun adı sâyesinde ne semâda, ne
yeryüzünde, hiç bir şey zarar veremez. O her şeyi işiden, her
şeyi hakkıyle bilendir" diyen ve bunu üç defa tekrarlayan
kimseye hiç bir şey zarar veremez' (6)
"Allah'ın adı anılmadan yenilen her yemek ancak hastalıktır, onda
bereket yoktur. Bunun keffâreti, eğer sofra ortada ise Bismillah diyerek
devam etmekdir. Eğer sofrayı kaldırdı isen yine Bismillah deyip
parmaklarını yalamandır." (7)
(1) Râmûzû'l-ehâdîs, 241.
(2) Ebû Dâvûd, Edeb, 18.
(3) Râmûzû'l-ehâdîs, 66.
(4) el-Câmiu's-Sağîr.
(5) Müslim'den el-Ezkâr, 26.
(6) Ebû Dâvûd, Edeb, 101; İbn Mâce, Dua, II; ibn Hanbel, Müsned, 1/62, 66, 72.
(7) bk. en-Nevevî, el-Ezkâr, 205 vd.
Geri: Dualar Bölümü
Salvele
Peygamber -Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem-buyurmuşlardır ki:
"Cenâb-ı Hakk'a rızâya ermiş olarak mülâki olmak arzusunda
bulunanlar bana çokça salât göndersinler. " (1)
"Tahkîkan sizden bana en yakın olan kimse beni çokça salât ve
selâmla yâd edenlerdir. " (2)
"İhtiyâcı bulunan bir şeyi te'minde zorluğa düşen bir kimse
bana çokça salât ve selâm göndersin. Tahkîkan salât ve selâm gam
ve kederleri izâle eyler, rızıkları bollaşdırır, ve müşkilleri
hall etmek için yegâne bir vesiledir." (3)
"Muhakkak ki insanların en ziyâde cimri olanı yanında ismim
anılıp da bana salavât ve selâm göndermeyen kimsedir. " (4)
"Bir kimse yanında ismim zikrolunur da bana salât ve selâm
göndermezse o kimse şakîdir." (5)
Bize olan muhabbetinden dolayı: "Allah Teâlâ Muhammed -
aleyhi's-salâtü ve's-selâm-ı lâyık olduğu şekilde
mükâfatlandırsın." diyen kimse yetmiş kâtibi bin sabah yormuş
olur. (6) Yâni bundan hâsıl olacak sevâbı yetmiş kâtib bin gün
müddette yazmakla zor bitirirler, demektir.
Peygamber -aleyhisselâm-a salât edilinceye kadar her duâ yolda bekler, gitmez, kalır."
"Allah'ın ismi zikrolunmaksızın ve bana salavât gönderilmeksizin
başlanan bir iş kesilir kalır, batar. Bütün bereketlerden mahrum olur"
(7)
"Allah Teâlâ bana ümmetim için iki emân indirdi. Bunlar:
"Sen onların içinde bulunduğun müddetçe Allah onlara azâb edecek
değildir. Onlar istiğfara devâm etdik-leri müddetçe de Allah onlara azâb
edici değildir. " ( Ben gidince onların arasında kıyamete kadar
istiğfarı bırakdım." (9)
(1) bk. Tuhfetü'z-zâkirîn, 29.
(2) Tirmizî, Ebû Dâvûd.
(3) Kenzü'l-irfân, 5.
(4) Tirmizî.
(5) el-Ezkâr, 107; Tuhfetû'z-zâkirîn, 25 vd.
(6) Râmûzû'l ehâdis.
(7) Ebû Dâvud.
( Enfâl Sûresi, 33.
(9) el-Câmiûs-Sağir.
Geri: Dualar Bölümü
Hadislerde Duâ
Resûl-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz şöyle
buyurmuşlardır:
"Büyük zorluklara dûçar olduğunuz zaman "Allah
bize yeter. O ne güzel vekildir" zikr-i ce-mîlîne devam ediniz."
(1)
"Cenâb-ı Hak, duada fazla ısrar edenleri sever."
(2)
"Eğer bir kul, Cenâb-ı Hakk'a bir hususda duâ
eder de icâbet olunmazsa onun yerine bir hasene, yani bir sevâb
yazılır." (3)
"Bir babanın oğlu için duâsı, bir peygamberin
ümmeti hakkındaki duâsı gibi makbuldür." (4)
"İyilik görenlerin iyilik gördükleri kimseler
hakkında ettikleri hayır duâları reddolunmaz." (5)
"Ezân ile ikâmet arasında yapılan duâ
müs-tecâbdır. Bu arada hemen duâ ediniz."(6)
"Kaderden sakınmak kaderi def etmez. Lâkin
sâlihlerin duâsı, nüzûl etmiş ve edecek olan elem ve musîbeti
def etmeğe ve kaldırmağa medâr olur. İş böyle olunca ey Allah'ın
kulları, duâ ediniz." (7)
"Kur'ân-ı Azîmü'ş-şan her ne vakit hatmolu-nursa
akabinde yapılan bir duâ müstecâbdır." (
"Bir kimsenin sevdiği bir kimse aleyhinde olan
duâsının kabul olunmamasını Cenâb-ı Hakk'tan istirhâm eyledim."
(9)
"Bir farz namazını huşû' ile edâ eden kimsenin o
namazın akabinde vakı' olacak bir duâsı müstecâb olur." (10)
"Mazlumun bedduâsından sakınınız. Zîra bir
kıvılcım sür'atiyle semâya icabete yükselir."
Fâcir de olsa mazlûmun duâsı makbûldür."
(11)
"Cenâb-ı Allah buyurmuşdur ki: "Kim bana duâ
etmezse ona gadab ederim." (12) Zîrâ
bu hal ya gafletten, yahut kibirden ileri gelir
"Müslüman kardeşinin ayıp ve çıplak yerlerini
setrederek onu dünyâda rüsvay etmeyen kimsenin ayıplarını
Cenâb-ı Hakk kıyâmet gününde setreder." (13)
"Bir yerde yangın vuku' bulduğunu gördüğünüz
zaman ''Allahü Ekber' diyerek tekrar tekrar tekbîr alınız. Zîra
tekbir yangını söndürür." (14)
"Dünyânın geniş vakitlerinde, yani sıhhat ve
servet ve asâyiş ve emniyet gibi esbâb-ı istirahat mükemmel
olduğu bir zamanda Cenâb-ı Hakk'a ibâdet ve tâat ile kendini
takdîm et ki muzâyakalı sıkıntılı bir zamanda seni lutf ile yâd
edip gözetsin."(15)
"Ana ve babaya iyilik ömrü artırır. Yalan
söylemek rızkı noksanlaştırır, duâ kazaya siper olur." (16)
"Kendisine iltica ile bir ricada bulunan
kimsenin ricasını kesip atanın duâ ve ricasını da Allah kesip
atar." (17)
"Bir mü'mine yapılan zillet ve hakareti görüp de
men'ine muktedir olduğu halde muâvenette bulunmayanları Cenab-ı
Hak mahşerde zelîl eder." (18)
"Her kim duâlarının kabûlünü, gam ve
üzüntülerinin def olup kaldırılmasını arzu ederse sıkıntıda
bulunanların imdâdına yetişsin." (19)
"İşlerde istihâre edenler, yani Allah'dan hayır
dileyerek rızâsına muvafık hareket edenler zarar etmezler.
İstişâre edenler de işin sonunda pişman olmazlar. İdâr-i
maîşetinde isrâf etmeyip i'tidâl yolunu iltizâm edenler de fakr
u zarurete düşmezler." (20)
"Bir işe başlamak istediğin zaman
âkıbetini iyice tefekkür edip hayr u sevâbı mûcib ise devam et,
şerr ü ıkâbı mûcib ise ictinâb et!" (21)
"Hikmet on parçadır. Dokuzu uzlette, diğer biri
de sükûttadır. Yâni mâlâyâniden, kendisini ilgilendirmeyen ve
lüzumsuz bulunan şeylerden hıfzeylemektedir." (22)
"Akâid-i fâside ve bid'at sâhiplerinin
amellerini, ibâdetlerini Cenâb-ı Allah kabul etmek istemez."
(23) Eğer tevbe edip ehl-i sünnet ve'l-cemâat i'tikadına rûcû'
ederlerse kabûl eder.
Ebû Hüreyre radıyallahu anh der ki: Resûl-i Ekrem -sallallahu
aleyhi ve sellem şöyle buyurmuşlardır:
"Her bir peygambere etmesi için bir duâ verilmiştir. Ben ise
ümmetime şefâat olmak üzere duâmı âhirete bırakmak istiyorum."
(24)
Enes bin Mâlik'den gelen rivayette ise Resûl-i Ekrem sallallahu
aleyhi ve sellem:
"Her bir nebî Allah'dan bir dilekte bulundu. Yahud, her bir
peygamberin Allah'a edeceği bir duâsı vardı. Her biri duâsını
yaptı ve kabul olundu. Ben ise duâmı kıyâmet gününde ümmetim
için şefâat kıldım." buyurmuşlardır.
Enbiyây-ı izâmın her duâsının müstecâb olması kuvvetle umulur
ise de, kat'î olmayıp yalnız bir duâlarının kesin olarak kabûl
edileceği kendilerine bil-dirilmişdir. O duâ, her bir nebîye
Allah tarafından husûsî olarak verilen duâdır.
Ezcümle Hazret-i Âdem -aleyhisselâm bu müstecâb duâsını
tevbesinin kabûl olması için; Hazret-i Nuh aleyhisselâm-
kavmininin helâki ve berâberindeki mü'minlerin kurtulması için,
Hazret-i İbrahim-aleyhisselâm- -i Mükerreme ve Beytullah için,
Hazret-i Mûsâ -aleyhisselâm- Fir'avn'ın helâki için, Hazret-i
îsâ -aleyhisselâm- gökten bir mâide, sofra indirilmesi için
etmişler ve müstecâb olmuşdur.
Hazret-i Resûl-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem-Efendimiz
ise, bu kesinlikle kabul olunacağı Allah tarafından te'min
olunan duâsını, ümmetine şefâat için âhirete bırakmıştır. Ne
mutlu O'nun sünnetine sımsıkı sarılan mü'minlere.
(1) Ebû Dâvud, Vitr, 25; Tirmizî Kıyâme, 8; İbn Hanbel,
Müsned, I/336.
(2) Kenzû'l-irfân 57 (Camiu's-sağîr'den)
(3) a.e. göst. yer.
(4) Keşfü'l-hafâ, 1/495 (Deylemî'den)
(5) Tirmizî, Birr, 5.
(6) Tirmizî, Salat, 44, Deavât, 128; Ebû Dâvud, Salât, 35.
(7) Tirmizî Deavât, 101; İbn Hanbel, Müsned, 5/224.
( Kenzü'l-irfan, 59 (Camiu's-sağîr'den) Dârimî,
Fezailü'l-Kur'ân. 33.
(9) a.e. göst. yer. Keşfü'l-hafâ, 1/404 (Dârekutnî'den)
(10) Buhârî, Cihâd, 180; Müslim, îman, 39; Ebû Dâvud, Zekât, 5;
Tirmizî, Zekât, 6; İbn Mâce, Zekât, 6;Dârimî, Zekât 1; Muvatta,
Da'vetü'l-mazlûm, 1; İbn Hanbel, Müsned, 1/333.
(11) Keşfü'lhafâ, 1/405 İbn Hanbel, Müsned'den
(12) İbn Mâce, Duâ, 1; İbn Hanbel, 3/477
(13) Buhârî, Mezâlim, 3; Müslim, Birr, 58; Ebû Dâvud, Edeb, 28;
Tirmizî, Birr; 19; İbn Mace, Mukaddime, 17; İbn Hanbel, Müsned,
3/91, 252.
(14) Keşfü'l-hafâ, 1/89.
(15) İbn Hanbel, Müsned, 1/307; Tirmizî, Deavât, 9.
(16) Buhârî, Mevâkîtü-salât, 5; Müslim, İmân, 137; Ebû Dâvud,
Edeb, 130; Tirmizî, Salât, 13; Neseî, Mevâkît, 51; İbn Mâce,
Edeb, l.
(17) Keşfü'l-hafâ, 2/272 (Ahmed b. Hanbel, Müsned'den)
(18) İbn Hanbel, Müsned, 3/487.
(19) Müslim, Müsakat, 32; İbn Hanbel, Müsned, 3/32.
(20) Keşfü'l-hafâ, 2/185 (Taberânî'den)
(21) Kenzü'l-irfan.
(22) Keşfü'l-hafâ, 1/363 (İbn Adiyy'den)
(23) İbn Mâce, Mukaddime, 7.
(24) Müslîm, îman, 334, 335 vd. Buhârî, Deavat, I; Tirmizî,
Deavât, 130; İbn Mâce, Zühd, 37; Dârimî, Rikak, 85; Muvatta",
Kur'ân, 26.
Geri: Dualar Bölümü
Hamdele
Resûl-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem-Efendimiz şöyle buyurmuşlardır:
"Meşru' işlere Allah'a hamd ile başlanmazsa hayır ve bereketi
kesilir." (1)
"Cenâb-ı Hakk'ın ni'metlerine hamd ü senâ, insanı ni'metin
zevalinden emîn kılar." (2)
"Allah'a hamdetmek şükrün başıdır. Allah'a hamdetmeyen bir
kul O'na şükür etmemiştir." (3)
"Cenâb-ı Hakk'ı senâ için elhamdülillah demek, yahud Allah'a
hamd etmek zikirlerin efdalidir." (4)
"Cenâb-ı Hakk'a en çok şükür edeniniz, insanlara teşekkürde
kusur etmeyeninizdir." (5)
"Allah'a hamd ile başlanmayan her bir söz kesiktir. " (6)
"Sözlerin Allah'a en sevimlisi, kulun:
demesidir." (7)
"Hiç bir tarafı müstesnâ olmamak üzere bütün dünyâ ümmetten
sâdece bir adama verilse ve sonra bu kimse "Elhamdülillah" dese,
muhakkak ki bu "Elhamdülillah" bütün hepsinden daha kıymetli,
daha efdal olurdu." (
"Her gün bir def'a"
derse cennetteki makamını görmedikçe ölmez, yahud ona
gösterilmedikçe ölmez." (9)
Kim Hamd ederim Allah'a ki, her şey O'nun azameti önünde
küçük kalmıştır. Hamdederim Allah'a ki her şey O'nun izzeti
karşısında zelîldir.Hamd ederim Allah'a ki her şey O'nun mülk ü
saltanatına boyun eğmiştir. Hamd ederim Allah'a ki, her şey
O'nun kudretine teslîm olmuştur," derse ve bunu ancak Allah'ın
indindekini taleb ederek söylerse Allah ona milyon hasene yazar,
derecesini bin kat yüceltir, kıyamet gününe kadar ona istiğfar
etmeleri için yetmiş bin melek vazifelendirir." (10)
"Ibrâhîm -aleyhisselâm- Rabbıne suâl edip: Ey Rab-bim, sana hamdedenin
mükâfatı nedir? Allah Teâlâ Cevaben buyurdu ki: Hamd, şükrün
anahtarıdır, şükür onunla beraber Rabbü'l-âlemînin Arşına yükselir."
İb-râhîm tekrar suâl edip: Ey Rabbim! Seni tesbîh edenin mükâfatı nedir?
Allah Teâlâ Cevaben: "Tesbîhin aslının ne demek olduğunu âlemlerin
Rabbi Allah bilir." (11)
(1) İbn Mâce, Nikâh, 19; Ebû Dâvûd, Edeb, 18.
(2) Râmûzü'l-ehâdis.
(3) a.e.
(4) İbn Mâce, Edeb, 55.
(5) Ebû Dâvud, Edeb, II; Tirmizî, Birr, 35; İbn Hanbel,
(6) Ebû Dâvud Edeb, 18.
(7) Buharî, Tevhîd, 58; Müslim, Salât, 220; Ebû Dâvud, Edeb, 101, Tirmizî, Mevakît 79.
( Râmûzü'l-ehâdis.
(9) el-Câmiu's-Sağir.
(10)a.e.
(11)a.e.
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Paz Ekim 06, 2019 11:10 am tarafından turk9999
» DreamBox Kullanıcılarına özel FLASHWIZARD 7.02 Türkçe
C.tesi Eyl. 17, 2016 8:48 am tarafından turnurbil
» E2 Setting 7,13,19,42
Paz Kas. 01, 2015 10:04 am tarafından codegen
» Redline Aradiginiz hersey tek link Her zaman guncel Arkadaslar
C.tesi Eyl. 26, 2015 5:57 am tarafından UCANKUS004
» Çökmüş Dreambox DM 500S Kurtarma
Salı Eyl. 22, 2015 12:43 pm tarafından yavoth
» DM800HD Clone Patched Images (Sim 2.01 SSL#84D OE2.0)
Perş. Tem. 02, 2015 2:38 pm tarafından Admin
» All Files in Our Enigma2 Addons
Çarş. Tem. 01, 2015 10:55 pm tarafından ttys
» E2 - Dreamboxedit_setup 5.1.1.1 ile İP TV eklemek
Paz Mart 22, 2015 1:48 am tarafından AHMCEL
» Ace Stream Media 3.0.3 programı ve paylaşım bölümü
Perş. Mart 05, 2015 1:59 pm tarafından Admin