En bakılan konular
En son konular
Similar topics
Arama
Online E-Devlet Hizmetleri
Online E-Devlet HizmetleriTC Kimlik No
Vergi Kimlik No
SSK Hizmet Dökümü
İnternet Vergi Dairesi
Motorlu Taşıtlar Vergisi
Telefon Rehberi
ÖSYM Sınav Sonuçları
ÖSYM Sınav Sonuçları
ÖSS Sonuçları
KPSS Sonuçları
KPDS Sonuçları
LES Sonuçları
TUS Sonuçları
ÜDS Sonuçları
ALS Sonuçları
DGS Sonuçları
Diğer Sınav Sonuçları
ÖSYM Sınav Takvimi
E-Devlet Linkleri:
Devletim.com
Online Hizmetler
Milli Eğitim Bakanlığı
Üniversiteler
Sağlık Bakanlığı
Emeklilik Hizmetleri
Hukuk ve Adalet
Emniyet Hizmetleri
Ekonomik ve Mali İşler
İş ve Eleman Arama
Genel Devlet Kurumları
Bakanlıklar
Valilikler
Belediyeler
Kaymakamlıklar
Siyasi Partiler
Silahlı Kuvvetler
Sivil Toplum
Engelli Sayfaları
Elçilik - Konsolosluklar
Avrupa Birliği
K.K.T.C.
Turizm
Tatil ve Gezi Rehberi
Deprem Linkleri
Haber Kaynakları
Kasım 2024
Ptsi | Salı | Çarş. | Perş. | Cuma | C.tesi | Paz |
---|---|---|---|---|---|---|
1 | 2 | 3 | ||||
4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 |
11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 |
18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 |
25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 |
PEYGAMBER'DEN ELLİBEŞ ALTIN ÖĞÜT ve ON NASİHAT
1 sayfadaki 1 sayfası
PEYGAMBER'DEN ELLİBEŞ ALTIN ÖĞÜT ve ON NASİHAT
PEYGAMBER'DEN ELLİBEŞ ALTIN ÖĞÜT ve ON NASİHAT
PEYGAMBER'DEN ELLİBEŞ ALTIN ÖĞÜT
ve ON NASİHAT
Değerli üstad Ahmed b. Muhammed Tâhûn hadislerin tahricini çıkarıp şu kelimeleri de lutfetmiştir.
Sunarken:
Allahû Teâla (cc) bizlere elçisi Muhammed (sav)'e Rabbinden getirip
tebliğ ettiği şeylerde O'na uymayı, örnek alıp yolundan gitmeyi
emretmiştir. Peygamber (sav)'in sünneti sözlü ve fiili şekildedir ki
bunlar dinin gayesini anlama ve tafsili hükümleri kavramada bizlere yol
gösteren ışıktır. Rasulullah (sav)'den sözlü ve fiili olarak sabit olan
herşey Kur'an'da açık nas olarak zikredilmese dahi bizim için hüccettir.
Kur'an'da zikredilmediği halde bizim için delil olan hadislerden bir
tanesi de Ebu Hureyre (ra)'nin rivayet ettiği şu hadistir: "Bir erkek
hanımı ile hanımının halasını, hanımı ile hanımının teyzesini bir
nikahta birleştiremez."
Sünnet Kur'an'da açık ifade edilmesede delil sayılır. Allah– Teâla (cc)
şöyle buyurmuştur: "Rasul size hangi şeyi vermiş ise onu alınız, hangi
şeyden de yasaklamış ise ondan geri durun. " (Haşr:7)
Bütün müslümanlara gereken şey peygamberlerinin sünnetine sarılmaları,
öğrenmeleri ve müslümanlar arasında yaymak için gayret sarfetmeleridir.
Bu kitabın düşüncesi de bu yolda atılmış başarılı bir adımdır. Zira
kitaptaki hadisleri derleyen müellif-Allah O'nun sevabını versin-kitabı
yayınlama hakkını bütün müslümanlara vermekle tüm tavsiyeleri
toparlamayı ve kitaptaki nebevi tavsiye, öğüt ve yönlendirmelerdeki
faideyi genelleştirmeyi uygun görmüştür. Başarı Allah'tandır.
Ahmet Muhammed Tâhûn
Başlarken:
Hamd Allah içindir. Selam Allah'ın seçtiği kullarına ve seçtiği en
değerli peygamber olan Efendimiz Muhammed (sav)'edir ki O'na Rabbinden:
"Biz Seni ancak alemlere rahmet olarak gönderdik" (Enbiya:107), hükmü
indirildiği gibi yine: "Andolsun içinizden size öyle bir peygamber geldi
ki sıkıntıya ugramanız O'na ağır gelir; size düşkün, mü'minlere
şefkatli, merhametlidir" (Tevbe:128), diye bildirmiştir.
O ki söz ve fiillerinde bütün iyiliklere yol göstermiş, tüm
kötülüklerden de uyarmıştır. Allah'a çağıran, yolları aydınlatan nurdur.
Elinizdeki şu Ellibeş Peygamber Tavsiyeleri'ni kardeşimiz Ustad Hamza
Muhammed Sâlih Ucâc hadis kitaplarından seçip derlemiştir ki böylece
mü'minlere bir hatırlatma olsun, onlara hediye yerine geçsin. Allah ona
yaptığı hizmetin karşılığını versin. Her kişi ameline göre karşılık
alır. Eğer hayır ise hayırla, şer ise şerle karşılık görür.
Siz ey mü'minler Rabbinizden gönderilen kitabı okuyun ve düşünüp
inceleyiniz. Zira size Enam Suresinde on, İsra Suresinde oniki tavsiyede
bulunulduğu gibi daha pek çok yerde Kur'an'dan sizlere tavsiyeler
mevcuttur. Yine sizler Rasulullah (sav)'in de tavsiyelerini okuyun,
inceleyin ve onlara sımsıkı yapışınız. Kim Rasulun yoluna sarılırsa
büyük kurtuluşa erer. Kim de yüz çevirirse apaçık zarara girer.
" Rasul size hangi şeyi vermişse onu alınız, hangişeyden de yasaklamışsa ondan geri durunuz. " (Haşr:7)
Allah bizi ve sizi, Rablerinden haklarında güzellikler geçipte lutfuyla
cennete girdirilen kullardan olmanız için, söz dinleyen ve sözlerin en
güzeline uyanlardan kılsın. Selam bütün peygamberlere olsun. Hamd de
alemlerin rabbi Allah'adır.
Medine-i Münevvere
Rabbinin Rahmetini Uman
Ahmet Abdu'l Cevvâd.
öNSöZ
Hamd alemlerin rabbi Allah'adır. Salat ve selam peygamberlerin en
değerlisi Efendimiz Muhammed (sav)'e, O'nun ailesine ve
arkadaşlarınadır.
Ben hadis kitaplarında Efendimiz'in bazı sahabelere tavsiyelerini
okumuştum. İstedim ki bunlardan bir kısmını küçük bir kitapçıkta
toplayayım. Bu nedenle ellibeş tavsiyeyi şu kitaplardan faydalanarak
seçtim. Sahih-i Buhari, Sahih-i Müslim, Sünen-i ebi Davud, Sünen-i
Tirmizi, Et-Terğib ve't-Terhib, Riyazu's-Salihin, Kitabû't-Tac,
Teysirû'l-Vusûl.
Bu tavsiyeler her ne kadar bazı sahabelere söylenmiş olsada, bütün
müslümanlara da hitap eder. Bunlar Allah'a ihlasla bir kul olmaya,
şirkten arınmaya yöneltir. Kelimeyi Tevhid ve Allah'a secde etmenin
fazileti, namaz, oruç ve geceleri ihya etmenin fazileti, ilim tahsili,
sadaka vermek ve Allahı tesbih etmenin faziletlerini açıklar. Anne ve
babaya itaate, güzel ahlaka, akraba ziyaretine, komşularla iyi
geçinmeye, yemek yedirme ve fakirleri sevme gibi daha pek çok ameli
salihaya da teşvik eder.
Aynı manadaki bazı hadisleri de faidesinden dolayı fazladan olarak
zikrettim. Allah'tan amelimizin tamamının salih ve kabul olunmasını, bu
amelleri kendi rızasına halis kılmasını diler, bu tavsiyelerde gelen
şeylerden bizleri faydalandırmasını, onlarla amel etmeyi nasip etmesini
isteriz. Doğru yola ***ürecek olan Allah'tır. Allah, Efendimiz
Muhammed(sav) ve O'nun ailesine, arkadaşlarına salat ve selam etsin.
Medine-i Münevvere
Hamza Muhammed Sâlih Ucâc
BİRİNCİ TAVSİYE
KELİME-İ TEVHİD'İN FAZİLETİ
Ebu Hureyre (ra) tarafından şöyle rivayet edilmiştir:" Dedim ki: "Ya
Rasulallah, kıyamet günü şefaatinle insanların en mutlusu olan kimdir?
Rasulallah (sav) şöyle buyurdu: Ey Ebu Hureyre, senin hadise olan
düşkünlüğünden dolayı senden önce hiçbir kimsenin bu hadisten
sormayacağını tahmin etmiştim. Kıyamet günü şefaatimle insanların en
mutlusu olan; ihlasla, kalbi veya gönlü ile LA İLAHE İLLALLAH, diyen
kimsedir. " (Buhari)
Ubade Bin Samit (ra)'dan Rasulullah (sav)'in şöyle buyurduğu rivayet
edilmiştir: "Kim tek olan Allah'tan başka ilah olmadığına, O'nun
ortağının bulunmadığına, Muhammed'in kulu ve elçisi olduğuna, İsa'nın
Allah'ın kulu ve eliçisi olup Meryem'e kendisinden gönderdiği ruhu olan
kelimesi olduğuna, cennet ve cehennemin hak olduğuna şahadet ederse
Allah onun üzerinde bulunduğu amele göre cennete koyar. " (Buhari,
Müslim, Tirmizi). " Cennetin sekiz kapısından hangisinden isterse"
ilavesi de mevcuttur.
Müslim'in diğer rivayeti ise şu şekildedir:" Kim Allah'tan başka ilah
olmadığına, Muhammed'in de Allah'ın elçisi olduğuna şehadet ederse,
Allah ona cehennemi haram kılar."
İKİNCİ TAVSİYE
TEVHİD ÜZERİNE GENEL TAVSİYELER
İbn-i Abbas (ra)'den rivayet edilmiştir: "Bir gün Hz. Peygamber (sav)
terkisinde idim. Bana dedi ki: "Ey evlat! Ben sana bir takım kelimeler
öğretiyorum; Allah'ı gözet ki O da seni gözetsin. Allah'ı gözet ki
karşında bulasın. Bir şey istediğinde Allah'tan iste. Yardım talebinde
bulunduğunda Allah'tan yardım iste. Şunu bil ki, bütün halk sana fayda
vermek üzere birleşseler, ancak Allah'ın sana takdir ettiği kadar fayda
verebilirler ve eğer bütün halk sana zarar vermek için birleşseler ancak
sana Allah'ın takdir ettiği kadar zarar verebilirler. Kalemler
kaldırıldı, sahifeler kurudu." (Tirmizi, Müsned).
Tirmizi'nin dışındaki bir rivayette ise şöyle buyurmuştur:" Allah'ı
gözet ki önünde bulasın, Allah'ı rahatlıkta tanı ki O da seni sıkıntıda
tanısın. Şunu bil ki başına gelmeyecek olan şeyin, sana isabet edeceği
de yoktur ve senin başına gelecek olanın da gelmemesi yoktur. Bil ki
yardım ve zafer sabretmekle olur. Sevinç üzüntü ile beraberdir. Sıkıntı
ve güçlük te kolaylıkla beraber olur."
ÜÇÜNCÜ TAVSİYE
İLİM TAHSİL ETMENİN FAZİLETİ
Kubeysa b. El-Muhârik (ra)'ın şöyle dediği rivayet edilmiştir: "Rasulullah (sav)'in yanına gelmiştim. Bana:
-Ey Kubeysa seni buraya getiren nedir?, dedi.
Ben de:
-Yaşım ilerledi, kemiğim inceldi, sana geldim ki bana Allah'ın
kendisiyle faydalandıracağı şeyleri öğretesin, dedim. Bunun üzerine
Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
-Ey Kubeysa bir taşa, bir ağaca, bir toprak yığınına uğrasan sana
mutlaka istiğfar eder. Ey Kubeysa sabah namazını kılınca üç defa:"
Sübhanellahi'l-Azim ve bihamdihi" de. Körlükten, cüzzamdan ve felçten
kurtulursun. Ey Kubeysa şöyle dua et:" Allahümme inni Es'eluke mimma
indeke ve efid aleyye min rahmetike ve enzil aleyye min berekatikeğ Ey
Allah'ım ben senin yanındakilerden isterim, bana lutfundan gönder, bana
rahmetini yay, bereketinden üzerime indir. " (Müsned).
İşte bu değerli tavsiye ilim tahsili yapanın değerine delâlet eder.
Ebu'd-Derdâ (ra) tarafından rivayet edilen hadiste ise şöyle buyrulur:"
Kim ilim elde edeceği bir yola girerse Allah'ta ona cennete giden yolu
kolaylaştırır. Melekler ilim talibine yaptığı şeyden hoşnud
olduklarından dolayı kanatlarını korlar. Alime gökte ve yerde olanlar
hatta sudaki balıklar istiğfar getirip onun için Allah'tan bağışlama
dilerler. Alimin Abid'e olan üstünlüğü dolunayın diğer yıldızlara olan
üstünlüğü gibidir. Şüphesiz alimler peygamberlerin varisleridir.
Muhakkak ki peygamberler ne bir dinar ne de bir dirhem miras
bırakmazlar. Ama onlar ancak ilmi miras bırakırlar. Kim de onu alırsa
büyük bir pay almış olur. " (Ebu Davud, Tirmizi, İbn-i Mace, İbn-i
Hibban, Beyhaki)
Yine bu hususta Safvan b. Assâl el-MurâdŒ (ra)'dan rivayet edilen
hadiste şöyle anlatır:" Peygamber(sav)'in yanına gelmiştim. O mescidde
kırmızı hırkaya yaslanmıştı.
-Ya Resûl-i Ekrem (sav) ben ilim istemek için geldim, dedim. Bunun üzerine şöyle buyurdu:
-İlim talibine merhaba, muhakkak ki ilim talibine melekler kanatlarını
gerer, sonra da istediği şeye karşı sevgi ve muhabbetlerinden birbirine
girerek dünya semasına ulaşırlar. " (Müsned, Taberani, İbn-i Hibban,
Hakim)
DÖRDÜNCÜ TAVSİYE
ZORDA KALANA YARDIM ETMEK
Abdullah b. Ömer(ra) tarafından Efendimiz(sav)'in şöyle buyurduğu
rivayet edilmişti:" Müslüman müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu
(başkasına da bırakıp) teslim etmez. Kim karedeşinin bir hacetinde
bulunursa Allah'ta onun hacetinde bulunur. Kim bir müslümanı
üzüntüsünden rahatlatırsa Allah'ta onu kıyamet günü üzüntülerinden
rahatlatır. Kim müslümanı örterse Allah'ta onu kıyamet günü örter. "
(Buhari, Müslim)
Bu hususta Ebu Hureyre (ra) tarafından da Hz. Peygamber(sav)'den şu
hadis rivayet edilmiştir: "Kim bir mü'mine dünya üzüntülerinden bir
üzüntüden dolayı nefes aldırırsa, Allah'ta ona kıyamet günü
üzüntülerinden bir üzüntüden dolayı nefes aldırır. Kim sıkıntıda olana
kolaylık sağlarsa Allah'ta ona dünya ve ahirette kolaylık sağlar. Kim
bir müslümanı örterse Allah'ta onu dünya ve ahirette örter. Kul
kardeşinin yardımında olduğu müddetçe Allah'ta o kulun yardımında olur.
Kim ilim talep edeceği bir yola girerse Allah'ta ona bununla cenneti
kolaylaştırır. Hiçbir topluluk yoktur ki, Allah'ın evlerinden bir evde
Allah'ın kitabını okumak ve aralarında inceleyip araştırmak üzere
toplansında üzerlerine sekine inmesin, rahmet onları kaplamasın,
melekler onları kuşatmasın, Allah onları yanında bulunanlara anlatmasın.
Kimi ameli geride kor ise onu soyu (öne geçirmek için) süratlendiremez.
" (Müslim).
BEŞİNCİ TAVSİYE
ALLAH İÇİN SECDE ETMENİN FAZİLETİ
Ma'dân b. Ebi Talha (ra) anlatır: Rasulullah(sav)'in Mevlası Sevban ile karşılaştım ve ona şöyle dedim:
-Bana işlediğimde Allah'ın beni cennete koyacağı bir amel söyle veya diğer bir rivayete göre;
-(Allah'a en sevimli olan ameli) Bunun üzerine bir müddet sustu, sonra
ben tekrar sordum, yine sustu, sonra üçüncü defa sordum şöyle dedi:
-Ben bu konu hakkında Rasulullah (sav)'e sordum. O da bana:" Çok secde
etmeye bak. Çünki Allah için yaptığın her secde ile Allah seni bir
derece yükseltir, senden bir hatayı da siler. " (Müslim, Tirmizi, Nesei,
İbn-i Mace).
Ubâde b. es-Sâmit (ra)'ın Rasulullah(sav)'ı şöyle derken işittiği
rivayet edilmiştir:" Allah için secde yapan hiçbir kul yoktur ki, Allah
ona bu secde ile bir hasene(sevap) yazıp ondan da bir seyyieyi(günahı)
silmesin ve onu secde ile bir derece yükseltmesin. Bu sebeple secdeyi
çok yapınız. " (İbn-i Mace).
Yine bu hususta Huzeyfe(ra)'ın Efendimiz'in şöyle dediği rivayet
edilir" Allah'ın, kendisini yüzünü yere koymuş secde eder halde iken
kulunu gördüğü halden Allah'a daha sevimli gelebilecek kulun hiçbir hali
yoktur. " (Taberani el-Evsat'ta zikreder).
ALTINCI TAVSİYE
SADAKANIN FAZİLETİ
Ka'b b. Ucre (ra)'dan Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:
" -Ey Ka'b b. Ucre haram kazançla beslenip büyüyen ne kan ne de et cennete giremez, cehennem ona daha uygundur.
-Ey Ka'b b. Ucre insanlar sabahleyin iki şekilde çıkarlar;(Birisi
vardır ki) nefsinin esaret zincirini çözerek çıkan bu sebeple de onu
azat edendir, (diğeri) ise onu bağlıyarak çıkar.
-Ey Ka'b b. Ucre; namaz yakınlıktır, oruç da zırhtır, sadaka ise tıpkı
kırağının parlak taştan akıp gittiği gibi hataları söndürür. " (İbn-i
Hibban).
Muâz b. Cebel(ra) şöyle anlatır:" Peygamber(sav) ile beraber bir
seferde idik. (Sonra Muaz(ra) hadisi anlatır, hadisin bir bölümü de
şöyledirPeygamber (sav) dedi ki:
-Ey Muaz sana hayır kapılarını göstereyim mi? Ben de:
-Evet göster Ya Rasulullah, dedim. Rasulullah şöyle buyurdu:
-Oruç zırhtır, sadaka ise suyun ateşi söndürdüğü gibi hataları söndürür. " (Tirmizi).
" Şüphesiz sadaka sahibinden kabirlerin ateşini söndürür. Ancak ve
ancak mü'min Kıyamet Günü sadakasının gölgesinde gölgelenir. "
(Taberani, Beyhaki).
Meymune b. Sa'd(ra) şöyle anlatır:" Ya Rasulellah bize sadakanın
durumunu açıkla dedim, şöyle buyurdu: Şüpesiz sadaka Allah rızası için
olupta sevabı da Allah'tan bekleyen için ateşten onu perdeleyip engel
olur. " (Taberani).
YEDİNCİ TAVSİYE
iKİ REKAT KUŞLUK NAMAZI İLE HER AYDAN ÜÇGÜN ORUÇ TUTMANIN FAZİLETİ
Ebu Hureyre (ra)'ın şöyle dediği rivayet edilmiştir:" Benim dostum (sav)
bana her aydan üçgün oruç tutmamı, iki rekat kuşluk namazı kılmamı
yatmadan öncede vitir namazını kılmamı tavsiye etti. " (Buhari, Müslim,
Tirmizi, Ebu Davud, Nesei).
İbn-u Huzeyme'nin kitabında ise şu lafızla rivayet edilmiştir:" Benim
dostum (sav) terk etmediğim üç şeyi tavsiye etti; vitir namazını
kılmadan uyumamamı, iki rekat kuşluk namazını bırakmamamı, çünki kuşluk
namazı Allah'a yönelenlerin namazıdır, her aydan da üçgün oruç tutmamı. "
Abdullah b. Amr b. el-ås (ra) Rasulullah (sav)'ın şöyle buyurduğunu
söylemiştir:" Her aydan üçgün oruç tutmak bütün sene oruç tutmaktır. "
(Buhari, Müslim).
Ebu Zer(ra)'dan Efendimiz(sav)'in şöyle dediği rivayet edilmiştir:"
Sabaha çıkan sizin her bir ekleminden dolayı bir sadaka vardır;şu var ki
her bir tesbih bir sadakadır. Her bir tahmid bir sadakadır, her bir
tekbir bir sadakadır. İyiliği emretmek bir sadakadır. Kötülükten
alıkoymak bir sadakadır. Kuşluk vakti kılınan iki rekat namaz da bunu
karşılar. " (Müslim).
Yine Ebu Zer (ra) şöyle dediği rivayet edilmiştir:" Rasulullah (sav)
şöyle buyurdu:Kim her aydan üçgün oruç tutarsa bu bir yıl oruç tutma
demektir. " Allah Taala da Kitab'ında bu hükmü tasdik için şöyle
buyurmuştur:" Kim bir hasene getirirse ona on misli vardır. "
(En'**:160). Bu nedenle birgün on güne tekabül eder. " (Tirmizi, Nesei,
İbn-i Mace, Müsned, İbn-i Huzeyme)
Abdullah b. Amr (ra)'dan şu hadis rivayet olunur ki:Bir adam
Rasulullah(sav)'a oruç hakkında soru sormuştu. O da şöyle buyurdu:" Her
ayın onüçüncü, ondördüncü ve onbeşinci gününde üçgün oruç tutmaya bak. "
(Taberani, el-Evsat'ta rivayet eder).
Cerir(ra) da Rasulullah (sav)'den şu hadisi rivayet etmiştir:" Her
aydan üçgün oruç tutmak bir sene oruç tutmaktır. Her ayın onüçü, ondördü
ve onbeşinin sabahı Eyyamu'l-Biyd'dir. " (Nesei, Beyhaki).
TESBİH NAMAZI
Tabiinden İkrime, İbn-i Abbas(ra)'dan şu hadisi rivayet eder:" Rasulullah(sav) şöyle dedi:
-Ey Abdulmuttalib oğlu Abbas, Ey amcacığım Abbas, sana bir şey vereyim
mi? Sana bir şey ağışlayayım mı?Sana bir şey hediye edeyim mi? Sana on
tane günahlar dan bağışlatıcı haslet bildireyimmi ? bunu yaptığında
Allah senin, önceki ve sonraki, eski ve yeni olan, gerek bilerek gerekse
hata olarak yaptığın, gerek küçük gerek büyükgizli ve açık on tane
özelliği bağışlar ;dört rekat namaz kılarsın, her rekatında Fatiha
Suresini okursun, İlk rekatın kıraatını bitirdikten sonra ayakta iken "
Subhanellahi vel-Hamdülillahi ve la ilahe illallahü vellahü ekber" diye
onbeş defa söylersin, sonra rukuya varırsın, rukuda iken yine bu duayı
on defa söylersin, sonra başını rukudankaldırır on defa daha söylersin,
sonra secdeye varırsın ve secdede iken de on defa söylersin, sonra
başını secdeden kaldırır yine on defa söylersin, sonra secde eder yine
on defa söylersin, sonra başını kaldırırsın yine on defa söylersin. Tüm
bunlar bir rekatta yetmişbeş tanedir. Bunları dört rekatta da yaparsın.
Eğer bunu her günde bir defa kılmaya gücün yeterse yap. Eğer gücün
yetmezse her cumada bir defa yap. Eğer yapamazsan her ayda bir defa yap.
Eğer yapamaz isen her senede bir defa yap. Eğer yapamaz isen ömründe
bir defa yap. " (Ebu Davud, İbn-i Mace, İbn-i Huzeyme). (1)
DOKUZUNCU TAVSİYE
ALLAH'TAN BAÚIŞLAMA VE AFİYET DİLEYİNİZ
Ebu'l-Fadl el-Abbas b. Abdi'l-Muttalib(ra) şöyle demiştir:" Ya
Rasulallah bana Allah'tan isteyeceğim birşey öğret" dedim, şöyle
buyurdu:" Allah'tan afiyet isteyiniz. " Birkaç gün durdum, tekrar:" Ya
Rasulellah bana Allah'tan isteyeceğim birşey öğret" dedim. Bana şöyle
buyurdu:" Ey Abbas, Ey Rasulullah'ın amcası Allah'tan dünya ve ahirette
afiyet isteyiniz" . (Tirmizi).
-Şimdi biz burada Rasulullah(sav)'den rivayet edilen ve Ashab'ına öğrettiği bazı duaları getireceğiz.
İbn-i Ömer (ra)'ın şöyle dediği rivayet edilmiştir:" Rasulullah(sav)
Ashab'ına şu kelimelerle dua etmeden meclisinden nadiren kalkardı:"
Allah'ım bizimle sana karşı olan isyanların arasında engel olacak
korkundan, bizi cennetine ulaştıracak taatından ve bize dünya
musibetlerini kolaylaştıracağın yakin (sarsılmaz iman)'den bizlere
taksimet. Yaşattığın müddetçe bizleri, kulaklarımızdan, gözlerimizden ve
kuvvetlerimizden yararlandır. Bunları ölümümüze kadar kalıcı kıl.
öcümüzü yalnız bize zulmedenlere karşı kıl. Bize karşı düşmanlık
edenlere bizlere zafer nasibeyle. Musibetimizi dinimiz üzerine kılma,
dünyayı en büyük kaygımız ve ilmimizin ulaşabileceği yerde kılma. Bizim
üzerimize merhamet etmeyenleri de musallat etme. " (Tirmizi).
------------------------------------------------
(1) Tesbih namazı diye isimlendirilen bu namazın görüldüğü gibi fazileti
büyüktür. Ey müslüman kardeşim gücün yettiğince buna önem ver. Allah
bizi ve seni hayırda muvaffak kılsın. Bazı alimler tesbih namazı
hadisinin rivayet tariklerini zayıf görmüştür. İbn-i Abbas hadisi hasen
hadis şartlarına yakındır. Ancak rivayet zincirindeki tek ravinin
çokluğundan ve diğer namazlara şekil itibariiyle ayrıcalık arzetmesi
nedeniyle şaz'dır. İbn-i Teymiye bu hadisi zayıf görmüştür. İmam Zehebi
ise bu konuda durmuş bir şey söylememiştir. Ebu Mensur ed-Deylemi
Müsnedü'l-Firdefs'te:" Tesbih namazı isnat yönüyle en sıhatli ve en
meşhur namazdır" demiştir. Beyhaki ise:" Abdullah b. Mübarek bu namazı
kılardı. Salih insanlar bunu birbirlerine aktarırlardı" demiştir.
Abdullah b. Mübarek'ten önce yaşamış olan Abdülaziz b. Ebi Davud:" Kim
cenneti istiyorsa tesbih namazına devam etsin" demiştir. Şafilerden Ebu
Hamid, El-Cüveyni, El-Gazali ve diğerleri bu namazın müstehab olduğunu
belirtirler.
Ebu Hureyre (ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet
etmiştir:" Kim Allah Taala'nın, şiddet ve üzüntü anlarında duasını kabul
etmesini istiyorsa rahatlık anında da duayı çok yapsın. " (Tirmizi).
Abdullah b. Mesud(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet
eder:" Ey Allah'ım ben senden hidayet, takva, iffet ve zenginliği
isterim. " (Müslim).
Târık b. eşyem el-Eşcâi(ra) şöyle demiştir:" Bir adam müslüman
olduğunda Peygamber (sav) ona namazı kılmayı öğretir sonra da şu
kelimelerle dua etmesini emrederdi;Allah'ım beni bağışla, bana merhamet
et, beni hidayete eriştir, bana afiyet ver ve beni rızıklandır. "
(Müslim).
Yine Müslim'in diğer bir rivayetinde Hz. Târık(ra) Peygamber(sav)'den şunu işitmiştir ki:Bir adam O'na gelip şöyle demiştir:
-Ya Rasulellah Rabbimden birşey istediğimde nasıl diyeyim?. O da şöyle buyurdu:
-Şöyle de; Allah'ım beni bağışla, bana merhamet et, bana afiyet ver ve
beni rızıklandır. İşte tüm bunlar sana dünya ve ahiretini toplar. "
Ebu Hureyre(ra)'ın şöyle dediği rivayet edilmiştir:" Rasulullah (sav)
şöyle dedi:" Allah'ım üzerinde bulunduğum işimin(hatalardan) koruyucusu
olan dinimi benim için islah et. İçerisinde geçimim olan dünyamı da
benim için islah et. İçerisinde son mercim, dönüşüm olan ahiretimi de
benim için islah et. Benim için bütün iyiliklerde hayatı artır. ölümü de
bana her türlü şer ve kötülükten rahat kıl. " (Müslim).
Ebu İmame (ra) şöyle demiştir:" Rasulullah(sav) öyle bir dua etti ki
biz ondan hiçbir şeyi ezberleyip muhafaza edemedik. Bunun üzerine de:
-Ya Rasulellah Sen pek çok dua ettin ki biz onlardan birşey ezberliyemedik, dedik. Şöyle buyurdu:
-Size tüm bunları toplayan şeyi göstereyim mi? Şöyle dersin:Allah'ım
Peygamberin Muhammed (sav)'in Senden istetiklerinin hayırlı olanlarından
Senden isterim. Peygamberin Muhammed(sav)'in Sana sığındığı şeyin şerli
olanlarından da Sana sığınırız. Sen ki kendisinden yardım
talebedilesin. Sonuç Sanadır. Allah'tan başka hiçbir kuvvet ve engel
yoktur. " (Tirmizi).
ONUNCU TAVSİYE
ORUÇ TUTMANIN FAZİLETİ
Ebu Umare (ra)'ın şöyle dediği rivayet edilmiştir:
" -Ya Rasulellah bana bir amel emret, dedim. Şöyle buyurdu:
-Oruç tutmaya bak. Şu bir gerçektir ki onun yerine geçecek birşey yoktur.
-Ya Rasulellah bana bir amel emret dedim, şöyle buyurdu:
-Oruç tutmaya bak. Şu bir gerçektir ki onun yerine geçecek birşey yoktur.
-Ya Rasulellah bana bir amel emret dedim, şöyle buyurdu:
-Oruç tutmaya bak. Şu bir gerçektir ki onun bir benzeri yoktur. " (İbn-i Huzeyme, Nesei).
Nesei'nin rivayeti şu lafızladır:" Rasulullah bana Allah'ın kendisi ile
beni faydalandıracağı bir iş emret, şöyle buyurdu:Oruç tutmaya bak. Şu
bir gerçektir ki onun bir benzeri yoktur. "
Diğer bir rivayet ise şöyledir:" Ya Rasulellah bana kendisi ile cennete
gireceğim bir amel göster, dedim. Şöyle buyurdu:Oruç tutmaya bak. Şu
bir gerçektir ki onun bir benzeri yoktur. " Ravi sözüne şöyle devam
etmiştir:" Onlara misafir gelmesi hariç, Ebu Umame(ra)'ın evinde gündüz
duman görünmezdi. " (İbn-i Hibban).
Şu hadisi de iyi düşünmemiz gerekir.
Ebu Said (ra)'ın Rasulullah (sav)'in şöyle dediği rivayet edilmiştir:"
Allah yolunda bir gün oruç tutan bir kul olmasın ki Allah bu yüzden
dolayı onun yüzünü cehennemden yetmiş yıl uzaklaştırmasın. " (Buhari,
Tirmizi, Müslim, Nesei).
ON BİRİNCİ TAVSİYE
ALLAH'a TEVBE ETMENİN FAZİLETİ
Ağarr b. Yesar el-Müzeni(ra) Rasulullah (sav)'in şöyle buyurduğunu
rivayet etmiştir:" Ey insanlar, Allah'a tevbe ediniz, O'ndan bağışlama
dileyiniz. Ben bile günde yüz defa tevbe ediyorum. " (Müslim).
Ebu Hureyre(ra)'ın şöyle dediği rivayet edilmiştir:" Rasulullah(sav)'i
şöyle derken işittim:" Allah'a yemin olsun ki ben günde yetmişten fazla
Allah'tan bağışlanma dileyip, O'na tevbe ediyorum. " (Buhari).
Efendimiz(sav)'in hizmetkarı Ebu Hamza Enes b. Malik el-Ensari(ra)
Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:" Allah kulunun
tevbesine, sizden birinizin çölde devesini kaybettiği haldeyken devesini
bulmasından daha çok sevinir. " (Buhari, Müslim).
Müslim'in rivayeti ise şöyledir:" Allah, kulunun kendisine tevbe ettiği
sırada onun tevbesine sizden birinizin şu haldeki durumundan da çok
sevinçlidir ki sizden biriniz çöl bir arazide bineğinde iken, bineği
üzerinde yiyeceği ve içeceği olduğu halde birden kaybolur, o da buna
üzülüp bir ağaca gelip bineğine üzgün bir halde iken ağacın gölgesinde
uzanmış olduğu sırada birden onu yanında ayakta durur bulur, yularından
tutar, sonra da sevincinin şiddetinden dolayı:" Allah'ım sen benim
kulumsun ben de senin rabbinim" deyipte hata eder. "
Ebu Musa Abdullah b. Kays el-Eşari(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle
buyurduğunu rivayet etmiştir:" Allah Taala gündüz günah işleyenin tevbe
etmesi için gece elini açar. Gece günah işleyenin tevbe etmesi için de
güneşin batışından doğuşuna kadar gece elini açar. " (Müslim).
ON İKİNCİ TAVSİYE
İSLAM ESASLARI
Muaz b. Cebel(ra)'ın şöyle dediği rivayet edilmiştir:" Rasulullah(sav)
ile beraber bir seferde idim. Bir gün yakınında bulundum. Beraber
yürürken:
-Ya Rasulellah beni cennete koyan, cehennemden de uzaklaştıran bir amel bildir, dedim. Şöyle buyurdu:
-Sen gerçekten büyük bir şeyden sordun. Ama bu Allah'ın kendisine
kolaylaştırdığı kimseye mutlaka kolay gelir. Allah'a O'na ortak koşmadan
kulluk edersin, namazı dosdoğru kılarsın, zekatı verirsin, Ramazan
orucunu tutarsın, Kabe'i de haccedersin.
Sonra şöyle buyurdu:" Sana hayır kapılarını göstereyim mi?" . Ben de:
-Evet Ya Rasulellah , dedim. Şöyle buyurdu:" Oruç zırhtır, sadata suyun
ateşi söndürdüğü gibi hataları söndürür. Kişinin gecenin ortasında
kıldığı namazdır. " Sonra da şu ayeti okudu:" Yanları yataklardan uzak
durur(az uyurlar), Rablerine ümit ve korku iledua ederlerve kendilerine
verdiğimiz rızıklardan harcarlar. " (Secde:16). Sonra şöyle buyurdu:"
İşin başını, temel direğini, en üst noktasını bildireyim mi?" . Ben de:"
Evet bildir, Ya Rasulullah" dedim. Şöyle buyurdu:" İşin başı İslam'dır,
temel direği namaz, en üst noktası da Cihat'tır. " Sonra şöyle
buyurdu:" Bunların hepsini tutanı bildireyim mi?" . Ben de:" Evet bildir
Ya Rasulellah" dedim. Dilini işaret etti ve:" Şunu tutmandır" buyurdu.
Ben dedim ki:" Ya Rasulellah biz konuştuklarımızdan sorguya
çekilecekmiyiz" . Şöyle buyurdu:" Hay Allah hayrını versin, insanlar
dillerinin ekip biçtiğinden başka yüzüstü cehenneme sürülürler mi?" .
(Tirmizi, Nesei, İbn-i Mace, Müsned).
ONÜÇÜNCÜ TAVSİYE
ANNE BABAYA İYİ DAVRANMAK
Ebu Hureyre(ra)'ın şöyle dediği rivayet edilmiştir:" Bir adam Rasulullah(sav)'e geldi ve şöyle dedi:
-Ya Rasulellah benim güzel muamele etmeme insanlardan en çok kim hak sahibidir?" . Şöyle buyurdu:
-Annendir.
-Sonra kimdir?, dedi.
-Annendir, buyurdu.
-Sonra kimdir?, dedi.
-Annendir, buyurdu.
-Sonra kimdir?, dedi.
-Babandır, buyurdu. " (Buhari, Müslim).
Ebu Hureyre(ra)'dan gelen bir diğer rivayette lafız şöyledir:" Ya
Rasulellah güzel muameleye en çok hak sahibi olan kimdir?" . Şöyle
buyurdu:" Annendir, sonra yine annendir, sonra yine annendir, sonra da
babandır, sonra da sana yakın olanlardır. " (Müslim).
Yine Ebu Hureyre(ra)'dan Hz. Peygamber(sav)'in şöyle buyurduğu rivayet
edilmiştir:" Yaşlandıkları sırada anne ve babasına, bunların birisine
yahut her ikisine erişipte sonra da cennete giremeyen kişinin burnu
sürtülsün, sonra yine burnu sürtülsün, sonra yine burnu sürtülsün. "
(Müslim).
ONDÖRDÜNCÜ TAVSİYE
NAMAZA DEVAM ETMEK
Abdullah b. ömer (ra) Hz. Peygamber(sav)'in bir gün namazı andığı ve
şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:" Kim namaza devam ederse onun için
namaz Kıyamet Günü'nde kurtuluş, burhan ve nur olur. Kim de devam etmez
ise onun ne kurtuluşu, ne burhanı ve ne de nuru olur. Kıyamet Günü de
Karun, Firavn, Haman ve Ubey b. Halef ile beraber olur. " (Müsned).
Enes (ra) şöyle demiştir:" Namaz Hz. Peygamber(sav)'e Miraç Gecesi'nde
elli vakit olarak farz kılınmış, sonra da beş vakte kadar indirilmiştir.
Sonra da şöyle nida edilmiştir:" Ey Muhammed şu bir gerçektir ki
katımda söz değiştirilemez. Sana bu beş vakitle elli vakit sevabı
vardır. " (Buhari, Müslim, Tirmizi, Nesei, İbn-i Mace).
Ebu Katâde kanalı ile Hz. Peygamber(sav)'in şöyle dediği rivayet
edilmiştir:" Allah şöyle buyurdu:" Ben ümmetine beş vakit namaz farz
kıldım ve kendi katımda da şu sözü verdim ki kim bu beş vakit namazı
vaktinde riayet ederek gelirse onu cennete koyarım. Kim de buna riayet
etmez ise benim katında onun için bir söz yoktur. " (Ebu Davud).
Ebu Hureyre(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:"
Ne dersiniz. Sizin birinizin kapısında bir nehir olsa da ondan her gün
beş defa yıkansa onun kirinden birşey kalır mı?" . Oradakiler:" -Hayır
onun kirinden birşey kalmaz " dediler. Rasulullah da şöyle buyurdu:"
İşte beş vakit namaz da böyledir. Allah onlarla hataları yokedip siler. "
(Buhari, Müslim, Tirmiz, İbn-i Mace, Nesei).
Amr b. Said anlatır:" Hz. Osman(ra)'ın yanında idim. Abdest almak için
su istedi ve şöyle dedi:" Rasulullah(sav)'i şöyle derken işittim:"
Hiçbir müslüman kişi yoktur ki ona farz namazın vakti gelirde namazın
abdestini, huşuunu, rukusunu, güzelce yapsında, namazdan önceki büyük
günah işlemediği haldeki diğer günahlarını örtmesin . Bu durum her
zaman için de böyledir. " (Müslim).
Osman b. Affan(ra) Rasulullah(sav)'i şöyle derken işittiğini rivayet
etmiştir:" Kim cemaatle yatsı namazını kılarsa o sanki gecenin yarısını
ihya etmiş gibidir. Kim de cemaatle sabah namazını kılarsa o sanki
gecenin tümünü ihya etmiş gibidir. " (Müslim)
Ebu Musa (ra) Rasulullah(sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:" Kim
sabah ve ikindi namazını kılarsa cennete girer. " (Buhari, Müslim).
ONBEŞİNCİ TAVSİYE
GÜZEL AHLAK
Ebu Derdâa (ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:"
Kıyamet Günü kulun mizan terazisinde güzel ahlaktan daha ağır gelen bir
şey yoktur. Şüphesiz Allah çirkin işler yapan ve kötü söz söyleyene
kızar. " (Ebu Davud, Tirmizi).
Ebu Hüreyre(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:"
Mü'minlerin iman bakımından en olgunu ahlakça en güzel olanıdır. Sizin
en hayırlınız ailesine hayırlı olanınızdır. " (Ebu Davud, Tirmizi).
Câbir (ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:"
Şüphesiz Kıyamet Günü meclis ve sohbet bakımından bana en yakın ve
sevimli olanınız ahlakça güzel olanlarınızdır ve Kıyamet Günü meclis ve
sohbet bakımından bana en uzak ve çirkin olanınız gevezelik, boşboğazlık
yapan ve müteveyhik olan kimsedir. "
" -Ya Rasulelah müteveyhik nedir?" dediler. Şöyle buyurdu:
" -Kibirli olanlardır. " (Tirmizi).
ONALTINCI TAVSİYE
NAMAZIN SONUNDA SöYLENİLEN DUALAR
Muaz b. Cebel(ra) Rasulullah(sav)'in elinden tutup şöyle buyurduğunu
rivayet etmiştir:" Ey Muaz vallahi Ben seni seviyorum. " Muaz (ra) da:"
Anam babam Sana fada olsun Ya Rasulellah ben de Seni seviyorum dedi. "
Rasulullah:" Sana tavsiyede bulunuyorum. Ey muaz her namazın ardından şu
duayı hiç bırakma:" Allahümme E inni alazikrike ve şükrike ve hüsni
ibadetike (Allah'ım bana Seni zikretme, şükretme ve Sana güzel ibadet
etmeme yardım et.) " (Ebu Davud, Nesei, İbn-i Huzeyme, İbn-i Hibban).
Ebu Hureyre (ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet
etmiştir:" Kim her namazdan sonra otuzüç defa Allah'ı tesbih
eder(Subhanallah der), otuzüç defa Allah'a hamdeder(Elhamdülillah der),
otuzüç defa tekbir getirir(Allahu Ekber der) ki bu doksan dokuz eder,
sonra da:" La ilahe illallahu vahdehu la şerikelehü, lehü'l-Mülkü ve
lehü'l-Hamdü ve hüve alaküllişeyin Kadir (Tek olan Allah'tan başka ilah
yoktur, O'nun ortağı da yoktur, mülkiyet O'nundur, hamd O'nundur, O
herşeye kadirdir. )" der de yüze tamamlarsa günahları deniz köpüğü
kadarda olsa bağışlanır. " (Müslim).
Sa'd b. Ebi Vakkas(ra) Rasulullah (sav)'in her namazın ardından şu
kelimelerle Allah'a sığındığını rivayet etmiştir:" Allahümme inni eûzü
bike minel cübni vel buhli ve eûzü bike en uradde ila erzelil umri, ve
eûzü bike min fitneti'd-Dünya, ve eûzü bike min fitneti'l-Kabri Allah'ım
ben cimrilik ve korkaklıktan Sana sığınırım, ömrümün en aşağısını
döndürülmekten Sana sığınırım, dünya fitnesi ve imtihanından Sana
sığınırım, kabir imtihanından Sana sığınırım.)" (Buhari).
Mü'minlerin annesi Cüveyriye b. el-Haris(ra) Bir gün Rasulullah(sav)
sabahleyin erkenden O sabah namazını mescidinde kılarken yanından
ayrıldığını sonra kuşluk vaktinde hâlˆ mescidinde otururken
Rasulullah'ın tekrar yanına geldiğini ve şöyle buyurduğunu anlatır:"
seni bıraktığım halde hâlâ öylece duruyor musun?" . Ben de:" Evet"
dedim. Bunun üzerine Rasulullah(sav) şöyle buyurdu: " Ben senden sonra
dörk kelime söyledim, eğer bugünden beri söylediklerinle tartılsalar
onlar daha ağır gelir:" Subhanelahil AzŒm ve bi Hamdihi adeda halgıhi ve
rızâ nefsihi ve zŒnete arşıhi ve midâde kelimâtihiğYüce Allah'ı
yarattıklarının sayısınca, gönlünün rızasınca, arşıalasının ağırlığınca
ve kelimelerinin mürekkebince tesbih eder, hamdederim".) (Müslim).
ONYEDİNCİ TAVSİYE
ZİKRİN FAZİLETİ
Abdullah b. Busr(ra) bir adamın Rasulullah(sav)'e şöyle dediğini rivayet
etmiştir:" Ya Rasulellah İslam Şeriatı'nın kanunları bana çok
gelmiştir. Bu nedenle bana yapabileceğim bir şey bildir. " Rasulullah
şöyle buyurdu:" Dilinin Allah'ı zikirle devamlı ıslak kalmasıdır. "
(Tirmizi, İbn-i Mace, Hakim, İbn-i Hibban).
Muaz b. Cebel(ra) kanalıyla bir adamın Rasulullah(sav)'e şöyle sorduğu
rivayet edilmiştir:" Mücahidlerin hangisi ecir bakımından daha
büyüktür?" . Rasulullah şöyle buyurdu:"
-Allah Taala'yı en çok ananlarıdır. " Adam:" Salihlerin hangisi ecir
bakımından daha büyüktür?" dedi. Rasulullah:" Allahû Teâla (cc)'yı en
çok ananlarıdır. " buyurdu. Sonra adam namazı, zekatı, haccı, sadakayı,
bunların hepsini söyledi. Rasulullah(sav) ise:" Allah Taala'yı en çok
zikredenleridir" diyordu. Ebu Bekr(ra) Ömer (ra)'a:" Ey Ebu Hafs Allah'ı
ananlar herşeyi ***ürdüler" dedi. Bunun üzerine Rasulullah(sav):" Evet"
dedi. " (Müsned, Taberani).
ONSEKİZİNCİ TAVSİYE
NEFSİ TERBİYE ETMEK
Zeydu'l-Hayr(ra)'ın şöyle dediği rivayet edilmiştir:" Ya Rasulellah,
Allah'ın kendisi hakkında hayır dilediği kişideki Allah'ın alameti ile
hayır dilemediği kişideki Allah'ın alameti nedir, bana bildir. " Şöyle
buyurdu:
" -Ey Ebu Zeyd nasıl sabahladın?. " Ben de:" Hayrı ve hayır ehlini
isteyerek. Eğer hayra kudretim yetebildi ise ona yöneldim. Eğer
kaçırdımsa buna üzüldüm, onu arzuladım" dedim. Şöyle buyurdu:" İşte bu
Allah'ın hayır dilediği kişideki Allah'ın alametleridir. Eğer sana Allah
bu alametlerin dışındaki şeyleri dileseydi sana onları hazırlardı. "
(Razzin).
Ebu Hureyre (ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet
etmiştir:" Peygamberlerin sünnetlerinden dört şey vardır. Bunlar;haya,
koku sürme, evlenme ve misvak kullanmadır. " (Tirmizi).
Ebu Hureyre (ra) Rasulullah (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet
etmiştir:" Size hayırlı ve şerli olanınızdan haber vereyim mi?" bunu üç
defa söyledi. Oradakiler:" Evet bildir" dediler. Şöyle buyurdu: " Sizin
hayırlınız, hayrı umulup şerrinden de emin olunandır. Şerliniz de hayrı
umulmayıp şerrinden de emin olunmayandır. " (Tirmizi).
Ebu Bekre(ra)'ın şöyle dediği rivayet edilmiştir:" Rasulullah(sav)'e şöyle soruldu:
-İnsanların hangisi daha hayırlıdır?, O da şöyle buyurdu:
-ömrü uzun olupta ameli iyi olandır.
-İnsanların hangisi şerlidir?, dediler. Şöyle buyurdu:
-ömrü uzun olupta ameli kötü olandır. " (Tirmizi).
ONDOKUZUNCU TAVSİYE
GÜNAHLARI BIRAKIP, ALLAH'a İTAAT EDİP O'nu ZİKRETMEYE SARILMAK
Ümmü Enes (ra)'ın şöyle dediği rivayet edilmiştir:" Ya Rasulellah bana
tavsiyede bulun. " Rasulullah şöyle buyurmuştur:" Günahlardan hicret
et(terket), zira bu hicretin en faziletlisidir. Farzlara devem et, zira
bu cihadın en faziletlisidir. Allah'ı zikri de çok yap, çünkü sen
Allah'a çok zikirden daha sevimli bir şey getiremezsin. " (Taberani).
Ebu Hureyre(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:"
Allah şöyle buyurur: Ben kulumun Bana olan zannının yanındayım ve Beni
zikrettiğinde onun yanında olurum. Eğer Beni kendi içinde anarsa Ben de
onu kendi içimde anarım. Eğer Beni bir toplulukta anarsa Ben de onu
ondan daha hayırlı bir toplulukta anarım. Eğer Bana bir karış yaklaşırsa
Ben ona bir kulaç yaklaşırım. Eğer Bana bir kulaç yaklaşırsa Ben ona
iki kulaç yaklaşırım. Eğer Bana yürüyerek gelirse Ben de ona koşarak
gelirim. " (Buhari, Müslim, Tirmizi).
Muaviye(ra) şöyle anlatır:Hz. Peygamber(sav) mescidde zikir halkasının
yanına çıktı ve:" Sizi buraya hangi şey oturttu?" diye sordu. Onlarda:"
Allah'ı zikretmek, bizi İslam'a eriştirip bunula bize bağışta bulunduğu
şeylere hamdetmek için oturduk" dediler. O da şöyle dedi:" Allah için
söyleyin, sizi ancak bu mu oturttu?" dedi. Onlar:" Vallahi bizi ancak bu
oturttu" dediler. O da şöyle dedi:" Bakın Ben sizi itham ettiğim için
yemin ettirmedim. Ancak şu var ki bana Cebrail geldi ve Allah Taala'nın
sizinle meleklere iftihar edip öğündüğünü bildirdi. " (Müslim, Tirmizi,
Nesei).
YİRMİNCİ TAVSİYE
SABAH NAMAZINDAKİ İKİ REKAT NAMAZIN FAZİLETİ
Abdullah b. Ömer (ra) şöyle anlatır:" Bir adam şöyle dedi:" Ya
Rasulellah bana öyle bir amel göster ki Allah onunla beni
faydalandırsın. " Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:" Sabah namazının iki
rekat sünnetine devam et, zira bunda fazilet vardır. " (Taberani).
Yine Abdullah b. ömer(ra) demiştir ki:" Rasulullah(sav)'i şöyle derken
işittim:" Sabah namazından önceki iki rekat namazı bırakmayınız. Çünkü
bu namazda rağbet ve iyilikler vardır. "
Hz. Aişe(ra) Peygamber(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:"
Sabah namazının iki rekatı, dünya ve dünyadaki olan herşeyden daha
hayırlıdır. " (Müslim, Tirmizi).
Müslim'in rivayetin de ise:" İki rekat, bana bütün dünyadan daha sevimlidir. "
YİRMİBİRİNCİ TAVSİYE
NAMAZDA İKEN SAÚA SOLA DöNMEMEK
Enes (ra)'dan şöyle rivayet edilmiştir: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:"
Ey oğulcuğum namazda iken sağa sola dönmekten sakın, çünkü namazda
böyle dönmek tehlikelidir. " (Tirmizi).
Ebu Hureyre(ra)'dan şöyle rivayet edilmiştir: Rasulullah (sav) şöyle
buyurmuştur:" Kul namaza durduğunda o Rahman olan Allah'ın huzurundadır.
Eğer sağa sola dönerse Allah Taala;Kime dönüyorsun?. Benden daha
hayırlısına mı?. Ey Adem oğlu Bana yönel, Ben yönelip döndüğün şeylerin
hepsinden daha hayırlıyımdır. " (El-Bezzar).
YİRMİİKİNCİ TAVSİYE
İHLASLI OLMAK
Muaz b. Cebel(ra) Yemen'e gönderildiğinde Rasulullah(sav)'e:" Ya
Rasulellah bana tavsiyede bulun " dediği O'nun da şöyle buyurduğu
rivayet edilmiştir:" Dininde ihlaslı ol, az amel sana yeter. " (Hakim).
Sevban(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle derken işittiğini rivayet
etmiştir:" Muhlislere ne mutlu. Onlar hidayet yolunun ışıklarıdır.
Onlardan tüm karanlık fitneler uzaklaşır. " (Beyhaki).
Ebu İmame (ra) Rasulullah(sav)'ten rivayet ettiği hadiste şöyle
denilmiştir:" Aziz ve celil Allah ameli ancak ihlaslı ve kendi rızası
için yapıldığında kabul eder. (Ebu Davud, Nesei).
YİRMİÜÇÜNCÜ TAVSİYE
ALLAH'a BİR HACETİ OLAN KİMSENİN NE YAPACAÚI HAKKINDADIR
Abdullah b. Evfa (ra) Rasulullah (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet
etmiştir:" Kimin Allah'a veya Adem oğlundan birisine bir haceti olursa, o
kişi bir abdest alsın ve abdesti de güzelce alsın ve iki rekat namaz
kılsın. Sonra Allah'a hamd ve senada bulunsun, Peygamber'e de salat
getirsin ve sonunda da şöyle desin:" Halim ve Kerim olan Allah'tan başka
ilah yoktur. Yüce arşın Rabbini tesbih ederiz. Hamd alemlerin Rabbi
olan Allah'a mahsustur. Allah'ım Senden rahmetinin gereklerini,
mağfiretinin azimetlerini, her türlü iyilikten ganimet, her türlü
kötülükten de selamet isterim. Benim için bağışlamayacağın bir günah,
gidermeyeceğin bir üzüntü, rızana uygun olan yerine getirmeyeceğin ber
hacet bırakma Ey merhamet edenlerin en merhametlisi. " (Tirmizi, İbn-i
Mace).
İbn-i Mace'nin rivayetinde:" Ey merhamet edenlerin en merhametlisi"
sözünden sonra şu ilave vardır:" Sonra da dünya ve ahiret işlerinden
dilediğini ister. Şüphesiz Allah herşeyi takdir eder.
HACET NAMAZI VE DUASI
Osman b. Hanif(ra) şöyle anlatır:" Rasulullah (sav)'e bir ama geldi ve:"
Ey Rasulellah Allah'a gözümdeki perdeyi açması için dua et" dedi.
Peygamberimiz:" İstersen seni bırakayım sabret" dedi. Adam :" Ya
Rasulellah gözümün kaybı bana çok zor gelmiştir" dedi. O da:" Git abdest
al sonra da iki rekat namaz kıl sonra da şöyle de:" Ey Allah'ım ben
Rahmet Peygamberi Peygamberim Muhammed ile Sana yöneliyor, Senden
istiyorum. Ey Muhammed ben Rabbine Seninle gözümü açması için
yöneliyorum. Allah'ım O'nu benim hakkımda şefaatçi kıl, beni kendime de
şefaatçi kıl, " sonra adam gözleri açılmış olarak geri döner. "
(Tirmizi, Nesei, İbn-i Mace, İbn-i Huzeyme, Hakim).
YİRMİDÖRDÜNCÜ TAVSİYE
NEFSİN AFETLERİ
Ebu Zer (ra) anlatır:Rasulullah(sav) şöyle buyurdu:" Üç kişi vardır ki
Allah Kıyamet Günü onların yüzüne bakmaz, onlarla konuşmaz ve onları
temize çıkarmaz. Onlara acıklı bir azap ta vardır. " . Rasulullah bunu
üç defa söyledi. Ben de:" Bunlar hüsrana uğradı, zarar ettiler, kim
bunlar?" dedim. Şöyle buyurdu:" Yürürken kibirle elbisesini uzatan,
yaptığı iyiliği başa kakan ve yalan yeminle malını sarfedendir. "
(Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, Nesei).
Ebu Berze el-Eslemi(ra) Rasulullah (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet
etmiştir:" Sizin hakkınızda ençok korktuğum şey karınlarınızda ve belden
aşağınızdaki sapıklık şehvetler ve fitneleridir. " (Razzin).
Cabir b. Abdillah el-EnsârŒ(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu
rivayet etmiştir:" Zulümden sakınınız, zira zulüm Kıyamet Günü'nün
zulumat ve karanlıklarıdır. Cimrilikten de sakınınız, zira cimrilik
sizden öncekileri helak etmiş ve onları kanlarını dökmeye mahrem
dokunulmazlıklarını helal saymaya taşımıştır. " (Müslim).
Cündüb(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:" Kim
(başkasının gizli kusurlarını) duydurup işittirirse Allah'ta onu
duydurup işittirir. Kim (başkasının gizli kusurlarını) görürse Allah'da
onu görür. " (Buhari, Müslim).
YİRMİBEŞİNCİ TAVSİYE
ALLAH'tan İSTEMEK
Cabir(ra), diğer bir nüshaya göre İbn-i ömer(ra) Rasulullah(sav)'in
şöyle buyurduğunu rivayet temiştir:" Kim Allah ile sığınma isterse onu
koruyun ve kim Allah ile isterse ona veriniz kimde sizi çağırır davet
ederse ona icabet ediniz. Size iyilik yapanı ödüllendiriniz. Eğer onu
ödüllendirecek birşey bulamazsanız kendinizin onu ödüllendirdiğinizi
görmesi için ona dua edin. " (Ebu Davud, Nesei, İbn-i Hibban, Hakim).
" Allah rızası için " diyerek birşey istemenin yasaklığı hakkında ise şu hadis mevcuttur:
Rafi(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle dediğini rivayet etmiştir:" Allah
rızası için diyerek dilenen Rahmetten uzaktır. Kendisinden Allah rızası
için istenilipte isteyene vermeyen de Rahmetten uzaktır. " (Taberani).
YİRMİALTINCI TAVSİYE
FATİHA SURESİ HAKKINDA
Ebu Hureyre(ra) Rasulullah(sav)'i şöyle derken işittiğini rivayet
etmiştir:" Allah Taala şöyle buyurmuştur:" Namazı Benimle kulum arasında
iki bölüme ayırdım. Kulum için de istetiği vardır. " Diğer bir
rivayette ise şöyledir:" Namazın yarısı Benim, yarısı da kulumundur.
Kul, " el-Hamdülillahi Rabbilalemin" dediğinde, Allah:" Kulum Bana
hamdetti" buyurur. Kul:" er-Rahmanirrahim" dediğinde, Allah:" Kulum Beni
övdü" buyurur. Kul:" Maliki yevmiddin" dediğinde, Allah:" Kulum Beni
yüceltti" buyurur. Kul:" Ancak Sana kulluk eder ve ancak Senden yardım
isteriz" dediğinde, Allah:" Bu Benimle kulum arasındadır. Kuluma da
istediği vardır" buyurur. Kul:" İhdinassıratalmüstakim, Sıratallezine
enamte a'leyhim ğayril mağdûbi aleyhim veladdallin" dediğinde, Allah:"
Bu kulum içindir ve kuluma da istediği vardır" buyurur. " (Müslim).
Ebu Said el-Mualli(ra) şöyle anlatır:" Mescidde namaz kılıyordum.
Rasulullah(sav) beni çağırdı, ben hemen çağrısına cevap vermedim. Sonra
yanına vardım ve:" Ya Rasulellah ben namaz kılıyordum" dedim. Bunun
üzerine şöyle buyurdu:" Allah:" sizi çağırdığında Allah ve Rasulüne
cevap veriniz" (Enfal:24), dememişmidir. Sonra şöyle dedi:" Sana
mescidden çıkmadan önce bir sure öğreteceğim ki bu sure Kur'an'daki en
büyük suredir. " Elimden tuttu ve mescidden çıkmayı istetiğimizde ben:"
Ya Rasulellah, Sen:" Kur'an'daki en büyük sureyi sana öğreteceğim"
demiştin" dedim. Şöyle buyurdu: " El-Hamdülillahi Rabilalemin ki bu
es-Sebu'l-Mesâni(Yedi çift övgüdür) ve Bana verilen en büyüksuredir. "
(Buhari, Ebu Davud, Nesei, İbn-i Mace).
YİRMİYEDİNCİ TAVSİYE
KUR'AN'DAKİ BAZI SURE VE AYETLERİN FAZİLETLERİ HAKKINDA
Enes(ra), Rasulullah(sav)'in Ashab'ından bir adama şöyle dediğini rivayet etmiştir:
" -Sen evlendin mi?. Adam:
-Hayır, vallahi Ya Rasulellah benim yanımda evlenecek bir şeyde yoktur, dedi. Rasulullah:
-Yanında " Kul huvallahü Ahad. . . " yokmudur?, buyurdu. adam:
-Vardır, dedi. Rasulullah:
-Bu Kur'an'ın üçte biridir. Yanında " iza cae Nasrullahi vel-Feth. . . " yok mudur?, buyurdu. Adam:
-Vardır, dedi. Rasulullah:
-Bu Kur'an'ın dörtte biridir. Evlen, evlen, buyurdu. " (Tirmizi).
İhlas Suresi, Ayetel Kürsi ve Amenerrasulü hakkında ise şunları zikredebiliriz:
Muaz b. Enes el-Cüheni(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet
etmiştir:" Kim " Kul-Huvallahü Ahad. . . " sonuna kadar on defa okursa
Allah o kişiye cennette bir köşk yapar" . Bunu üzerine Hz. Ömer b.
Hattab (ra) :" Ya Rasulellah o zaman biz de çokça yaparız" dedi.
Rasulullah(sav) Allah daha çoktur ve daha iyidir" buyurdu. " (Müsned).
Ebu Zer(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:"
Allah, Bakara Suresini iki ayetle bitirmiştir ki bu ikisini Bana arşının
altındaki hazinesinden vermiştir. Onları öğreniniz ve çocuklarınıza ve
kadınlarınıza öğretiniz. Zira o iki ayet namazdır, Kur'an'dır, duadır. "
(Hakim).
Mü'minlerin annesi Aişe(ra) şöyle anlatır: "-Rasulullah(sav) seriyyenin
başında bir adam gönderdi. Bu kişi namazda arkadaşlarına kıraat okuyor
ve " Kul hüvallahü Ahad..." ile bitiriyordu. Seriyye Medine'ye dönünce
bunu Rasulullah (sav)'e bildirdiler. Rasulullah da:" Sorun bakalım bunu
hangi şeyden dolayı yapıyormuş?" dedi. Onlarda sordular. Adam:" Çünkü bu
Sure Rahman olan Allah'ın sıfatıdır. Ben de bunu okumayı çok seviyorum"
dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav):" Ona haber verin ki Allah onu
seviyor buyurdu. " (Buhari, Müslim, Nesei).
Ebu Hureyre(ra) şöyle anlatır: "-Rasulullah(sav) beni Ramazan ayının
zekatını korumakla görevlendirmişti. Birden bana birisi belirdi ve
yiyeceklerden almaya başladı. Ben de hemen onu yakaladım:" Seni
Rasulullah'a ***üreceğim" dedim. Adam:" Ben muhtaç birisiyim, yanımda
bakıma muhtaç ailem vardır. Ben de şiddetli sıkıntıdayım" dedi. Ben de
onu serbest bıraktım. Sabaha çıktığımda Rasulullah(sav):" Ey Ebu Hureyre
dün esirin ne yaptı?" buyurdu. Ben de:" Ya Rasulellah, ihtiyacından ve
bakmakla sorumlu olduğu ailesinden şikayette bulundu. Ben de ona acıdım
ve bırakıverdim" dedim. Bunun üzerine şöyle buyurdu:" Bak o yalan
söyledi. Tekrar geri gelecektir" . Onun tekrar geri döneceğini
Rasulullah(sav) sözünden öğrendim ve onu gözetledim. Birden belirip
geldi ve yiyecekten alıyordu. Ben de:" seni mutlaka Rasullulah(sav)'e
***üreceğim dedim. " O da:" beni bırak ben ihtiyaç sahibiyim. Bakmakla
sorumlu olduğum ailem vardır. Bir daha dönmem" dedi. Ben de ona acıdım
ve salıverdim. Sabaha çıktığımda Rasulullah(sav) bana:" Ey Ebu Hureyre
dünkü esirin ne yaptı?" dedi. Ben:" Ya Rasululah ihtiyacından ve
bakmakla sorumlu olduğu ailesinden şikayette bulundu, ben de ona acıdım.
Bırakıverdim" dedim. Şöyle buyurdu:" O yalan söyledi ve tekrar geri
dönecek" . Ben de üçüncü sefer gelmesini gözetledim. O da birden geldi,
yiyecekten alıyordu, ben onu hemen tuttum ve :" Seni Rasulullah'a
***üreceğim. Bu üçüncü defa gelmenin sonudur. Sen dönmeyeceğini söyleyip
söz veriyorsun, sonra tekrar dönüyorsun" dedim. Adam:" Beni bırak ben
sana birtakım kelimeler öğretirim. Allah onlarla seni faydalandırır"
dedi. Ben:" Nedir onlar?" dedim. Adam: " Yatağına girdiğinde Ayetül
Kürsiyi oku. Zira senin başında devamlı sabaha kadar Allah tarafından
gönderilmiş muhafız bekler, sana şeytan yaklaşamaz" dedi. Ben de onu
salıverdim. Sabaha çıktığımda Rasulullah(sav):" Dün esirin ne yaptı?"
dedi. Ben de:" Ya Rasulellah bana Allah'ın kendileriyle beni
faydalandıracağı bir takım kelimeler öğreteceğini sözverdi, ben de onu
salıverdim" dedim. Rasulullah(sav):" Onlar nedir?" dedi. Ben de:"
Yatağına girdiğinde Ayetül Kürsiyi oku. Bana dedi ki" Senin başından
devamlı sabahlayana kadar Allah tarafından gönderilmiş bir muhafız
bekler. Sana şeytan yaklaşamaz" dedi. Bunun üzerine Rasulullah:" Bak o
yalancı birisi olduğu halde sana doğru söylemiştir. Üç gündür kiminle
karşılaştığını biliyor musun Ey Ebu Hureyre?" dedi. Ben de:" Hayır"
dedim. " O şeytandır" dedi. " (Buhari).
Übey b. Ka'b(ra)'dan babasının şunu bildirdiği rivayet edilmiştir:"
Kendilerinin hurmaların kurutulduğu ve saklandığı bir ambar vardı.
Arasıra buraya uğrar ve hurmaları eksilir görür. Bir gece burayı bekler.
Aniden yeni yetme bir oğlan çocuğu şeklinde bir canlı belirdi, selam
verdi, o da selamını aldı ve:" Sen nesin?İnsan mı?Cin mi?" dedi. " Cin"
dedi. " Elini uzat" dedim. Baktım sanki eli ***** eli gibi tüyleri de
***** tüyü gibiydi. " Seni bu işi yapmaya yönelten nedir?" dedim. O:"
Bana senin sadakayı sevdiğin ulaştı, bu nedenle senin yiyeceğinden
birşeyler almayı istedim" dedi. Ben de:" Sizden bizi ne korur?" dedim. O
da:" Şu ayet, Ayetül Kürsi " dedi. Babası:" Ben de onu bıraktım"
demiştir. Übey sabahleyin Rasulullah(sav)'e gider ve durumu bildirir.
Rasulullah:" Pis herif doğru söyledi" demiştir. (İbn-i Hibban).
İhlas ve Felak-Nas Surelerinin fazileti hakkında ise şu hadisleri zikredebiliriz:
Muaz b. Abdullah b. Hubeyb babasının şöyle dediğini rivayet
etmiştir:Babası şöyle anlatır: " Yağmulu ve zifiri karanlık bir gecede
bize namaz kıldırması talebiyle mescide çıktık. O'nu bulunca " söyle"
dedi. Bir şey söylemedim. Sonra" söyle" dedi. Ben yine birşey
söyliyemedim. Sonra tekrar " söyle" dedi. Ben de:" Ya Rasulellah ne
söyliyeyim?" dedim. O da:" Sabah ve akşama çıktığında Kul hüvallahü
ahad, Felak, Nas Surelerini üç defa oku. Herşeye karşı sana yeter" dedi.
" (Ebu Davud, Tirmizi).
Ukbe b. Amir(ra) Rasulullah (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet
etmiştir:" Bu gece indirilen bir benzeri görülmemiş ayetleri bilmedinmi
ki bunlar " Kul euzu bi Rabbil Felak ve Kul euzu bi Rabbin-Nas" 'dır. "
(Müslim, Tirmizi, Ebu Davud, Nesei).
Diğer bir rivayette ise şöyledir:" Rasulullah (SAV) ile beraber bir
seferde yürüyordum. Bana:" Ey Ukbe okunan hayırlı iki sureyi öğreteyim
mi?" buyurdu ve bana Felak ve Nas Surelerini öğretti. " Ebu Davud'un
rivayetinde ise şöyledir:" Rasulullah(sav) ile beraber Cuhfe ile Ebva
arasında yürürken birden bizi zifiri karanlıkla rüzgar sardı.
Rasulullah(sav) de Felak ve Nas Sureleri'ni okuyarak Allah'a sığınmaya
başladı ve şöyle diyordu:" Ey Ukbe bu ikisi ile Allah'a sığın. Hiçbir
kimse bunların bir benzeriyle bunlar kadar Allah'a sığınamaz. "
Cabir b. Abdillah(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle dediğini rivayet
etmiştir:" Oku ey Cabir" . Ben de:" Anam babam Sana kurban olsun, ne
okuyayım?" dedim. " Felak ve Nas Sureleri'ni oku" buyurdu. Ben de bu
ikisini okudum. Bana şöyle dedi:" Bu ikisini oku. Bu ikisinin bir
benzerini asla okuyamazsın. " (Nesei, İbn-i Hibban).
YİRMİSEKİZİNCİ TAVSİYE
RASULULLAH(sav)'in SÜNNETİNİ YAŞATMA HAKKINDADIR
Amr b. Avf(ra) Efendimiz'in Bilal b. Haris(ra)'a şöyle dediğini rivayet
etmiştir:" ey Bilal! Bil" . O da: " Ya Rasulullah neyi bileyim?" . Şöyle
buyurdu:" Şunu bil ki kim benden sonra sünnetlerimden öldürülmüş olan
bir sünnetimi diriltirse ona bu sünnetle amel edenlerin ecri verilir.
Onların ecirlerinden de eksilme olmaz. Kim de Allah ve Rasulü'nün razı
olmadığı sapık bir bitat ortaya koyarsa ona da bu bitatla amel edenlerin
ecri verilir, bidati işleyenlerin günahlarından da eksilme olmaz. "
(Tirmizi, İbn-i Mace).
İbn-i Abbas (ra) Hz. Peygamber Efendimiz(sav)'in şöyle buyurduğunu
rivayet etmiştir: " Ümmetimin bozulduğu bir sırada kim sünnetime
sarılırsa ona yüz şehid sevabı vardır. " (Beyhaki, Taberani).
"
ve ON NASİHAT
Değerli üstad Ahmed b. Muhammed Tâhûn hadislerin tahricini çıkarıp şu kelimeleri de lutfetmiştir.
Sunarken:
Allahû Teâla (cc) bizlere elçisi Muhammed (sav)'e Rabbinden getirip
tebliğ ettiği şeylerde O'na uymayı, örnek alıp yolundan gitmeyi
emretmiştir. Peygamber (sav)'in sünneti sözlü ve fiili şekildedir ki
bunlar dinin gayesini anlama ve tafsili hükümleri kavramada bizlere yol
gösteren ışıktır. Rasulullah (sav)'den sözlü ve fiili olarak sabit olan
herşey Kur'an'da açık nas olarak zikredilmese dahi bizim için hüccettir.
Kur'an'da zikredilmediği halde bizim için delil olan hadislerden bir
tanesi de Ebu Hureyre (ra)'nin rivayet ettiği şu hadistir: "Bir erkek
hanımı ile hanımının halasını, hanımı ile hanımının teyzesini bir
nikahta birleştiremez."
Sünnet Kur'an'da açık ifade edilmesede delil sayılır. Allah– Teâla (cc)
şöyle buyurmuştur: "Rasul size hangi şeyi vermiş ise onu alınız, hangi
şeyden de yasaklamış ise ondan geri durun. " (Haşr:7)
Bütün müslümanlara gereken şey peygamberlerinin sünnetine sarılmaları,
öğrenmeleri ve müslümanlar arasında yaymak için gayret sarfetmeleridir.
Bu kitabın düşüncesi de bu yolda atılmış başarılı bir adımdır. Zira
kitaptaki hadisleri derleyen müellif-Allah O'nun sevabını versin-kitabı
yayınlama hakkını bütün müslümanlara vermekle tüm tavsiyeleri
toparlamayı ve kitaptaki nebevi tavsiye, öğüt ve yönlendirmelerdeki
faideyi genelleştirmeyi uygun görmüştür. Başarı Allah'tandır.
Ahmet Muhammed Tâhûn
Başlarken:
Hamd Allah içindir. Selam Allah'ın seçtiği kullarına ve seçtiği en
değerli peygamber olan Efendimiz Muhammed (sav)'edir ki O'na Rabbinden:
"Biz Seni ancak alemlere rahmet olarak gönderdik" (Enbiya:107), hükmü
indirildiği gibi yine: "Andolsun içinizden size öyle bir peygamber geldi
ki sıkıntıya ugramanız O'na ağır gelir; size düşkün, mü'minlere
şefkatli, merhametlidir" (Tevbe:128), diye bildirmiştir.
O ki söz ve fiillerinde bütün iyiliklere yol göstermiş, tüm
kötülüklerden de uyarmıştır. Allah'a çağıran, yolları aydınlatan nurdur.
Elinizdeki şu Ellibeş Peygamber Tavsiyeleri'ni kardeşimiz Ustad Hamza
Muhammed Sâlih Ucâc hadis kitaplarından seçip derlemiştir ki böylece
mü'minlere bir hatırlatma olsun, onlara hediye yerine geçsin. Allah ona
yaptığı hizmetin karşılığını versin. Her kişi ameline göre karşılık
alır. Eğer hayır ise hayırla, şer ise şerle karşılık görür.
Siz ey mü'minler Rabbinizden gönderilen kitabı okuyun ve düşünüp
inceleyiniz. Zira size Enam Suresinde on, İsra Suresinde oniki tavsiyede
bulunulduğu gibi daha pek çok yerde Kur'an'dan sizlere tavsiyeler
mevcuttur. Yine sizler Rasulullah (sav)'in de tavsiyelerini okuyun,
inceleyin ve onlara sımsıkı yapışınız. Kim Rasulun yoluna sarılırsa
büyük kurtuluşa erer. Kim de yüz çevirirse apaçık zarara girer.
" Rasul size hangi şeyi vermişse onu alınız, hangişeyden de yasaklamışsa ondan geri durunuz. " (Haşr:7)
Allah bizi ve sizi, Rablerinden haklarında güzellikler geçipte lutfuyla
cennete girdirilen kullardan olmanız için, söz dinleyen ve sözlerin en
güzeline uyanlardan kılsın. Selam bütün peygamberlere olsun. Hamd de
alemlerin rabbi Allah'adır.
Medine-i Münevvere
Rabbinin Rahmetini Uman
Ahmet Abdu'l Cevvâd.
öNSöZ
Hamd alemlerin rabbi Allah'adır. Salat ve selam peygamberlerin en
değerlisi Efendimiz Muhammed (sav)'e, O'nun ailesine ve
arkadaşlarınadır.
Ben hadis kitaplarında Efendimiz'in bazı sahabelere tavsiyelerini
okumuştum. İstedim ki bunlardan bir kısmını küçük bir kitapçıkta
toplayayım. Bu nedenle ellibeş tavsiyeyi şu kitaplardan faydalanarak
seçtim. Sahih-i Buhari, Sahih-i Müslim, Sünen-i ebi Davud, Sünen-i
Tirmizi, Et-Terğib ve't-Terhib, Riyazu's-Salihin, Kitabû't-Tac,
Teysirû'l-Vusûl.
Bu tavsiyeler her ne kadar bazı sahabelere söylenmiş olsada, bütün
müslümanlara da hitap eder. Bunlar Allah'a ihlasla bir kul olmaya,
şirkten arınmaya yöneltir. Kelimeyi Tevhid ve Allah'a secde etmenin
fazileti, namaz, oruç ve geceleri ihya etmenin fazileti, ilim tahsili,
sadaka vermek ve Allahı tesbih etmenin faziletlerini açıklar. Anne ve
babaya itaate, güzel ahlaka, akraba ziyaretine, komşularla iyi
geçinmeye, yemek yedirme ve fakirleri sevme gibi daha pek çok ameli
salihaya da teşvik eder.
Aynı manadaki bazı hadisleri de faidesinden dolayı fazladan olarak
zikrettim. Allah'tan amelimizin tamamının salih ve kabul olunmasını, bu
amelleri kendi rızasına halis kılmasını diler, bu tavsiyelerde gelen
şeylerden bizleri faydalandırmasını, onlarla amel etmeyi nasip etmesini
isteriz. Doğru yola ***ürecek olan Allah'tır. Allah, Efendimiz
Muhammed(sav) ve O'nun ailesine, arkadaşlarına salat ve selam etsin.
Medine-i Münevvere
Hamza Muhammed Sâlih Ucâc
BİRİNCİ TAVSİYE
KELİME-İ TEVHİD'İN FAZİLETİ
Ebu Hureyre (ra) tarafından şöyle rivayet edilmiştir:" Dedim ki: "Ya
Rasulallah, kıyamet günü şefaatinle insanların en mutlusu olan kimdir?
Rasulallah (sav) şöyle buyurdu: Ey Ebu Hureyre, senin hadise olan
düşkünlüğünden dolayı senden önce hiçbir kimsenin bu hadisten
sormayacağını tahmin etmiştim. Kıyamet günü şefaatimle insanların en
mutlusu olan; ihlasla, kalbi veya gönlü ile LA İLAHE İLLALLAH, diyen
kimsedir. " (Buhari)
Ubade Bin Samit (ra)'dan Rasulullah (sav)'in şöyle buyurduğu rivayet
edilmiştir: "Kim tek olan Allah'tan başka ilah olmadığına, O'nun
ortağının bulunmadığına, Muhammed'in kulu ve elçisi olduğuna, İsa'nın
Allah'ın kulu ve eliçisi olup Meryem'e kendisinden gönderdiği ruhu olan
kelimesi olduğuna, cennet ve cehennemin hak olduğuna şahadet ederse
Allah onun üzerinde bulunduğu amele göre cennete koyar. " (Buhari,
Müslim, Tirmizi). " Cennetin sekiz kapısından hangisinden isterse"
ilavesi de mevcuttur.
Müslim'in diğer rivayeti ise şu şekildedir:" Kim Allah'tan başka ilah
olmadığına, Muhammed'in de Allah'ın elçisi olduğuna şehadet ederse,
Allah ona cehennemi haram kılar."
İKİNCİ TAVSİYE
TEVHİD ÜZERİNE GENEL TAVSİYELER
İbn-i Abbas (ra)'den rivayet edilmiştir: "Bir gün Hz. Peygamber (sav)
terkisinde idim. Bana dedi ki: "Ey evlat! Ben sana bir takım kelimeler
öğretiyorum; Allah'ı gözet ki O da seni gözetsin. Allah'ı gözet ki
karşında bulasın. Bir şey istediğinde Allah'tan iste. Yardım talebinde
bulunduğunda Allah'tan yardım iste. Şunu bil ki, bütün halk sana fayda
vermek üzere birleşseler, ancak Allah'ın sana takdir ettiği kadar fayda
verebilirler ve eğer bütün halk sana zarar vermek için birleşseler ancak
sana Allah'ın takdir ettiği kadar zarar verebilirler. Kalemler
kaldırıldı, sahifeler kurudu." (Tirmizi, Müsned).
Tirmizi'nin dışındaki bir rivayette ise şöyle buyurmuştur:" Allah'ı
gözet ki önünde bulasın, Allah'ı rahatlıkta tanı ki O da seni sıkıntıda
tanısın. Şunu bil ki başına gelmeyecek olan şeyin, sana isabet edeceği
de yoktur ve senin başına gelecek olanın da gelmemesi yoktur. Bil ki
yardım ve zafer sabretmekle olur. Sevinç üzüntü ile beraberdir. Sıkıntı
ve güçlük te kolaylıkla beraber olur."
ÜÇÜNCÜ TAVSİYE
İLİM TAHSİL ETMENİN FAZİLETİ
Kubeysa b. El-Muhârik (ra)'ın şöyle dediği rivayet edilmiştir: "Rasulullah (sav)'in yanına gelmiştim. Bana:
-Ey Kubeysa seni buraya getiren nedir?, dedi.
Ben de:
-Yaşım ilerledi, kemiğim inceldi, sana geldim ki bana Allah'ın
kendisiyle faydalandıracağı şeyleri öğretesin, dedim. Bunun üzerine
Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
-Ey Kubeysa bir taşa, bir ağaca, bir toprak yığınına uğrasan sana
mutlaka istiğfar eder. Ey Kubeysa sabah namazını kılınca üç defa:"
Sübhanellahi'l-Azim ve bihamdihi" de. Körlükten, cüzzamdan ve felçten
kurtulursun. Ey Kubeysa şöyle dua et:" Allahümme inni Es'eluke mimma
indeke ve efid aleyye min rahmetike ve enzil aleyye min berekatikeğ Ey
Allah'ım ben senin yanındakilerden isterim, bana lutfundan gönder, bana
rahmetini yay, bereketinden üzerime indir. " (Müsned).
İşte bu değerli tavsiye ilim tahsili yapanın değerine delâlet eder.
Ebu'd-Derdâ (ra) tarafından rivayet edilen hadiste ise şöyle buyrulur:"
Kim ilim elde edeceği bir yola girerse Allah'ta ona cennete giden yolu
kolaylaştırır. Melekler ilim talibine yaptığı şeyden hoşnud
olduklarından dolayı kanatlarını korlar. Alime gökte ve yerde olanlar
hatta sudaki balıklar istiğfar getirip onun için Allah'tan bağışlama
dilerler. Alimin Abid'e olan üstünlüğü dolunayın diğer yıldızlara olan
üstünlüğü gibidir. Şüphesiz alimler peygamberlerin varisleridir.
Muhakkak ki peygamberler ne bir dinar ne de bir dirhem miras
bırakmazlar. Ama onlar ancak ilmi miras bırakırlar. Kim de onu alırsa
büyük bir pay almış olur. " (Ebu Davud, Tirmizi, İbn-i Mace, İbn-i
Hibban, Beyhaki)
Yine bu hususta Safvan b. Assâl el-MurâdŒ (ra)'dan rivayet edilen
hadiste şöyle anlatır:" Peygamber(sav)'in yanına gelmiştim. O mescidde
kırmızı hırkaya yaslanmıştı.
-Ya Resûl-i Ekrem (sav) ben ilim istemek için geldim, dedim. Bunun üzerine şöyle buyurdu:
-İlim talibine merhaba, muhakkak ki ilim talibine melekler kanatlarını
gerer, sonra da istediği şeye karşı sevgi ve muhabbetlerinden birbirine
girerek dünya semasına ulaşırlar. " (Müsned, Taberani, İbn-i Hibban,
Hakim)
DÖRDÜNCÜ TAVSİYE
ZORDA KALANA YARDIM ETMEK
Abdullah b. Ömer(ra) tarafından Efendimiz(sav)'in şöyle buyurduğu
rivayet edilmişti:" Müslüman müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu
(başkasına da bırakıp) teslim etmez. Kim karedeşinin bir hacetinde
bulunursa Allah'ta onun hacetinde bulunur. Kim bir müslümanı
üzüntüsünden rahatlatırsa Allah'ta onu kıyamet günü üzüntülerinden
rahatlatır. Kim müslümanı örterse Allah'ta onu kıyamet günü örter. "
(Buhari, Müslim)
Bu hususta Ebu Hureyre (ra) tarafından da Hz. Peygamber(sav)'den şu
hadis rivayet edilmiştir: "Kim bir mü'mine dünya üzüntülerinden bir
üzüntüden dolayı nefes aldırırsa, Allah'ta ona kıyamet günü
üzüntülerinden bir üzüntüden dolayı nefes aldırır. Kim sıkıntıda olana
kolaylık sağlarsa Allah'ta ona dünya ve ahirette kolaylık sağlar. Kim
bir müslümanı örterse Allah'ta onu dünya ve ahirette örter. Kul
kardeşinin yardımında olduğu müddetçe Allah'ta o kulun yardımında olur.
Kim ilim talep edeceği bir yola girerse Allah'ta ona bununla cenneti
kolaylaştırır. Hiçbir topluluk yoktur ki, Allah'ın evlerinden bir evde
Allah'ın kitabını okumak ve aralarında inceleyip araştırmak üzere
toplansında üzerlerine sekine inmesin, rahmet onları kaplamasın,
melekler onları kuşatmasın, Allah onları yanında bulunanlara anlatmasın.
Kimi ameli geride kor ise onu soyu (öne geçirmek için) süratlendiremez.
" (Müslim).
BEŞİNCİ TAVSİYE
ALLAH İÇİN SECDE ETMENİN FAZİLETİ
Ma'dân b. Ebi Talha (ra) anlatır: Rasulullah(sav)'in Mevlası Sevban ile karşılaştım ve ona şöyle dedim:
-Bana işlediğimde Allah'ın beni cennete koyacağı bir amel söyle veya diğer bir rivayete göre;
-(Allah'a en sevimli olan ameli) Bunun üzerine bir müddet sustu, sonra
ben tekrar sordum, yine sustu, sonra üçüncü defa sordum şöyle dedi:
-Ben bu konu hakkında Rasulullah (sav)'e sordum. O da bana:" Çok secde
etmeye bak. Çünki Allah için yaptığın her secde ile Allah seni bir
derece yükseltir, senden bir hatayı da siler. " (Müslim, Tirmizi, Nesei,
İbn-i Mace).
Ubâde b. es-Sâmit (ra)'ın Rasulullah(sav)'ı şöyle derken işittiği
rivayet edilmiştir:" Allah için secde yapan hiçbir kul yoktur ki, Allah
ona bu secde ile bir hasene(sevap) yazıp ondan da bir seyyieyi(günahı)
silmesin ve onu secde ile bir derece yükseltmesin. Bu sebeple secdeyi
çok yapınız. " (İbn-i Mace).
Yine bu hususta Huzeyfe(ra)'ın Efendimiz'in şöyle dediği rivayet
edilir" Allah'ın, kendisini yüzünü yere koymuş secde eder halde iken
kulunu gördüğü halden Allah'a daha sevimli gelebilecek kulun hiçbir hali
yoktur. " (Taberani el-Evsat'ta zikreder).
ALTINCI TAVSİYE
SADAKANIN FAZİLETİ
Ka'b b. Ucre (ra)'dan Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:
" -Ey Ka'b b. Ucre haram kazançla beslenip büyüyen ne kan ne de et cennete giremez, cehennem ona daha uygundur.
-Ey Ka'b b. Ucre insanlar sabahleyin iki şekilde çıkarlar;(Birisi
vardır ki) nefsinin esaret zincirini çözerek çıkan bu sebeple de onu
azat edendir, (diğeri) ise onu bağlıyarak çıkar.
-Ey Ka'b b. Ucre; namaz yakınlıktır, oruç da zırhtır, sadaka ise tıpkı
kırağının parlak taştan akıp gittiği gibi hataları söndürür. " (İbn-i
Hibban).
Muâz b. Cebel(ra) şöyle anlatır:" Peygamber(sav) ile beraber bir
seferde idik. (Sonra Muaz(ra) hadisi anlatır, hadisin bir bölümü de
şöyledirPeygamber (sav) dedi ki:
-Ey Muaz sana hayır kapılarını göstereyim mi? Ben de:
-Evet göster Ya Rasulullah, dedim. Rasulullah şöyle buyurdu:
-Oruç zırhtır, sadaka ise suyun ateşi söndürdüğü gibi hataları söndürür. " (Tirmizi).
" Şüphesiz sadaka sahibinden kabirlerin ateşini söndürür. Ancak ve
ancak mü'min Kıyamet Günü sadakasının gölgesinde gölgelenir. "
(Taberani, Beyhaki).
Meymune b. Sa'd(ra) şöyle anlatır:" Ya Rasulellah bize sadakanın
durumunu açıkla dedim, şöyle buyurdu: Şüpesiz sadaka Allah rızası için
olupta sevabı da Allah'tan bekleyen için ateşten onu perdeleyip engel
olur. " (Taberani).
YEDİNCİ TAVSİYE
iKİ REKAT KUŞLUK NAMAZI İLE HER AYDAN ÜÇGÜN ORUÇ TUTMANIN FAZİLETİ
Ebu Hureyre (ra)'ın şöyle dediği rivayet edilmiştir:" Benim dostum (sav)
bana her aydan üçgün oruç tutmamı, iki rekat kuşluk namazı kılmamı
yatmadan öncede vitir namazını kılmamı tavsiye etti. " (Buhari, Müslim,
Tirmizi, Ebu Davud, Nesei).
İbn-u Huzeyme'nin kitabında ise şu lafızla rivayet edilmiştir:" Benim
dostum (sav) terk etmediğim üç şeyi tavsiye etti; vitir namazını
kılmadan uyumamamı, iki rekat kuşluk namazını bırakmamamı, çünki kuşluk
namazı Allah'a yönelenlerin namazıdır, her aydan da üçgün oruç tutmamı. "
Abdullah b. Amr b. el-ås (ra) Rasulullah (sav)'ın şöyle buyurduğunu
söylemiştir:" Her aydan üçgün oruç tutmak bütün sene oruç tutmaktır. "
(Buhari, Müslim).
Ebu Zer(ra)'dan Efendimiz(sav)'in şöyle dediği rivayet edilmiştir:"
Sabaha çıkan sizin her bir ekleminden dolayı bir sadaka vardır;şu var ki
her bir tesbih bir sadakadır. Her bir tahmid bir sadakadır, her bir
tekbir bir sadakadır. İyiliği emretmek bir sadakadır. Kötülükten
alıkoymak bir sadakadır. Kuşluk vakti kılınan iki rekat namaz da bunu
karşılar. " (Müslim).
Yine Ebu Zer (ra) şöyle dediği rivayet edilmiştir:" Rasulullah (sav)
şöyle buyurdu:Kim her aydan üçgün oruç tutarsa bu bir yıl oruç tutma
demektir. " Allah Taala da Kitab'ında bu hükmü tasdik için şöyle
buyurmuştur:" Kim bir hasene getirirse ona on misli vardır. "
(En'**:160). Bu nedenle birgün on güne tekabül eder. " (Tirmizi, Nesei,
İbn-i Mace, Müsned, İbn-i Huzeyme)
Abdullah b. Amr (ra)'dan şu hadis rivayet olunur ki:Bir adam
Rasulullah(sav)'a oruç hakkında soru sormuştu. O da şöyle buyurdu:" Her
ayın onüçüncü, ondördüncü ve onbeşinci gününde üçgün oruç tutmaya bak. "
(Taberani, el-Evsat'ta rivayet eder).
Cerir(ra) da Rasulullah (sav)'den şu hadisi rivayet etmiştir:" Her
aydan üçgün oruç tutmak bir sene oruç tutmaktır. Her ayın onüçü, ondördü
ve onbeşinin sabahı Eyyamu'l-Biyd'dir. " (Nesei, Beyhaki).
TESBİH NAMAZI
Tabiinden İkrime, İbn-i Abbas(ra)'dan şu hadisi rivayet eder:" Rasulullah(sav) şöyle dedi:
-Ey Abdulmuttalib oğlu Abbas, Ey amcacığım Abbas, sana bir şey vereyim
mi? Sana bir şey ağışlayayım mı?Sana bir şey hediye edeyim mi? Sana on
tane günahlar dan bağışlatıcı haslet bildireyimmi ? bunu yaptığında
Allah senin, önceki ve sonraki, eski ve yeni olan, gerek bilerek gerekse
hata olarak yaptığın, gerek küçük gerek büyükgizli ve açık on tane
özelliği bağışlar ;dört rekat namaz kılarsın, her rekatında Fatiha
Suresini okursun, İlk rekatın kıraatını bitirdikten sonra ayakta iken "
Subhanellahi vel-Hamdülillahi ve la ilahe illallahü vellahü ekber" diye
onbeş defa söylersin, sonra rukuya varırsın, rukuda iken yine bu duayı
on defa söylersin, sonra başını rukudankaldırır on defa daha söylersin,
sonra secdeye varırsın ve secdede iken de on defa söylersin, sonra
başını secdeden kaldırır yine on defa söylersin, sonra secde eder yine
on defa söylersin, sonra başını kaldırırsın yine on defa söylersin. Tüm
bunlar bir rekatta yetmişbeş tanedir. Bunları dört rekatta da yaparsın.
Eğer bunu her günde bir defa kılmaya gücün yeterse yap. Eğer gücün
yetmezse her cumada bir defa yap. Eğer yapamazsan her ayda bir defa yap.
Eğer yapamaz isen her senede bir defa yap. Eğer yapamaz isen ömründe
bir defa yap. " (Ebu Davud, İbn-i Mace, İbn-i Huzeyme). (1)
DOKUZUNCU TAVSİYE
ALLAH'TAN BAÚIŞLAMA VE AFİYET DİLEYİNİZ
Ebu'l-Fadl el-Abbas b. Abdi'l-Muttalib(ra) şöyle demiştir:" Ya
Rasulallah bana Allah'tan isteyeceğim birşey öğret" dedim, şöyle
buyurdu:" Allah'tan afiyet isteyiniz. " Birkaç gün durdum, tekrar:" Ya
Rasulellah bana Allah'tan isteyeceğim birşey öğret" dedim. Bana şöyle
buyurdu:" Ey Abbas, Ey Rasulullah'ın amcası Allah'tan dünya ve ahirette
afiyet isteyiniz" . (Tirmizi).
-Şimdi biz burada Rasulullah(sav)'den rivayet edilen ve Ashab'ına öğrettiği bazı duaları getireceğiz.
İbn-i Ömer (ra)'ın şöyle dediği rivayet edilmiştir:" Rasulullah(sav)
Ashab'ına şu kelimelerle dua etmeden meclisinden nadiren kalkardı:"
Allah'ım bizimle sana karşı olan isyanların arasında engel olacak
korkundan, bizi cennetine ulaştıracak taatından ve bize dünya
musibetlerini kolaylaştıracağın yakin (sarsılmaz iman)'den bizlere
taksimet. Yaşattığın müddetçe bizleri, kulaklarımızdan, gözlerimizden ve
kuvvetlerimizden yararlandır. Bunları ölümümüze kadar kalıcı kıl.
öcümüzü yalnız bize zulmedenlere karşı kıl. Bize karşı düşmanlık
edenlere bizlere zafer nasibeyle. Musibetimizi dinimiz üzerine kılma,
dünyayı en büyük kaygımız ve ilmimizin ulaşabileceği yerde kılma. Bizim
üzerimize merhamet etmeyenleri de musallat etme. " (Tirmizi).
------------------------------------------------
(1) Tesbih namazı diye isimlendirilen bu namazın görüldüğü gibi fazileti
büyüktür. Ey müslüman kardeşim gücün yettiğince buna önem ver. Allah
bizi ve seni hayırda muvaffak kılsın. Bazı alimler tesbih namazı
hadisinin rivayet tariklerini zayıf görmüştür. İbn-i Abbas hadisi hasen
hadis şartlarına yakındır. Ancak rivayet zincirindeki tek ravinin
çokluğundan ve diğer namazlara şekil itibariiyle ayrıcalık arzetmesi
nedeniyle şaz'dır. İbn-i Teymiye bu hadisi zayıf görmüştür. İmam Zehebi
ise bu konuda durmuş bir şey söylememiştir. Ebu Mensur ed-Deylemi
Müsnedü'l-Firdefs'te:" Tesbih namazı isnat yönüyle en sıhatli ve en
meşhur namazdır" demiştir. Beyhaki ise:" Abdullah b. Mübarek bu namazı
kılardı. Salih insanlar bunu birbirlerine aktarırlardı" demiştir.
Abdullah b. Mübarek'ten önce yaşamış olan Abdülaziz b. Ebi Davud:" Kim
cenneti istiyorsa tesbih namazına devam etsin" demiştir. Şafilerden Ebu
Hamid, El-Cüveyni, El-Gazali ve diğerleri bu namazın müstehab olduğunu
belirtirler.
Ebu Hureyre (ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet
etmiştir:" Kim Allah Taala'nın, şiddet ve üzüntü anlarında duasını kabul
etmesini istiyorsa rahatlık anında da duayı çok yapsın. " (Tirmizi).
Abdullah b. Mesud(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet
eder:" Ey Allah'ım ben senden hidayet, takva, iffet ve zenginliği
isterim. " (Müslim).
Târık b. eşyem el-Eşcâi(ra) şöyle demiştir:" Bir adam müslüman
olduğunda Peygamber (sav) ona namazı kılmayı öğretir sonra da şu
kelimelerle dua etmesini emrederdi;Allah'ım beni bağışla, bana merhamet
et, beni hidayete eriştir, bana afiyet ver ve beni rızıklandır. "
(Müslim).
Yine Müslim'in diğer bir rivayetinde Hz. Târık(ra) Peygamber(sav)'den şunu işitmiştir ki:Bir adam O'na gelip şöyle demiştir:
-Ya Rasulellah Rabbimden birşey istediğimde nasıl diyeyim?. O da şöyle buyurdu:
-Şöyle de; Allah'ım beni bağışla, bana merhamet et, bana afiyet ver ve
beni rızıklandır. İşte tüm bunlar sana dünya ve ahiretini toplar. "
Ebu Hureyre(ra)'ın şöyle dediği rivayet edilmiştir:" Rasulullah (sav)
şöyle dedi:" Allah'ım üzerinde bulunduğum işimin(hatalardan) koruyucusu
olan dinimi benim için islah et. İçerisinde geçimim olan dünyamı da
benim için islah et. İçerisinde son mercim, dönüşüm olan ahiretimi de
benim için islah et. Benim için bütün iyiliklerde hayatı artır. ölümü de
bana her türlü şer ve kötülükten rahat kıl. " (Müslim).
Ebu İmame (ra) şöyle demiştir:" Rasulullah(sav) öyle bir dua etti ki
biz ondan hiçbir şeyi ezberleyip muhafaza edemedik. Bunun üzerine de:
-Ya Rasulellah Sen pek çok dua ettin ki biz onlardan birşey ezberliyemedik, dedik. Şöyle buyurdu:
-Size tüm bunları toplayan şeyi göstereyim mi? Şöyle dersin:Allah'ım
Peygamberin Muhammed (sav)'in Senden istetiklerinin hayırlı olanlarından
Senden isterim. Peygamberin Muhammed(sav)'in Sana sığındığı şeyin şerli
olanlarından da Sana sığınırız. Sen ki kendisinden yardım
talebedilesin. Sonuç Sanadır. Allah'tan başka hiçbir kuvvet ve engel
yoktur. " (Tirmizi).
ONUNCU TAVSİYE
ORUÇ TUTMANIN FAZİLETİ
Ebu Umare (ra)'ın şöyle dediği rivayet edilmiştir:
" -Ya Rasulellah bana bir amel emret, dedim. Şöyle buyurdu:
-Oruç tutmaya bak. Şu bir gerçektir ki onun yerine geçecek birşey yoktur.
-Ya Rasulellah bana bir amel emret dedim, şöyle buyurdu:
-Oruç tutmaya bak. Şu bir gerçektir ki onun yerine geçecek birşey yoktur.
-Ya Rasulellah bana bir amel emret dedim, şöyle buyurdu:
-Oruç tutmaya bak. Şu bir gerçektir ki onun bir benzeri yoktur. " (İbn-i Huzeyme, Nesei).
Nesei'nin rivayeti şu lafızladır:" Rasulullah bana Allah'ın kendisi ile
beni faydalandıracağı bir iş emret, şöyle buyurdu:Oruç tutmaya bak. Şu
bir gerçektir ki onun bir benzeri yoktur. "
Diğer bir rivayet ise şöyledir:" Ya Rasulellah bana kendisi ile cennete
gireceğim bir amel göster, dedim. Şöyle buyurdu:Oruç tutmaya bak. Şu
bir gerçektir ki onun bir benzeri yoktur. " Ravi sözüne şöyle devam
etmiştir:" Onlara misafir gelmesi hariç, Ebu Umame(ra)'ın evinde gündüz
duman görünmezdi. " (İbn-i Hibban).
Şu hadisi de iyi düşünmemiz gerekir.
Ebu Said (ra)'ın Rasulullah (sav)'in şöyle dediği rivayet edilmiştir:"
Allah yolunda bir gün oruç tutan bir kul olmasın ki Allah bu yüzden
dolayı onun yüzünü cehennemden yetmiş yıl uzaklaştırmasın. " (Buhari,
Tirmizi, Müslim, Nesei).
ON BİRİNCİ TAVSİYE
ALLAH'a TEVBE ETMENİN FAZİLETİ
Ağarr b. Yesar el-Müzeni(ra) Rasulullah (sav)'in şöyle buyurduğunu
rivayet etmiştir:" Ey insanlar, Allah'a tevbe ediniz, O'ndan bağışlama
dileyiniz. Ben bile günde yüz defa tevbe ediyorum. " (Müslim).
Ebu Hureyre(ra)'ın şöyle dediği rivayet edilmiştir:" Rasulullah(sav)'i
şöyle derken işittim:" Allah'a yemin olsun ki ben günde yetmişten fazla
Allah'tan bağışlanma dileyip, O'na tevbe ediyorum. " (Buhari).
Efendimiz(sav)'in hizmetkarı Ebu Hamza Enes b. Malik el-Ensari(ra)
Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:" Allah kulunun
tevbesine, sizden birinizin çölde devesini kaybettiği haldeyken devesini
bulmasından daha çok sevinir. " (Buhari, Müslim).
Müslim'in rivayeti ise şöyledir:" Allah, kulunun kendisine tevbe ettiği
sırada onun tevbesine sizden birinizin şu haldeki durumundan da çok
sevinçlidir ki sizden biriniz çöl bir arazide bineğinde iken, bineği
üzerinde yiyeceği ve içeceği olduğu halde birden kaybolur, o da buna
üzülüp bir ağaca gelip bineğine üzgün bir halde iken ağacın gölgesinde
uzanmış olduğu sırada birden onu yanında ayakta durur bulur, yularından
tutar, sonra da sevincinin şiddetinden dolayı:" Allah'ım sen benim
kulumsun ben de senin rabbinim" deyipte hata eder. "
Ebu Musa Abdullah b. Kays el-Eşari(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle
buyurduğunu rivayet etmiştir:" Allah Taala gündüz günah işleyenin tevbe
etmesi için gece elini açar. Gece günah işleyenin tevbe etmesi için de
güneşin batışından doğuşuna kadar gece elini açar. " (Müslim).
ON İKİNCİ TAVSİYE
İSLAM ESASLARI
Muaz b. Cebel(ra)'ın şöyle dediği rivayet edilmiştir:" Rasulullah(sav)
ile beraber bir seferde idim. Bir gün yakınında bulundum. Beraber
yürürken:
-Ya Rasulellah beni cennete koyan, cehennemden de uzaklaştıran bir amel bildir, dedim. Şöyle buyurdu:
-Sen gerçekten büyük bir şeyden sordun. Ama bu Allah'ın kendisine
kolaylaştırdığı kimseye mutlaka kolay gelir. Allah'a O'na ortak koşmadan
kulluk edersin, namazı dosdoğru kılarsın, zekatı verirsin, Ramazan
orucunu tutarsın, Kabe'i de haccedersin.
Sonra şöyle buyurdu:" Sana hayır kapılarını göstereyim mi?" . Ben de:
-Evet Ya Rasulellah , dedim. Şöyle buyurdu:" Oruç zırhtır, sadata suyun
ateşi söndürdüğü gibi hataları söndürür. Kişinin gecenin ortasında
kıldığı namazdır. " Sonra da şu ayeti okudu:" Yanları yataklardan uzak
durur(az uyurlar), Rablerine ümit ve korku iledua ederlerve kendilerine
verdiğimiz rızıklardan harcarlar. " (Secde:16). Sonra şöyle buyurdu:"
İşin başını, temel direğini, en üst noktasını bildireyim mi?" . Ben de:"
Evet bildir, Ya Rasulullah" dedim. Şöyle buyurdu:" İşin başı İslam'dır,
temel direği namaz, en üst noktası da Cihat'tır. " Sonra şöyle
buyurdu:" Bunların hepsini tutanı bildireyim mi?" . Ben de:" Evet bildir
Ya Rasulellah" dedim. Dilini işaret etti ve:" Şunu tutmandır" buyurdu.
Ben dedim ki:" Ya Rasulellah biz konuştuklarımızdan sorguya
çekilecekmiyiz" . Şöyle buyurdu:" Hay Allah hayrını versin, insanlar
dillerinin ekip biçtiğinden başka yüzüstü cehenneme sürülürler mi?" .
(Tirmizi, Nesei, İbn-i Mace, Müsned).
ONÜÇÜNCÜ TAVSİYE
ANNE BABAYA İYİ DAVRANMAK
Ebu Hureyre(ra)'ın şöyle dediği rivayet edilmiştir:" Bir adam Rasulullah(sav)'e geldi ve şöyle dedi:
-Ya Rasulellah benim güzel muamele etmeme insanlardan en çok kim hak sahibidir?" . Şöyle buyurdu:
-Annendir.
-Sonra kimdir?, dedi.
-Annendir, buyurdu.
-Sonra kimdir?, dedi.
-Annendir, buyurdu.
-Sonra kimdir?, dedi.
-Babandır, buyurdu. " (Buhari, Müslim).
Ebu Hureyre(ra)'dan gelen bir diğer rivayette lafız şöyledir:" Ya
Rasulellah güzel muameleye en çok hak sahibi olan kimdir?" . Şöyle
buyurdu:" Annendir, sonra yine annendir, sonra yine annendir, sonra da
babandır, sonra da sana yakın olanlardır. " (Müslim).
Yine Ebu Hureyre(ra)'dan Hz. Peygamber(sav)'in şöyle buyurduğu rivayet
edilmiştir:" Yaşlandıkları sırada anne ve babasına, bunların birisine
yahut her ikisine erişipte sonra da cennete giremeyen kişinin burnu
sürtülsün, sonra yine burnu sürtülsün, sonra yine burnu sürtülsün. "
(Müslim).
ONDÖRDÜNCÜ TAVSİYE
NAMAZA DEVAM ETMEK
Abdullah b. ömer (ra) Hz. Peygamber(sav)'in bir gün namazı andığı ve
şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:" Kim namaza devam ederse onun için
namaz Kıyamet Günü'nde kurtuluş, burhan ve nur olur. Kim de devam etmez
ise onun ne kurtuluşu, ne burhanı ve ne de nuru olur. Kıyamet Günü de
Karun, Firavn, Haman ve Ubey b. Halef ile beraber olur. " (Müsned).
Enes (ra) şöyle demiştir:" Namaz Hz. Peygamber(sav)'e Miraç Gecesi'nde
elli vakit olarak farz kılınmış, sonra da beş vakte kadar indirilmiştir.
Sonra da şöyle nida edilmiştir:" Ey Muhammed şu bir gerçektir ki
katımda söz değiştirilemez. Sana bu beş vakitle elli vakit sevabı
vardır. " (Buhari, Müslim, Tirmizi, Nesei, İbn-i Mace).
Ebu Katâde kanalı ile Hz. Peygamber(sav)'in şöyle dediği rivayet
edilmiştir:" Allah şöyle buyurdu:" Ben ümmetine beş vakit namaz farz
kıldım ve kendi katımda da şu sözü verdim ki kim bu beş vakit namazı
vaktinde riayet ederek gelirse onu cennete koyarım. Kim de buna riayet
etmez ise benim katında onun için bir söz yoktur. " (Ebu Davud).
Ebu Hureyre(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:"
Ne dersiniz. Sizin birinizin kapısında bir nehir olsa da ondan her gün
beş defa yıkansa onun kirinden birşey kalır mı?" . Oradakiler:" -Hayır
onun kirinden birşey kalmaz " dediler. Rasulullah da şöyle buyurdu:"
İşte beş vakit namaz da böyledir. Allah onlarla hataları yokedip siler. "
(Buhari, Müslim, Tirmiz, İbn-i Mace, Nesei).
Amr b. Said anlatır:" Hz. Osman(ra)'ın yanında idim. Abdest almak için
su istedi ve şöyle dedi:" Rasulullah(sav)'i şöyle derken işittim:"
Hiçbir müslüman kişi yoktur ki ona farz namazın vakti gelirde namazın
abdestini, huşuunu, rukusunu, güzelce yapsında, namazdan önceki büyük
günah işlemediği haldeki diğer günahlarını örtmesin . Bu durum her
zaman için de böyledir. " (Müslim).
Osman b. Affan(ra) Rasulullah(sav)'i şöyle derken işittiğini rivayet
etmiştir:" Kim cemaatle yatsı namazını kılarsa o sanki gecenin yarısını
ihya etmiş gibidir. Kim de cemaatle sabah namazını kılarsa o sanki
gecenin tümünü ihya etmiş gibidir. " (Müslim)
Ebu Musa (ra) Rasulullah(sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:" Kim
sabah ve ikindi namazını kılarsa cennete girer. " (Buhari, Müslim).
ONBEŞİNCİ TAVSİYE
GÜZEL AHLAK
Ebu Derdâa (ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:"
Kıyamet Günü kulun mizan terazisinde güzel ahlaktan daha ağır gelen bir
şey yoktur. Şüphesiz Allah çirkin işler yapan ve kötü söz söyleyene
kızar. " (Ebu Davud, Tirmizi).
Ebu Hüreyre(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:"
Mü'minlerin iman bakımından en olgunu ahlakça en güzel olanıdır. Sizin
en hayırlınız ailesine hayırlı olanınızdır. " (Ebu Davud, Tirmizi).
Câbir (ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:"
Şüphesiz Kıyamet Günü meclis ve sohbet bakımından bana en yakın ve
sevimli olanınız ahlakça güzel olanlarınızdır ve Kıyamet Günü meclis ve
sohbet bakımından bana en uzak ve çirkin olanınız gevezelik, boşboğazlık
yapan ve müteveyhik olan kimsedir. "
" -Ya Rasulelah müteveyhik nedir?" dediler. Şöyle buyurdu:
" -Kibirli olanlardır. " (Tirmizi).
ONALTINCI TAVSİYE
NAMAZIN SONUNDA SöYLENİLEN DUALAR
Muaz b. Cebel(ra) Rasulullah(sav)'in elinden tutup şöyle buyurduğunu
rivayet etmiştir:" Ey Muaz vallahi Ben seni seviyorum. " Muaz (ra) da:"
Anam babam Sana fada olsun Ya Rasulellah ben de Seni seviyorum dedi. "
Rasulullah:" Sana tavsiyede bulunuyorum. Ey muaz her namazın ardından şu
duayı hiç bırakma:" Allahümme E inni alazikrike ve şükrike ve hüsni
ibadetike (Allah'ım bana Seni zikretme, şükretme ve Sana güzel ibadet
etmeme yardım et.) " (Ebu Davud, Nesei, İbn-i Huzeyme, İbn-i Hibban).
Ebu Hureyre (ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet
etmiştir:" Kim her namazdan sonra otuzüç defa Allah'ı tesbih
eder(Subhanallah der), otuzüç defa Allah'a hamdeder(Elhamdülillah der),
otuzüç defa tekbir getirir(Allahu Ekber der) ki bu doksan dokuz eder,
sonra da:" La ilahe illallahu vahdehu la şerikelehü, lehü'l-Mülkü ve
lehü'l-Hamdü ve hüve alaküllişeyin Kadir (Tek olan Allah'tan başka ilah
yoktur, O'nun ortağı da yoktur, mülkiyet O'nundur, hamd O'nundur, O
herşeye kadirdir. )" der de yüze tamamlarsa günahları deniz köpüğü
kadarda olsa bağışlanır. " (Müslim).
Sa'd b. Ebi Vakkas(ra) Rasulullah (sav)'in her namazın ardından şu
kelimelerle Allah'a sığındığını rivayet etmiştir:" Allahümme inni eûzü
bike minel cübni vel buhli ve eûzü bike en uradde ila erzelil umri, ve
eûzü bike min fitneti'd-Dünya, ve eûzü bike min fitneti'l-Kabri Allah'ım
ben cimrilik ve korkaklıktan Sana sığınırım, ömrümün en aşağısını
döndürülmekten Sana sığınırım, dünya fitnesi ve imtihanından Sana
sığınırım, kabir imtihanından Sana sığınırım.)" (Buhari).
Mü'minlerin annesi Cüveyriye b. el-Haris(ra) Bir gün Rasulullah(sav)
sabahleyin erkenden O sabah namazını mescidinde kılarken yanından
ayrıldığını sonra kuşluk vaktinde hâlˆ mescidinde otururken
Rasulullah'ın tekrar yanına geldiğini ve şöyle buyurduğunu anlatır:"
seni bıraktığım halde hâlâ öylece duruyor musun?" . Ben de:" Evet"
dedim. Bunun üzerine Rasulullah(sav) şöyle buyurdu: " Ben senden sonra
dörk kelime söyledim, eğer bugünden beri söylediklerinle tartılsalar
onlar daha ağır gelir:" Subhanelahil AzŒm ve bi Hamdihi adeda halgıhi ve
rızâ nefsihi ve zŒnete arşıhi ve midâde kelimâtihiğYüce Allah'ı
yarattıklarının sayısınca, gönlünün rızasınca, arşıalasının ağırlığınca
ve kelimelerinin mürekkebince tesbih eder, hamdederim".) (Müslim).
ONYEDİNCİ TAVSİYE
ZİKRİN FAZİLETİ
Abdullah b. Busr(ra) bir adamın Rasulullah(sav)'e şöyle dediğini rivayet
etmiştir:" Ya Rasulellah İslam Şeriatı'nın kanunları bana çok
gelmiştir. Bu nedenle bana yapabileceğim bir şey bildir. " Rasulullah
şöyle buyurdu:" Dilinin Allah'ı zikirle devamlı ıslak kalmasıdır. "
(Tirmizi, İbn-i Mace, Hakim, İbn-i Hibban).
Muaz b. Cebel(ra) kanalıyla bir adamın Rasulullah(sav)'e şöyle sorduğu
rivayet edilmiştir:" Mücahidlerin hangisi ecir bakımından daha
büyüktür?" . Rasulullah şöyle buyurdu:"
-Allah Taala'yı en çok ananlarıdır. " Adam:" Salihlerin hangisi ecir
bakımından daha büyüktür?" dedi. Rasulullah:" Allahû Teâla (cc)'yı en
çok ananlarıdır. " buyurdu. Sonra adam namazı, zekatı, haccı, sadakayı,
bunların hepsini söyledi. Rasulullah(sav) ise:" Allah Taala'yı en çok
zikredenleridir" diyordu. Ebu Bekr(ra) Ömer (ra)'a:" Ey Ebu Hafs Allah'ı
ananlar herşeyi ***ürdüler" dedi. Bunun üzerine Rasulullah(sav):" Evet"
dedi. " (Müsned, Taberani).
ONSEKİZİNCİ TAVSİYE
NEFSİ TERBİYE ETMEK
Zeydu'l-Hayr(ra)'ın şöyle dediği rivayet edilmiştir:" Ya Rasulellah,
Allah'ın kendisi hakkında hayır dilediği kişideki Allah'ın alameti ile
hayır dilemediği kişideki Allah'ın alameti nedir, bana bildir. " Şöyle
buyurdu:
" -Ey Ebu Zeyd nasıl sabahladın?. " Ben de:" Hayrı ve hayır ehlini
isteyerek. Eğer hayra kudretim yetebildi ise ona yöneldim. Eğer
kaçırdımsa buna üzüldüm, onu arzuladım" dedim. Şöyle buyurdu:" İşte bu
Allah'ın hayır dilediği kişideki Allah'ın alametleridir. Eğer sana Allah
bu alametlerin dışındaki şeyleri dileseydi sana onları hazırlardı. "
(Razzin).
Ebu Hureyre (ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet
etmiştir:" Peygamberlerin sünnetlerinden dört şey vardır. Bunlar;haya,
koku sürme, evlenme ve misvak kullanmadır. " (Tirmizi).
Ebu Hureyre (ra) Rasulullah (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet
etmiştir:" Size hayırlı ve şerli olanınızdan haber vereyim mi?" bunu üç
defa söyledi. Oradakiler:" Evet bildir" dediler. Şöyle buyurdu: " Sizin
hayırlınız, hayrı umulup şerrinden de emin olunandır. Şerliniz de hayrı
umulmayıp şerrinden de emin olunmayandır. " (Tirmizi).
Ebu Bekre(ra)'ın şöyle dediği rivayet edilmiştir:" Rasulullah(sav)'e şöyle soruldu:
-İnsanların hangisi daha hayırlıdır?, O da şöyle buyurdu:
-ömrü uzun olupta ameli iyi olandır.
-İnsanların hangisi şerlidir?, dediler. Şöyle buyurdu:
-ömrü uzun olupta ameli kötü olandır. " (Tirmizi).
ONDOKUZUNCU TAVSİYE
GÜNAHLARI BIRAKIP, ALLAH'a İTAAT EDİP O'nu ZİKRETMEYE SARILMAK
Ümmü Enes (ra)'ın şöyle dediği rivayet edilmiştir:" Ya Rasulellah bana
tavsiyede bulun. " Rasulullah şöyle buyurmuştur:" Günahlardan hicret
et(terket), zira bu hicretin en faziletlisidir. Farzlara devem et, zira
bu cihadın en faziletlisidir. Allah'ı zikri de çok yap, çünkü sen
Allah'a çok zikirden daha sevimli bir şey getiremezsin. " (Taberani).
Ebu Hureyre(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:"
Allah şöyle buyurur: Ben kulumun Bana olan zannının yanındayım ve Beni
zikrettiğinde onun yanında olurum. Eğer Beni kendi içinde anarsa Ben de
onu kendi içimde anarım. Eğer Beni bir toplulukta anarsa Ben de onu
ondan daha hayırlı bir toplulukta anarım. Eğer Bana bir karış yaklaşırsa
Ben ona bir kulaç yaklaşırım. Eğer Bana bir kulaç yaklaşırsa Ben ona
iki kulaç yaklaşırım. Eğer Bana yürüyerek gelirse Ben de ona koşarak
gelirim. " (Buhari, Müslim, Tirmizi).
Muaviye(ra) şöyle anlatır:Hz. Peygamber(sav) mescidde zikir halkasının
yanına çıktı ve:" Sizi buraya hangi şey oturttu?" diye sordu. Onlarda:"
Allah'ı zikretmek, bizi İslam'a eriştirip bunula bize bağışta bulunduğu
şeylere hamdetmek için oturduk" dediler. O da şöyle dedi:" Allah için
söyleyin, sizi ancak bu mu oturttu?" dedi. Onlar:" Vallahi bizi ancak bu
oturttu" dediler. O da şöyle dedi:" Bakın Ben sizi itham ettiğim için
yemin ettirmedim. Ancak şu var ki bana Cebrail geldi ve Allah Taala'nın
sizinle meleklere iftihar edip öğündüğünü bildirdi. " (Müslim, Tirmizi,
Nesei).
YİRMİNCİ TAVSİYE
SABAH NAMAZINDAKİ İKİ REKAT NAMAZIN FAZİLETİ
Abdullah b. Ömer (ra) şöyle anlatır:" Bir adam şöyle dedi:" Ya
Rasulellah bana öyle bir amel göster ki Allah onunla beni
faydalandırsın. " Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:" Sabah namazının iki
rekat sünnetine devam et, zira bunda fazilet vardır. " (Taberani).
Yine Abdullah b. ömer(ra) demiştir ki:" Rasulullah(sav)'i şöyle derken
işittim:" Sabah namazından önceki iki rekat namazı bırakmayınız. Çünkü
bu namazda rağbet ve iyilikler vardır. "
Hz. Aişe(ra) Peygamber(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:"
Sabah namazının iki rekatı, dünya ve dünyadaki olan herşeyden daha
hayırlıdır. " (Müslim, Tirmizi).
Müslim'in rivayetin de ise:" İki rekat, bana bütün dünyadan daha sevimlidir. "
YİRMİBİRİNCİ TAVSİYE
NAMAZDA İKEN SAÚA SOLA DöNMEMEK
Enes (ra)'dan şöyle rivayet edilmiştir: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:"
Ey oğulcuğum namazda iken sağa sola dönmekten sakın, çünkü namazda
böyle dönmek tehlikelidir. " (Tirmizi).
Ebu Hureyre(ra)'dan şöyle rivayet edilmiştir: Rasulullah (sav) şöyle
buyurmuştur:" Kul namaza durduğunda o Rahman olan Allah'ın huzurundadır.
Eğer sağa sola dönerse Allah Taala;Kime dönüyorsun?. Benden daha
hayırlısına mı?. Ey Adem oğlu Bana yönel, Ben yönelip döndüğün şeylerin
hepsinden daha hayırlıyımdır. " (El-Bezzar).
YİRMİİKİNCİ TAVSİYE
İHLASLI OLMAK
Muaz b. Cebel(ra) Yemen'e gönderildiğinde Rasulullah(sav)'e:" Ya
Rasulellah bana tavsiyede bulun " dediği O'nun da şöyle buyurduğu
rivayet edilmiştir:" Dininde ihlaslı ol, az amel sana yeter. " (Hakim).
Sevban(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle derken işittiğini rivayet
etmiştir:" Muhlislere ne mutlu. Onlar hidayet yolunun ışıklarıdır.
Onlardan tüm karanlık fitneler uzaklaşır. " (Beyhaki).
Ebu İmame (ra) Rasulullah(sav)'ten rivayet ettiği hadiste şöyle
denilmiştir:" Aziz ve celil Allah ameli ancak ihlaslı ve kendi rızası
için yapıldığında kabul eder. (Ebu Davud, Nesei).
YİRMİÜÇÜNCÜ TAVSİYE
ALLAH'a BİR HACETİ OLAN KİMSENİN NE YAPACAÚI HAKKINDADIR
Abdullah b. Evfa (ra) Rasulullah (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet
etmiştir:" Kimin Allah'a veya Adem oğlundan birisine bir haceti olursa, o
kişi bir abdest alsın ve abdesti de güzelce alsın ve iki rekat namaz
kılsın. Sonra Allah'a hamd ve senada bulunsun, Peygamber'e de salat
getirsin ve sonunda da şöyle desin:" Halim ve Kerim olan Allah'tan başka
ilah yoktur. Yüce arşın Rabbini tesbih ederiz. Hamd alemlerin Rabbi
olan Allah'a mahsustur. Allah'ım Senden rahmetinin gereklerini,
mağfiretinin azimetlerini, her türlü iyilikten ganimet, her türlü
kötülükten de selamet isterim. Benim için bağışlamayacağın bir günah,
gidermeyeceğin bir üzüntü, rızana uygun olan yerine getirmeyeceğin ber
hacet bırakma Ey merhamet edenlerin en merhametlisi. " (Tirmizi, İbn-i
Mace).
İbn-i Mace'nin rivayetinde:" Ey merhamet edenlerin en merhametlisi"
sözünden sonra şu ilave vardır:" Sonra da dünya ve ahiret işlerinden
dilediğini ister. Şüphesiz Allah herşeyi takdir eder.
HACET NAMAZI VE DUASI
Osman b. Hanif(ra) şöyle anlatır:" Rasulullah (sav)'e bir ama geldi ve:"
Ey Rasulellah Allah'a gözümdeki perdeyi açması için dua et" dedi.
Peygamberimiz:" İstersen seni bırakayım sabret" dedi. Adam :" Ya
Rasulellah gözümün kaybı bana çok zor gelmiştir" dedi. O da:" Git abdest
al sonra da iki rekat namaz kıl sonra da şöyle de:" Ey Allah'ım ben
Rahmet Peygamberi Peygamberim Muhammed ile Sana yöneliyor, Senden
istiyorum. Ey Muhammed ben Rabbine Seninle gözümü açması için
yöneliyorum. Allah'ım O'nu benim hakkımda şefaatçi kıl, beni kendime de
şefaatçi kıl, " sonra adam gözleri açılmış olarak geri döner. "
(Tirmizi, Nesei, İbn-i Mace, İbn-i Huzeyme, Hakim).
YİRMİDÖRDÜNCÜ TAVSİYE
NEFSİN AFETLERİ
Ebu Zer (ra) anlatır:Rasulullah(sav) şöyle buyurdu:" Üç kişi vardır ki
Allah Kıyamet Günü onların yüzüne bakmaz, onlarla konuşmaz ve onları
temize çıkarmaz. Onlara acıklı bir azap ta vardır. " . Rasulullah bunu
üç defa söyledi. Ben de:" Bunlar hüsrana uğradı, zarar ettiler, kim
bunlar?" dedim. Şöyle buyurdu:" Yürürken kibirle elbisesini uzatan,
yaptığı iyiliği başa kakan ve yalan yeminle malını sarfedendir. "
(Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, Nesei).
Ebu Berze el-Eslemi(ra) Rasulullah (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet
etmiştir:" Sizin hakkınızda ençok korktuğum şey karınlarınızda ve belden
aşağınızdaki sapıklık şehvetler ve fitneleridir. " (Razzin).
Cabir b. Abdillah el-EnsârŒ(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu
rivayet etmiştir:" Zulümden sakınınız, zira zulüm Kıyamet Günü'nün
zulumat ve karanlıklarıdır. Cimrilikten de sakınınız, zira cimrilik
sizden öncekileri helak etmiş ve onları kanlarını dökmeye mahrem
dokunulmazlıklarını helal saymaya taşımıştır. " (Müslim).
Cündüb(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:" Kim
(başkasının gizli kusurlarını) duydurup işittirirse Allah'ta onu
duydurup işittirir. Kim (başkasının gizli kusurlarını) görürse Allah'da
onu görür. " (Buhari, Müslim).
YİRMİBEŞİNCİ TAVSİYE
ALLAH'tan İSTEMEK
Cabir(ra), diğer bir nüshaya göre İbn-i ömer(ra) Rasulullah(sav)'in
şöyle buyurduğunu rivayet temiştir:" Kim Allah ile sığınma isterse onu
koruyun ve kim Allah ile isterse ona veriniz kimde sizi çağırır davet
ederse ona icabet ediniz. Size iyilik yapanı ödüllendiriniz. Eğer onu
ödüllendirecek birşey bulamazsanız kendinizin onu ödüllendirdiğinizi
görmesi için ona dua edin. " (Ebu Davud, Nesei, İbn-i Hibban, Hakim).
" Allah rızası için " diyerek birşey istemenin yasaklığı hakkında ise şu hadis mevcuttur:
Rafi(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle dediğini rivayet etmiştir:" Allah
rızası için diyerek dilenen Rahmetten uzaktır. Kendisinden Allah rızası
için istenilipte isteyene vermeyen de Rahmetten uzaktır. " (Taberani).
YİRMİALTINCI TAVSİYE
FATİHA SURESİ HAKKINDA
Ebu Hureyre(ra) Rasulullah(sav)'i şöyle derken işittiğini rivayet
etmiştir:" Allah Taala şöyle buyurmuştur:" Namazı Benimle kulum arasında
iki bölüme ayırdım. Kulum için de istetiği vardır. " Diğer bir
rivayette ise şöyledir:" Namazın yarısı Benim, yarısı da kulumundur.
Kul, " el-Hamdülillahi Rabbilalemin" dediğinde, Allah:" Kulum Bana
hamdetti" buyurur. Kul:" er-Rahmanirrahim" dediğinde, Allah:" Kulum Beni
övdü" buyurur. Kul:" Maliki yevmiddin" dediğinde, Allah:" Kulum Beni
yüceltti" buyurur. Kul:" Ancak Sana kulluk eder ve ancak Senden yardım
isteriz" dediğinde, Allah:" Bu Benimle kulum arasındadır. Kuluma da
istediği vardır" buyurur. Kul:" İhdinassıratalmüstakim, Sıratallezine
enamte a'leyhim ğayril mağdûbi aleyhim veladdallin" dediğinde, Allah:"
Bu kulum içindir ve kuluma da istediği vardır" buyurur. " (Müslim).
Ebu Said el-Mualli(ra) şöyle anlatır:" Mescidde namaz kılıyordum.
Rasulullah(sav) beni çağırdı, ben hemen çağrısına cevap vermedim. Sonra
yanına vardım ve:" Ya Rasulellah ben namaz kılıyordum" dedim. Bunun
üzerine şöyle buyurdu:" Allah:" sizi çağırdığında Allah ve Rasulüne
cevap veriniz" (Enfal:24), dememişmidir. Sonra şöyle dedi:" Sana
mescidden çıkmadan önce bir sure öğreteceğim ki bu sure Kur'an'daki en
büyük suredir. " Elimden tuttu ve mescidden çıkmayı istetiğimizde ben:"
Ya Rasulellah, Sen:" Kur'an'daki en büyük sureyi sana öğreteceğim"
demiştin" dedim. Şöyle buyurdu: " El-Hamdülillahi Rabilalemin ki bu
es-Sebu'l-Mesâni(Yedi çift övgüdür) ve Bana verilen en büyüksuredir. "
(Buhari, Ebu Davud, Nesei, İbn-i Mace).
YİRMİYEDİNCİ TAVSİYE
KUR'AN'DAKİ BAZI SURE VE AYETLERİN FAZİLETLERİ HAKKINDA
Enes(ra), Rasulullah(sav)'in Ashab'ından bir adama şöyle dediğini rivayet etmiştir:
" -Sen evlendin mi?. Adam:
-Hayır, vallahi Ya Rasulellah benim yanımda evlenecek bir şeyde yoktur, dedi. Rasulullah:
-Yanında " Kul huvallahü Ahad. . . " yokmudur?, buyurdu. adam:
-Vardır, dedi. Rasulullah:
-Bu Kur'an'ın üçte biridir. Yanında " iza cae Nasrullahi vel-Feth. . . " yok mudur?, buyurdu. Adam:
-Vardır, dedi. Rasulullah:
-Bu Kur'an'ın dörtte biridir. Evlen, evlen, buyurdu. " (Tirmizi).
İhlas Suresi, Ayetel Kürsi ve Amenerrasulü hakkında ise şunları zikredebiliriz:
Muaz b. Enes el-Cüheni(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet
etmiştir:" Kim " Kul-Huvallahü Ahad. . . " sonuna kadar on defa okursa
Allah o kişiye cennette bir köşk yapar" . Bunu üzerine Hz. Ömer b.
Hattab (ra) :" Ya Rasulellah o zaman biz de çokça yaparız" dedi.
Rasulullah(sav) Allah daha çoktur ve daha iyidir" buyurdu. " (Müsned).
Ebu Zer(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:"
Allah, Bakara Suresini iki ayetle bitirmiştir ki bu ikisini Bana arşının
altındaki hazinesinden vermiştir. Onları öğreniniz ve çocuklarınıza ve
kadınlarınıza öğretiniz. Zira o iki ayet namazdır, Kur'an'dır, duadır. "
(Hakim).
Mü'minlerin annesi Aişe(ra) şöyle anlatır: "-Rasulullah(sav) seriyyenin
başında bir adam gönderdi. Bu kişi namazda arkadaşlarına kıraat okuyor
ve " Kul hüvallahü Ahad..." ile bitiriyordu. Seriyye Medine'ye dönünce
bunu Rasulullah (sav)'e bildirdiler. Rasulullah da:" Sorun bakalım bunu
hangi şeyden dolayı yapıyormuş?" dedi. Onlarda sordular. Adam:" Çünkü bu
Sure Rahman olan Allah'ın sıfatıdır. Ben de bunu okumayı çok seviyorum"
dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav):" Ona haber verin ki Allah onu
seviyor buyurdu. " (Buhari, Müslim, Nesei).
Ebu Hureyre(ra) şöyle anlatır: "-Rasulullah(sav) beni Ramazan ayının
zekatını korumakla görevlendirmişti. Birden bana birisi belirdi ve
yiyeceklerden almaya başladı. Ben de hemen onu yakaladım:" Seni
Rasulullah'a ***üreceğim" dedim. Adam:" Ben muhtaç birisiyim, yanımda
bakıma muhtaç ailem vardır. Ben de şiddetli sıkıntıdayım" dedi. Ben de
onu serbest bıraktım. Sabaha çıktığımda Rasulullah(sav):" Ey Ebu Hureyre
dün esirin ne yaptı?" buyurdu. Ben de:" Ya Rasulellah, ihtiyacından ve
bakmakla sorumlu olduğu ailesinden şikayette bulundu. Ben de ona acıdım
ve bırakıverdim" dedim. Bunun üzerine şöyle buyurdu:" Bak o yalan
söyledi. Tekrar geri gelecektir" . Onun tekrar geri döneceğini
Rasulullah(sav) sözünden öğrendim ve onu gözetledim. Birden belirip
geldi ve yiyecekten alıyordu. Ben de:" seni mutlaka Rasullulah(sav)'e
***üreceğim dedim. " O da:" beni bırak ben ihtiyaç sahibiyim. Bakmakla
sorumlu olduğum ailem vardır. Bir daha dönmem" dedi. Ben de ona acıdım
ve salıverdim. Sabaha çıktığımda Rasulullah(sav) bana:" Ey Ebu Hureyre
dünkü esirin ne yaptı?" dedi. Ben:" Ya Rasululah ihtiyacından ve
bakmakla sorumlu olduğu ailesinden şikayette bulundu, ben de ona acıdım.
Bırakıverdim" dedim. Şöyle buyurdu:" O yalan söyledi ve tekrar geri
dönecek" . Ben de üçüncü sefer gelmesini gözetledim. O da birden geldi,
yiyecekten alıyordu, ben onu hemen tuttum ve :" Seni Rasulullah'a
***üreceğim. Bu üçüncü defa gelmenin sonudur. Sen dönmeyeceğini söyleyip
söz veriyorsun, sonra tekrar dönüyorsun" dedim. Adam:" Beni bırak ben
sana birtakım kelimeler öğretirim. Allah onlarla seni faydalandırır"
dedi. Ben:" Nedir onlar?" dedim. Adam: " Yatağına girdiğinde Ayetül
Kürsiyi oku. Zira senin başında devamlı sabaha kadar Allah tarafından
gönderilmiş muhafız bekler, sana şeytan yaklaşamaz" dedi. Ben de onu
salıverdim. Sabaha çıktığımda Rasulullah(sav):" Dün esirin ne yaptı?"
dedi. Ben de:" Ya Rasulellah bana Allah'ın kendileriyle beni
faydalandıracağı bir takım kelimeler öğreteceğini sözverdi, ben de onu
salıverdim" dedim. Rasulullah(sav):" Onlar nedir?" dedi. Ben de:"
Yatağına girdiğinde Ayetül Kürsiyi oku. Bana dedi ki" Senin başından
devamlı sabahlayana kadar Allah tarafından gönderilmiş bir muhafız
bekler. Sana şeytan yaklaşamaz" dedi. Bunun üzerine Rasulullah:" Bak o
yalancı birisi olduğu halde sana doğru söylemiştir. Üç gündür kiminle
karşılaştığını biliyor musun Ey Ebu Hureyre?" dedi. Ben de:" Hayır"
dedim. " O şeytandır" dedi. " (Buhari).
Übey b. Ka'b(ra)'dan babasının şunu bildirdiği rivayet edilmiştir:"
Kendilerinin hurmaların kurutulduğu ve saklandığı bir ambar vardı.
Arasıra buraya uğrar ve hurmaları eksilir görür. Bir gece burayı bekler.
Aniden yeni yetme bir oğlan çocuğu şeklinde bir canlı belirdi, selam
verdi, o da selamını aldı ve:" Sen nesin?İnsan mı?Cin mi?" dedi. " Cin"
dedi. " Elini uzat" dedim. Baktım sanki eli ***** eli gibi tüyleri de
***** tüyü gibiydi. " Seni bu işi yapmaya yönelten nedir?" dedim. O:"
Bana senin sadakayı sevdiğin ulaştı, bu nedenle senin yiyeceğinden
birşeyler almayı istedim" dedi. Ben de:" Sizden bizi ne korur?" dedim. O
da:" Şu ayet, Ayetül Kürsi " dedi. Babası:" Ben de onu bıraktım"
demiştir. Übey sabahleyin Rasulullah(sav)'e gider ve durumu bildirir.
Rasulullah:" Pis herif doğru söyledi" demiştir. (İbn-i Hibban).
İhlas ve Felak-Nas Surelerinin fazileti hakkında ise şu hadisleri zikredebiliriz:
Muaz b. Abdullah b. Hubeyb babasının şöyle dediğini rivayet
etmiştir:Babası şöyle anlatır: " Yağmulu ve zifiri karanlık bir gecede
bize namaz kıldırması talebiyle mescide çıktık. O'nu bulunca " söyle"
dedi. Bir şey söylemedim. Sonra" söyle" dedi. Ben yine birşey
söyliyemedim. Sonra tekrar " söyle" dedi. Ben de:" Ya Rasulellah ne
söyliyeyim?" dedim. O da:" Sabah ve akşama çıktığında Kul hüvallahü
ahad, Felak, Nas Surelerini üç defa oku. Herşeye karşı sana yeter" dedi.
" (Ebu Davud, Tirmizi).
Ukbe b. Amir(ra) Rasulullah (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet
etmiştir:" Bu gece indirilen bir benzeri görülmemiş ayetleri bilmedinmi
ki bunlar " Kul euzu bi Rabbil Felak ve Kul euzu bi Rabbin-Nas" 'dır. "
(Müslim, Tirmizi, Ebu Davud, Nesei).
Diğer bir rivayette ise şöyledir:" Rasulullah (SAV) ile beraber bir
seferde yürüyordum. Bana:" Ey Ukbe okunan hayırlı iki sureyi öğreteyim
mi?" buyurdu ve bana Felak ve Nas Surelerini öğretti. " Ebu Davud'un
rivayetinde ise şöyledir:" Rasulullah(sav) ile beraber Cuhfe ile Ebva
arasında yürürken birden bizi zifiri karanlıkla rüzgar sardı.
Rasulullah(sav) de Felak ve Nas Sureleri'ni okuyarak Allah'a sığınmaya
başladı ve şöyle diyordu:" Ey Ukbe bu ikisi ile Allah'a sığın. Hiçbir
kimse bunların bir benzeriyle bunlar kadar Allah'a sığınamaz. "
Cabir b. Abdillah(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle dediğini rivayet
etmiştir:" Oku ey Cabir" . Ben de:" Anam babam Sana kurban olsun, ne
okuyayım?" dedim. " Felak ve Nas Sureleri'ni oku" buyurdu. Ben de bu
ikisini okudum. Bana şöyle dedi:" Bu ikisini oku. Bu ikisinin bir
benzerini asla okuyamazsın. " (Nesei, İbn-i Hibban).
YİRMİSEKİZİNCİ TAVSİYE
RASULULLAH(sav)'in SÜNNETİNİ YAŞATMA HAKKINDADIR
Amr b. Avf(ra) Efendimiz'in Bilal b. Haris(ra)'a şöyle dediğini rivayet
etmiştir:" ey Bilal! Bil" . O da: " Ya Rasulullah neyi bileyim?" . Şöyle
buyurdu:" Şunu bil ki kim benden sonra sünnetlerimden öldürülmüş olan
bir sünnetimi diriltirse ona bu sünnetle amel edenlerin ecri verilir.
Onların ecirlerinden de eksilme olmaz. Kim de Allah ve Rasulü'nün razı
olmadığı sapık bir bitat ortaya koyarsa ona da bu bitatla amel edenlerin
ecri verilir, bidati işleyenlerin günahlarından da eksilme olmaz. "
(Tirmizi, İbn-i Mace).
İbn-i Abbas (ra) Hz. Peygamber Efendimiz(sav)'in şöyle buyurduğunu
rivayet etmiştir: " Ümmetimin bozulduğu bir sırada kim sünnetime
sarılırsa ona yüz şehid sevabı vardır. " (Beyhaki, Taberani).
"
Geri: PEYGAMBER'DEN ELLİBEŞ ALTIN ÖĞÜT ve ON NASİHAT
YİRMİDOKUZUNCU TAVSİYE
DÜNYAYA ÖNEM VERMEMEK HAKKINDA
Ebu'l-Abbas Sehl b. Sa'd es-Saidi(ra) şöyle anlatır:" Bir adam
Rasulullah(sav)'e geldi ve şöyle dedi:" Ya Rasûlallah bana bir amel
göster ki onu işlediğimde Allah beni sevsin, insanlar da beni sevsin. "
Rasulullah:" Dünyadaki şeylere önem verme, Allah seni sevsin, insanların
yanındaki şeylere önem verme insanlar seni sevsin. " (İbn-i Mace).
Hz. Peygamber Efendimiz'in dünyaya önem vermemesi hususunda ise şu
hadisi zikredebiliriz: Abdullah b. Mesud(ra) şöyle anlatır:"
Rasulullah(sav) hasır üzerinde uyumuştu. Kalktığında yan tarafına hasır
iz yapmıştı. Biz de:" Ya Rasûlellah Sana döşek etsek" dedik. O da şöyle
buyurdu:" Dünyaya karşı Bana ne oluyor ki, Ben dünyada ağacın altında
gölgelenipte sonra orayı bırakıp giden bir yolcudan başka değilim. "
(Tirmizi).
Ubeydullah b. Muhsan el-Ensari el-Mutami(ra) Rasulullah (sav)'in şöyle
buyurduğunu rivayet etmiştir:" Sizden kim gönlünde güven, bedeninde
sıhhat, yanında da günlük azığı olarak sabahlarsa o kimseye sanki
zinetleriyle dünya verilmiş gibidir. " (Tirmizi).
Sa'd b. Ebi Vakkas(ra) anlatır:" Peygamber(sav)'e bir adam geldi ve:"
Ya Rasulellah bana bir tavsiyede bulun, ama kısa ve öz olsun" dedi.
Peygamber(sav) şöyle buyurdu:" İnsanların ellerindekileri ummamaya bak.
Tamahtan da sakın, zira tamah hali hazırda bir fakirliktir. Mazur
görülenlerden de sakın. " (Beyhaki).
İbn-i Ömer (ra) anlatır: Rasulullah(sav) omuzumdan tuttu ve:" Dünyada
bir yabancı gibi veya bir yolcu gibi ol" buyurdu. İbn-i Ömer(ra) kendisi
de şöyle dedi:" Akşama eriştiğinde sabahı bekleme, sabaha eriştiğinde
de akşamı bekleme, hastalığın için sağlığından bir şeyler, ölümün için
de hayatından birşeyler al. " (Buhari).
OTUZUNCU TAVSİYE
CEHENNEMDEN KURTULUŞ
Haris b. Müslim et-Temimi(ra) Hz. Peygamber(sav)'in kendisine şöyle buyurduğunu söylemiştirabah
namazını kıldığında hiçbirşey konuşmadan önce yedi defa;Allahümme
ecirni Mine'n-Nar Allah'ım beni cehennem ateşinden koru" söyle. Şunu bil
ki sen bugün ölürsen Allah seni cehennemden korunanlardan kılar. Akşam
namazını kıldığında da hiçbirşey konuşmadan önce yedi defa; Allahümme
ecirni Mine'n-Nar" söyle. Şunu bil ki sen bu gece ölürsen Allah seni
cehennemden korunanlardan kılar. " (Nesei, Ebu Davud).
OTUZBİRİNCİ TAVSİYE
CENNETLİK BİR ADAM
Ebu Hureyre(ra) şöyle anlatır:Bedevi birisi Rasulullah(sav)'e geldi ve
şöyle dedi:" Ya Rasulellah bana bir amel göster ki onu işlediğimde
cennete gireyim. " Rasulullah(sav) şöyle buyurdu: " Allah'a kulluk eder,
O'na hiçbirşeyi ortak koşmazsın, farz namazları kılar, farz olan zekatı
verir, Ramazan orucunu tutarsın. " Adam:" Canım elinde olan Allah'a
yemin olsun ki ben bunu ne artırırım ne de eksiltirim" dedi. Bu kişi
oradan ayrılınca Hz. Peygamber (sav):" Kim cennetlik olan bir adama
bakmak isterse buna baksın" buyurdu. (Buhari, Müslim).
OTUZİKİNCİ TAVSİYE
İSTİHARE NAMAZI
Cabir b. Abdullah(ra) anlatır:" Rasulullah (sav) bütün işlerimizde bize
Kur'an'dan bir sûre öğretir gibi istihareyi öğretir ve şöyle derdi:"
Biriniz bir işe yönelirse nafile olarak iki rekat namaz kılsın, sonra da
şöyle desin:" Allahümme, inni Estehiruke bi İlmike ve Estakdiruke bi
Kudretike ve Eseluke min Fadlikel-Azim. Fe inneke takdiru vela Ekdiru ve
Ta'lemu vela e'alemu ve ente Allamu'l-Úuyub Allahümme in Künte ta'lemu
Enne Hazel. "Emru hayrun li fi dini ve meaşi ve aki beti emri, Emru
hayrun li fi dini ve meaşi ve aki beti emri, âcili emri ve ecilihi
fakdur li ve yessir li sümme barik li fihi vein Künte Ta'lemu enne hazel
emru şerrun li fi dini ve meaşi ve akıbeti emri fi acilihi ve ecilihi
fasrifni anhu vakdur li'l-Hayra Haysü Kane Sümme Erdini bihi Allah'ın
ben Senin ilminle Senden hayrına muvafakiyet dilerim. Senden kudretinle
kudret istirham ederim ve yüce fazlü Kereminden nasib etmeni temenni
ederim. Çünkü Senin kudretin herşeye kadirdir. Benim gücüm ise yetmez.
Sen herşeyi hakkı ile bilirsin, ben bilemem. Yine Sen bütün gaybı kemali
ile bilirsin. Allah'ım eğer bu yapmaya hazırlandığım amel dinim
hakkında, hayatım ve amellerimin akıbeti şuanki ve geleceği hususunda
hayırlı ise onu bana takdir kıl ve kolaylaştır. Sonra bu amelimde bana
bereket ihsan et. Yok eğer yapmaya hazırlandığım bu amel dinim hakkında,
hayatım ve amelimin akıbeti, şuanki ve geleceği hakkında şerli(kötü)
ise onu benden, beni de ondan uzaklaştır. Hayır hangisinde ise onu bana
takdir buyur, sonra beni de ona razı kıl. " de ve sonra ihtiyacını
belirt. " (Buhari, Ebu Davud, Tirmizi, Nesei, İbn-i Mace).
İstiharenin faydası hakkında ise şu hadisi zikredebiliriz:
Sa'd b. Ebi Vakkas(ra) Resulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet
etmiştir:" Ademoğlunun Allah'a yaptığı istiharesi onun mesud ve
bahtiyarlığındandır. " (Müsned).
Diğer rivayette ise şu ilave mevcuttur:" Ademoğlunun Allah'a istihareyi terk etmesi de onun bahtsızlığındandır. "
OTUZÜÇÜNCÜ TAVSİYE
ÜZÜNTÜ VE KEDERİN GİDERİLMESİ İÇİN DUA
el-İsbehani, Enes(ra)'dan şu hadisi rivayet edr ki, Rasulullah(sav)
şöyle buyurmuştur:" Ey Ali sana bir dua öğretiyorum ki eğer sana gam,
keder gelirse bununla Rabbine dua edersin, Allah'ın izniyle senin duan
kabul olunur, üzüntü senden gider. önce abdest al, iki rekat namaz kıl,
Allah'a Hamdü senada bulun, Peygamberine salavat getir. Kendine ve
mü'min erkek ve kadınlara istiğfarda bulun. Sonra da şöyle de:"
Allahümme ente tahkumu beyne İbadike FŒma kânûfihi Yehtelifune, La ilahe
illallahu'l-Azim. La ilahe illallahu'l-Halimu'l-Kerim.Emru hayrun li fi
dini ve meaşi ve aki beti emri, acili emri ve ecilihi fakdur li ve
yessir li sümme barik li fihi vein Künte Ta'lemu enne hazel emru şerrun
li fi dini ve meaşi ve akıbeti emri fi acilihi ve ecilihi fasrifni anhu
vakdur li'l-Hayra Haysü Kane Sümme Erdini bihiğAllah'ın ben Senin
ilminle Senden hayrına muvaffakiyet dilerim. Senden kudretinle kudret
istirham ederim ve yüce fazlü Kereminden nasib etmeni temenni ederim.
Çünkü Senin kudretin herşeye kadirdir. Benim gücüm ise yetmez. Sen
herşeyi hakkı ile bilirsin, ben bilemem. Yine Sen bütün gaybı kemali ile
bilirsin. Allah'ım eğer bu yapmaya hazırlandığım amel dinim hakkında,
hayatım ve amellerimin akıbeti şuanki ve geleceği hususunda hayırlı ise
onu bana takdir kıl ve kolaylaştır. Sonra bu amelimde bana bereket ihsan
et. Yok eğer yapmaya hazırlandığım bu amel dinim hakkında, hayatım ve
amelimin akıbeti, şuanki ve geleceği hakkında şerli(kötü) ise onu
benden, beni de ondan uzaklaştır. Hayır hangisinde ise onu bana takdir
buyur, sonra beni de ona razı kıl. " de ve sonra ihtiyacını belirt. "
(Buhari, Ebu Davud, Tirmizi, Nesei, İbn-i Mace).
Sübhanallahi Rabbi's-Semâvâti's-Sebi ve Rabbi'l-Arşi'l-Azim. el-Hamdü
lillahi Rabbi'l-Alemin, Allahümme Kâşife'l-Úammi, müferricel-Hemmi,
mücibe da'veti'l-Muddarine iza deavke. Rahmane'd-Dünya ve'l-Ahira ve
Rahimehuma ferhamni fi hâceti hezihi bi kadaiha ve necâhiha Rahmeten
tuğni biha an Rahmeti men sivake.
İbn-i Abbas (ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet
etmiştir:" Cebrail(as) Bana birtakım dualar getirdi ve " eğer Sana dünya
içinden bir iş gelirse bu duaları öne koy ve sonra da ihtiyacını iste"
dedi. Dua şudur:" Ya bedia's-Semâvâti ve'l-Ardı, Ya Ze'l-Celali
ve'l-İkram. Ya Sariha'l- Mustesrihine, Ya Gıyâse'l-Müsteğisine, Ya
Kâşife's-Sûi, Ya Erhame'r-Rahimine, Ya Mucibe da'veti'l- Muddarrine, Ya
İlahe'l-Alemine, Bike Unzilu haceti ve Ente E'lemu biha fakdiha"
(el-İsbehani).
OTUZDÖRDÜNCÜ TAVSİYE
ÇOK SECDE ETMEK KİŞİYİ CENNETE KOYAR
Rasulullah(sav)'in hizmetkarı ve Ashab-ı Suffa'dan olan Ebu Firas Rabia
b. Ka'b el-Eslemi(ra) şöyle anlatır:" Rasulullah(sav) ile beraber
geceler, abdest suyu ve diğer ihtiyaçlarını getirirdim. Bana dedi ki:"
Benden bir şey dile" . Ben de:" Cennette Sana arkadaşlık etmeyi dilerim"
dedim. " Bundan başka" dedi. Ben de:" İsteğim budur" dedim. " Sen de
nefsine karşı çok secde etmekle Bana yardım et" buyurdu. " (Müslim).
Hz. Peygamber'in Mevlası Ebu Abdillah Sevban(ra) Rasulullah(sav)'ı
şöyle derken işittiğini rivayet etmiştir:" Çok secde etmeye bak. Zira
sen her secde edişinde Allah seni onunla bir derece yukarı kaldırır.
Senden de bir günahı siler. " (Müslim).
Cabir(ra) Rasulullah(sav)'i şöyle derken işittiğini rivayet etmiştir:"
Şüphesiz gecede bir saat vardır ki müslüman birisi ona rastlarsa
Allah'tan dünya ve ahiret işinden hayırlı birşey isterse Allah ona
mutlaka bunu verir. Bu her gecede böyledir. " (Müslim).
Ebu Malik el-Eşari(ra) Rasulullah (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet
etmiştir:" Hiç bir adam yoktur ki geceleyin uyanır, hanımını da
uyandırır, hatta hanımına uyku ağır basarsa yüzüne su serperde ikisi
evlerinde namaza kalkar ve gecenin bir vaktinde Allah'ı zikrederse Allah
o ikisinin günahlarını bağışlar. " (Taberani).
Muğire b. Şu'be(ra) anlatır:Bir gün Rasulullah(sav) öyle namaz kıldı ki
hatta ayakları şişmişti. Kendisine:" Allah Senin geçmiş ve gelecek
günahlarını bağışladı" denildi. O da şöyle buyurdu: " Şükreden bir kul
olmayayım mı?" . (Buhari, Müslim, Nesei).
İbn-i Abbas(ra) şöyle anlatır:" Rasulullah (sav) bize gece namazı
kılmamızı emretti, hatta bu konuda teşvik edip şöyle buyurdu:" Bir
rekatta olsa gece namazı kılmaya bakın. " (Taberani).
OTUZBEŞİNCİ TAVSİYE
YEMEK YEDİRMEK, SELAMI YAYMAK VE GECE NAMAZI KILMAK
Ebu Hureyre(ra) şöyle anlatır:" Rasulullah(sav)'e :" Ya Rasulellah Seni
gördüğümde gönlüm hoşlanır, gözüm aydınlanır, bana herşeyden haber ver"
dedim. O da :" Herşey sudan yaratıldı" buyurdu. Ben:" Bana öyle birşey
bildir ki onu yaptığımda cennete gireyim. " Şöyle buyurdu:" Yemek yedir,
selamı yay, akrabayı ziyaret et, insanlar uyurken gece namazını
kıl;cennete güvenle girersin. " (Müsned, İbn-i Hibban).
Ebu Malik el-Eşari(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet
etmiştir:" Cennette dışından içi, içinden de dışı görünen bir oda vardır
ki Allah onu;yemek yediren, selamı yayan ve insanlar uyurken gece
namazı kılan kimseler için hazırlamıştır. " (ibn-i Hibban).
OTUZALTINCI TAVSİYE
KOMŞUYA İKRAMDA BULUNMAK
Ebu zer(ra) Efendimiz'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:" Ey Ebu Zer
çorba pişirdiğinde suyunu çok yapta komşularını gözet. " (Müslim).
Yine Ebu Zer(ra) şöyle demiştir:" Sadık dostum bana şunu tavsiye etti
ve dedi ki:" Çorba pişirdiğinde suyunu çok yap, sonra da komşularından
hanehalkına bak, çorbadan uygun bir şekilde onlara dök. "
Ebu Hureyre(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:"
Kim Allah'a ve Kıyamet Günü'ne inanıyorsa komşusuna eziyet vermesin,
kim Allah'a Kıyamet Günü'ne inanıyorsa misafirine ikram etsin, kim
Allah'a ve Kıyamet Günü'ne inanıyorsa hayır konuşsun yahut sussun. "
(Buhari, Müslim).
OTUZYEDİNCİ TAVSİYE
FAKİR VE YOKSULLARI SEVMEK
Ebu Zer(ra) şöyle demiştir:" Sadık dostum bana yedi tavsiyede
bulundu;Yoksulları sevmemi ve onlara yakın durmamı, benden aşağı olana
bakmamı ve kendimin üstünde olanlara bakmamamı, bana eziyet verseler de
akrabamı ziyaret etmemi, " La Havle vela Kuvvete illa billah" sözünü
çokça söylememi, acıda olsa gerçeği konuşmamı, Allah hususunda
kınayıcının kınamasının beni tutmamasını insanlardan da birşey
istemememi. " (Müsned, Taberani).
OTUZSEKİZİNCİ TAVSİYE
FAKİRLİK VE ZENGİNLİĞİN TANIMI
Ebu Zer(ra) Rasulullah(sav)'in kendisine şöyle dediğini rivayet
etmiştir:" Ey Ebu Zer malın çokluğunu zenginlik olarak mı görürsün?" Ben
de:" Evet Ya Rasulellah" dedim. O da:" Malın azlığını da fakirlik
olarak mı görürsün?" dedi. Ben de:" Evet Ya Rasulellah" dedim. O da
şöyle buyurdu:" Zenginlik ancak kalp ve gönül zenginliğidir. Fakirlik te
kalp ve gönül fakirliğidir. Kimin kalbinde zenginlik varsa dünyada
karşılaştığı ona zarar vermez. Kimin de kalbinde fakirlik varsa dünyadan
daha fazla onu zengin edecek yoktur ve onun nefsine de dünyanın
cimriliği zarar verebilir. " (İbn-i Hibban).
OTUZDOKUZUNCU TAVSİYE
ALLAH'tan SAKINMAK
Ebu Zer(ra) anlatır:" Rasulullah(sav)'e :" Ya Rasulellah bana tavsiyede
bulun" dedim. Şöyle buyurdu:" Allah'tan sakın, zira bu tamamen işin
başıdır. " Ben:" Ya Rasulellah bana biraz daha tavsiye ver" dedim. O
da:" Kur'an okumaya bak. Çünkü bu sana dünyada nur, semada ise
azıkolarak biriktirilmiş sermayedir. " (İbn-i Hibban).
KIRKINCI TAVSİYE
KUR'AN OKUMANIN FAZİLETİ HAKIKKINDA
Ebu Umame el-Bahili(ra) Rasulullah(sav)'i şöyle derken işittiğini
rivayet etmiştir:" Kur'an'ı okuyunuz, zira Kur'an Kıyamet Günü Kur'an
ehline şefaatçi olarak gelir. İki çiçek olan Bakara ve Al-i İmran
Sureleri'ni deokuyunuz, zira bu ikisi Kıyamet Günü bulut gibi veya saf
halinde iki kuş fırkası olarak Ashabını savunmak için gelir. Bakara
Suresi'ni okuyunuz, zira bunun elde edilmesi berekettir, terkedilmesi
zarardır. O'na sihirbazlar da güç yetiremez. " (Müslim).
Abdullah b. Amr b. el-As(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle dediğini rivayet
etmiştir:" Kur'an Ashabına " Oku yüksel, dünyada düzgünce okuduğun gibi
oku, senin makamın en son okuduğun ayete kadardır denilir. " (Tirmizi,
Ebu Davud, İbn-i Mace, İbn-i Hibban).
KIRKBİRİNCİ TAVSİYE
HAYIR YOLLARI
Enes b. Malik(ra) anlatır:" Temim Kabilesi'den bir adam
Rasulullah(sav)'e geldi ve:" Ya Rasulellah benim çok develerim var, mal,
mülk ve arkadaş Sahibiyim. Bana nasıl yapacağımı, nasıl hayır yolunda
sarfedeceğimibildir" dedi. Bunu üzerine Rasulullah(sav):" Malından
zekatını çıkarırsın, zira bu seni temizleyen bir nevi temizleyicidir.
Akrabanla ilişkiyi sürdürürsün, yoksul komşu ve dilencinin hakkını
tanırsın. " (Müsned).
KIRKİKİNCİ TAVSİYE
ÜZÜNTÜNÜN GİTMESİ, BORCUN ÖDENMESİ İÇİN DUA
Ebu Said el-Hudri(ra) anlatır:" Bir Rasululla(sav) mescide girmişti.
Baksa ki Ensar'dan Ebû İmame denilen bir adam mescidde oturuyordu. Ona:"
Ey Ebu Ümâme ne oluyor seni namaz vaktinin dışında mescidte oturuyor
görüyorum. Durum nedir?" dedi. O da:" Ya Rasulellah borçlar ve kederler
beni bırakmıyor" dedi. Rasulullah(sav) :" Sana bir söz öğreteyim mi?
Eğer onu söylersen Allah teala üzüntünü giderir, borcunu ödetir" dedi. O
da" söyle ya Rasulallah " dedi. Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:" Sabaha
çıktığında akşama eriştiğinde şöyle de:" Allahümme eûzu bike
mine'l-hemmi ve'l-hüzni ve eûzu bike mine'l-buhli ve'lcübni ve eûzu bike
min galebeti'd deyni ve kahri'r ricâli" Ebu ümame sonra şöyle der: Ben
bunu böylece yaptım Allah taala üzüntümü giderdi borcumu da ödememi
nasip etti. " (Ebu Davud).
KIRKÜÇÜNCÜ TAVSİYE
UYUMA SIRASINDA OKUNACAK DUA
Ebu Umare el-Bera b. Azib(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu
rivayet etmiştir:" Ey falanca yatağına girdiğinde şöyle de:" Allahümme
Eslemtü nefsi ileyke ve veccehtü vechi ileyke ve fevvadtü emri ileyke ve
Elce'tü Zahri ileyke rağbeten ve Rahmeten ileyke la melce'e ve la mencâ
minke illa ileyke amentü bi kitabike ellezi enzelte, ve nebiyyike
ellezi erselte Fe inneke in mittü min leyletike mittü ala'l-Fıtrati ve
in Esbahtü esbahtü hayran. " (Buhari, Müslim).
Ebu Said el-Hudri(ra) Efendimiz(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet
etmiştir:" Kim yatağına girdiği sırada " Estağfirullahe ellezi la İlahe
illa hü el Hayye'l-Kayyume ve etubü ileyh" derse, günahları denizin
köpüğü, ağacın yaprağı, kum yığınının taneleri ve dünyanın günlerinin
sayısı kadar da olsa affolunur. " (Tirmizi).
Enes b. Malik(ra) Rasulullah(sav)'İn şöyle buyurduğunu rivayet
etmiştir:" Kim yatağına girdiğinde:" el-Hamdülillahi'llezi Kefâni,
ve'l-Hamdülillahi ellezi menne aleyye fe efdale" derse Allah'ı bütün
mahlukatın övgüsü ile hamdetmiş olur. " (Beyhaki).
KIRKDÖRDÜNCÜ TAVSİYE
UYKUSU GELMEYEN KİMSENİN OKUYACAĞI DUA
Zeyd b. Sabit(ra) şöyle demiştir:" Rasulullah(sav)'e bana musallat olan
uykusuzluktan şikayet ettim, şöyle buyurdu: " Şöyle de:" Allahümme
ğarati'n-Nucumu ve hede'eti'l-Uyuni ve ente Hayyun Kayyumun la te'huzuke
sinetun vela nevmun Ya Hayyu Ya Kayyumu ehdi' leyli ve enim ayni" .
Zeyd b. Sabit(ra) şöyle der:" Ben bu duayı okudum Allah Taala benden
maruz kaldığım şeyi giderdi. " (ibnu Sünni).
Yine Rasulullah(sav) Halid b. Velid(ra)'a uykusuzluk musallat olduğunda
ona şöyle dua etmesini öğretmiştir:" Allahümme Rabba's-Sema
vati's-Seb'i vema ezallet. Ve Rabbe'l-ErdŒne vema ekallet ve
Rabbe's-Şeyatine vema Edallet. Kun li Caren min şerri halgıke küllihim
cemian en yefruta aleyye ahadun min hum ev en yetğa, Azze caruke ve
Celle Senauke. " (Tirmizi, Taberani).
KIRKBEŞİNCİ TAVSİYE
İNSANLARIN EN DEĞERLİSİ
Ebu Said el-Hudri(ra) anlatır:Bir adam:" Ya Rasulellah insanların
hangisi daha faziletlidir?" dedi. O da şöyle buyurdu:" Mü'min olan ve
canıyla malıyla Allah yolunda cihad edendir. " Adam:" Sonra kim?" dedi. O
da:" Vadilerden bir vadiye çekilmiş Rabbine ibadet eden bir adamdır"
dedi. Diğer bir rivayette ise:" Allah'tan sakınır, insanları da
şerrinden dolayı bırakır. " (Buhari, Müslim).
Yine Ebu Said el-Hudri(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet
etmiştir:" Müslüman bir adamın en hayırlı malıkoyunları olupta dinini
fitnelerden kurtarmak için dağların tepelerine, kenar bölgelere onları
sürüp ***üreceği yakındır. " (Buhari).
KIRKALTINCI TAVSİYE
OTURULAN MECLİSİN KEFFARETİ
Ebu Hureyre(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "
Kim bir mecliste otururda o mecliste şamata ve bağrışmalar çok olurda o
kişi bu meclisinden kalkmadan önce:" Sübhanekellahümme bi Hamdike
Eşhedü enlailahe illa ente Estağfiruke ve etûbü ileyke" derse bu
meclisinde olan şeyleri ondan affolunur. " (Ebu Davud, Tirmizi, Nesei,
İbn-i Hibban).
KIRKYEDİNCİ TAVSİYE
TESBİH'in FAZİLETİ HAKKINDA
Ebu Zer (ra) anlatır:" Rasulullah(sav) bana, " sözün Allah'a en sevimli
olanını sana bildireyim mi?" dedi. Ben de: " Ya Rasulellah sözün Allah'a
en sevimli olanını bana bildir" dedim. O da şöyle buyurdu: " Allah
Taala'ya sözün en sevimlisi, " Sübhanellahi ve bi Hamdihi" dir, buyurdu.
" (Müslim, Nesei).
Yine Müslim'in rivayetinde Rasulullah (sav)'e: " Hangi söz daha
faziletlidir" diye sorulduğu ve O'nun da şöyle buyurduğu rivayet
edilmiştir:" Allah'ın melekleri ve kulları için seçtiği" Sübhanellahi ve
bi Hamdihi" dir. "
Abdullah b. Amr (ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet
etmiştir: " Kim, "Sübhanellahi ve bi hamdihi", derse ona cennette bir
hurma ağacı dikilir. " (El-Bezzar).
Ebu Hureyre(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:"
"Sübhanellahi ve bi Hamdihi, Sübhanellahi'l-Azim", dile hafif mizanda
ağır ve Rahman'a sevimli gelen iki sözdür. " (Buhari, Müslim, Tirmizi).
KIRKSEKİZİNCİ TAVSİYE
SEYYİDİ'L İSTİĞFAR
Seddad b. Evs(ra) Peygamber(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:"
Seyyidül İstiğfar (İstiğfar ve tevbenin en kıymetlisi) kulun şöyle
demesidir:" Allahümme ente Rabbi la İlahe illa ente HalaktenŒ ve enne
Abduke ve ene ala Ahdike ve va'dike mesteta'tu Euzü bike min şerri ma
sana'tü ebû ü leke bini'metike aleyye ve ebu ü bi zenbi fağfirli fe
innehü la yeğfiru'z-zunübe illa ente" . Kim bunu inanarak gündüz
söylerse ve de bugünde akşamdan önce vefat ederse o cennet ehlinden
olur. Kim de bunu inanarak gece söylerse ve de bu gecede sabahtan önce
vefat ederse o cennet ehlinden olur. " (Buhari).
KIRKDOKUZUNCU TAVSİYE
CENNET AĞACI
Ebu Hureyre(ra) ağaç dikerken kendisine Hz. Peygamber(sav)'in uğradığını
ve şöyle dediğini rivayet etmiştir:" Ey Ebu Hureyre ne dikiyorsun?" .
Ben de:" Ağaç dikiyorum" dedim. O da:" Ben sana bundan daha hayırlı
ağacı göstereyim mi?. "Sübhanellahi ve'l-Handülillahi vela ilahe
İllallahü vallahü ekber"dir ki bu duanın her defasında cennette sana bir
ağaç dikilir. " (ibn-i Mace, Hakim).
ELLİNCİ TAVSİYE
AKREP SOKMASINA KARŞI KORUNMA
Ebu hureyre(ra) anlatır:" Bir adam Peygamber(sav)'e geldi ve:" Ya
Rasulellah dün beni ısıran akrepten neler çektim bir bilsen" dedi. Bunun
üzerine O da şöyle dedi: " Bak akşama çıktığınde eğer, " Euzü bi
kelimatillahi et-Tammeti min şerri ma Halak" diye dua etseydin sana
zarar vermezdi. " (Muvatta, Müslim, Tirmizi).
Tirmizi'nin rivayetinde ibare şu şekildedir:" Kim akşama çıktığında üç
defa, " euzü bi kelimatillahi et-Tammeti min şerri ma Halaka" diye dua
ederse ona bu gecede zehirli mahlukat zarar veremez. " Süheyl der ki:"
Aileme bu duayı öğrenmişti. Her gece okuyorlardı. Bu sırada bir cariyeyi
haşere sokmuştu, ama o hiçbir acı duymadı. "
FATİHA SURESİ'Nİ OKUYARAK TEDAVİ ETMEK
Ebu Said el-Hudri(ra) anlatır:" Rasulullah(sav)'in Ashabı'ndanbir grup
sefere çıkmıştı. Nihayet arap kabilelerinden bir kabileye konakladılar
ve onlardan kendilerini misafir edinmelerini istediler, ama onlar
misafir almayı kabul etmediler. Bu sırada kabilenin reisini haşerat
ısırdı, hemen koşuşturdular, ama hiçbir şey fayda vermedi. Birisi: " Şu
konaklayan topluluğa gitseniz belki yanlarında bazı şeyler olabilir"
dedi. Onlar da hemen yanlarına gelip: " Ey topluluk, reisimizi
haşeresoktu, tüm çabalarımız fayda vermedi. Acaba birinizin yanında
birşey var mıdır?. " Ashab'tan birisi: " Vallahi ben tedavi edebilirim.
Ama şu var ki biz sizden misafir kabul edilmemizi istedikte siz bizi
misafir edinmediniz. Ben de ücret vermesseniz size tedavi etmem. " dedi.
Onlarda bir sürü koyunla anlaştılar. O da Fatiha Suresi'ni okuyup ve
üfleyerek gitti. Reisleri sonunda bağdan çözülmüş gibi canlandı, yürüyüp
kalktı. Hiçbir acı duymadı. Onlar da anlaştıkları ücreti ona verdiler.
Arkadaşlarından birisi:" Koyunları paylaştırınız" dedi. Tedavi eden de: "
Hayır Peygamber(sav)'e gidip durumu O'na anlatana kadar birşey
yapmayın. O'nun ne emredeceğine bakalım" dedi. Rasulullah (sav)'e varıp
durumu anlattılar. O da" Fatiha'nın tedavi edeceğini nereden bildin?.
Size ganimet geldi onu bölüştürün, sizinle beraber Bana da pay ayırın"
buyurdu ve güldü. " (Buhari).
ELLİBİRİNCİ TAVSİYE
RIZKI GELİŞTİRME VE BORCU öDEME DUASI
Mü'minlerin annesi Aişe Validemiz (ra) şöyle anlatır: " Ebu Bekir(ra)
benim yanıma geldi ve: Rasulullah (sav)'den bana öğrettiği duayı duydum.
" Ben de:" Nedir o?" dedim. Şöyle dedi: " Meryemoğlu İsa arkadaşlarına
şöyle öğretiyordu: " Şayet sizden birinizin dağ dolusu altın borcu olsa
ve Allah'a şu duayı okusa Allah borcunu ödetir: " "Allahümme
fâricelhemmi Kâşifel ğammi mücŒbedda'vetil-muddarriin Rahmanüddinya vel
Ahira ve Rahimehuma ente turhimuni ferhamni bi Rahmetin tuğnini biha an
Rahmeti men sivake" Ebu Bekir (ra) der ki:Ben Allah'a bu şekilde dua
ederdim, Allah bana faydalarını getirir, borcum ödenirdi. "
Hz. Aişe Validemiz der ki: " Ben de bu dua ile dua ederdim. Kısa
zamanda Allah beni ne bana sadaka olarak verilmiş ne de miras yoluyla
gelmiş olan bir rızıkla rızıklandırdı. Allah borcumu ödetti, aileme
güzel bir şekilde bunu bölüştürdüm. Abdurrahman'ın kızını da bu maldan
üç ukiyye (12 dirhem) süs ve zinet taktım, bize de geriye iyi bir mal
arttı. " (Bezzar, Hakim, İsbehani).
Efendimiz şöyle buyurmuştur:" Ey Muaz sana dua edebileceğin bir dua
öğreteyim mi?. Eğer üzerinden Sabir dağı kadar borç olsa Allah onu
senden ödetir. Ey Muaz Allah'a şöyle dua et: " Kul Allahümme Malike'l
Mülki tü'ti'l-mülke men teşâu ve tuizzü men teşâu ve tuzillü men teşâu
biyedike'l- Hayri inneke ala Külli şey in Kadir. Tulicu'l-Leyle
fi'n-Nehari ve tulicu'n-Nehari fi'l-Leyl. Ve tuhricu'l-Meyyite
mine'l-Hayy ve türziku men teşâu biğayri hisab. Rahmane'd-Dünya
ve'l-Ahirati ve Rahime huma tu'timen teşâu minha ve temneu menteşau,
irhamni rahmeten tuğnini biha an Rahmeti men sivâke. " (Taberani).
HAYIR YOLLARINDA HARCAMA YAPMAK
Abdullah b. Amr b. el-As (ra) bir adamın Rasulullah(sav)'eşöyle
sorduğunu rivayet etmiştir: " Müslümanlığın hangisi daha hayırlıdır?. " O
da şöyle buyurur: " Yemek yedirirsin, selamı da tanıdığına ve
tanımadığına verirsin. " (Buhari, Müslim).
Ebu hureyre (ra) Peygamber (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "
Kulların içinde bulunduğu hiçbir gün yoktur ki, iki melek inipte
bunlardan birisi, " Allah'ım hayır harcamada bulunanın malının devamını
ver" diğeride, " Allah'ım elisıkı olanın da malının telefini ver"
demesin. " (Buhari, Müslim).
Abdullah b. Mesud(ra) Hz. Peygamber(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet
etmiştir: " Ancak iki şeyde hasetlik vardır kibunlar;bir adam ki Allah
ona mal vermiş o da malı hakyolda tüketmek nasip olmuştur. Yine bir adam
ki Allah ona hikmet vermiş, o da bu hikmetle hükmeder ve bu hikmeti
öğretir. " (Buhari, Müslim).
Yine Abdullah b. Mesud (ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet
etmiştir:" Hanginize varisi olduğu mal kendi malından daha sevimlidir?.
" Ashab dedi ki:" Ya Rasulellah bizden hiçbiri yoktur ki kendi malı ona
sevimli olmasın" dedi. O da şöyle buyurdu: " Onun malı hayatındayken
(hayır yollarına) sunduğudur. Varisin malı da (hayır yoluna sunmayıp)
geriye bıraktığıdır. " (Buhari).
Adiy b. Hatim (ra) Rasulullah (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet
etmiştir: "Cehennemden bir yarım hurma ile de olsa korununuz. "
(Buhari, Müslim).
Ebu Hureyre (ra) Rasulullah (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Allah şöyle buyurur: "Ey Ademoğlu hayır yoluna harcama yap ki sana da
harcama yapılsın. " (Buhari, Müslim).
ELLİÜÇÜNCÜ TAVSİYE
SABAH VE AKŞAMA ERİŞİNCE VE EVİNDEN ÇIKTIÚINDA NASIL DUA EDİLECEÚİ HAKKINDADIR
Ebu Hureyre(ra) Ebu Bekir(ra)'ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Ya
Rasulellah bana sabah ve akşama erişince söyliyeceğim bir takım
sözlerden bana emret. O da şöyle buyurdu: "Allahümme Fâtıra's-Semâvâti
ve'l-Ard, ålime'l-ğaybi ve'ş-Şehâdeti Rabbe Külli şeyin ve Melikehu.
Eşhedu Enla İlahe illa ente euzü bike min şerri nefsi ve min
şerri'ş-Şeytani ve şirkihi" bunu sabaha ve akşama eriştiğinde, yatağa
girdiğinde oku" buyurdu. " (Ebu davud, Tirmizi).
Mü'minlerin annesi Ümmü Seleme (ra) anlatır: Efendimiz evinden çıktığı
zaman şöyle derdi: " Bismillahi tevekkeltü Alallahi, Allahümme inni eûzü
bike en edille ev Udalle ev ezille ev uzelle ev ezlime ev uzleme, ev
echele ev yüchele aleyye. " (Ebu Davud, Tirmizi).
Enes(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: Kim
evinden çıkarken, " Bismillah tevekkeltü A lellahi la havle ve la
kuvvete illa billahi" derse ona şöyle denilir:" Hidayete eriştirildin,
işlerinde yeterlilik kazandırıldın, şerlerden korundun" ve ondan şeytan
uzaklaşır. " (Ebu Davud, Tirmizi).
Enes b. Malik Rasulullah (sav)'in kızı Fatıma(ra)'a şöyle dediğini
rivayet etmiştir:" Sana tavsiye edeceğim şeyleri dinlemekten sana hangi
şey engel olabilir ki? Sabah ve akşama eriştiğinde şöyle dersin:" Ya
Hayyu Ya Kayyum bi Rahmetike esteğisü, Eslih li şe'ni Küllehü vela
tekilni ila nefsi tarfete aynin. " (Nesei, Bezzar).
ELLİ DöRDÜNCÜTAVSİYE
İDARECİLİK İSTEMEYİNİZ
Ebu Said, Abdurrahman b. Sümra (ra) Rasullulah (sav)'in ken kendisine
şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir. " Ey Abdurrahman b. Sümra
idareciliği isteme çünkü şu var ki bu görev sana sen istemeden verilirse
sana yardım edilir, eğer bu görev sana senin isteğinle verilirse sende
bunun sorumluluğu altına girersin, bir şeye yemin ettikten sonra ondan
daha iyisini görmüş isen daha iyi olanı yap yeminine de keffaret uygula.
(Buhari, Müslim)
Ebu Zer(ra) anlatır:" Ya Rasullullah beni bir yerlerde çalıştırmak
istemez misin?" dedim. O da omzuma dokundu ve şöyle buyurdu:" Ey Ebu Zer
sen zayıfsın, vazife de emanettir. Vazife ve sorumluluk Kıyamet
Günü'nde pişmanlık ve alçaklıktır. Ama bu vazifenin hakkını yerine
getiren üzerindeki vazife ile ilgili sorumluluğun gereklerini yapan
hariç. " (Müslim).
Ebu Hureyre(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:"
Sizler idarecilik hususunda çok ihtiraslı olacaksınız ama bu da Kıyamet
Günü pişmanlık olacaktır. " (Buhari).
Ebu Said(ra) ve Ebu Hureyre(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu
rivayet etmişlerdir: " Allah hiçbir Peygamber göndermemiş ve hiçbir
halifeden bir halife tayin etmemiştir ki onun sır dostu olmasın. Bazı
sır dostu ona iyiliği emreder, iyiliğe teşvik eder. Bazı sır dostu da
kötülüğü emreder ve kötülüğe teşvik eder. Ancak günah ve hatalardan
korunmuş olan ise Allah'ın koruduğu kimsedir. " (Buhari).
Aişe (ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:" Allah
bir idarecinin hayrını dilerse ona doğru yardımcı kılar da idareci
vazife ve sorumluluğunu unutursa ona hatırlatır, hatırladığında ona
yardım eder ve eğer Allah bunun dışında dilerse ona kötü yardımcı kılar o
da vazifesini unutursa ona hatırlatmaz, hatırlarsa yardım etmez. " (Ebu
Davud).
ELLİBEŞİNCİ TAVSİYE
EVLERDE MESCİDLER EDİNMEK
Aişe (ra) şöyle buyurmuştur: " Rasulullah (sav) bize evlerde mescidler
yapmamızı ve onu temizleyip güzelleştirmemizi emretti. " (Tirmizi, Ebu
Davud, Müsned).
Semure b. Cündüb (ra) şöyle demiştir: " Rasulullah (sav) bize
evlerimizde mescidler edinmemizi ve bunları da temiz tutmamızı emretti. "
(Tirmizi, Müsned).
TAVSİYELERİN SONUNCUSU
Bu değerli tavsiyeleri Efendimiz İbrahim(as)'ın Muhammed Ümmetine olan tavsiyesi ile bitirmek istiyorum.
Abdullah b. Mesud (ra) Rasulullah(sav)'İn şöyle buyurduğunu rivayet
etmiştir: " Mirac Gecesi'nde İbrahim (as) ile karşılaştım, Bana şöyle
dedi: " Ey Muhammed ümmetine benden selam söyle ve şunu bildir ki;
Cennet'in toprağı çok hoştur, suyu tatlıdır, arazisi düzdür (çakıllı
tümsekli değildir). O 'nun ağacı da: " Sübhanellah vel Hamdülillahi vela
İlahe İllallahü vallahü Ekber" dir. " (Tirmizi, Taberani).
Allah Efendimiz Muhammed'e, Ailesine ve Ashabı'na salat ve selam etsin,
selam peygamberlerin üzerine Hamd ise alemlerin Rabbi Allah'adır.
ON NASİHAT
1-) Hergün okuyabildiğin kadar Kur'an oku, Peygamber (sav)'e de salatı çokca getir.
2-) Beş vakit namaz ile velevki iki rekat ta olsa gece ve kuşluk namazına devam et.
3-) Üzerine farz olan zekatı ver. Az da olsa hergün sadaka ver. Eğer
verecek bulamaz isen bu vazifeyi güzel söylemekle yerine getir. Ramazan
orucu ile beraber her ayda üçgün oruç tut.
4-) Allah'ın sevdiklerinden olmak istemez misin? Peygamber'in Muhammed (sav)'i, O'nun Ailesini sev, anne ve babaya iyilik yap.
5-) Sen:" Ya Rabbi, Ya Rabbi" deyipte, Allah'ın: "Evet Ey kulum, iste
istediğin verilir" dediği kimselerden olmak istemez misin? Ohalde
yiyeceğini temizle ki duan kabul olsun. İnsanlara kendinden daha insaflı
ol. İnsanlara güzel ahlakla davran.
6-) Duası kabul edilenlerden ve Kıyamet günü sayfası nurla
parlayanlardan olmayı istemez misin? Kalbini temizle, "La İlahe
İllallah" zikrini çok yap, günahlarına, mü'min erkek ve mü'min kadınlar
için tevbe ve istiğfar yap. Allah'ı hatırlamaktan habersiz olanlardan
olma.
7-) Allah'a hamdeden, şükreden, O'na yakın olanlardan olmak istemez
misin? Şu var ki kul: El-Hamdülillah, derse, Allah: " Kulum Bana
hamdetti, Bana şükretti" der. Ohalde: el-Hamdülillahi ve Selamün ala
İbadihillezinestafa" zikrini çokça yap.
8-) Allah'a şükredenlerden ve Allah'ın neslini islah ettiği kimselerden
olmayı istemez misin? Ohalde şu iki ayetteki duaya devam etmelisin:
A-) " Rabbim, bana ve anama, babama lutfettiğin nimete şükretme, Senin
beğeneceğin faydalı bir iş yapmamı gönlüme ilham eyle ve Rahmetinle beni
iyi kullarının arasına koy". (Neml:19).
B-) " Rabbim beni, bana ve anama, babama verdiğin nimete şükretmeye
razı olacağın yararlı işleri yapmaya sevkeyle, benim için neslimden de
salahı devam ettir. Ben Sana yöneldim, Sana teslim oldum." (Akaf:15).
9-) Hem dünyanı hem ahiretini toplayan şeyi sana göstereyim mi? Ohalde
Allah'ın emirlerini gücün yettiği kadar yerine getirmeye çalış: " Ey
insanlar, ruku edin, secde edin, Rabbinize ibadet edin, hayır işleyin ki
kurtuluşa eresiniz. " (Hac:77).
10-) Bütün herşeyin özünü göstermemi ister misin? " Allah'a inandım de, sonra da dosdoğru istikamet üzere ol.
DÜNYAYA ÖNEM VERMEMEK HAKKINDA
Ebu'l-Abbas Sehl b. Sa'd es-Saidi(ra) şöyle anlatır:" Bir adam
Rasulullah(sav)'e geldi ve şöyle dedi:" Ya Rasûlallah bana bir amel
göster ki onu işlediğimde Allah beni sevsin, insanlar da beni sevsin. "
Rasulullah:" Dünyadaki şeylere önem verme, Allah seni sevsin, insanların
yanındaki şeylere önem verme insanlar seni sevsin. " (İbn-i Mace).
Hz. Peygamber Efendimiz'in dünyaya önem vermemesi hususunda ise şu
hadisi zikredebiliriz: Abdullah b. Mesud(ra) şöyle anlatır:"
Rasulullah(sav) hasır üzerinde uyumuştu. Kalktığında yan tarafına hasır
iz yapmıştı. Biz de:" Ya Rasûlellah Sana döşek etsek" dedik. O da şöyle
buyurdu:" Dünyaya karşı Bana ne oluyor ki, Ben dünyada ağacın altında
gölgelenipte sonra orayı bırakıp giden bir yolcudan başka değilim. "
(Tirmizi).
Ubeydullah b. Muhsan el-Ensari el-Mutami(ra) Rasulullah (sav)'in şöyle
buyurduğunu rivayet etmiştir:" Sizden kim gönlünde güven, bedeninde
sıhhat, yanında da günlük azığı olarak sabahlarsa o kimseye sanki
zinetleriyle dünya verilmiş gibidir. " (Tirmizi).
Sa'd b. Ebi Vakkas(ra) anlatır:" Peygamber(sav)'e bir adam geldi ve:"
Ya Rasulellah bana bir tavsiyede bulun, ama kısa ve öz olsun" dedi.
Peygamber(sav) şöyle buyurdu:" İnsanların ellerindekileri ummamaya bak.
Tamahtan da sakın, zira tamah hali hazırda bir fakirliktir. Mazur
görülenlerden de sakın. " (Beyhaki).
İbn-i Ömer (ra) anlatır: Rasulullah(sav) omuzumdan tuttu ve:" Dünyada
bir yabancı gibi veya bir yolcu gibi ol" buyurdu. İbn-i Ömer(ra) kendisi
de şöyle dedi:" Akşama eriştiğinde sabahı bekleme, sabaha eriştiğinde
de akşamı bekleme, hastalığın için sağlığından bir şeyler, ölümün için
de hayatından birşeyler al. " (Buhari).
OTUZUNCU TAVSİYE
CEHENNEMDEN KURTULUŞ
Haris b. Müslim et-Temimi(ra) Hz. Peygamber(sav)'in kendisine şöyle buyurduğunu söylemiştirabah
namazını kıldığında hiçbirşey konuşmadan önce yedi defa;Allahümme
ecirni Mine'n-Nar Allah'ım beni cehennem ateşinden koru" söyle. Şunu bil
ki sen bugün ölürsen Allah seni cehennemden korunanlardan kılar. Akşam
namazını kıldığında da hiçbirşey konuşmadan önce yedi defa; Allahümme
ecirni Mine'n-Nar" söyle. Şunu bil ki sen bu gece ölürsen Allah seni
cehennemden korunanlardan kılar. " (Nesei, Ebu Davud).
OTUZBİRİNCİ TAVSİYE
CENNETLİK BİR ADAM
Ebu Hureyre(ra) şöyle anlatır:Bedevi birisi Rasulullah(sav)'e geldi ve
şöyle dedi:" Ya Rasulellah bana bir amel göster ki onu işlediğimde
cennete gireyim. " Rasulullah(sav) şöyle buyurdu: " Allah'a kulluk eder,
O'na hiçbirşeyi ortak koşmazsın, farz namazları kılar, farz olan zekatı
verir, Ramazan orucunu tutarsın. " Adam:" Canım elinde olan Allah'a
yemin olsun ki ben bunu ne artırırım ne de eksiltirim" dedi. Bu kişi
oradan ayrılınca Hz. Peygamber (sav):" Kim cennetlik olan bir adama
bakmak isterse buna baksın" buyurdu. (Buhari, Müslim).
OTUZİKİNCİ TAVSİYE
İSTİHARE NAMAZI
Cabir b. Abdullah(ra) anlatır:" Rasulullah (sav) bütün işlerimizde bize
Kur'an'dan bir sûre öğretir gibi istihareyi öğretir ve şöyle derdi:"
Biriniz bir işe yönelirse nafile olarak iki rekat namaz kılsın, sonra da
şöyle desin:" Allahümme, inni Estehiruke bi İlmike ve Estakdiruke bi
Kudretike ve Eseluke min Fadlikel-Azim. Fe inneke takdiru vela Ekdiru ve
Ta'lemu vela e'alemu ve ente Allamu'l-Úuyub Allahümme in Künte ta'lemu
Enne Hazel. "Emru hayrun li fi dini ve meaşi ve aki beti emri, Emru
hayrun li fi dini ve meaşi ve aki beti emri, âcili emri ve ecilihi
fakdur li ve yessir li sümme barik li fihi vein Künte Ta'lemu enne hazel
emru şerrun li fi dini ve meaşi ve akıbeti emri fi acilihi ve ecilihi
fasrifni anhu vakdur li'l-Hayra Haysü Kane Sümme Erdini bihi Allah'ın
ben Senin ilminle Senden hayrına muvafakiyet dilerim. Senden kudretinle
kudret istirham ederim ve yüce fazlü Kereminden nasib etmeni temenni
ederim. Çünkü Senin kudretin herşeye kadirdir. Benim gücüm ise yetmez.
Sen herşeyi hakkı ile bilirsin, ben bilemem. Yine Sen bütün gaybı kemali
ile bilirsin. Allah'ım eğer bu yapmaya hazırlandığım amel dinim
hakkında, hayatım ve amellerimin akıbeti şuanki ve geleceği hususunda
hayırlı ise onu bana takdir kıl ve kolaylaştır. Sonra bu amelimde bana
bereket ihsan et. Yok eğer yapmaya hazırlandığım bu amel dinim hakkında,
hayatım ve amelimin akıbeti, şuanki ve geleceği hakkında şerli(kötü)
ise onu benden, beni de ondan uzaklaştır. Hayır hangisinde ise onu bana
takdir buyur, sonra beni de ona razı kıl. " de ve sonra ihtiyacını
belirt. " (Buhari, Ebu Davud, Tirmizi, Nesei, İbn-i Mace).
İstiharenin faydası hakkında ise şu hadisi zikredebiliriz:
Sa'd b. Ebi Vakkas(ra) Resulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet
etmiştir:" Ademoğlunun Allah'a yaptığı istiharesi onun mesud ve
bahtiyarlığındandır. " (Müsned).
Diğer rivayette ise şu ilave mevcuttur:" Ademoğlunun Allah'a istihareyi terk etmesi de onun bahtsızlığındandır. "
OTUZÜÇÜNCÜ TAVSİYE
ÜZÜNTÜ VE KEDERİN GİDERİLMESİ İÇİN DUA
el-İsbehani, Enes(ra)'dan şu hadisi rivayet edr ki, Rasulullah(sav)
şöyle buyurmuştur:" Ey Ali sana bir dua öğretiyorum ki eğer sana gam,
keder gelirse bununla Rabbine dua edersin, Allah'ın izniyle senin duan
kabul olunur, üzüntü senden gider. önce abdest al, iki rekat namaz kıl,
Allah'a Hamdü senada bulun, Peygamberine salavat getir. Kendine ve
mü'min erkek ve kadınlara istiğfarda bulun. Sonra da şöyle de:"
Allahümme ente tahkumu beyne İbadike FŒma kânûfihi Yehtelifune, La ilahe
illallahu'l-Azim. La ilahe illallahu'l-Halimu'l-Kerim.Emru hayrun li fi
dini ve meaşi ve aki beti emri, acili emri ve ecilihi fakdur li ve
yessir li sümme barik li fihi vein Künte Ta'lemu enne hazel emru şerrun
li fi dini ve meaşi ve akıbeti emri fi acilihi ve ecilihi fasrifni anhu
vakdur li'l-Hayra Haysü Kane Sümme Erdini bihiğAllah'ın ben Senin
ilminle Senden hayrına muvaffakiyet dilerim. Senden kudretinle kudret
istirham ederim ve yüce fazlü Kereminden nasib etmeni temenni ederim.
Çünkü Senin kudretin herşeye kadirdir. Benim gücüm ise yetmez. Sen
herşeyi hakkı ile bilirsin, ben bilemem. Yine Sen bütün gaybı kemali ile
bilirsin. Allah'ım eğer bu yapmaya hazırlandığım amel dinim hakkında,
hayatım ve amellerimin akıbeti şuanki ve geleceği hususunda hayırlı ise
onu bana takdir kıl ve kolaylaştır. Sonra bu amelimde bana bereket ihsan
et. Yok eğer yapmaya hazırlandığım bu amel dinim hakkında, hayatım ve
amelimin akıbeti, şuanki ve geleceği hakkında şerli(kötü) ise onu
benden, beni de ondan uzaklaştır. Hayır hangisinde ise onu bana takdir
buyur, sonra beni de ona razı kıl. " de ve sonra ihtiyacını belirt. "
(Buhari, Ebu Davud, Tirmizi, Nesei, İbn-i Mace).
Sübhanallahi Rabbi's-Semâvâti's-Sebi ve Rabbi'l-Arşi'l-Azim. el-Hamdü
lillahi Rabbi'l-Alemin, Allahümme Kâşife'l-Úammi, müferricel-Hemmi,
mücibe da'veti'l-Muddarine iza deavke. Rahmane'd-Dünya ve'l-Ahira ve
Rahimehuma ferhamni fi hâceti hezihi bi kadaiha ve necâhiha Rahmeten
tuğni biha an Rahmeti men sivake.
İbn-i Abbas (ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet
etmiştir:" Cebrail(as) Bana birtakım dualar getirdi ve " eğer Sana dünya
içinden bir iş gelirse bu duaları öne koy ve sonra da ihtiyacını iste"
dedi. Dua şudur:" Ya bedia's-Semâvâti ve'l-Ardı, Ya Ze'l-Celali
ve'l-İkram. Ya Sariha'l- Mustesrihine, Ya Gıyâse'l-Müsteğisine, Ya
Kâşife's-Sûi, Ya Erhame'r-Rahimine, Ya Mucibe da'veti'l- Muddarrine, Ya
İlahe'l-Alemine, Bike Unzilu haceti ve Ente E'lemu biha fakdiha"
(el-İsbehani).
OTUZDÖRDÜNCÜ TAVSİYE
ÇOK SECDE ETMEK KİŞİYİ CENNETE KOYAR
Rasulullah(sav)'in hizmetkarı ve Ashab-ı Suffa'dan olan Ebu Firas Rabia
b. Ka'b el-Eslemi(ra) şöyle anlatır:" Rasulullah(sav) ile beraber
geceler, abdest suyu ve diğer ihtiyaçlarını getirirdim. Bana dedi ki:"
Benden bir şey dile" . Ben de:" Cennette Sana arkadaşlık etmeyi dilerim"
dedim. " Bundan başka" dedi. Ben de:" İsteğim budur" dedim. " Sen de
nefsine karşı çok secde etmekle Bana yardım et" buyurdu. " (Müslim).
Hz. Peygamber'in Mevlası Ebu Abdillah Sevban(ra) Rasulullah(sav)'ı
şöyle derken işittiğini rivayet etmiştir:" Çok secde etmeye bak. Zira
sen her secde edişinde Allah seni onunla bir derece yukarı kaldırır.
Senden de bir günahı siler. " (Müslim).
Cabir(ra) Rasulullah(sav)'i şöyle derken işittiğini rivayet etmiştir:"
Şüphesiz gecede bir saat vardır ki müslüman birisi ona rastlarsa
Allah'tan dünya ve ahiret işinden hayırlı birşey isterse Allah ona
mutlaka bunu verir. Bu her gecede böyledir. " (Müslim).
Ebu Malik el-Eşari(ra) Rasulullah (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet
etmiştir:" Hiç bir adam yoktur ki geceleyin uyanır, hanımını da
uyandırır, hatta hanımına uyku ağır basarsa yüzüne su serperde ikisi
evlerinde namaza kalkar ve gecenin bir vaktinde Allah'ı zikrederse Allah
o ikisinin günahlarını bağışlar. " (Taberani).
Muğire b. Şu'be(ra) anlatır:Bir gün Rasulullah(sav) öyle namaz kıldı ki
hatta ayakları şişmişti. Kendisine:" Allah Senin geçmiş ve gelecek
günahlarını bağışladı" denildi. O da şöyle buyurdu: " Şükreden bir kul
olmayayım mı?" . (Buhari, Müslim, Nesei).
İbn-i Abbas(ra) şöyle anlatır:" Rasulullah (sav) bize gece namazı
kılmamızı emretti, hatta bu konuda teşvik edip şöyle buyurdu:" Bir
rekatta olsa gece namazı kılmaya bakın. " (Taberani).
OTUZBEŞİNCİ TAVSİYE
YEMEK YEDİRMEK, SELAMI YAYMAK VE GECE NAMAZI KILMAK
Ebu Hureyre(ra) şöyle anlatır:" Rasulullah(sav)'e :" Ya Rasulellah Seni
gördüğümde gönlüm hoşlanır, gözüm aydınlanır, bana herşeyden haber ver"
dedim. O da :" Herşey sudan yaratıldı" buyurdu. Ben:" Bana öyle birşey
bildir ki onu yaptığımda cennete gireyim. " Şöyle buyurdu:" Yemek yedir,
selamı yay, akrabayı ziyaret et, insanlar uyurken gece namazını
kıl;cennete güvenle girersin. " (Müsned, İbn-i Hibban).
Ebu Malik el-Eşari(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet
etmiştir:" Cennette dışından içi, içinden de dışı görünen bir oda vardır
ki Allah onu;yemek yediren, selamı yayan ve insanlar uyurken gece
namazı kılan kimseler için hazırlamıştır. " (ibn-i Hibban).
OTUZALTINCI TAVSİYE
KOMŞUYA İKRAMDA BULUNMAK
Ebu zer(ra) Efendimiz'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:" Ey Ebu Zer
çorba pişirdiğinde suyunu çok yapta komşularını gözet. " (Müslim).
Yine Ebu Zer(ra) şöyle demiştir:" Sadık dostum bana şunu tavsiye etti
ve dedi ki:" Çorba pişirdiğinde suyunu çok yap, sonra da komşularından
hanehalkına bak, çorbadan uygun bir şekilde onlara dök. "
Ebu Hureyre(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:"
Kim Allah'a ve Kıyamet Günü'ne inanıyorsa komşusuna eziyet vermesin,
kim Allah'a Kıyamet Günü'ne inanıyorsa misafirine ikram etsin, kim
Allah'a ve Kıyamet Günü'ne inanıyorsa hayır konuşsun yahut sussun. "
(Buhari, Müslim).
OTUZYEDİNCİ TAVSİYE
FAKİR VE YOKSULLARI SEVMEK
Ebu Zer(ra) şöyle demiştir:" Sadık dostum bana yedi tavsiyede
bulundu;Yoksulları sevmemi ve onlara yakın durmamı, benden aşağı olana
bakmamı ve kendimin üstünde olanlara bakmamamı, bana eziyet verseler de
akrabamı ziyaret etmemi, " La Havle vela Kuvvete illa billah" sözünü
çokça söylememi, acıda olsa gerçeği konuşmamı, Allah hususunda
kınayıcının kınamasının beni tutmamasını insanlardan da birşey
istemememi. " (Müsned, Taberani).
OTUZSEKİZİNCİ TAVSİYE
FAKİRLİK VE ZENGİNLİĞİN TANIMI
Ebu Zer(ra) Rasulullah(sav)'in kendisine şöyle dediğini rivayet
etmiştir:" Ey Ebu Zer malın çokluğunu zenginlik olarak mı görürsün?" Ben
de:" Evet Ya Rasulellah" dedim. O da:" Malın azlığını da fakirlik
olarak mı görürsün?" dedi. Ben de:" Evet Ya Rasulellah" dedim. O da
şöyle buyurdu:" Zenginlik ancak kalp ve gönül zenginliğidir. Fakirlik te
kalp ve gönül fakirliğidir. Kimin kalbinde zenginlik varsa dünyada
karşılaştığı ona zarar vermez. Kimin de kalbinde fakirlik varsa dünyadan
daha fazla onu zengin edecek yoktur ve onun nefsine de dünyanın
cimriliği zarar verebilir. " (İbn-i Hibban).
OTUZDOKUZUNCU TAVSİYE
ALLAH'tan SAKINMAK
Ebu Zer(ra) anlatır:" Rasulullah(sav)'e :" Ya Rasulellah bana tavsiyede
bulun" dedim. Şöyle buyurdu:" Allah'tan sakın, zira bu tamamen işin
başıdır. " Ben:" Ya Rasulellah bana biraz daha tavsiye ver" dedim. O
da:" Kur'an okumaya bak. Çünkü bu sana dünyada nur, semada ise
azıkolarak biriktirilmiş sermayedir. " (İbn-i Hibban).
KIRKINCI TAVSİYE
KUR'AN OKUMANIN FAZİLETİ HAKIKKINDA
Ebu Umame el-Bahili(ra) Rasulullah(sav)'i şöyle derken işittiğini
rivayet etmiştir:" Kur'an'ı okuyunuz, zira Kur'an Kıyamet Günü Kur'an
ehline şefaatçi olarak gelir. İki çiçek olan Bakara ve Al-i İmran
Sureleri'ni deokuyunuz, zira bu ikisi Kıyamet Günü bulut gibi veya saf
halinde iki kuş fırkası olarak Ashabını savunmak için gelir. Bakara
Suresi'ni okuyunuz, zira bunun elde edilmesi berekettir, terkedilmesi
zarardır. O'na sihirbazlar da güç yetiremez. " (Müslim).
Abdullah b. Amr b. el-As(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle dediğini rivayet
etmiştir:" Kur'an Ashabına " Oku yüksel, dünyada düzgünce okuduğun gibi
oku, senin makamın en son okuduğun ayete kadardır denilir. " (Tirmizi,
Ebu Davud, İbn-i Mace, İbn-i Hibban).
KIRKBİRİNCİ TAVSİYE
HAYIR YOLLARI
Enes b. Malik(ra) anlatır:" Temim Kabilesi'den bir adam
Rasulullah(sav)'e geldi ve:" Ya Rasulellah benim çok develerim var, mal,
mülk ve arkadaş Sahibiyim. Bana nasıl yapacağımı, nasıl hayır yolunda
sarfedeceğimibildir" dedi. Bunu üzerine Rasulullah(sav):" Malından
zekatını çıkarırsın, zira bu seni temizleyen bir nevi temizleyicidir.
Akrabanla ilişkiyi sürdürürsün, yoksul komşu ve dilencinin hakkını
tanırsın. " (Müsned).
KIRKİKİNCİ TAVSİYE
ÜZÜNTÜNÜN GİTMESİ, BORCUN ÖDENMESİ İÇİN DUA
Ebu Said el-Hudri(ra) anlatır:" Bir Rasululla(sav) mescide girmişti.
Baksa ki Ensar'dan Ebû İmame denilen bir adam mescidde oturuyordu. Ona:"
Ey Ebu Ümâme ne oluyor seni namaz vaktinin dışında mescidte oturuyor
görüyorum. Durum nedir?" dedi. O da:" Ya Rasulellah borçlar ve kederler
beni bırakmıyor" dedi. Rasulullah(sav) :" Sana bir söz öğreteyim mi?
Eğer onu söylersen Allah teala üzüntünü giderir, borcunu ödetir" dedi. O
da" söyle ya Rasulallah " dedi. Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:" Sabaha
çıktığında akşama eriştiğinde şöyle de:" Allahümme eûzu bike
mine'l-hemmi ve'l-hüzni ve eûzu bike mine'l-buhli ve'lcübni ve eûzu bike
min galebeti'd deyni ve kahri'r ricâli" Ebu ümame sonra şöyle der: Ben
bunu böylece yaptım Allah taala üzüntümü giderdi borcumu da ödememi
nasip etti. " (Ebu Davud).
KIRKÜÇÜNCÜ TAVSİYE
UYUMA SIRASINDA OKUNACAK DUA
Ebu Umare el-Bera b. Azib(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu
rivayet etmiştir:" Ey falanca yatağına girdiğinde şöyle de:" Allahümme
Eslemtü nefsi ileyke ve veccehtü vechi ileyke ve fevvadtü emri ileyke ve
Elce'tü Zahri ileyke rağbeten ve Rahmeten ileyke la melce'e ve la mencâ
minke illa ileyke amentü bi kitabike ellezi enzelte, ve nebiyyike
ellezi erselte Fe inneke in mittü min leyletike mittü ala'l-Fıtrati ve
in Esbahtü esbahtü hayran. " (Buhari, Müslim).
Ebu Said el-Hudri(ra) Efendimiz(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet
etmiştir:" Kim yatağına girdiği sırada " Estağfirullahe ellezi la İlahe
illa hü el Hayye'l-Kayyume ve etubü ileyh" derse, günahları denizin
köpüğü, ağacın yaprağı, kum yığınının taneleri ve dünyanın günlerinin
sayısı kadar da olsa affolunur. " (Tirmizi).
Enes b. Malik(ra) Rasulullah(sav)'İn şöyle buyurduğunu rivayet
etmiştir:" Kim yatağına girdiğinde:" el-Hamdülillahi'llezi Kefâni,
ve'l-Hamdülillahi ellezi menne aleyye fe efdale" derse Allah'ı bütün
mahlukatın övgüsü ile hamdetmiş olur. " (Beyhaki).
KIRKDÖRDÜNCÜ TAVSİYE
UYKUSU GELMEYEN KİMSENİN OKUYACAĞI DUA
Zeyd b. Sabit(ra) şöyle demiştir:" Rasulullah(sav)'e bana musallat olan
uykusuzluktan şikayet ettim, şöyle buyurdu: " Şöyle de:" Allahümme
ğarati'n-Nucumu ve hede'eti'l-Uyuni ve ente Hayyun Kayyumun la te'huzuke
sinetun vela nevmun Ya Hayyu Ya Kayyumu ehdi' leyli ve enim ayni" .
Zeyd b. Sabit(ra) şöyle der:" Ben bu duayı okudum Allah Taala benden
maruz kaldığım şeyi giderdi. " (ibnu Sünni).
Yine Rasulullah(sav) Halid b. Velid(ra)'a uykusuzluk musallat olduğunda
ona şöyle dua etmesini öğretmiştir:" Allahümme Rabba's-Sema
vati's-Seb'i vema ezallet. Ve Rabbe'l-ErdŒne vema ekallet ve
Rabbe's-Şeyatine vema Edallet. Kun li Caren min şerri halgıke küllihim
cemian en yefruta aleyye ahadun min hum ev en yetğa, Azze caruke ve
Celle Senauke. " (Tirmizi, Taberani).
KIRKBEŞİNCİ TAVSİYE
İNSANLARIN EN DEĞERLİSİ
Ebu Said el-Hudri(ra) anlatır:Bir adam:" Ya Rasulellah insanların
hangisi daha faziletlidir?" dedi. O da şöyle buyurdu:" Mü'min olan ve
canıyla malıyla Allah yolunda cihad edendir. " Adam:" Sonra kim?" dedi. O
da:" Vadilerden bir vadiye çekilmiş Rabbine ibadet eden bir adamdır"
dedi. Diğer bir rivayette ise:" Allah'tan sakınır, insanları da
şerrinden dolayı bırakır. " (Buhari, Müslim).
Yine Ebu Said el-Hudri(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet
etmiştir:" Müslüman bir adamın en hayırlı malıkoyunları olupta dinini
fitnelerden kurtarmak için dağların tepelerine, kenar bölgelere onları
sürüp ***üreceği yakındır. " (Buhari).
KIRKALTINCI TAVSİYE
OTURULAN MECLİSİN KEFFARETİ
Ebu Hureyre(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "
Kim bir mecliste otururda o mecliste şamata ve bağrışmalar çok olurda o
kişi bu meclisinden kalkmadan önce:" Sübhanekellahümme bi Hamdike
Eşhedü enlailahe illa ente Estağfiruke ve etûbü ileyke" derse bu
meclisinde olan şeyleri ondan affolunur. " (Ebu Davud, Tirmizi, Nesei,
İbn-i Hibban).
KIRKYEDİNCİ TAVSİYE
TESBİH'in FAZİLETİ HAKKINDA
Ebu Zer (ra) anlatır:" Rasulullah(sav) bana, " sözün Allah'a en sevimli
olanını sana bildireyim mi?" dedi. Ben de: " Ya Rasulellah sözün Allah'a
en sevimli olanını bana bildir" dedim. O da şöyle buyurdu: " Allah
Taala'ya sözün en sevimlisi, " Sübhanellahi ve bi Hamdihi" dir, buyurdu.
" (Müslim, Nesei).
Yine Müslim'in rivayetinde Rasulullah (sav)'e: " Hangi söz daha
faziletlidir" diye sorulduğu ve O'nun da şöyle buyurduğu rivayet
edilmiştir:" Allah'ın melekleri ve kulları için seçtiği" Sübhanellahi ve
bi Hamdihi" dir. "
Abdullah b. Amr (ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet
etmiştir: " Kim, "Sübhanellahi ve bi hamdihi", derse ona cennette bir
hurma ağacı dikilir. " (El-Bezzar).
Ebu Hureyre(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:"
"Sübhanellahi ve bi Hamdihi, Sübhanellahi'l-Azim", dile hafif mizanda
ağır ve Rahman'a sevimli gelen iki sözdür. " (Buhari, Müslim, Tirmizi).
KIRKSEKİZİNCİ TAVSİYE
SEYYİDİ'L İSTİĞFAR
Seddad b. Evs(ra) Peygamber(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:"
Seyyidül İstiğfar (İstiğfar ve tevbenin en kıymetlisi) kulun şöyle
demesidir:" Allahümme ente Rabbi la İlahe illa ente HalaktenŒ ve enne
Abduke ve ene ala Ahdike ve va'dike mesteta'tu Euzü bike min şerri ma
sana'tü ebû ü leke bini'metike aleyye ve ebu ü bi zenbi fağfirli fe
innehü la yeğfiru'z-zunübe illa ente" . Kim bunu inanarak gündüz
söylerse ve de bugünde akşamdan önce vefat ederse o cennet ehlinden
olur. Kim de bunu inanarak gece söylerse ve de bu gecede sabahtan önce
vefat ederse o cennet ehlinden olur. " (Buhari).
KIRKDOKUZUNCU TAVSİYE
CENNET AĞACI
Ebu Hureyre(ra) ağaç dikerken kendisine Hz. Peygamber(sav)'in uğradığını
ve şöyle dediğini rivayet etmiştir:" Ey Ebu Hureyre ne dikiyorsun?" .
Ben de:" Ağaç dikiyorum" dedim. O da:" Ben sana bundan daha hayırlı
ağacı göstereyim mi?. "Sübhanellahi ve'l-Handülillahi vela ilahe
İllallahü vallahü ekber"dir ki bu duanın her defasında cennette sana bir
ağaç dikilir. " (ibn-i Mace, Hakim).
ELLİNCİ TAVSİYE
AKREP SOKMASINA KARŞI KORUNMA
Ebu hureyre(ra) anlatır:" Bir adam Peygamber(sav)'e geldi ve:" Ya
Rasulellah dün beni ısıran akrepten neler çektim bir bilsen" dedi. Bunun
üzerine O da şöyle dedi: " Bak akşama çıktığınde eğer, " Euzü bi
kelimatillahi et-Tammeti min şerri ma Halak" diye dua etseydin sana
zarar vermezdi. " (Muvatta, Müslim, Tirmizi).
Tirmizi'nin rivayetinde ibare şu şekildedir:" Kim akşama çıktığında üç
defa, " euzü bi kelimatillahi et-Tammeti min şerri ma Halaka" diye dua
ederse ona bu gecede zehirli mahlukat zarar veremez. " Süheyl der ki:"
Aileme bu duayı öğrenmişti. Her gece okuyorlardı. Bu sırada bir cariyeyi
haşere sokmuştu, ama o hiçbir acı duymadı. "
FATİHA SURESİ'Nİ OKUYARAK TEDAVİ ETMEK
Ebu Said el-Hudri(ra) anlatır:" Rasulullah(sav)'in Ashabı'ndanbir grup
sefere çıkmıştı. Nihayet arap kabilelerinden bir kabileye konakladılar
ve onlardan kendilerini misafir edinmelerini istediler, ama onlar
misafir almayı kabul etmediler. Bu sırada kabilenin reisini haşerat
ısırdı, hemen koşuşturdular, ama hiçbir şey fayda vermedi. Birisi: " Şu
konaklayan topluluğa gitseniz belki yanlarında bazı şeyler olabilir"
dedi. Onlar da hemen yanlarına gelip: " Ey topluluk, reisimizi
haşeresoktu, tüm çabalarımız fayda vermedi. Acaba birinizin yanında
birşey var mıdır?. " Ashab'tan birisi: " Vallahi ben tedavi edebilirim.
Ama şu var ki biz sizden misafir kabul edilmemizi istedikte siz bizi
misafir edinmediniz. Ben de ücret vermesseniz size tedavi etmem. " dedi.
Onlarda bir sürü koyunla anlaştılar. O da Fatiha Suresi'ni okuyup ve
üfleyerek gitti. Reisleri sonunda bağdan çözülmüş gibi canlandı, yürüyüp
kalktı. Hiçbir acı duymadı. Onlar da anlaştıkları ücreti ona verdiler.
Arkadaşlarından birisi:" Koyunları paylaştırınız" dedi. Tedavi eden de: "
Hayır Peygamber(sav)'e gidip durumu O'na anlatana kadar birşey
yapmayın. O'nun ne emredeceğine bakalım" dedi. Rasulullah (sav)'e varıp
durumu anlattılar. O da" Fatiha'nın tedavi edeceğini nereden bildin?.
Size ganimet geldi onu bölüştürün, sizinle beraber Bana da pay ayırın"
buyurdu ve güldü. " (Buhari).
ELLİBİRİNCİ TAVSİYE
RIZKI GELİŞTİRME VE BORCU öDEME DUASI
Mü'minlerin annesi Aişe Validemiz (ra) şöyle anlatır: " Ebu Bekir(ra)
benim yanıma geldi ve: Rasulullah (sav)'den bana öğrettiği duayı duydum.
" Ben de:" Nedir o?" dedim. Şöyle dedi: " Meryemoğlu İsa arkadaşlarına
şöyle öğretiyordu: " Şayet sizden birinizin dağ dolusu altın borcu olsa
ve Allah'a şu duayı okusa Allah borcunu ödetir: " "Allahümme
fâricelhemmi Kâşifel ğammi mücŒbedda'vetil-muddarriin Rahmanüddinya vel
Ahira ve Rahimehuma ente turhimuni ferhamni bi Rahmetin tuğnini biha an
Rahmeti men sivake" Ebu Bekir (ra) der ki:Ben Allah'a bu şekilde dua
ederdim, Allah bana faydalarını getirir, borcum ödenirdi. "
Hz. Aişe Validemiz der ki: " Ben de bu dua ile dua ederdim. Kısa
zamanda Allah beni ne bana sadaka olarak verilmiş ne de miras yoluyla
gelmiş olan bir rızıkla rızıklandırdı. Allah borcumu ödetti, aileme
güzel bir şekilde bunu bölüştürdüm. Abdurrahman'ın kızını da bu maldan
üç ukiyye (12 dirhem) süs ve zinet taktım, bize de geriye iyi bir mal
arttı. " (Bezzar, Hakim, İsbehani).
Efendimiz şöyle buyurmuştur:" Ey Muaz sana dua edebileceğin bir dua
öğreteyim mi?. Eğer üzerinden Sabir dağı kadar borç olsa Allah onu
senden ödetir. Ey Muaz Allah'a şöyle dua et: " Kul Allahümme Malike'l
Mülki tü'ti'l-mülke men teşâu ve tuizzü men teşâu ve tuzillü men teşâu
biyedike'l- Hayri inneke ala Külli şey in Kadir. Tulicu'l-Leyle
fi'n-Nehari ve tulicu'n-Nehari fi'l-Leyl. Ve tuhricu'l-Meyyite
mine'l-Hayy ve türziku men teşâu biğayri hisab. Rahmane'd-Dünya
ve'l-Ahirati ve Rahime huma tu'timen teşâu minha ve temneu menteşau,
irhamni rahmeten tuğnini biha an Rahmeti men sivâke. " (Taberani).
HAYIR YOLLARINDA HARCAMA YAPMAK
Abdullah b. Amr b. el-As (ra) bir adamın Rasulullah(sav)'eşöyle
sorduğunu rivayet etmiştir: " Müslümanlığın hangisi daha hayırlıdır?. " O
da şöyle buyurur: " Yemek yedirirsin, selamı da tanıdığına ve
tanımadığına verirsin. " (Buhari, Müslim).
Ebu hureyre (ra) Peygamber (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "
Kulların içinde bulunduğu hiçbir gün yoktur ki, iki melek inipte
bunlardan birisi, " Allah'ım hayır harcamada bulunanın malının devamını
ver" diğeride, " Allah'ım elisıkı olanın da malının telefini ver"
demesin. " (Buhari, Müslim).
Abdullah b. Mesud(ra) Hz. Peygamber(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet
etmiştir: " Ancak iki şeyde hasetlik vardır kibunlar;bir adam ki Allah
ona mal vermiş o da malı hakyolda tüketmek nasip olmuştur. Yine bir adam
ki Allah ona hikmet vermiş, o da bu hikmetle hükmeder ve bu hikmeti
öğretir. " (Buhari, Müslim).
Yine Abdullah b. Mesud (ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet
etmiştir:" Hanginize varisi olduğu mal kendi malından daha sevimlidir?.
" Ashab dedi ki:" Ya Rasulellah bizden hiçbiri yoktur ki kendi malı ona
sevimli olmasın" dedi. O da şöyle buyurdu: " Onun malı hayatındayken
(hayır yollarına) sunduğudur. Varisin malı da (hayır yoluna sunmayıp)
geriye bıraktığıdır. " (Buhari).
Adiy b. Hatim (ra) Rasulullah (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet
etmiştir: "Cehennemden bir yarım hurma ile de olsa korununuz. "
(Buhari, Müslim).
Ebu Hureyre (ra) Rasulullah (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Allah şöyle buyurur: "Ey Ademoğlu hayır yoluna harcama yap ki sana da
harcama yapılsın. " (Buhari, Müslim).
ELLİÜÇÜNCÜ TAVSİYE
SABAH VE AKŞAMA ERİŞİNCE VE EVİNDEN ÇIKTIÚINDA NASIL DUA EDİLECEÚİ HAKKINDADIR
Ebu Hureyre(ra) Ebu Bekir(ra)'ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Ya
Rasulellah bana sabah ve akşama erişince söyliyeceğim bir takım
sözlerden bana emret. O da şöyle buyurdu: "Allahümme Fâtıra's-Semâvâti
ve'l-Ard, ålime'l-ğaybi ve'ş-Şehâdeti Rabbe Külli şeyin ve Melikehu.
Eşhedu Enla İlahe illa ente euzü bike min şerri nefsi ve min
şerri'ş-Şeytani ve şirkihi" bunu sabaha ve akşama eriştiğinde, yatağa
girdiğinde oku" buyurdu. " (Ebu davud, Tirmizi).
Mü'minlerin annesi Ümmü Seleme (ra) anlatır: Efendimiz evinden çıktığı
zaman şöyle derdi: " Bismillahi tevekkeltü Alallahi, Allahümme inni eûzü
bike en edille ev Udalle ev ezille ev uzelle ev ezlime ev uzleme, ev
echele ev yüchele aleyye. " (Ebu Davud, Tirmizi).
Enes(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: Kim
evinden çıkarken, " Bismillah tevekkeltü A lellahi la havle ve la
kuvvete illa billahi" derse ona şöyle denilir:" Hidayete eriştirildin,
işlerinde yeterlilik kazandırıldın, şerlerden korundun" ve ondan şeytan
uzaklaşır. " (Ebu Davud, Tirmizi).
Enes b. Malik Rasulullah (sav)'in kızı Fatıma(ra)'a şöyle dediğini
rivayet etmiştir:" Sana tavsiye edeceğim şeyleri dinlemekten sana hangi
şey engel olabilir ki? Sabah ve akşama eriştiğinde şöyle dersin:" Ya
Hayyu Ya Kayyum bi Rahmetike esteğisü, Eslih li şe'ni Küllehü vela
tekilni ila nefsi tarfete aynin. " (Nesei, Bezzar).
ELLİ DöRDÜNCÜTAVSİYE
İDARECİLİK İSTEMEYİNİZ
Ebu Said, Abdurrahman b. Sümra (ra) Rasullulah (sav)'in ken kendisine
şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir. " Ey Abdurrahman b. Sümra
idareciliği isteme çünkü şu var ki bu görev sana sen istemeden verilirse
sana yardım edilir, eğer bu görev sana senin isteğinle verilirse sende
bunun sorumluluğu altına girersin, bir şeye yemin ettikten sonra ondan
daha iyisini görmüş isen daha iyi olanı yap yeminine de keffaret uygula.
(Buhari, Müslim)
Ebu Zer(ra) anlatır:" Ya Rasullullah beni bir yerlerde çalıştırmak
istemez misin?" dedim. O da omzuma dokundu ve şöyle buyurdu:" Ey Ebu Zer
sen zayıfsın, vazife de emanettir. Vazife ve sorumluluk Kıyamet
Günü'nde pişmanlık ve alçaklıktır. Ama bu vazifenin hakkını yerine
getiren üzerindeki vazife ile ilgili sorumluluğun gereklerini yapan
hariç. " (Müslim).
Ebu Hureyre(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:"
Sizler idarecilik hususunda çok ihtiraslı olacaksınız ama bu da Kıyamet
Günü pişmanlık olacaktır. " (Buhari).
Ebu Said(ra) ve Ebu Hureyre(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu
rivayet etmişlerdir: " Allah hiçbir Peygamber göndermemiş ve hiçbir
halifeden bir halife tayin etmemiştir ki onun sır dostu olmasın. Bazı
sır dostu ona iyiliği emreder, iyiliğe teşvik eder. Bazı sır dostu da
kötülüğü emreder ve kötülüğe teşvik eder. Ancak günah ve hatalardan
korunmuş olan ise Allah'ın koruduğu kimsedir. " (Buhari).
Aişe (ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:" Allah
bir idarecinin hayrını dilerse ona doğru yardımcı kılar da idareci
vazife ve sorumluluğunu unutursa ona hatırlatır, hatırladığında ona
yardım eder ve eğer Allah bunun dışında dilerse ona kötü yardımcı kılar o
da vazifesini unutursa ona hatırlatmaz, hatırlarsa yardım etmez. " (Ebu
Davud).
ELLİBEŞİNCİ TAVSİYE
EVLERDE MESCİDLER EDİNMEK
Aişe (ra) şöyle buyurmuştur: " Rasulullah (sav) bize evlerde mescidler
yapmamızı ve onu temizleyip güzelleştirmemizi emretti. " (Tirmizi, Ebu
Davud, Müsned).
Semure b. Cündüb (ra) şöyle demiştir: " Rasulullah (sav) bize
evlerimizde mescidler edinmemizi ve bunları da temiz tutmamızı emretti. "
(Tirmizi, Müsned).
TAVSİYELERİN SONUNCUSU
Bu değerli tavsiyeleri Efendimiz İbrahim(as)'ın Muhammed Ümmetine olan tavsiyesi ile bitirmek istiyorum.
Abdullah b. Mesud (ra) Rasulullah(sav)'İn şöyle buyurduğunu rivayet
etmiştir: " Mirac Gecesi'nde İbrahim (as) ile karşılaştım, Bana şöyle
dedi: " Ey Muhammed ümmetine benden selam söyle ve şunu bildir ki;
Cennet'in toprağı çok hoştur, suyu tatlıdır, arazisi düzdür (çakıllı
tümsekli değildir). O 'nun ağacı da: " Sübhanellah vel Hamdülillahi vela
İlahe İllallahü vallahü Ekber" dir. " (Tirmizi, Taberani).
Allah Efendimiz Muhammed'e, Ailesine ve Ashabı'na salat ve selam etsin,
selam peygamberlerin üzerine Hamd ise alemlerin Rabbi Allah'adır.
ON NASİHAT
1-) Hergün okuyabildiğin kadar Kur'an oku, Peygamber (sav)'e de salatı çokca getir.
2-) Beş vakit namaz ile velevki iki rekat ta olsa gece ve kuşluk namazına devam et.
3-) Üzerine farz olan zekatı ver. Az da olsa hergün sadaka ver. Eğer
verecek bulamaz isen bu vazifeyi güzel söylemekle yerine getir. Ramazan
orucu ile beraber her ayda üçgün oruç tut.
4-) Allah'ın sevdiklerinden olmak istemez misin? Peygamber'in Muhammed (sav)'i, O'nun Ailesini sev, anne ve babaya iyilik yap.
5-) Sen:" Ya Rabbi, Ya Rabbi" deyipte, Allah'ın: "Evet Ey kulum, iste
istediğin verilir" dediği kimselerden olmak istemez misin? Ohalde
yiyeceğini temizle ki duan kabul olsun. İnsanlara kendinden daha insaflı
ol. İnsanlara güzel ahlakla davran.
6-) Duası kabul edilenlerden ve Kıyamet günü sayfası nurla
parlayanlardan olmayı istemez misin? Kalbini temizle, "La İlahe
İllallah" zikrini çok yap, günahlarına, mü'min erkek ve mü'min kadınlar
için tevbe ve istiğfar yap. Allah'ı hatırlamaktan habersiz olanlardan
olma.
7-) Allah'a hamdeden, şükreden, O'na yakın olanlardan olmak istemez
misin? Şu var ki kul: El-Hamdülillah, derse, Allah: " Kulum Bana
hamdetti, Bana şükretti" der. Ohalde: el-Hamdülillahi ve Selamün ala
İbadihillezinestafa" zikrini çokça yap.
8-) Allah'a şükredenlerden ve Allah'ın neslini islah ettiği kimselerden
olmayı istemez misin? Ohalde şu iki ayetteki duaya devam etmelisin:
A-) " Rabbim, bana ve anama, babama lutfettiğin nimete şükretme, Senin
beğeneceğin faydalı bir iş yapmamı gönlüme ilham eyle ve Rahmetinle beni
iyi kullarının arasına koy". (Neml:19).
B-) " Rabbim beni, bana ve anama, babama verdiğin nimete şükretmeye
razı olacağın yararlı işleri yapmaya sevkeyle, benim için neslimden de
salahı devam ettir. Ben Sana yöneldim, Sana teslim oldum." (Akaf:15).
9-) Hem dünyanı hem ahiretini toplayan şeyi sana göstereyim mi? Ohalde
Allah'ın emirlerini gücün yettiği kadar yerine getirmeye çalış: " Ey
insanlar, ruku edin, secde edin, Rabbinize ibadet edin, hayır işleyin ki
kurtuluşa eresiniz. " (Hac:77).
10-) Bütün herşeyin özünü göstermemi ister misin? " Allah'a inandım de, sonra da dosdoğru istikamet üzere ol.
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Paz Ekim 06, 2019 11:10 am tarafından turk9999
» DreamBox Kullanıcılarına özel FLASHWIZARD 7.02 Türkçe
C.tesi Eyl. 17, 2016 8:48 am tarafından turnurbil
» E2 Setting 7,13,19,42
Paz Kas. 01, 2015 10:04 am tarafından codegen
» Redline Aradiginiz hersey tek link Her zaman guncel Arkadaslar
C.tesi Eyl. 26, 2015 5:57 am tarafından UCANKUS004
» Çökmüş Dreambox DM 500S Kurtarma
Salı Eyl. 22, 2015 12:43 pm tarafından yavoth
» DM800HD Clone Patched Images (Sim 2.01 SSL#84D OE2.0)
Perş. Tem. 02, 2015 2:38 pm tarafından Admin
» All Files in Our Enigma2 Addons
Çarş. Tem. 01, 2015 10:55 pm tarafından ttys
» E2 - Dreamboxedit_setup 5.1.1.1 ile İP TV eklemek
Paz Mart 22, 2015 1:48 am tarafından AHMCEL
» Ace Stream Media 3.0.3 programı ve paylaşım bölümü
Perş. Mart 05, 2015 1:59 pm tarafından Admin