https://uydudreambox.swedishforum.net
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
En son konular
» Canli MAc Izleme linki
Rabbimizi tanımanın yolu EmptyPaz Ekim 06, 2019 11:10 am tarafından turk9999

» DreamBox Kullanıcılarına özel FLASHWIZARD 7.02 Türkçe
Rabbimizi tanımanın yolu EmptyC.tesi Eyl. 17, 2016 8:48 am tarafından turnurbil

» E2 Setting 7,13,19,42
Rabbimizi tanımanın yolu EmptyPaz Kas. 01, 2015 10:04 am tarafından codegen

» Redline Aradiginiz hersey tek link Her zaman guncel Arkadaslar
Rabbimizi tanımanın yolu EmptyC.tesi Eyl. 26, 2015 5:57 am tarafından UCANKUS004

» Çökmüş Dreambox DM 500S Kurtarma
Rabbimizi tanımanın yolu EmptySalı Eyl. 22, 2015 12:43 pm tarafından yavoth

» DM800HD Clone Patched Images (Sim 2.01 SSL#84D OE2.0)
Rabbimizi tanımanın yolu EmptyPerş. Tem. 02, 2015 2:38 pm tarafından Admin

» All Files in Our Enigma2 Addons
Rabbimizi tanımanın yolu EmptyÇarş. Tem. 01, 2015 10:55 pm tarafından ttys

» E2 - Dreamboxedit_setup 5.1.1.1 ile İP TV eklemek
Rabbimizi tanımanın yolu EmptyPaz Mart 22, 2015 1:48 am tarafından AHMCEL

» Ace Stream Media 3.0.3 programı ve paylaşım bölümü
Rabbimizi tanımanın yolu EmptyPerş. Mart 05, 2015 1:59 pm tarafından Admin

Similar topics
Arama
 
 

Sonuç :
 


Rechercher çıkıntı araştırma

Haber

Html Kodları
http://www.btgroup.com.tr/tr/
Canli Radyo

Fbml Kodları

http://www.btgroup.com.tr/tr/
Kasım 2024
PtsiSalıÇarş.Perş.CumaC.tesiPaz
    123
45678910
11121314151617
18192021222324
252627282930 

Takvim Takvim


Rabbimizi tanımanın yolu

Aşağa gitmek

Rabbimizi tanımanın yolu Empty Rabbimizi tanımanın yolu

Mesaj tarafından Admin Salı Kas. 15, 2011 7:07 am

Rabbimizi tanımanın yolu
Rabbimizi tanımanın yolu
İmam-ı Gazali Hz'nin Kimya-yı Saadet kitabının bir bölümüdür

KENDİNİ BİLMEK, ALLAH'Ü TEÂLÂ'YI BİLMENİN ANAHTARIDIR

Bil ki, geçmiş peygamberlerin kitaplarında, insana hitab eden şu söz
meşhurdur: «Ey insan! Rabbini tanımak için kendini tanı». Haberlerde
[hadislerde] ve eserlerde [selef-i sâlihînin sözlerinde] geldi ki:
«Kendini bilen, Rabbini bilir».

Bu söz şuna işarettir ki, insanın kendisi bir aynadır, ona bakan, Hakkı
görür! Birçok insan kendine bakar ve fakat Hakkı göremez. O hâlde
kendini bilmek için, Allahü Teâlâ'yı bilmeye hangi yolun vesile olduğunu
öğrenmek lâzımdır.

Bu da iki şekildedir: Biri çok derindir. Bunu çok kimse anlayamaz.
Bundan bahsetmek doğru olmaz. Herkesin anlayabildiği şekil ise, su
götürmez biçimde açıktır. Avam insan, kendi zâtından Allahü Teâlâ'nın
zâtının varlığını, kendi sıfatlarından Allahü Teâlâ'nın sıfatlarını,
kendi bedeni ve âzaları olan şahsî memleketindeki tasarruftan, Allahü
Teâlâ'nın bütün âlemlerdeki tasarrufunu bilendir.
Bu, şöyle izah edilir: Her şeyden önce kendini varlığıyla bilince anlar
ki, bundan önce, nice yıllar geçmiştir. Kendinin namı, nişanı yok idi.
Hususan Allahü Teâlâ buyurur: «İnsanın üzerine uzun devirden öyle bir
zaman gel [ib geç] di ki [o vakit] o, anılmaya değer bir şey bile
değildi.
Hakıykat, biz insanı birbiriyle karışık bir damla sudan yarattık. Onu imtihan ediyoruz. Bu sebeple onu işitici, görücü yaptık.
İnsanın kendi aslından anlayabildiği, varlığından önce nutfe olmasıdır.
Fena kokulu bir damla su; onda akıl, kulak, göz, baş, el, ayak, dil,
damar, sinir, kemik, deri ve et gibi şeyler yoktur. Belki, beyaz şekilde
bir sudur.
Fakat, bütün bu akıllara durgunluk veren hâller onda meydana gelmiştir.
Ama bunları o mu, yoksa bir başkası mı meydana getirdi? Ve yine zaruri
olarak bilir ki, insan, kemâl mertebesinde, her âzası yerinde olduğu
hâlde, bir kıl ucu yaratmaktan âcizdir. Demek ki, bir su damlası iken
daha âciz ve noksan idi. Netice olarak anlaşıldı ki, kendi zâtının
varlığından, Allahü Teâlâ'nın zâtının varlığı belli olur.
Bir kısmını anlattığımız bedenindeki zahirî ve bâtınî şaşılacak hâllere
bakınca, kendini yaratanın kudretini görür ve bilir ki, her bakımdan tam
bir kudret [yaratan] vardır, istediğini, istediği gibi yaratır. Bundan
daha üstün hangi kudret olabilir ki, böyle hakir ve aşağı bir damla
sudan olgun, güzel, hikmetli ve şaşılacak bir şahıs yaratıyor.
Kendinde olan akıl almaz bu inceliklere ve âzalarının faydalarına ve
herbirinin ne hikmetle yaratıldığına, el, ayak, göz, dil ve diş gibi
zahirî azalarına, dalak, ciğer ve öd kesesine ve buna benzer diğer iç
azalarına bakınca, kendini yaratanın ilmini bilip her bakımdan tam ve
her şeyi kuşatmakta olduğunu ve yine böyle bir âlimin bildiğinin hiçbir
şey olmadığım anlar.
Çünkü, bütün akıllıların aklı bir araya gelse, onlara uzun ömür verilse,
bu azalardan birini, yaratılışında olduğu şekilden çıkarıp daha iyi
yapmayı düşünseler, yapamazlar!
Meselâ, yenilen şeyleri kesmek için keskin olan ön dişlerini, ezmek ve
öğütmek için uçları düz olan azı dişlerini, değirmene ezebileceği,
öğütebileceği şeyleri atan dil küreğini, dilin altında bulunup,
icabettiği vakitte yemekleri ıslatacak, hamur hâline getirecek kadar
salgı yapan kuvvetini, sonra boğaza gidip, orada da kalmamasını, bütün
dünyanın akıllıları, bundan daha mütekâmil ve bundan daha iyi bir başka
şekilde yapamazlar.
Elin beş parmağı da bunun gibidir. Dördü bir tarafta, baş parmak ise
onlardan biraz daha uzakta ve kısadır. Şöyle ki: Hepsiyle birleşebilir
ve hepsinin üzerine gelebilir. Hepsinde üç boğum, bunda ise iki boğum
vardır. Öyle yapılmıştır ki, isterse tutar, isterse avuç yapar, İsterse
kürek gibi yapar, isterse sıkar yumruk yapar, isterse tekrar açar,
kevgir veya tabak gibi yapar. Birçok şekillerle nice işler yapar.
Eğer cihanın âlimleri bu parmakların yaratılışında bir başka şekil
düşünseler, meselâ hepsi aynı hizada, yahut üçü bir tarafta, ikisi bir
tarafta, yahut beş yerine altı veya dört olması icabederdi, yahut
boğumlar üç veya dört olması lâzım gelirdi deseler veya düşünseler,
böyle düşünce ve sözleri eksik olup, Allahü Teâlâ'nm bu yarattığı en
mütekâmilidir. Bununla anlaşılıyor ki, "Yaratanın ilmi bu şahsı muhittir
ve her şeye muttalidir."
İnsanın, her bir parçasında bunun gibi hikmetler, faydalar vardır. Bir
kimse bu hikmetleri ne kadar çok bilirse, Allahü Tealâ'nın ilminin
azametine hayranlığı o kadar çok olur.
İnsan kendi ihtiyaçlarına, önce yemeye, giymeye ve meskene bakınca ve
yenecek şeylerin yağmura, rüzgâra, buluta, sıcağa ve soğuğa muhtaç
olduğuna dikkat edince, onu salâha kavuşturacak san'atlara ve san'at
için lâzım olan demir, tahta, bakır, pirinç ve diğer âletlere ve bu
aletlerin nasıl yapıldığına dair bilgilere bakar.
Sonra bütün bu yaratılan ve yapılanlardaki şeklin tamamlığına ve
güzelliğinin mükemmeliyetine bakar. Her birinden o kadar çeşitler
bulunur ki, eğer yaratılmış olmasalardı, kimsenin hatırına
gelmeyeceklerine, istenemeyeceklerine dikkat ederse, istenmeyen ve
bilinmeyen bu şeylerin Allah'ın lütuf ve merhametiyle olduğunu görür.
Buradan bir husus daha bilinir: Velilerin [Allah dostlarının] hayatı
Allahü Tealâ' iledir. Bu da, bütün mahlûklara, lütuf, rahmet ve
inayettir. Hususan, «Rahmetim, gazabımı aşmıştır» buyuruldu.
Bunun gibi, Peygamber Efendimiz buyurdu ki: «Allahü Teâlâ'nın kullarına,
şefkati, bir annenin süt emzirdiği çocuğuna şefkatinden daha çoktur» .
O hâlde, kendi zâtının zuhurundan, Allahü Teâlâ'nm zâtını görür. Kendi
inceliği, parçalı ve âzalarının çokluğundan; Hakkın kudretini, kemâlini
görür. Etrafındaki şaşılacak hikmetler ve faydalarda, Hakkın ilminin
kemâlini görür.
Zaruri olarak, yahut ihtiyaç olarak, yahut, iyilik ve güzellik için
olanların hepsinin kendinde yaratıldığını ve bir arada bulunduğunu
anlayınca, Allahü Teâlâ'nm lütuf ve rahmetini görür, işte bunun için
kendini tanımak, Allahü Teâlâ'yı bilmenin anahtarı olur.

Admin
Administrator

Erkek Mesaj Sayısı : 2857
Points : 6936
Reputation : 7
Kayıt tarihi : 03/05/11

https://uydudreambox.swedishforum.net

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz