En bakılan konular
En son konular
Similar topics
Arama
Online E-Devlet Hizmetleri
Online E-Devlet HizmetleriTC Kimlik No
Vergi Kimlik No
SSK Hizmet Dökümü
İnternet Vergi Dairesi
Motorlu Taşıtlar Vergisi
Telefon Rehberi
ÖSYM Sınav Sonuçları
ÖSYM Sınav Sonuçları
ÖSS Sonuçları
KPSS Sonuçları
KPDS Sonuçları
LES Sonuçları
TUS Sonuçları
ÜDS Sonuçları
ALS Sonuçları
DGS Sonuçları
Diğer Sınav Sonuçları
ÖSYM Sınav Takvimi
E-Devlet Linkleri:
Devletim.com
Online Hizmetler
Milli Eğitim Bakanlığı
Üniversiteler
Sağlık Bakanlığı
Emeklilik Hizmetleri
Hukuk ve Adalet
Emniyet Hizmetleri
Ekonomik ve Mali İşler
İş ve Eleman Arama
Genel Devlet Kurumları
Bakanlıklar
Valilikler
Belediyeler
Kaymakamlıklar
Siyasi Partiler
Silahlı Kuvvetler
Sivil Toplum
Engelli Sayfaları
Elçilik - Konsolosluklar
Avrupa Birliği
K.K.T.C.
Turizm
Tatil ve Gezi Rehberi
Deprem Linkleri
Haber Kaynakları
Kasım 2024
Ptsi | Salı | Çarş. | Perş. | Cuma | C.tesi | Paz |
---|---|---|---|---|---|---|
1 | 2 | 3 | ||||
4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 |
11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 |
18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 |
25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 |
DÜNYA-AHİRET DENGESİ
1 sayfadaki 1 sayfası
DÜNYA-AHİRET DENGESİ
Aziz Müslümanlar,
Resûl-i Ekrem (s.a.) Efendimiz, kurtarıcı sözlerinin birinde, “Akıllı
insan, nefsini hesaba çekip onu dizginleyebilen ve her zaman faydalı
işler peşinde koşup ölüm ötesi için hazırlık yapan kimsedir. Doğruyu
bulmaktan âciz olan ise, nefsinin arzularına boyun eğip, onun
isteklerine uyduğu halde hâlâ kurtulacağını sanan kimsedir” buyurmuşlardır.
Hayat faaliyetler alanı, ölüm ise bu faaliyetlerimizin karşılığını
bulacağımız ebedi âleme geçiştir. Yüce Kur’an’ın ifadesiyle, “Hayat sadece bu dünyadaki yaşayışımızdan ibarettir. Bir daha diriltilecek değiliz”
diyenler, böylece öbür âlemi, o âlemdeki sorgu suali, nihai adaletin
tecelli edeceği mahkeme-i kübrayı, cennet ve cehennemi inkâr edenler,
gafletlerinin farkına vardıklarında –ne yazık ki- iş işten geçmiş
olacaktır.
Rabbimiz buyuruyor ki: “Bizimle karşılaşmayı beklemeyen ve dünya
hayatına razı olup onunla tatmin olanlar, âyetlerimizden gâfil kalmış
kimselerdir.” Öyleyse iyi bir mümine yakışan, Allah’a kavuşacağı
bilinci ve sorumluluğuyla, ilâhî iradeye teslim olmak, nefsinin değil,
Allah’ın razı olacağı şekilde yaşamak, ayrıca bütün insanlar ve canlılar
için hayatı rahatlatacak işler yapmaktır.
Değerli müminler,
Dünya-ukbâ dengesinin dünya lehine bozulduğu bir çağda yaşıyoruz.
Günümüzde bu olumsuz duruma “dünyevîleşme” denilmektedir. Böyle bir
çağda Yüce Allah’ın ve Peygamberimizin yol göstericiliği biz
Müslümanlar, hatta bütün insanlık için daha da hayatî önem taşımaktadır.
Kur’an açısından dünyevîleşme -Kur’an’ın tabiriyle- ‘hubbü’d-dünya’dır,
dünya tutkusudur; yani araç olması gereken dünyayı amaç bilme, dünya
malını, dünya iktidarını ve dünya zevklerini Allah rızasını ve ahret
kaygısının önüne geçirmektir.
O halde dünyevîleşme, dünya nimetlerini elde etmek değil; dünya
hayatını, dünya zevklerini ve hırslarını dine ve dinî hayata öncelemek,
Allah’ın bahşettiği imkânları sırf dünya için harcamaktır.
Dünyevîleşmek, öteki dünya endişesini yitirmiş olmaktır. Cenâb-ı Allah,
vaktiyle bu duruma düşen Hûd Kavmini, Size ne oluyor da hiç
ölmeyecekmişsiniz gibi kâşâneler yapıyorsunuz!” diye uyarmıştı.
Peygamber Efendimiz bir defasında, Uhud şehitlerinin kabrini ziyaret
ettikten sonra yanındakilere şöyle buyurdular: “Ben, aranızda bulunduğum
sürece sizin rehberinizim. Benden sonrasında ise sizin tekrar
putperestliğe döneceğiniz gibi bir kaygım yok. Tek korkum, sırf bu dünya
için yaşamanızdır.”
Aziz müminler,
Temel dinî kaynaklarımız ve bunların ürettiği dünya görüşü açısından
baktığımızda, doğru olan tutum, hem dünyanın hem ahretin hakkını
vermektir. İslâm’da dinsiz bir dünyanın da dünyasız dinin de istenmeyen
bir şey olduğu söylenebilir. Kur’ân-ı Kerîm, yalnızca dünyayı
isteyenlerin sonunun iyi olmayacağına dikkat çeker ve böyle kimselerin
ahiret nimetlerinden mahrum kalacağını haber verir. Yine Kur’an’da, “Ey
Rabbimiz! Bize dünyada da iyilik ver, ahirette de iyilik ver” diye dua
etmemiz öğütlenir. Pek çok kaynakta hadis olarak zikredilen bir sözde
Hz. Peygamber’in, “Dünya ahiretin tarlasıdır” buyurduğu ve bu sözüyle,
“Dünya işlerinizle uğraşırken ahiret hayatınızı da kazanabilirsiniz”
demek istediği belirtilir.
Kültürümüzdeki “El kârda, gönül yarda” sözü, hem bu dünya için çalışma,
hem Allah’ı ve ahireti daima hatırda tutma anlayışımızın güzel bir
ifadesidir.
O halde dünya-ahiret kıyaslamamızda dünyanın önemsiz olduğunu söylemek,
onu bütünüyle terk etmek, başkalarına bırakmak doğru değildir. Aksine
dinimiz, ikisine de gerektiği kadar önem vermemizi istemiştir.
Yüce Rabbimiz cümlemize, kendi rızasına uygun bir ömür geçirmeyi ve huzuruna yüz akıyla varmayı nasip eylesin.
Resûl-i Ekrem (s.a.) Efendimiz, kurtarıcı sözlerinin birinde, “Akıllı
insan, nefsini hesaba çekip onu dizginleyebilen ve her zaman faydalı
işler peşinde koşup ölüm ötesi için hazırlık yapan kimsedir. Doğruyu
bulmaktan âciz olan ise, nefsinin arzularına boyun eğip, onun
isteklerine uyduğu halde hâlâ kurtulacağını sanan kimsedir” buyurmuşlardır.
Hayat faaliyetler alanı, ölüm ise bu faaliyetlerimizin karşılığını
bulacağımız ebedi âleme geçiştir. Yüce Kur’an’ın ifadesiyle, “Hayat sadece bu dünyadaki yaşayışımızdan ibarettir. Bir daha diriltilecek değiliz”
diyenler, böylece öbür âlemi, o âlemdeki sorgu suali, nihai adaletin
tecelli edeceği mahkeme-i kübrayı, cennet ve cehennemi inkâr edenler,
gafletlerinin farkına vardıklarında –ne yazık ki- iş işten geçmiş
olacaktır.
Rabbimiz buyuruyor ki: “Bizimle karşılaşmayı beklemeyen ve dünya
hayatına razı olup onunla tatmin olanlar, âyetlerimizden gâfil kalmış
kimselerdir.” Öyleyse iyi bir mümine yakışan, Allah’a kavuşacağı
bilinci ve sorumluluğuyla, ilâhî iradeye teslim olmak, nefsinin değil,
Allah’ın razı olacağı şekilde yaşamak, ayrıca bütün insanlar ve canlılar
için hayatı rahatlatacak işler yapmaktır.
Değerli müminler,
Dünya-ukbâ dengesinin dünya lehine bozulduğu bir çağda yaşıyoruz.
Günümüzde bu olumsuz duruma “dünyevîleşme” denilmektedir. Böyle bir
çağda Yüce Allah’ın ve Peygamberimizin yol göstericiliği biz
Müslümanlar, hatta bütün insanlık için daha da hayatî önem taşımaktadır.
Kur’an açısından dünyevîleşme -Kur’an’ın tabiriyle- ‘hubbü’d-dünya’dır,
dünya tutkusudur; yani araç olması gereken dünyayı amaç bilme, dünya
malını, dünya iktidarını ve dünya zevklerini Allah rızasını ve ahret
kaygısının önüne geçirmektir.
O halde dünyevîleşme, dünya nimetlerini elde etmek değil; dünya
hayatını, dünya zevklerini ve hırslarını dine ve dinî hayata öncelemek,
Allah’ın bahşettiği imkânları sırf dünya için harcamaktır.
Dünyevîleşmek, öteki dünya endişesini yitirmiş olmaktır. Cenâb-ı Allah,
vaktiyle bu duruma düşen Hûd Kavmini, Size ne oluyor da hiç
ölmeyecekmişsiniz gibi kâşâneler yapıyorsunuz!” diye uyarmıştı.
Peygamber Efendimiz bir defasında, Uhud şehitlerinin kabrini ziyaret
ettikten sonra yanındakilere şöyle buyurdular: “Ben, aranızda bulunduğum
sürece sizin rehberinizim. Benden sonrasında ise sizin tekrar
putperestliğe döneceğiniz gibi bir kaygım yok. Tek korkum, sırf bu dünya
için yaşamanızdır.”
Aziz müminler,
Temel dinî kaynaklarımız ve bunların ürettiği dünya görüşü açısından
baktığımızda, doğru olan tutum, hem dünyanın hem ahretin hakkını
vermektir. İslâm’da dinsiz bir dünyanın da dünyasız dinin de istenmeyen
bir şey olduğu söylenebilir. Kur’ân-ı Kerîm, yalnızca dünyayı
isteyenlerin sonunun iyi olmayacağına dikkat çeker ve böyle kimselerin
ahiret nimetlerinden mahrum kalacağını haber verir. Yine Kur’an’da, “Ey
Rabbimiz! Bize dünyada da iyilik ver, ahirette de iyilik ver” diye dua
etmemiz öğütlenir. Pek çok kaynakta hadis olarak zikredilen bir sözde
Hz. Peygamber’in, “Dünya ahiretin tarlasıdır” buyurduğu ve bu sözüyle,
“Dünya işlerinizle uğraşırken ahiret hayatınızı da kazanabilirsiniz”
demek istediği belirtilir.
Kültürümüzdeki “El kârda, gönül yarda” sözü, hem bu dünya için çalışma,
hem Allah’ı ve ahireti daima hatırda tutma anlayışımızın güzel bir
ifadesidir.
O halde dünya-ahiret kıyaslamamızda dünyanın önemsiz olduğunu söylemek,
onu bütünüyle terk etmek, başkalarına bırakmak doğru değildir. Aksine
dinimiz, ikisine de gerektiği kadar önem vermemizi istemiştir.
Yüce Rabbimiz cümlemize, kendi rızasına uygun bir ömür geçirmeyi ve huzuruna yüz akıyla varmayı nasip eylesin.
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Paz Ekim 06, 2019 11:10 am tarafından turk9999
» DreamBox Kullanıcılarına özel FLASHWIZARD 7.02 Türkçe
C.tesi Eyl. 17, 2016 8:48 am tarafından turnurbil
» E2 Setting 7,13,19,42
Paz Kas. 01, 2015 10:04 am tarafından codegen
» Redline Aradiginiz hersey tek link Her zaman guncel Arkadaslar
C.tesi Eyl. 26, 2015 5:57 am tarafından UCANKUS004
» Çökmüş Dreambox DM 500S Kurtarma
Salı Eyl. 22, 2015 12:43 pm tarafından yavoth
» DM800HD Clone Patched Images (Sim 2.01 SSL#84D OE2.0)
Perş. Tem. 02, 2015 2:38 pm tarafından Admin
» All Files in Our Enigma2 Addons
Çarş. Tem. 01, 2015 10:55 pm tarafından ttys
» E2 - Dreamboxedit_setup 5.1.1.1 ile İP TV eklemek
Paz Mart 22, 2015 1:48 am tarafından AHMCEL
» Ace Stream Media 3.0.3 programı ve paylaşım bölümü
Perş. Mart 05, 2015 1:59 pm tarafından Admin