https://uydudreambox.swedishforum.net
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
En son konular
» Canli MAc Izleme linki
PEYGAMBER'DEN ELLİBEŞ ALTIN ÖĞÜT ve ON NASİHAT  EmptyPaz Ekim 06, 2019 11:10 am tarafından turk9999

» DreamBox Kullanıcılarına özel FLASHWIZARD 7.02 Türkçe
PEYGAMBER'DEN ELLİBEŞ ALTIN ÖĞÜT ve ON NASİHAT  EmptyC.tesi Eyl. 17, 2016 8:48 am tarafından turnurbil

» E2 Setting 7,13,19,42
PEYGAMBER'DEN ELLİBEŞ ALTIN ÖĞÜT ve ON NASİHAT  EmptyPaz Kas. 01, 2015 10:04 am tarafından codegen

» Redline Aradiginiz hersey tek link Her zaman guncel Arkadaslar
PEYGAMBER'DEN ELLİBEŞ ALTIN ÖĞÜT ve ON NASİHAT  EmptyC.tesi Eyl. 26, 2015 5:57 am tarafından UCANKUS004

» Çökmüş Dreambox DM 500S Kurtarma
PEYGAMBER'DEN ELLİBEŞ ALTIN ÖĞÜT ve ON NASİHAT  EmptySalı Eyl. 22, 2015 12:43 pm tarafından yavoth

» DM800HD Clone Patched Images (Sim 2.01 SSL#84D OE2.0)
PEYGAMBER'DEN ELLİBEŞ ALTIN ÖĞÜT ve ON NASİHAT  EmptyPerş. Tem. 02, 2015 2:38 pm tarafından Admin

» All Files in Our Enigma2 Addons
PEYGAMBER'DEN ELLİBEŞ ALTIN ÖĞÜT ve ON NASİHAT  EmptyÇarş. Tem. 01, 2015 10:55 pm tarafından ttys

» E2 - Dreamboxedit_setup 5.1.1.1 ile İP TV eklemek
PEYGAMBER'DEN ELLİBEŞ ALTIN ÖĞÜT ve ON NASİHAT  EmptyPaz Mart 22, 2015 1:48 am tarafından AHMCEL

» Ace Stream Media 3.0.3 programı ve paylaşım bölümü
PEYGAMBER'DEN ELLİBEŞ ALTIN ÖĞÜT ve ON NASİHAT  EmptyPerş. Mart 05, 2015 1:59 pm tarafından Admin

Similar topics
    Arama
     
     

    Sonuç :
     


    Rechercher çıkıntı araştırma

    Haber

    Html Kodları
    http://www.btgroup.com.tr/tr/
    Canli Radyo

    Fbml Kodları

    http://www.btgroup.com.tr/tr/
    Mart 2024
    PtsiSalıÇarş.Perş.CumaC.tesiPaz
        123
    45678910
    11121314151617
    18192021222324
    25262728293031

    Takvim Takvim


    PEYGAMBER'DEN ELLİBEŞ ALTIN ÖĞÜT ve ON NASİHAT

    Aşağa gitmek

    PEYGAMBER'DEN ELLİBEŞ ALTIN ÖĞÜT ve ON NASİHAT  Empty PEYGAMBER'DEN ELLİBEŞ ALTIN ÖĞÜT ve ON NASİHAT

    Mesaj tarafından Admin Salı Ocak 10, 2012 5:48 pm

    PEYGAMBER'DEN ELLİBEŞ ALTIN ÖĞÜT ve ON NASİHAT
    PEYGAMBER'DEN ELLİBEŞ ALTIN ÖĞÜT
    ve ON NASİHAT


    Değerli üstad Ahmed b. Muhammed Tâhûn hadislerin tahricini çıkarıp şu kelimeleri de lutfetmiştir.
    Sunarken:
    Allahû Teâla (cc) bizlere elçisi Muhammed (sav)'e Rabbinden getirip
    tebliğ ettiği şeylerde O'na uymayı, örnek alıp yolundan gitmeyi
    emretmiştir. Peygamber (sav)'in sünneti sözlü ve fiili şekildedir ki
    bunlar dinin gayesini anlama ve tafsili hükümleri kavramada bizlere yol
    gösteren ışıktır. Rasulullah (sav)'den sözlü ve fiili olarak sabit olan
    herşey Kur'an'da açık nas olarak zikredilmese dahi bizim için hüccettir.
    Kur'an'da zikredilmediği halde bizim için delil olan hadislerden bir
    tanesi de Ebu Hureyre (ra)'nin rivayet ettiği şu hadistir: "Bir erkek
    hanımı ile hanımının halasını, hanımı ile hanımının teyzesini bir
    nikahta birleştiremez."
    Sünnet Kur'an'da açık ifade edilmesede delil sayılır. Allah– Teâla (cc)
    şöyle buyurmuştur: "Rasul size hangi şeyi vermiş ise onu alınız, hangi
    şeyden de yasaklamış ise ondan geri durun. " (Haşr:7)
    Bütün müslümanlara gereken şey peygamberlerinin sünnetine sarılmaları,
    öğrenmeleri ve müslümanlar arasında yaymak için gayret sarfetmeleridir.
    Bu kitabın düşüncesi de bu yolda atılmış başarılı bir adımdır. Zira
    kitaptaki hadisleri derleyen müellif-Allah O'nun sevabını versin-kitabı
    yayınlama hakkını bütün müslümanlara vermekle tüm tavsiyeleri
    toparlamayı ve kitaptaki nebevi tavsiye, öğüt ve yönlendirmelerdeki
    faideyi genelleştirmeyi uygun görmüştür. Başarı Allah'tandır.

    Ahmet Muhammed Tâhûn
    Başlarken:
    Hamd Allah içindir. Selam Allah'ın seçtiği kullarına ve seçtiği en
    değerli peygamber olan Efendimiz Muhammed (sav)'edir ki O'na Rabbinden:
    "Biz Seni ancak alemlere rahmet olarak gönderdik" (Enbiya:107), hükmü
    indirildiği gibi yine: "Andolsun içinizden size öyle bir peygamber geldi
    ki sıkıntıya ugramanız O'na ağır gelir; size düşkün, mü'minlere
    şefkatli, merhametlidir" (Tevbe:128), diye bildirmiştir.
    O ki söz ve fiillerinde bütün iyiliklere yol göstermiş, tüm
    kötülüklerden de uyarmıştır. Allah'a çağıran, yolları aydınlatan nurdur.
    Elinizdeki şu Ellibeş Peygamber Tavsiyeleri'ni kardeşimiz Ustad Hamza
    Muhammed Sâlih Ucâc hadis kitaplarından seçip derlemiştir ki böylece
    mü'minlere bir hatırlatma olsun, onlara hediye yerine geçsin. Allah ona
    yaptığı hizmetin karşılığını versin. Her kişi ameline göre karşılık
    alır. Eğer hayır ise hayırla, şer ise şerle karşılık görür.
    Siz ey mü'minler Rabbinizden gönderilen kitabı okuyun ve düşünüp
    inceleyiniz. Zira size Enam Suresinde on, İsra Suresinde oniki tavsiyede
    bulunulduğu gibi daha pek çok yerde Kur'an'dan sizlere tavsiyeler
    mevcuttur. Yine sizler Rasulullah (sav)'in de tavsiyelerini okuyun,
    inceleyin ve onlara sımsıkı yapışınız. Kim Rasulun yoluna sarılırsa
    büyük kurtuluşa erer. Kim de yüz çevirirse apaçık zarara girer.
    " Rasul size hangi şeyi vermişse onu alınız, hangişeyden de yasaklamışsa ondan geri durunuz. " (Haşr:7)
    Allah bizi ve sizi, Rablerinden haklarında güzellikler geçipte lutfuyla
    cennete girdirilen kullardan olmanız için, söz dinleyen ve sözlerin en
    güzeline uyanlardan kılsın. Selam bütün peygamberlere olsun. Hamd de
    alemlerin rabbi Allah'adır.
    Medine-i Münevvere
    Rabbinin Rahmetini Uman
    Ahmet Abdu'l Cevvâd.

    öNSöZ
    Hamd alemlerin rabbi Allah'adır. Salat ve selam peygamberlerin en
    değerlisi Efendimiz Muhammed (sav)'e, O'nun ailesine ve
    arkadaşlarınadır.
    Ben hadis kitaplarında Efendimiz'in bazı sahabelere tavsiyelerini
    okumuştum. İstedim ki bunlardan bir kısmını küçük bir kitapçıkta
    toplayayım. Bu nedenle ellibeş tavsiyeyi şu kitaplardan faydalanarak
    seçtim. Sahih-i Buhari, Sahih-i Müslim, Sünen-i ebi Davud, Sünen-i
    Tirmizi, Et-Terğib ve't-Terhib, Riyazu's-Salihin, Kitabû't-Tac,
    Teysirû'l-Vusûl.
    Bu tavsiyeler her ne kadar bazı sahabelere söylenmiş olsada, bütün
    müslümanlara da hitap eder. Bunlar Allah'a ihlasla bir kul olmaya,
    şirkten arınmaya yöneltir. Kelimeyi Tevhid ve Allah'a secde etmenin
    fazileti, namaz, oruç ve geceleri ihya etmenin fazileti, ilim tahsili,
    sadaka vermek ve Allahı tesbih etmenin faziletlerini açıklar. Anne ve
    babaya itaate, güzel ahlaka, akraba ziyaretine, komşularla iyi
    geçinmeye, yemek yedirme ve fakirleri sevme gibi daha pek çok ameli
    salihaya da teşvik eder.
    Aynı manadaki bazı hadisleri de faidesinden dolayı fazladan olarak
    zikrettim. Allah'tan amelimizin tamamının salih ve kabul olunmasını, bu
    amelleri kendi rızasına halis kılmasını diler, bu tavsiyelerde gelen
    şeylerden bizleri faydalandırmasını, onlarla amel etmeyi nasip etmesini
    isteriz. Doğru yola ***ürecek olan Allah'tır. Allah, Efendimiz
    Muhammed(sav) ve O'nun ailesine, arkadaşlarına salat ve selam etsin.
    Medine-i Münevvere
    Hamza Muhammed Sâlih Ucâc


    BİRİNCİ TAVSİYE
    KELİME-İ TEVHİD'İN FAZİLETİ
    Ebu Hureyre (ra) tarafından şöyle rivayet edilmiştir:" Dedim ki: "Ya
    Rasulallah, kıyamet günü şefaatinle insanların en mutlusu olan kimdir?
    Rasulallah (sav) şöyle buyurdu: Ey Ebu Hureyre, senin hadise olan
    düşkünlüğünden dolayı senden önce hiçbir kimsenin bu hadisten
    sormayacağını tahmin etmiştim. Kıyamet günü şefaatimle insanların en
    mutlusu olan; ihlasla, kalbi veya gönlü ile LA İLAHE İLLALLAH, diyen
    kimsedir. " (Buhari)
    Ubade Bin Samit (ra)'dan Rasulullah (sav)'in şöyle buyurduğu rivayet
    edilmiştir: "Kim tek olan Allah'tan başka ilah olmadığına, O'nun
    ortağının bulunmadığına, Muhammed'in kulu ve elçisi olduğuna, İsa'nın
    Allah'ın kulu ve eliçisi olup Meryem'e kendisinden gönderdiği ruhu olan
    kelimesi olduğuna, cennet ve cehennemin hak olduğuna şahadet ederse
    Allah onun üzerinde bulunduğu amele göre cennete koyar. " (Buhari,
    Müslim, Tirmizi). " Cennetin sekiz kapısından hangisinden isterse"
    ilavesi de mevcuttur.
    Müslim'in diğer rivayeti ise şu şekildedir:" Kim Allah'tan başka ilah
    olmadığına, Muhammed'in de Allah'ın elçisi olduğuna şehadet ederse,
    Allah ona cehennemi haram kılar."

    İKİNCİ TAVSİYE
    TEVHİD ÜZERİNE GENEL TAVSİYELER
    İbn-i Abbas (ra)'den rivayet edilmiştir: "Bir gün Hz. Peygamber (sav)
    terkisinde idim. Bana dedi ki: "Ey evlat! Ben sana bir takım kelimeler
    öğretiyorum; Allah'ı gözet ki O da seni gözetsin. Allah'ı gözet ki
    karşında bulasın. Bir şey istediğinde Allah'tan iste. Yardım talebinde
    bulunduğunda Allah'tan yardım iste. Şunu bil ki, bütün halk sana fayda
    vermek üzere birleşseler, ancak Allah'ın sana takdir ettiği kadar fayda
    verebilirler ve eğer bütün halk sana zarar vermek için birleşseler ancak
    sana Allah'ın takdir ettiği kadar zarar verebilirler. Kalemler
    kaldırıldı, sahifeler kurudu." (Tirmizi, Müsned).
    Tirmizi'nin dışındaki bir rivayette ise şöyle buyurmuştur:" Allah'ı
    gözet ki önünde bulasın, Allah'ı rahatlıkta tanı ki O da seni sıkıntıda
    tanısın. Şunu bil ki başına gelmeyecek olan şeyin, sana isabet edeceği
    de yoktur ve senin başına gelecek olanın da gelmemesi yoktur. Bil ki
    yardım ve zafer sabretmekle olur. Sevinç üzüntü ile beraberdir. Sıkıntı
    ve güçlük te kolaylıkla beraber olur."

    ÜÇÜNCÜ TAVSİYE
    İLİM TAHSİL ETMENİN FAZİLETİ
    Kubeysa b. El-Muhârik (ra)'ın şöyle dediği rivayet edilmiştir: "Rasulullah (sav)'in yanına gelmiştim. Bana:
    -Ey Kubeysa seni buraya getiren nedir?, dedi.
    Ben de:
    -Yaşım ilerledi, kemiğim inceldi, sana geldim ki bana Allah'ın
    kendisiyle faydalandıracağı şeyleri öğretesin, dedim. Bunun üzerine
    Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
    -Ey Kubeysa bir taşa, bir ağaca, bir toprak yığınına uğrasan sana
    mutlaka istiğfar eder. Ey Kubeysa sabah namazını kılınca üç defa:"
    Sübhanellahi'l-Azim ve bihamdihi" de. Körlükten, cüzzamdan ve felçten
    kurtulursun. Ey Kubeysa şöyle dua et:" Allahümme inni Es'eluke mimma
    indeke ve efid aleyye min rahmetike ve enzil aleyye min berekatikeğ Ey
    Allah'ım ben senin yanındakilerden isterim, bana lutfundan gönder, bana
    rahmetini yay, bereketinden üzerime indir. " (Müsned).
    İşte bu değerli tavsiye ilim tahsili yapanın değerine delâlet eder.
    Ebu'd-Derdâ (ra) tarafından rivayet edilen hadiste ise şöyle buyrulur:"
    Kim ilim elde edeceği bir yola girerse Allah'ta ona cennete giden yolu
    kolaylaştırır. Melekler ilim talibine yaptığı şeyden hoşnud
    olduklarından dolayı kanatlarını korlar. Alime gökte ve yerde olanlar
    hatta sudaki balıklar istiğfar getirip onun için Allah'tan bağışlama
    dilerler. Alimin Abid'e olan üstünlüğü dolunayın diğer yıldızlara olan
    üstünlüğü gibidir. Şüphesiz alimler peygamberlerin varisleridir.
    Muhakkak ki peygamberler ne bir dinar ne de bir dirhem miras
    bırakmazlar. Ama onlar ancak ilmi miras bırakırlar. Kim de onu alırsa
    büyük bir pay almış olur. " (Ebu Davud, Tirmizi, İbn-i Mace, İbn-i
    Hibban, Beyhaki)
    Yine bu hususta Safvan b. Assâl el-MurâdŒ (ra)'dan rivayet edilen
    hadiste şöyle anlatır:" Peygamber(sav)'in yanına gelmiştim. O mescidde
    kırmızı hırkaya yaslanmıştı.
    -Ya Resûl-i Ekrem (sav) ben ilim istemek için geldim, dedim. Bunun üzerine şöyle buyurdu:
    -İlim talibine merhaba, muhakkak ki ilim talibine melekler kanatlarını
    gerer, sonra da istediği şeye karşı sevgi ve muhabbetlerinden birbirine
    girerek dünya semasına ulaşırlar. " (Müsned, Taberani, İbn-i Hibban,
    Hakim)

    DÖRDÜNCÜ TAVSİYE
    ZORDA KALANA YARDIM ETMEK
    Abdullah b. Ömer(ra) tarafından Efendimiz(sav)'in şöyle buyurduğu
    rivayet edilmişti:" Müslüman müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu
    (başkasına da bırakıp) teslim etmez. Kim karedeşinin bir hacetinde
    bulunursa Allah'ta onun hacetinde bulunur. Kim bir müslümanı
    üzüntüsünden rahatlatırsa Allah'ta onu kıyamet günü üzüntülerinden
    rahatlatır. Kim müslümanı örterse Allah'ta onu kıyamet günü örter. "
    (Buhari, Müslim)
    Bu hususta Ebu Hureyre (ra) tarafından da Hz. Peygamber(sav)'den şu
    hadis rivayet edilmiştir: "Kim bir mü'mine dünya üzüntülerinden bir
    üzüntüden dolayı nefes aldırırsa, Allah'ta ona kıyamet günü
    üzüntülerinden bir üzüntüden dolayı nefes aldırır. Kim sıkıntıda olana
    kolaylık sağlarsa Allah'ta ona dünya ve ahirette kolaylık sağlar. Kim
    bir müslümanı örterse Allah'ta onu dünya ve ahirette örter. Kul
    kardeşinin yardımında olduğu müddetçe Allah'ta o kulun yardımında olur.
    Kim ilim talep edeceği bir yola girerse Allah'ta ona bununla cenneti
    kolaylaştırır. Hiçbir topluluk yoktur ki, Allah'ın evlerinden bir evde
    Allah'ın kitabını okumak ve aralarında inceleyip araştırmak üzere
    toplansında üzerlerine sekine inmesin, rahmet onları kaplamasın,
    melekler onları kuşatmasın, Allah onları yanında bulunanlara anlatmasın.
    Kimi ameli geride kor ise onu soyu (öne geçirmek için) süratlendiremez.
    " (Müslim).

    BEŞİNCİ TAVSİYE
    ALLAH İÇİN SECDE ETMENİN FAZİLETİ
    Ma'dân b. Ebi Talha (ra) anlatır: Rasulullah(sav)'in Mevlası Sevban ile karşılaştım ve ona şöyle dedim:
    -Bana işlediğimde Allah'ın beni cennete koyacağı bir amel söyle veya diğer bir rivayete göre;
    -(Allah'a en sevimli olan ameli) Bunun üzerine bir müddet sustu, sonra
    ben tekrar sordum, yine sustu, sonra üçüncü defa sordum şöyle dedi:
    -Ben bu konu hakkında Rasulullah (sav)'e sordum. O da bana:" Çok secde
    etmeye bak. Çünki Allah için yaptığın her secde ile Allah seni bir
    derece yükseltir, senden bir hatayı da siler. " (Müslim, Tirmizi, Nesei,
    İbn-i Mace).
    Ubâde b. es-Sâmit (ra)'ın Rasulullah(sav)'ı şöyle derken işittiği
    rivayet edilmiştir:" Allah için secde yapan hiçbir kul yoktur ki, Allah
    ona bu secde ile bir hasene(sevap) yazıp ondan da bir seyyieyi(günahı)
    silmesin ve onu secde ile bir derece yükseltmesin. Bu sebeple secdeyi
    çok yapınız. " (İbn-i Mace).
    Yine bu hususta Huzeyfe(ra)'ın Efendimiz'in şöyle dediği rivayet
    edilir" Allah'ın, kendisini yüzünü yere koymuş secde eder halde iken
    kulunu gördüğü halden Allah'a daha sevimli gelebilecek kulun hiçbir hali
    yoktur. " (Taberani el-Evsat'ta zikreder).

    ALTINCI TAVSİYE
    SADAKANIN FAZİLETİ
    Ka'b b. Ucre (ra)'dan Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:
    " -Ey Ka'b b. Ucre haram kazançla beslenip büyüyen ne kan ne de et cennete giremez, cehennem ona daha uygundur.
    -Ey Ka'b b. Ucre insanlar sabahleyin iki şekilde çıkarlar;(Birisi
    vardır ki) nefsinin esaret zincirini çözerek çıkan bu sebeple de onu
    azat edendir, (diğeri) ise onu bağlıyarak çıkar.
    -Ey Ka'b b. Ucre; namaz yakınlıktır, oruç da zırhtır, sadaka ise tıpkı
    kırağının parlak taştan akıp gittiği gibi hataları söndürür. " (İbn-i
    Hibban).
    Muâz b. Cebel(ra) şöyle anlatır:" Peygamber(sav) ile beraber bir
    seferde idik. (Sonra Muaz(ra) hadisi anlatır, hadisin bir bölümü de
    şöyledirPEYGAMBER'DEN ELLİBEŞ ALTIN ÖĞÜT ve ON NASİHAT  1Peygamber (sav) dedi ki:
    -Ey Muaz sana hayır kapılarını göstereyim mi? Ben de:
    -Evet göster Ya Rasulullah, dedim. Rasulullah şöyle buyurdu:
    -Oruç zırhtır, sadaka ise suyun ateşi söndürdüğü gibi hataları söndürür. " (Tirmizi).
    " Şüphesiz sadaka sahibinden kabirlerin ateşini söndürür. Ancak ve
    ancak mü'min Kıyamet Günü sadakasının gölgesinde gölgelenir. "
    (Taberani, Beyhaki).
    Meymune b. Sa'd(ra) şöyle anlatır:" Ya Rasulellah bize sadakanın
    durumunu açıkla dedim, şöyle buyurdu: Şüpesiz sadaka Allah rızası için
    olupta sevabı da Allah'tan bekleyen için ateşten onu perdeleyip engel
    olur. " (Taberani).

    YEDİNCİ TAVSİYE
    iKİ REKAT KUŞLUK NAMAZI İLE HER AYDAN ÜÇGÜN ORUÇ TUTMANIN FAZİLETİ
    Ebu Hureyre (ra)'ın şöyle dediği rivayet edilmiştir:" Benim dostum (sav)
    bana her aydan üçgün oruç tutmamı, iki rekat kuşluk namazı kılmamı
    yatmadan öncede vitir namazını kılmamı tavsiye etti. " (Buhari, Müslim,
    Tirmizi, Ebu Davud, Nesei).
    İbn-u Huzeyme'nin kitabında ise şu lafızla rivayet edilmiştir:" Benim
    dostum (sav) terk etmediğim üç şeyi tavsiye etti; vitir namazını
    kılmadan uyumamamı, iki rekat kuşluk namazını bırakmamamı, çünki kuşluk
    namazı Allah'a yönelenlerin namazıdır, her aydan da üçgün oruç tutmamı. "
    Abdullah b. Amr b. el-ås (ra) Rasulullah (sav)'ın şöyle buyurduğunu
    söylemiştir:" Her aydan üçgün oruç tutmak bütün sene oruç tutmaktır. "
    (Buhari, Müslim).
    Ebu Zer(ra)'dan Efendimiz(sav)'in şöyle dediği rivayet edilmiştir:"
    Sabaha çıkan sizin her bir ekleminden dolayı bir sadaka vardır;şu var ki
    her bir tesbih bir sadakadır. Her bir tahmid bir sadakadır, her bir
    tekbir bir sadakadır. İyiliği emretmek bir sadakadır. Kötülükten
    alıkoymak bir sadakadır. Kuşluk vakti kılınan iki rekat namaz da bunu
    karşılar. " (Müslim).
    Yine Ebu Zer (ra) şöyle dediği rivayet edilmiştir:" Rasulullah (sav)
    şöyle buyurdu:Kim her aydan üçgün oruç tutarsa bu bir yıl oruç tutma
    demektir. " Allah Taala da Kitab'ında bu hükmü tasdik için şöyle
    buyurmuştur:" Kim bir hasene getirirse ona on misli vardır. "
    (En'**:160). Bu nedenle birgün on güne tekabül eder. " (Tirmizi, Nesei,
    İbn-i Mace, Müsned, İbn-i Huzeyme)
    Abdullah b. Amr (ra)'dan şu hadis rivayet olunur ki:Bir adam
    Rasulullah(sav)'a oruç hakkında soru sormuştu. O da şöyle buyurdu:" Her
    ayın onüçüncü, ondördüncü ve onbeşinci gününde üçgün oruç tutmaya bak. "
    (Taberani, el-Evsat'ta rivayet eder).
    Cerir(ra) da Rasulullah (sav)'den şu hadisi rivayet etmiştir:" Her
    aydan üçgün oruç tutmak bir sene oruç tutmaktır. Her ayın onüçü, ondördü
    ve onbeşinin sabahı Eyyamu'l-Biyd'dir. " (Nesei, Beyhaki).

    TESBİH NAMAZI
    Tabiinden İkrime, İbn-i Abbas(ra)'dan şu hadisi rivayet eder:" Rasulullah(sav) şöyle dedi:
    -Ey Abdulmuttalib oğlu Abbas, Ey amcacığım Abbas, sana bir şey vereyim
    mi? Sana bir şey ağışlayayım mı?Sana bir şey hediye edeyim mi? Sana on
    tane günahlar dan bağışlatıcı haslet bildireyimmi ? bunu yaptığında
    Allah senin, önceki ve sonraki, eski ve yeni olan, gerek bilerek gerekse
    hata olarak yaptığın, gerek küçük gerek büyükgizli ve açık on tane
    özelliği bağışlar ;dört rekat namaz kılarsın, her rekatında Fatiha
    Suresini okursun, İlk rekatın kıraatını bitirdikten sonra ayakta iken "
    Subhanellahi vel-Hamdülillahi ve la ilahe illallahü vellahü ekber" diye
    onbeş defa söylersin, sonra rukuya varırsın, rukuda iken yine bu duayı
    on defa söylersin, sonra başını rukudankaldırır on defa daha söylersin,
    sonra secdeye varırsın ve secdede iken de on defa söylersin, sonra
    başını secdeden kaldırır yine on defa söylersin, sonra secde eder yine
    on defa söylersin, sonra başını kaldırırsın yine on defa söylersin. Tüm
    bunlar bir rekatta yetmişbeş tanedir. Bunları dört rekatta da yaparsın.
    Eğer bunu her günde bir defa kılmaya gücün yeterse yap. Eğer gücün
    yetmezse her cumada bir defa yap. Eğer yapamazsan her ayda bir defa yap.
    Eğer yapamaz isen her senede bir defa yap. Eğer yapamaz isen ömründe
    bir defa yap. " (Ebu Davud, İbn-i Mace, İbn-i Huzeyme). (1)

    DOKUZUNCU TAVSİYE
    ALLAH'TAN BAÚIŞLAMA VE AFİYET DİLEYİNİZ
    Ebu'l-Fadl el-Abbas b. Abdi'l-Muttalib(ra) şöyle demiştir:" Ya
    Rasulallah bana Allah'tan isteyeceğim birşey öğret" dedim, şöyle
    buyurdu:" Allah'tan afiyet isteyiniz. " Birkaç gün durdum, tekrar:" Ya
    Rasulellah bana Allah'tan isteyeceğim birşey öğret" dedim. Bana şöyle
    buyurdu:" Ey Abbas, Ey Rasulullah'ın amcası Allah'tan dünya ve ahirette
    afiyet isteyiniz" . (Tirmizi).
    -Şimdi biz burada Rasulullah(sav)'den rivayet edilen ve Ashab'ına öğrettiği bazı duaları getireceğiz.
    İbn-i Ömer (ra)'ın şöyle dediği rivayet edilmiştir:" Rasulullah(sav)
    Ashab'ına şu kelimelerle dua etmeden meclisinden nadiren kalkardı:"
    Allah'ım bizimle sana karşı olan isyanların arasında engel olacak
    korkundan, bizi cennetine ulaştıracak taatından ve bize dünya
    musibetlerini kolaylaştıracağın yakin (sarsılmaz iman)'den bizlere
    taksimet. Yaşattığın müddetçe bizleri, kulaklarımızdan, gözlerimizden ve
    kuvvetlerimizden yararlandır. Bunları ölümümüze kadar kalıcı kıl.
    öcümüzü yalnız bize zulmedenlere karşı kıl. Bize karşı düşmanlık
    edenlere bizlere zafer nasibeyle. Musibetimizi dinimiz üzerine kılma,
    dünyayı en büyük kaygımız ve ilmimizin ulaşabileceği yerde kılma. Bizim
    üzerimize merhamet etmeyenleri de musallat etme. " (Tirmizi).
    ------------------------------------------------
    (1) Tesbih namazı diye isimlendirilen bu namazın görüldüğü gibi fazileti
    büyüktür. Ey müslüman kardeşim gücün yettiğince buna önem ver. Allah
    bizi ve seni hayırda muvaffak kılsın. Bazı alimler tesbih namazı
    hadisinin rivayet tariklerini zayıf görmüştür. İbn-i Abbas hadisi hasen
    hadis şartlarına yakındır. Ancak rivayet zincirindeki tek ravinin
    çokluğundan ve diğer namazlara şekil itibariiyle ayrıcalık arzetmesi
    nedeniyle şaz'dır. İbn-i Teymiye bu hadisi zayıf görmüştür. İmam Zehebi
    ise bu konuda durmuş bir şey söylememiştir. Ebu Mensur ed-Deylemi
    Müsnedü'l-Firdefs'te:" Tesbih namazı isnat yönüyle en sıhatli ve en
    meşhur namazdır" demiştir. Beyhaki ise:" Abdullah b. Mübarek bu namazı
    kılardı. Salih insanlar bunu birbirlerine aktarırlardı" demiştir.
    Abdullah b. Mübarek'ten önce yaşamış olan Abdülaziz b. Ebi Davud:" Kim
    cenneti istiyorsa tesbih namazına devam etsin" demiştir. Şafilerden Ebu
    Hamid, El-Cüveyni, El-Gazali ve diğerleri bu namazın müstehab olduğunu
    belirtirler.

    Ebu Hureyre (ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet
    etmiştir:" Kim Allah Taala'nın, şiddet ve üzüntü anlarında duasını kabul
    etmesini istiyorsa rahatlık anında da duayı çok yapsın. " (Tirmizi).
    Abdullah b. Mesud(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet
    eder:" Ey Allah'ım ben senden hidayet, takva, iffet ve zenginliği
    isterim. " (Müslim).
    Târık b. eşyem el-Eşcâi(ra) şöyle demiştir:" Bir adam müslüman
    olduğunda Peygamber (sav) ona namazı kılmayı öğretir sonra da şu
    kelimelerle dua etmesini emrederdi;Allah'ım beni bağışla, bana merhamet
    et, beni hidayete eriştir, bana afiyet ver ve beni rızıklandır. "
    (Müslim).
    Yine Müslim'in diğer bir rivayetinde Hz. Târık(ra) Peygamber(sav)'den şunu işitmiştir ki:Bir adam O'na gelip şöyle demiştir:
    -Ya Rasulellah Rabbimden birşey istediğimde nasıl diyeyim?. O da şöyle buyurdu:
    -Şöyle de; Allah'ım beni bağışla, bana merhamet et, bana afiyet ver ve
    beni rızıklandır. İşte tüm bunlar sana dünya ve ahiretini toplar. "
    Ebu Hureyre(ra)'ın şöyle dediği rivayet edilmiştir:" Rasulullah (sav)
    şöyle dedi:" Allah'ım üzerinde bulunduğum işimin(hatalardan) koruyucusu
    olan dinimi benim için islah et. İçerisinde geçimim olan dünyamı da
    benim için islah et. İçerisinde son mercim, dönüşüm olan ahiretimi de
    benim için islah et. Benim için bütün iyiliklerde hayatı artır. ölümü de
    bana her türlü şer ve kötülükten rahat kıl. " (Müslim).
    Ebu İmame (ra) şöyle demiştir:" Rasulullah(sav) öyle bir dua etti ki
    biz ondan hiçbir şeyi ezberleyip muhafaza edemedik. Bunun üzerine de:
    -Ya Rasulellah Sen pek çok dua ettin ki biz onlardan birşey ezberliyemedik, dedik. Şöyle buyurdu:
    -Size tüm bunları toplayan şeyi göstereyim mi? Şöyle dersin:Allah'ım
    Peygamberin Muhammed (sav)'in Senden istetiklerinin hayırlı olanlarından
    Senden isterim. Peygamberin Muhammed(sav)'in Sana sığındığı şeyin şerli
    olanlarından da Sana sığınırız. Sen ki kendisinden yardım
    talebedilesin. Sonuç Sanadır. Allah'tan başka hiçbir kuvvet ve engel
    yoktur. " (Tirmizi).

    ONUNCU TAVSİYE
    ORUÇ TUTMANIN FAZİLETİ
    Ebu Umare (ra)'ın şöyle dediği rivayet edilmiştir:
    " -Ya Rasulellah bana bir amel emret, dedim. Şöyle buyurdu:
    -Oruç tutmaya bak. Şu bir gerçektir ki onun yerine geçecek birşey yoktur.
    -Ya Rasulellah bana bir amel emret dedim, şöyle buyurdu:
    -Oruç tutmaya bak. Şu bir gerçektir ki onun yerine geçecek birşey yoktur.
    -Ya Rasulellah bana bir amel emret dedim, şöyle buyurdu:
    -Oruç tutmaya bak. Şu bir gerçektir ki onun bir benzeri yoktur. " (İbn-i Huzeyme, Nesei).
    Nesei'nin rivayeti şu lafızladır:" Rasulullah bana Allah'ın kendisi ile
    beni faydalandıracağı bir iş emret, şöyle buyurdu:Oruç tutmaya bak. Şu
    bir gerçektir ki onun bir benzeri yoktur. "
    Diğer bir rivayet ise şöyledir:" Ya Rasulellah bana kendisi ile cennete
    gireceğim bir amel göster, dedim. Şöyle buyurdu:Oruç tutmaya bak. Şu
    bir gerçektir ki onun bir benzeri yoktur. " Ravi sözüne şöyle devam
    etmiştir:" Onlara misafir gelmesi hariç, Ebu Umame(ra)'ın evinde gündüz
    duman görünmezdi. " (İbn-i Hibban).
    Şu hadisi de iyi düşünmemiz gerekir.
    Ebu Said (ra)'ın Rasulullah (sav)'in şöyle dediği rivayet edilmiştir:"
    Allah yolunda bir gün oruç tutan bir kul olmasın ki Allah bu yüzden
    dolayı onun yüzünü cehennemden yetmiş yıl uzaklaştırmasın. " (Buhari,
    Tirmizi, Müslim, Nesei).

    ON BİRİNCİ TAVSİYE
    ALLAH'a TEVBE ETMENİN FAZİLETİ
    Ağarr b. Yesar el-Müzeni(ra) Rasulullah (sav)'in şöyle buyurduğunu
    rivayet etmiştir:" Ey insanlar, Allah'a tevbe ediniz, O'ndan bağışlama
    dileyiniz. Ben bile günde yüz defa tevbe ediyorum. " (Müslim).
    Ebu Hureyre(ra)'ın şöyle dediği rivayet edilmiştir:" Rasulullah(sav)'i
    şöyle derken işittim:" Allah'a yemin olsun ki ben günde yetmişten fazla
    Allah'tan bağışlanma dileyip, O'na tevbe ediyorum. " (Buhari).
    Efendimiz(sav)'in hizmetkarı Ebu Hamza Enes b. Malik el-Ensari(ra)
    Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:" Allah kulunun
    tevbesine, sizden birinizin çölde devesini kaybettiği haldeyken devesini
    bulmasından daha çok sevinir. " (Buhari, Müslim).
    Müslim'in rivayeti ise şöyledir:" Allah, kulunun kendisine tevbe ettiği
    sırada onun tevbesine sizden birinizin şu haldeki durumundan da çok
    sevinçlidir ki sizden biriniz çöl bir arazide bineğinde iken, bineği
    üzerinde yiyeceği ve içeceği olduğu halde birden kaybolur, o da buna
    üzülüp bir ağaca gelip bineğine üzgün bir halde iken ağacın gölgesinde
    uzanmış olduğu sırada birden onu yanında ayakta durur bulur, yularından
    tutar, sonra da sevincinin şiddetinden dolayı:" Allah'ım sen benim
    kulumsun ben de senin rabbinim" deyipte hata eder. "
    Ebu Musa Abdullah b. Kays el-Eşari(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle
    buyurduğunu rivayet etmiştir:" Allah Taala gündüz günah işleyenin tevbe
    etmesi için gece elini açar. Gece günah işleyenin tevbe etmesi için de
    güneşin batışından doğuşuna kadar gece elini açar. " (Müslim).

    ON İKİNCİ TAVSİYE
    İSLAM ESASLARI
    Muaz b. Cebel(ra)'ın şöyle dediği rivayet edilmiştir:" Rasulullah(sav)
    ile beraber bir seferde idim. Bir gün yakınında bulundum. Beraber
    yürürken:
    -Ya Rasulellah beni cennete koyan, cehennemden de uzaklaştıran bir amel bildir, dedim. Şöyle buyurdu:
    -Sen gerçekten büyük bir şeyden sordun. Ama bu Allah'ın kendisine
    kolaylaştırdığı kimseye mutlaka kolay gelir. Allah'a O'na ortak koşmadan
    kulluk edersin, namazı dosdoğru kılarsın, zekatı verirsin, Ramazan
    orucunu tutarsın, Kabe'i de haccedersin.
    Sonra şöyle buyurdu:" Sana hayır kapılarını göstereyim mi?" . Ben de:
    -Evet Ya Rasulellah , dedim. Şöyle buyurdu:" Oruç zırhtır, sadata suyun
    ateşi söndürdüğü gibi hataları söndürür. Kişinin gecenin ortasında
    kıldığı namazdır. " Sonra da şu ayeti okudu:" Yanları yataklardan uzak
    durur(az uyurlar), Rablerine ümit ve korku iledua ederlerve kendilerine
    verdiğimiz rızıklardan harcarlar. " (Secde:16). Sonra şöyle buyurdu:"
    İşin başını, temel direğini, en üst noktasını bildireyim mi?" . Ben de:"
    Evet bildir, Ya Rasulullah" dedim. Şöyle buyurdu:" İşin başı İslam'dır,
    temel direği namaz, en üst noktası da Cihat'tır. " Sonra şöyle
    buyurdu:" Bunların hepsini tutanı bildireyim mi?" . Ben de:" Evet bildir
    Ya Rasulellah" dedim. Dilini işaret etti ve:" Şunu tutmandır" buyurdu.
    Ben dedim ki:" Ya Rasulellah biz konuştuklarımızdan sorguya
    çekilecekmiyiz" . Şöyle buyurdu:" Hay Allah hayrını versin, insanlar
    dillerinin ekip biçtiğinden başka yüzüstü cehenneme sürülürler mi?" .
    (Tirmizi, Nesei, İbn-i Mace, Müsned).

    ONÜÇÜNCÜ TAVSİYE
    ANNE BABAYA İYİ DAVRANMAK
    Ebu Hureyre(ra)'ın şöyle dediği rivayet edilmiştir:" Bir adam Rasulullah(sav)'e geldi ve şöyle dedi:
    -Ya Rasulellah benim güzel muamele etmeme insanlardan en çok kim hak sahibidir?" . Şöyle buyurdu:
    -Annendir.
    -Sonra kimdir?, dedi.
    -Annendir, buyurdu.
    -Sonra kimdir?, dedi.
    -Annendir, buyurdu.
    -Sonra kimdir?, dedi.
    -Babandır, buyurdu. " (Buhari, Müslim).
    Ebu Hureyre(ra)'dan gelen bir diğer rivayette lafız şöyledir:" Ya
    Rasulellah güzel muameleye en çok hak sahibi olan kimdir?" . Şöyle
    buyurdu:" Annendir, sonra yine annendir, sonra yine annendir, sonra da
    babandır, sonra da sana yakın olanlardır. " (Müslim).
    Yine Ebu Hureyre(ra)'dan Hz. Peygamber(sav)'in şöyle buyurduğu rivayet
    edilmiştir:" Yaşlandıkları sırada anne ve babasına, bunların birisine
    yahut her ikisine erişipte sonra da cennete giremeyen kişinin burnu
    sürtülsün, sonra yine burnu sürtülsün, sonra yine burnu sürtülsün. "
    (Müslim).

    ONDÖRDÜNCÜ TAVSİYE
    NAMAZA DEVAM ETMEK
    Abdullah b. ömer (ra) Hz. Peygamber(sav)'in bir gün namazı andığı ve
    şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:" Kim namaza devam ederse onun için
    namaz Kıyamet Günü'nde kurtuluş, burhan ve nur olur. Kim de devam etmez
    ise onun ne kurtuluşu, ne burhanı ve ne de nuru olur. Kıyamet Günü de
    Karun, Firavn, Haman ve Ubey b. Halef ile beraber olur. " (Müsned).
    Enes (ra) şöyle demiştir:" Namaz Hz. Peygamber(sav)'e Miraç Gecesi'nde
    elli vakit olarak farz kılınmış, sonra da beş vakte kadar indirilmiştir.
    Sonra da şöyle nida edilmiştir:" Ey Muhammed şu bir gerçektir ki
    katımda söz değiştirilemez. Sana bu beş vakitle elli vakit sevabı
    vardır. " (Buhari, Müslim, Tirmizi, Nesei, İbn-i Mace).
    Ebu Katâde kanalı ile Hz. Peygamber(sav)'in şöyle dediği rivayet
    edilmiştir:" Allah şöyle buyurdu:" Ben ümmetine beş vakit namaz farz
    kıldım ve kendi katımda da şu sözü verdim ki kim bu beş vakit namazı
    vaktinde riayet ederek gelirse onu cennete koyarım. Kim de buna riayet
    etmez ise benim katında onun için bir söz yoktur. " (Ebu Davud).
    Ebu Hureyre(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:"
    Ne dersiniz. Sizin birinizin kapısında bir nehir olsa da ondan her gün
    beş defa yıkansa onun kirinden birşey kalır mı?" . Oradakiler:" -Hayır
    onun kirinden birşey kalmaz " dediler. Rasulullah da şöyle buyurdu:"
    İşte beş vakit namaz da böyledir. Allah onlarla hataları yokedip siler. "
    (Buhari, Müslim, Tirmiz, İbn-i Mace, Nesei).
    Amr b. Said anlatır:" Hz. Osman(ra)'ın yanında idim. Abdest almak için
    su istedi ve şöyle dedi:" Rasulullah(sav)'i şöyle derken işittim:"
    Hiçbir müslüman kişi yoktur ki ona farz namazın vakti gelirde namazın
    abdestini, huşuunu, rukusunu, güzelce yapsında, namazdan önceki büyük
    günah işlemediği haldeki diğer günahlarını örtmesin . Bu durum her
    zaman için de böyledir. " (Müslim).
    Osman b. Affan(ra) Rasulullah(sav)'i şöyle derken işittiğini rivayet
    etmiştir:" Kim cemaatle yatsı namazını kılarsa o sanki gecenin yarısını
    ihya etmiş gibidir. Kim de cemaatle sabah namazını kılarsa o sanki
    gecenin tümünü ihya etmiş gibidir. " (Müslim)
    Ebu Musa (ra) Rasulullah(sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:" Kim
    sabah ve ikindi namazını kılarsa cennete girer. " (Buhari, Müslim).

    ONBEŞİNCİ TAVSİYE
    GÜZEL AHLAK
    Ebu Derdâa (ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:"
    Kıyamet Günü kulun mizan terazisinde güzel ahlaktan daha ağır gelen bir
    şey yoktur. Şüphesiz Allah çirkin işler yapan ve kötü söz söyleyene
    kızar. " (Ebu Davud, Tirmizi).
    Ebu Hüreyre(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:"
    Mü'minlerin iman bakımından en olgunu ahlakça en güzel olanıdır. Sizin
    en hayırlınız ailesine hayırlı olanınızdır. " (Ebu Davud, Tirmizi).
    Câbir (ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:"
    Şüphesiz Kıyamet Günü meclis ve sohbet bakımından bana en yakın ve
    sevimli olanınız ahlakça güzel olanlarınızdır ve Kıyamet Günü meclis ve
    sohbet bakımından bana en uzak ve çirkin olanınız gevezelik, boşboğazlık
    yapan ve müteveyhik olan kimsedir. "
    " -Ya Rasulelah müteveyhik nedir?" dediler. Şöyle buyurdu:
    " -Kibirli olanlardır. " (Tirmizi).

    ONALTINCI TAVSİYE
    NAMAZIN SONUNDA SöYLENİLEN DUALAR
    Muaz b. Cebel(ra) Rasulullah(sav)'in elinden tutup şöyle buyurduğunu
    rivayet etmiştir:" Ey Muaz vallahi Ben seni seviyorum. " Muaz (ra) da:"
    Anam babam Sana fada olsun Ya Rasulellah ben de Seni seviyorum dedi. "
    Rasulullah:" Sana tavsiyede bulunuyorum. Ey muaz her namazın ardından şu
    duayı hiç bırakma:" Allahümme E inni alazikrike ve şükrike ve hüsni
    ibadetike (Allah'ım bana Seni zikretme, şükretme ve Sana güzel ibadet
    etmeme yardım et.) " (Ebu Davud, Nesei, İbn-i Huzeyme, İbn-i Hibban).
    Ebu Hureyre (ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet
    etmiştir:" Kim her namazdan sonra otuzüç defa Allah'ı tesbih
    eder(Subhanallah der), otuzüç defa Allah'a hamdeder(Elhamdülillah der),
    otuzüç defa tekbir getirir(Allahu Ekber der) ki bu doksan dokuz eder,
    sonra da:" La ilahe illallahu vahdehu la şerikelehü, lehü'l-Mülkü ve
    lehü'l-Hamdü ve hüve alaküllişeyin Kadir (Tek olan Allah'tan başka ilah
    yoktur, O'nun ortağı da yoktur, mülkiyet O'nundur, hamd O'nundur, O
    herşeye kadirdir. )" der de yüze tamamlarsa günahları deniz köpüğü
    kadarda olsa bağışlanır. " (Müslim).
    Sa'd b. Ebi Vakkas(ra) Rasulullah (sav)'in her namazın ardından şu
    kelimelerle Allah'a sığındığını rivayet etmiştir:" Allahümme inni eûzü
    bike minel cübni vel buhli ve eûzü bike en uradde ila erzelil umri, ve
    eûzü bike min fitneti'd-Dünya, ve eûzü bike min fitneti'l-Kabri Allah'ım
    ben cimrilik ve korkaklıktan Sana sığınırım, ömrümün en aşağısını
    döndürülmekten Sana sığınırım, dünya fitnesi ve imtihanından Sana
    sığınırım, kabir imtihanından Sana sığınırım.)" (Buhari).
    Mü'minlerin annesi Cüveyriye b. el-Haris(ra) Bir gün Rasulullah(sav)
    sabahleyin erkenden O sabah namazını mescidinde kılarken yanından
    ayrıldığını sonra kuşluk vaktinde hâlˆ mescidinde otururken
    Rasulullah'ın tekrar yanına geldiğini ve şöyle buyurduğunu anlatır:"
    seni bıraktığım halde hâlâ öylece duruyor musun?" . Ben de:" Evet"
    dedim. Bunun üzerine Rasulullah(sav) şöyle buyurdu: " Ben senden sonra
    dörk kelime söyledim, eğer bugünden beri söylediklerinle tartılsalar
    onlar daha ağır gelir:" Subhanelahil AzŒm ve bi Hamdihi adeda halgıhi ve
    rızâ nefsihi ve zŒnete arşıhi ve midâde kelimâtihiğYüce Allah'ı
    yarattıklarının sayısınca, gönlünün rızasınca, arşıalasının ağırlığınca
    ve kelimelerinin mürekkebince tesbih eder, hamdederim".) (Müslim).

    ONYEDİNCİ TAVSİYE
    ZİKRİN FAZİLETİ
    Abdullah b. Busr(ra) bir adamın Rasulullah(sav)'e şöyle dediğini rivayet
    etmiştir:" Ya Rasulellah İslam Şeriatı'nın kanunları bana çok
    gelmiştir. Bu nedenle bana yapabileceğim bir şey bildir. " Rasulullah
    şöyle buyurdu:" Dilinin Allah'ı zikirle devamlı ıslak kalmasıdır. "
    (Tirmizi, İbn-i Mace, Hakim, İbn-i Hibban).
    Muaz b. Cebel(ra) kanalıyla bir adamın Rasulullah(sav)'e şöyle sorduğu
    rivayet edilmiştir:" Mücahidlerin hangisi ecir bakımından daha
    büyüktür?" . Rasulullah şöyle buyurdu:"
    -Allah Taala'yı en çok ananlarıdır. " Adam:" Salihlerin hangisi ecir
    bakımından daha büyüktür?" dedi. Rasulullah:" Allahû Teâla (cc)'yı en
    çok ananlarıdır. " buyurdu. Sonra adam namazı, zekatı, haccı, sadakayı,
    bunların hepsini söyledi. Rasulullah(sav) ise:" Allah Taala'yı en çok
    zikredenleridir" diyordu. Ebu Bekr(ra) Ömer (ra)'a:" Ey Ebu Hafs Allah'ı
    ananlar herşeyi ***ürdüler" dedi. Bunun üzerine Rasulullah(sav):" Evet"
    dedi. " (Müsned, Taberani).

    ONSEKİZİNCİ TAVSİYE
    NEFSİ TERBİYE ETMEK
    Zeydu'l-Hayr(ra)'ın şöyle dediği rivayet edilmiştir:" Ya Rasulellah,
    Allah'ın kendisi hakkında hayır dilediği kişideki Allah'ın alameti ile
    hayır dilemediği kişideki Allah'ın alameti nedir, bana bildir. " Şöyle
    buyurdu:
    " -Ey Ebu Zeyd nasıl sabahladın?. " Ben de:" Hayrı ve hayır ehlini
    isteyerek. Eğer hayra kudretim yetebildi ise ona yöneldim. Eğer
    kaçırdımsa buna üzüldüm, onu arzuladım" dedim. Şöyle buyurdu:" İşte bu
    Allah'ın hayır dilediği kişideki Allah'ın alametleridir. Eğer sana Allah
    bu alametlerin dışındaki şeyleri dileseydi sana onları hazırlardı. "
    (Razzin).
    Ebu Hureyre (ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet
    etmiştir:" Peygamberlerin sünnetlerinden dört şey vardır. Bunlar;haya,
    koku sürme, evlenme ve misvak kullanmadır. " (Tirmizi).
    Ebu Hureyre (ra) Rasulullah (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet
    etmiştir:" Size hayırlı ve şerli olanınızdan haber vereyim mi?" bunu üç
    defa söyledi. Oradakiler:" Evet bildir" dediler. Şöyle buyurdu: " Sizin
    hayırlınız, hayrı umulup şerrinden de emin olunandır. Şerliniz de hayrı
    umulmayıp şerrinden de emin olunmayandır. " (Tirmizi).
    Ebu Bekre(ra)'ın şöyle dediği rivayet edilmiştir:" Rasulullah(sav)'e şöyle soruldu:
    -İnsanların hangisi daha hayırlıdır?, O da şöyle buyurdu:
    -ömrü uzun olupta ameli iyi olandır.
    -İnsanların hangisi şerlidir?, dediler. Şöyle buyurdu:
    -ömrü uzun olupta ameli kötü olandır. " (Tirmizi).

    ONDOKUZUNCU TAVSİYE
    GÜNAHLARI BIRAKIP, ALLAH'a İTAAT EDİP O'nu ZİKRETMEYE SARILMAK
    Ümmü Enes (ra)'ın şöyle dediği rivayet edilmiştir:" Ya Rasulellah bana
    tavsiyede bulun. " Rasulullah şöyle buyurmuştur:" Günahlardan hicret
    et(terket), zira bu hicretin en faziletlisidir. Farzlara devem et, zira
    bu cihadın en faziletlisidir. Allah'ı zikri de çok yap, çünkü sen
    Allah'a çok zikirden daha sevimli bir şey getiremezsin. " (Taberani).
    Ebu Hureyre(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:"
    Allah şöyle buyurur: Ben kulumun Bana olan zannının yanındayım ve Beni
    zikrettiğinde onun yanında olurum. Eğer Beni kendi içinde anarsa Ben de
    onu kendi içimde anarım. Eğer Beni bir toplulukta anarsa Ben de onu
    ondan daha hayırlı bir toplulukta anarım. Eğer Bana bir karış yaklaşırsa
    Ben ona bir kulaç yaklaşırım. Eğer Bana bir kulaç yaklaşırsa Ben ona
    iki kulaç yaklaşırım. Eğer Bana yürüyerek gelirse Ben de ona koşarak
    gelirim. " (Buhari, Müslim, Tirmizi).
    Muaviye(ra) şöyle anlatır:Hz. Peygamber(sav) mescidde zikir halkasının
    yanına çıktı ve:" Sizi buraya hangi şey oturttu?" diye sordu. Onlarda:"
    Allah'ı zikretmek, bizi İslam'a eriştirip bunula bize bağışta bulunduğu
    şeylere hamdetmek için oturduk" dediler. O da şöyle dedi:" Allah için
    söyleyin, sizi ancak bu mu oturttu?" dedi. Onlar:" Vallahi bizi ancak bu
    oturttu" dediler. O da şöyle dedi:" Bakın Ben sizi itham ettiğim için
    yemin ettirmedim. Ancak şu var ki bana Cebrail geldi ve Allah Taala'nın
    sizinle meleklere iftihar edip öğündüğünü bildirdi. " (Müslim, Tirmizi,
    Nesei).

    YİRMİNCİ TAVSİYE
    SABAH NAMAZINDAKİ İKİ REKAT NAMAZIN FAZİLETİ
    Abdullah b. Ömer (ra) şöyle anlatır:" Bir adam şöyle dedi:" Ya
    Rasulellah bana öyle bir amel göster ki Allah onunla beni
    faydalandırsın. " Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:" Sabah namazının iki
    rekat sünnetine devam et, zira bunda fazilet vardır. " (Taberani).
    Yine Abdullah b. ömer(ra) demiştir ki:" Rasulullah(sav)'i şöyle derken
    işittim:" Sabah namazından önceki iki rekat namazı bırakmayınız. Çünkü
    bu namazda rağbet ve iyilikler vardır. "
    Hz. Aişe(ra) Peygamber(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:"
    Sabah namazının iki rekatı, dünya ve dünyadaki olan herşeyden daha
    hayırlıdır. " (Müslim, Tirmizi).
    Müslim'in rivayetin de ise:" İki rekat, bana bütün dünyadan daha sevimlidir. "

    YİRMİBİRİNCİ TAVSİYE
    NAMAZDA İKEN SAÚA SOLA DöNMEMEK
    Enes (ra)'dan şöyle rivayet edilmiştir: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:"
    Ey oğulcuğum namazda iken sağa sola dönmekten sakın, çünkü namazda
    böyle dönmek tehlikelidir. " (Tirmizi).
    Ebu Hureyre(ra)'dan şöyle rivayet edilmiştir: Rasulullah (sav) şöyle
    buyurmuştur:" Kul namaza durduğunda o Rahman olan Allah'ın huzurundadır.
    Eğer sağa sola dönerse Allah Taala;Kime dönüyorsun?. Benden daha
    hayırlısına mı?. Ey Adem oğlu Bana yönel, Ben yönelip döndüğün şeylerin
    hepsinden daha hayırlıyımdır. " (El-Bezzar).

    YİRMİİKİNCİ TAVSİYE
    İHLASLI OLMAK
    Muaz b. Cebel(ra) Yemen'e gönderildiğinde Rasulullah(sav)'e:" Ya
    Rasulellah bana tavsiyede bulun " dediği O'nun da şöyle buyurduğu
    rivayet edilmiştir:" Dininde ihlaslı ol, az amel sana yeter. " (Hakim).
    Sevban(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle derken işittiğini rivayet
    etmiştir:" Muhlislere ne mutlu. Onlar hidayet yolunun ışıklarıdır.
    Onlardan tüm karanlık fitneler uzaklaşır. " (Beyhaki).
    Ebu İmame (ra) Rasulullah(sav)'ten rivayet ettiği hadiste şöyle
    denilmiştir:" Aziz ve celil Allah ameli ancak ihlaslı ve kendi rızası
    için yapıldığında kabul eder. (Ebu Davud, Nesei).

    YİRMİÜÇÜNCÜ TAVSİYE
    ALLAH'a BİR HACETİ OLAN KİMSENİN NE YAPACAÚI HAKKINDADIR
    Abdullah b. Evfa (ra) Rasulullah (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet
    etmiştir:" Kimin Allah'a veya Adem oğlundan birisine bir haceti olursa, o
    kişi bir abdest alsın ve abdesti de güzelce alsın ve iki rekat namaz
    kılsın. Sonra Allah'a hamd ve senada bulunsun, Peygamber'e de salat
    getirsin ve sonunda da şöyle desin:" Halim ve Kerim olan Allah'tan başka
    ilah yoktur. Yüce arşın Rabbini tesbih ederiz. Hamd alemlerin Rabbi
    olan Allah'a mahsustur. Allah'ım Senden rahmetinin gereklerini,
    mağfiretinin azimetlerini, her türlü iyilikten ganimet, her türlü
    kötülükten de selamet isterim. Benim için bağışlamayacağın bir günah,
    gidermeyeceğin bir üzüntü, rızana uygun olan yerine getirmeyeceğin ber
    hacet bırakma Ey merhamet edenlerin en merhametlisi. " (Tirmizi, İbn-i
    Mace).
    İbn-i Mace'nin rivayetinde:" Ey merhamet edenlerin en merhametlisi"
    sözünden sonra şu ilave vardır:" Sonra da dünya ve ahiret işlerinden
    dilediğini ister. Şüphesiz Allah herşeyi takdir eder.

    HACET NAMAZI VE DUASI
    Osman b. Hanif(ra) şöyle anlatır:" Rasulullah (sav)'e bir ama geldi ve:"
    Ey Rasulellah Allah'a gözümdeki perdeyi açması için dua et" dedi.
    Peygamberimiz:" İstersen seni bırakayım sabret" dedi. Adam :" Ya
    Rasulellah gözümün kaybı bana çok zor gelmiştir" dedi. O da:" Git abdest
    al sonra da iki rekat namaz kıl sonra da şöyle de:" Ey Allah'ım ben
    Rahmet Peygamberi Peygamberim Muhammed ile Sana yöneliyor, Senden
    istiyorum. Ey Muhammed ben Rabbine Seninle gözümü açması için
    yöneliyorum. Allah'ım O'nu benim hakkımda şefaatçi kıl, beni kendime de
    şefaatçi kıl, " sonra adam gözleri açılmış olarak geri döner. "
    (Tirmizi, Nesei, İbn-i Mace, İbn-i Huzeyme, Hakim).

    YİRMİDÖRDÜNCÜ TAVSİYE
    NEFSİN AFETLERİ
    Ebu Zer (ra) anlatır:Rasulullah(sav) şöyle buyurdu:" Üç kişi vardır ki
    Allah Kıyamet Günü onların yüzüne bakmaz, onlarla konuşmaz ve onları
    temize çıkarmaz. Onlara acıklı bir azap ta vardır. " . Rasulullah bunu
    üç defa söyledi. Ben de:" Bunlar hüsrana uğradı, zarar ettiler, kim
    bunlar?" dedim. Şöyle buyurdu:" Yürürken kibirle elbisesini uzatan,
    yaptığı iyiliği başa kakan ve yalan yeminle malını sarfedendir. "
    (Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, Nesei).
    Ebu Berze el-Eslemi(ra) Rasulullah (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet
    etmiştir:" Sizin hakkınızda ençok korktuğum şey karınlarınızda ve belden
    aşağınızdaki sapıklık şehvetler ve fitneleridir. " (Razzin).
    Cabir b. Abdillah el-EnsârŒ(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu
    rivayet etmiştir:" Zulümden sakınınız, zira zulüm Kıyamet Günü'nün
    zulumat ve karanlıklarıdır. Cimrilikten de sakınınız, zira cimrilik
    sizden öncekileri helak etmiş ve onları kanlarını dökmeye mahrem
    dokunulmazlıklarını helal saymaya taşımıştır. " (Müslim).
    Cündüb(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:" Kim
    (başkasının gizli kusurlarını) duydurup işittirirse Allah'ta onu
    duydurup işittirir. Kim (başkasının gizli kusurlarını) görürse Allah'da
    onu görür. " (Buhari, Müslim).

    YİRMİBEŞİNCİ TAVSİYE
    ALLAH'tan İSTEMEK
    Cabir(ra), diğer bir nüshaya göre İbn-i ömer(ra) Rasulullah(sav)'in
    şöyle buyurduğunu rivayet temiştir:" Kim Allah ile sığınma isterse onu
    koruyun ve kim Allah ile isterse ona veriniz kimde sizi çağırır davet
    ederse ona icabet ediniz. Size iyilik yapanı ödüllendiriniz. Eğer onu
    ödüllendirecek birşey bulamazsanız kendinizin onu ödüllendirdiğinizi
    görmesi için ona dua edin. " (Ebu Davud, Nesei, İbn-i Hibban, Hakim).
    " Allah rızası için " diyerek birşey istemenin yasaklığı hakkında ise şu hadis mevcuttur:
    Rafi(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle dediğini rivayet etmiştir:" Allah
    rızası için diyerek dilenen Rahmetten uzaktır. Kendisinden Allah rızası
    için istenilipte isteyene vermeyen de Rahmetten uzaktır. " (Taberani).

    YİRMİALTINCI TAVSİYE
    FATİHA SURESİ HAKKINDA
    Ebu Hureyre(ra) Rasulullah(sav)'i şöyle derken işittiğini rivayet
    etmiştir:" Allah Taala şöyle buyurmuştur:" Namazı Benimle kulum arasında
    iki bölüme ayırdım. Kulum için de istetiği vardır. " Diğer bir
    rivayette ise şöyledir:" Namazın yarısı Benim, yarısı da kulumundur.
    Kul, " el-Hamdülillahi Rabbilalemin" dediğinde, Allah:" Kulum Bana
    hamdetti" buyurur. Kul:" er-Rahmanirrahim" dediğinde, Allah:" Kulum Beni
    övdü" buyurur. Kul:" Maliki yevmiddin" dediğinde, Allah:" Kulum Beni
    yüceltti" buyurur. Kul:" Ancak Sana kulluk eder ve ancak Senden yardım
    isteriz" dediğinde, Allah:" Bu Benimle kulum arasındadır. Kuluma da
    istediği vardır" buyurur. Kul:" İhdinassıratalmüstakim, Sıratallezine
    enamte a'leyhim ğayril mağdûbi aleyhim veladdallin" dediğinde, Allah:"
    Bu kulum içindir ve kuluma da istediği vardır" buyurur. " (Müslim).
    Ebu Said el-Mualli(ra) şöyle anlatır:" Mescidde namaz kılıyordum.
    Rasulullah(sav) beni çağırdı, ben hemen çağrısına cevap vermedim. Sonra
    yanına vardım ve:" Ya Rasulellah ben namaz kılıyordum" dedim. Bunun
    üzerine şöyle buyurdu:" Allah:" sizi çağırdığında Allah ve Rasulüne
    cevap veriniz" (Enfal:24), dememişmidir. Sonra şöyle dedi:" Sana
    mescidden çıkmadan önce bir sure öğreteceğim ki bu sure Kur'an'daki en
    büyük suredir. " Elimden tuttu ve mescidden çıkmayı istetiğimizde ben:"
    Ya Rasulellah, Sen:" Kur'an'daki en büyük sureyi sana öğreteceğim"
    demiştin" dedim. Şöyle buyurdu: " El-Hamdülillahi Rabilalemin ki bu
    es-Sebu'l-Mesâni(Yedi çift övgüdür) ve Bana verilen en büyüksuredir. "
    (Buhari, Ebu Davud, Nesei, İbn-i Mace).

    YİRMİYEDİNCİ TAVSİYE
    KUR'AN'DAKİ BAZI SURE VE AYETLERİN FAZİLETLERİ HAKKINDA
    Enes(ra), Rasulullah(sav)'in Ashab'ından bir adama şöyle dediğini rivayet etmiştir:
    " -Sen evlendin mi?. Adam:
    -Hayır, vallahi Ya Rasulellah benim yanımda evlenecek bir şeyde yoktur, dedi. Rasulullah:
    -Yanında " Kul huvallahü Ahad. . . " yokmudur?, buyurdu. adam:
    -Vardır, dedi. Rasulullah:
    -Bu Kur'an'ın üçte biridir. Yanında " iza cae Nasrullahi vel-Feth. . . " yok mudur?, buyurdu. Adam:
    -Vardır, dedi. Rasulullah:
    -Bu Kur'an'ın dörtte biridir. Evlen, evlen, buyurdu. " (Tirmizi).
    İhlas Suresi, Ayetel Kürsi ve Amenerrasulü hakkında ise şunları zikredebiliriz:
    Muaz b. Enes el-Cüheni(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet
    etmiştir:" Kim " Kul-Huvallahü Ahad. . . " sonuna kadar on defa okursa
    Allah o kişiye cennette bir köşk yapar" . Bunu üzerine Hz. Ömer b.
    Hattab (ra) :" Ya Rasulellah o zaman biz de çokça yaparız" dedi.
    Rasulullah(sav) Allah daha çoktur ve daha iyidir" buyurdu. " (Müsned).
    Ebu Zer(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:"
    Allah, Bakara Suresini iki ayetle bitirmiştir ki bu ikisini Bana arşının
    altındaki hazinesinden vermiştir. Onları öğreniniz ve çocuklarınıza ve
    kadınlarınıza öğretiniz. Zira o iki ayet namazdır, Kur'an'dır, duadır. "
    (Hakim).
    Mü'minlerin annesi Aişe(ra) şöyle anlatır: "-Rasulullah(sav) seriyyenin
    başında bir adam gönderdi. Bu kişi namazda arkadaşlarına kıraat okuyor
    ve " Kul hüvallahü Ahad..." ile bitiriyordu. Seriyye Medine'ye dönünce
    bunu Rasulullah (sav)'e bildirdiler. Rasulullah da:" Sorun bakalım bunu
    hangi şeyden dolayı yapıyormuş?" dedi. Onlarda sordular. Adam:" Çünkü bu
    Sure Rahman olan Allah'ın sıfatıdır. Ben de bunu okumayı çok seviyorum"
    dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav):" Ona haber verin ki Allah onu
    seviyor buyurdu. " (Buhari, Müslim, Nesei).
    Ebu Hureyre(ra) şöyle anlatır: "-Rasulullah(sav) beni Ramazan ayının
    zekatını korumakla görevlendirmişti. Birden bana birisi belirdi ve
    yiyeceklerden almaya başladı. Ben de hemen onu yakaladım:" Seni
    Rasulullah'a ***üreceğim" dedim. Adam:" Ben muhtaç birisiyim, yanımda
    bakıma muhtaç ailem vardır. Ben de şiddetli sıkıntıdayım" dedi. Ben de
    onu serbest bıraktım. Sabaha çıktığımda Rasulullah(sav):" Ey Ebu Hureyre
    dün esirin ne yaptı?" buyurdu. Ben de:" Ya Rasulellah, ihtiyacından ve
    bakmakla sorumlu olduğu ailesinden şikayette bulundu. Ben de ona acıdım
    ve bırakıverdim" dedim. Bunun üzerine şöyle buyurdu:" Bak o yalan
    söyledi. Tekrar geri gelecektir" . Onun tekrar geri döneceğini
    Rasulullah(sav) sözünden öğrendim ve onu gözetledim. Birden belirip
    geldi ve yiyecekten alıyordu. Ben de:" seni mutlaka Rasullulah(sav)'e
    ***üreceğim dedim. " O da:" beni bırak ben ihtiyaç sahibiyim. Bakmakla
    sorumlu olduğum ailem vardır. Bir daha dönmem" dedi. Ben de ona acıdım
    ve salıverdim. Sabaha çıktığımda Rasulullah(sav) bana:" Ey Ebu Hureyre
    dünkü esirin ne yaptı?" dedi. Ben:" Ya Rasululah ihtiyacından ve
    bakmakla sorumlu olduğu ailesinden şikayette bulundu, ben de ona acıdım.
    Bırakıverdim" dedim. Şöyle buyurdu:" O yalan söyledi ve tekrar geri
    dönecek" . Ben de üçüncü sefer gelmesini gözetledim. O da birden geldi,
    yiyecekten alıyordu, ben onu hemen tuttum ve :" Seni Rasulullah'a
    ***üreceğim. Bu üçüncü defa gelmenin sonudur. Sen dönmeyeceğini söyleyip
    söz veriyorsun, sonra tekrar dönüyorsun" dedim. Adam:" Beni bırak ben
    sana birtakım kelimeler öğretirim. Allah onlarla seni faydalandırır"
    dedi. Ben:" Nedir onlar?" dedim. Adam: " Yatağına girdiğinde Ayetül
    Kürsiyi oku. Zira senin başında devamlı sabaha kadar Allah tarafından
    gönderilmiş muhafız bekler, sana şeytan yaklaşamaz" dedi. Ben de onu
    salıverdim. Sabaha çıktığımda Rasulullah(sav):" Dün esirin ne yaptı?"
    dedi. Ben de:" Ya Rasulellah bana Allah'ın kendileriyle beni
    faydalandıracağı bir takım kelimeler öğreteceğini sözverdi, ben de onu
    salıverdim" dedim. Rasulullah(sav):" Onlar nedir?" dedi. Ben de:"
    Yatağına girdiğinde Ayetül Kürsiyi oku. Bana dedi ki" Senin başından
    devamlı sabahlayana kadar Allah tarafından gönderilmiş bir muhafız
    bekler. Sana şeytan yaklaşamaz" dedi. Bunun üzerine Rasulullah:" Bak o
    yalancı birisi olduğu halde sana doğru söylemiştir. Üç gündür kiminle
    karşılaştığını biliyor musun Ey Ebu Hureyre?" dedi. Ben de:" Hayır"
    dedim. " O şeytandır" dedi. " (Buhari).
    Übey b. Ka'b(ra)'dan babasının şunu bildirdiği rivayet edilmiştir:"
    Kendilerinin hurmaların kurutulduğu ve saklandığı bir ambar vardı.
    Arasıra buraya uğrar ve hurmaları eksilir görür. Bir gece burayı bekler.
    Aniden yeni yetme bir oğlan çocuğu şeklinde bir canlı belirdi, selam
    verdi, o da selamını aldı ve:" Sen nesin?İnsan mı?Cin mi?" dedi. " Cin"
    dedi. " Elini uzat" dedim. Baktım sanki eli ***** eli gibi tüyleri de
    ***** tüyü gibiydi. " Seni bu işi yapmaya yönelten nedir?" dedim. O:"
    Bana senin sadakayı sevdiğin ulaştı, bu nedenle senin yiyeceğinden
    birşeyler almayı istedim" dedi. Ben de:" Sizden bizi ne korur?" dedim. O
    da:" Şu ayet, Ayetül Kürsi " dedi. Babası:" Ben de onu bıraktım"
    demiştir. Übey sabahleyin Rasulullah(sav)'e gider ve durumu bildirir.
    Rasulullah:" Pis herif doğru söyledi" demiştir. (İbn-i Hibban).
    İhlas ve Felak-Nas Surelerinin fazileti hakkında ise şu hadisleri zikredebiliriz:
    Muaz b. Abdullah b. Hubeyb babasının şöyle dediğini rivayet
    etmiştir:Babası şöyle anlatır: " Yağmulu ve zifiri karanlık bir gecede
    bize namaz kıldırması talebiyle mescide çıktık. O'nu bulunca " söyle"
    dedi. Bir şey söylemedim. Sonra" söyle" dedi. Ben yine birşey
    söyliyemedim. Sonra tekrar " söyle" dedi. Ben de:" Ya Rasulellah ne
    söyliyeyim?" dedim. O da:" Sabah ve akşama çıktığında Kul hüvallahü
    ahad, Felak, Nas Surelerini üç defa oku. Herşeye karşı sana yeter" dedi.
    " (Ebu Davud, Tirmizi).
    Ukbe b. Amir(ra) Rasulullah (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet
    etmiştir:" Bu gece indirilen bir benzeri görülmemiş ayetleri bilmedinmi
    ki bunlar " Kul euzu bi Rabbil Felak ve Kul euzu bi Rabbin-Nas" 'dır. "
    (Müslim, Tirmizi, Ebu Davud, Nesei).
    Diğer bir rivayette ise şöyledir:" Rasulullah (SAV) ile beraber bir
    seferde yürüyordum. Bana:" Ey Ukbe okunan hayırlı iki sureyi öğreteyim
    mi?" buyurdu ve bana Felak ve Nas Surelerini öğretti. " Ebu Davud'un
    rivayetinde ise şöyledir:" Rasulullah(sav) ile beraber Cuhfe ile Ebva
    arasında yürürken birden bizi zifiri karanlıkla rüzgar sardı.
    Rasulullah(sav) de Felak ve Nas Sureleri'ni okuyarak Allah'a sığınmaya
    başladı ve şöyle diyordu:" Ey Ukbe bu ikisi ile Allah'a sığın. Hiçbir
    kimse bunların bir benzeriyle bunlar kadar Allah'a sığınamaz. "
    Cabir b. Abdillah(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle dediğini rivayet
    etmiştir:" Oku ey Cabir" . Ben de:" Anam babam Sana kurban olsun, ne
    okuyayım?" dedim. " Felak ve Nas Sureleri'ni oku" buyurdu. Ben de bu
    ikisini okudum. Bana şöyle dedi:" Bu ikisini oku. Bu ikisinin bir
    benzerini asla okuyamazsın. " (Nesei, İbn-i Hibban).

    YİRMİSEKİZİNCİ TAVSİYE
    RASULULLAH(sav)'in SÜNNETİNİ YAŞATMA HAKKINDADIR
    Amr b. Avf(ra) Efendimiz'in Bilal b. Haris(ra)'a şöyle dediğini rivayet
    etmiştir:" ey Bilal! Bil" . O da: " Ya Rasulullah neyi bileyim?" . Şöyle
    buyurdu:" Şunu bil ki kim benden sonra sünnetlerimden öldürülmüş olan
    bir sünnetimi diriltirse ona bu sünnetle amel edenlerin ecri verilir.
    Onların ecirlerinden de eksilme olmaz. Kim de Allah ve Rasulü'nün razı
    olmadığı sapık bir bitat ortaya koyarsa ona da bu bitatla amel edenlerin
    ecri verilir, bidati işleyenlerin günahlarından da eksilme olmaz. "
    (Tirmizi, İbn-i Mace).
    İbn-i Abbas (ra) Hz. Peygamber Efendimiz(sav)'in şöyle buyurduğunu
    rivayet etmiştir: " Ümmetimin bozulduğu bir sırada kim sünnetime
    sarılırsa ona yüz şehid sevabı vardır. " (Beyhaki, Taberani).

    "

    Admin
    Administrator

    Erkek Mesaj Sayısı : 2857
    Points : 6936
    Reputation : 7
    Kayıt tarihi : 03/05/11

    https://uydudreambox.swedishforum.net

    Sayfa başına dön Aşağa gitmek

    PEYGAMBER'DEN ELLİBEŞ ALTIN ÖĞÜT ve ON NASİHAT  Empty Geri: PEYGAMBER'DEN ELLİBEŞ ALTIN ÖĞÜT ve ON NASİHAT

    Mesaj tarafından Admin Salı Ocak 10, 2012 5:48 pm

    YİRMİDOKUZUNCU TAVSİYE
    DÜNYAYA ÖNEM VERMEMEK HAKKINDA
    Ebu'l-Abbas Sehl b. Sa'd es-Saidi(ra) şöyle anlatır:" Bir adam
    Rasulullah(sav)'e geldi ve şöyle dedi:" Ya Rasûlallah bana bir amel
    göster ki onu işlediğimde Allah beni sevsin, insanlar da beni sevsin. "
    Rasulullah:" Dünyadaki şeylere önem verme, Allah seni sevsin, insanların
    yanındaki şeylere önem verme insanlar seni sevsin. " (İbn-i Mace).
    Hz. Peygamber Efendimiz'in dünyaya önem vermemesi hususunda ise şu
    hadisi zikredebiliriz: Abdullah b. Mesud(ra) şöyle anlatır:"
    Rasulullah(sav) hasır üzerinde uyumuştu. Kalktığında yan tarafına hasır
    iz yapmıştı. Biz de:" Ya Rasûlellah Sana döşek etsek" dedik. O da şöyle
    buyurdu:" Dünyaya karşı Bana ne oluyor ki, Ben dünyada ağacın altında
    gölgelenipte sonra orayı bırakıp giden bir yolcudan başka değilim. "
    (Tirmizi).
    Ubeydullah b. Muhsan el-Ensari el-Mutami(ra) Rasulullah (sav)'in şöyle
    buyurduğunu rivayet etmiştir:" Sizden kim gönlünde güven, bedeninde
    sıhhat, yanında da günlük azığı olarak sabahlarsa o kimseye sanki
    zinetleriyle dünya verilmiş gibidir. " (Tirmizi).
    Sa'd b. Ebi Vakkas(ra) anlatır:" Peygamber(sav)'e bir adam geldi ve:"
    Ya Rasulellah bana bir tavsiyede bulun, ama kısa ve öz olsun" dedi.
    Peygamber(sav) şöyle buyurdu:" İnsanların ellerindekileri ummamaya bak.
    Tamahtan da sakın, zira tamah hali hazırda bir fakirliktir. Mazur
    görülenlerden de sakın. " (Beyhaki).
    İbn-i Ömer (ra) anlatır: Rasulullah(sav) omuzumdan tuttu ve:" Dünyada
    bir yabancı gibi veya bir yolcu gibi ol" buyurdu. İbn-i Ömer(ra) kendisi
    de şöyle dedi:" Akşama eriştiğinde sabahı bekleme, sabaha eriştiğinde
    de akşamı bekleme, hastalığın için sağlığından bir şeyler, ölümün için
    de hayatından birşeyler al. " (Buhari).

    OTUZUNCU TAVSİYE
    CEHENNEMDEN KURTULUŞ
    Haris b. Müslim et-Temimi(ra) Hz. Peygamber(sav)'in kendisine şöyle buyurduğunu söylemiştirPEYGAMBER'DEN ELLİBEŞ ALTIN ÖĞÜT ve ON NASİHAT  17abah
    namazını kıldığında hiçbirşey konuşmadan önce yedi defa;Allahümme
    ecirni Mine'n-Nar Allah'ım beni cehennem ateşinden koru" söyle. Şunu bil
    ki sen bugün ölürsen Allah seni cehennemden korunanlardan kılar. Akşam
    namazını kıldığında da hiçbirşey konuşmadan önce yedi defa; Allahümme
    ecirni Mine'n-Nar" söyle. Şunu bil ki sen bu gece ölürsen Allah seni
    cehennemden korunanlardan kılar. " (Nesei, Ebu Davud).

    OTUZBİRİNCİ TAVSİYE
    CENNETLİK BİR ADAM
    Ebu Hureyre(ra) şöyle anlatır:Bedevi birisi Rasulullah(sav)'e geldi ve
    şöyle dedi:" Ya Rasulellah bana bir amel göster ki onu işlediğimde
    cennete gireyim. " Rasulullah(sav) şöyle buyurdu: " Allah'a kulluk eder,
    O'na hiçbirşeyi ortak koşmazsın, farz namazları kılar, farz olan zekatı
    verir, Ramazan orucunu tutarsın. " Adam:" Canım elinde olan Allah'a
    yemin olsun ki ben bunu ne artırırım ne de eksiltirim" dedi. Bu kişi
    oradan ayrılınca Hz. Peygamber (sav):" Kim cennetlik olan bir adama
    bakmak isterse buna baksın" buyurdu. (Buhari, Müslim).

    OTUZİKİNCİ TAVSİYE
    İSTİHARE NAMAZI
    Cabir b. Abdullah(ra) anlatır:" Rasulullah (sav) bütün işlerimizde bize
    Kur'an'dan bir sûre öğretir gibi istihareyi öğretir ve şöyle derdi:"
    Biriniz bir işe yönelirse nafile olarak iki rekat namaz kılsın, sonra da
    şöyle desin:" Allahümme, inni Estehiruke bi İlmike ve Estakdiruke bi
    Kudretike ve Eseluke min Fadlikel-Azim. Fe inneke takdiru vela Ekdiru ve
    Ta'lemu vela e'alemu ve ente Allamu'l-Úuyub Allahümme in Künte ta'lemu
    Enne Hazel. "Emru hayrun li fi dini ve meaşi ve aki beti emri, Emru
    hayrun li fi dini ve meaşi ve aki beti emri, âcili emri ve ecilihi
    fakdur li ve yessir li sümme barik li fihi vein Künte Ta'lemu enne hazel
    emru şerrun li fi dini ve meaşi ve akıbeti emri fi acilihi ve ecilihi
    fasrifni anhu vakdur li'l-Hayra Haysü Kane Sümme Erdini bihi Allah'ın
    ben Senin ilminle Senden hayrına muvafakiyet dilerim. Senden kudretinle
    kudret istirham ederim ve yüce fazlü Kereminden nasib etmeni temenni
    ederim. Çünkü Senin kudretin herşeye kadirdir. Benim gücüm ise yetmez.
    Sen herşeyi hakkı ile bilirsin, ben bilemem. Yine Sen bütün gaybı kemali
    ile bilirsin. Allah'ım eğer bu yapmaya hazırlandığım amel dinim
    hakkında, hayatım ve amellerimin akıbeti şuanki ve geleceği hususunda
    hayırlı ise onu bana takdir kıl ve kolaylaştır. Sonra bu amelimde bana
    bereket ihsan et. Yok eğer yapmaya hazırlandığım bu amel dinim hakkında,
    hayatım ve amelimin akıbeti, şuanki ve geleceği hakkında şerli(kötü)
    ise onu benden, beni de ondan uzaklaştır. Hayır hangisinde ise onu bana
    takdir buyur, sonra beni de ona razı kıl. " de ve sonra ihtiyacını
    belirt. " (Buhari, Ebu Davud, Tirmizi, Nesei, İbn-i Mace).
    İstiharenin faydası hakkında ise şu hadisi zikredebiliriz:
    Sa'd b. Ebi Vakkas(ra) Resulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet
    etmiştir:" Ademoğlunun Allah'a yaptığı istiharesi onun mesud ve
    bahtiyarlığındandır. " (Müsned).
    Diğer rivayette ise şu ilave mevcuttur:" Ademoğlunun Allah'a istihareyi terk etmesi de onun bahtsızlığındandır. "

    OTUZÜÇÜNCÜ TAVSİYE
    ÜZÜNTÜ VE KEDERİN GİDERİLMESİ İÇİN DUA
    el-İsbehani, Enes(ra)'dan şu hadisi rivayet edr ki, Rasulullah(sav)
    şöyle buyurmuştur:" Ey Ali sana bir dua öğretiyorum ki eğer sana gam,
    keder gelirse bununla Rabbine dua edersin, Allah'ın izniyle senin duan
    kabul olunur, üzüntü senden gider. önce abdest al, iki rekat namaz kıl,
    Allah'a Hamdü senada bulun, Peygamberine salavat getir. Kendine ve
    mü'min erkek ve kadınlara istiğfarda bulun. Sonra da şöyle de:"
    Allahümme ente tahkumu beyne İbadike FŒma kânûfihi Yehtelifune, La ilahe
    illallahu'l-Azim. La ilahe illallahu'l-Halimu'l-Kerim.Emru hayrun li fi
    dini ve meaşi ve aki beti emri, acili emri ve ecilihi fakdur li ve
    yessir li sümme barik li fihi vein Künte Ta'lemu enne hazel emru şerrun
    li fi dini ve meaşi ve akıbeti emri fi acilihi ve ecilihi fasrifni anhu
    vakdur li'l-Hayra Haysü Kane Sümme Erdini bihiğAllah'ın ben Senin
    ilminle Senden hayrına muvaffakiyet dilerim. Senden kudretinle kudret
    istirham ederim ve yüce fazlü Kereminden nasib etmeni temenni ederim.
    Çünkü Senin kudretin herşeye kadirdir. Benim gücüm ise yetmez. Sen
    herşeyi hakkı ile bilirsin, ben bilemem. Yine Sen bütün gaybı kemali ile
    bilirsin. Allah'ım eğer bu yapmaya hazırlandığım amel dinim hakkında,
    hayatım ve amellerimin akıbeti şuanki ve geleceği hususunda hayırlı ise
    onu bana takdir kıl ve kolaylaştır. Sonra bu amelimde bana bereket ihsan
    et. Yok eğer yapmaya hazırlandığım bu amel dinim hakkında, hayatım ve
    amelimin akıbeti, şuanki ve geleceği hakkında şerli(kötü) ise onu
    benden, beni de ondan uzaklaştır. Hayır hangisinde ise onu bana takdir
    buyur, sonra beni de ona razı kıl. " de ve sonra ihtiyacını belirt. "
    (Buhari, Ebu Davud, Tirmizi, Nesei, İbn-i Mace).
    Sübhanallahi Rabbi's-Semâvâti's-Sebi ve Rabbi'l-Arşi'l-Azim. el-Hamdü
    lillahi Rabbi'l-Alemin, Allahümme Kâşife'l-Úammi, müferricel-Hemmi,
    mücibe da'veti'l-Muddarine iza deavke. Rahmane'd-Dünya ve'l-Ahira ve
    Rahimehuma ferhamni fi hâceti hezihi bi kadaiha ve necâhiha Rahmeten
    tuğni biha an Rahmeti men sivake.
    İbn-i Abbas (ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet
    etmiştir:" Cebrail(as) Bana birtakım dualar getirdi ve " eğer Sana dünya
    içinden bir iş gelirse bu duaları öne koy ve sonra da ihtiyacını iste"
    dedi. Dua şudur:" Ya bedia's-Semâvâti ve'l-Ardı, Ya Ze'l-Celali
    ve'l-İkram. Ya Sariha'l- Mustesrihine, Ya Gıyâse'l-Müsteğisine, Ya
    Kâşife's-Sûi, Ya Erhame'r-Rahimine, Ya Mucibe da'veti'l- Muddarrine, Ya
    İlahe'l-Alemine, Bike Unzilu haceti ve Ente E'lemu biha fakdiha"
    (el-İsbehani).

    OTUZDÖRDÜNCÜ TAVSİYE
    ÇOK SECDE ETMEK KİŞİYİ CENNETE KOYAR
    Rasulullah(sav)'in hizmetkarı ve Ashab-ı Suffa'dan olan Ebu Firas Rabia
    b. Ka'b el-Eslemi(ra) şöyle anlatır:" Rasulullah(sav) ile beraber
    geceler, abdest suyu ve diğer ihtiyaçlarını getirirdim. Bana dedi ki:"
    Benden bir şey dile" . Ben de:" Cennette Sana arkadaşlık etmeyi dilerim"
    dedim. " Bundan başka" dedi. Ben de:" İsteğim budur" dedim. " Sen de
    nefsine karşı çok secde etmekle Bana yardım et" buyurdu. " (Müslim).
    Hz. Peygamber'in Mevlası Ebu Abdillah Sevban(ra) Rasulullah(sav)'ı
    şöyle derken işittiğini rivayet etmiştir:" Çok secde etmeye bak. Zira
    sen her secde edişinde Allah seni onunla bir derece yukarı kaldırır.
    Senden de bir günahı siler. " (Müslim).
    Cabir(ra) Rasulullah(sav)'i şöyle derken işittiğini rivayet etmiştir:"
    Şüphesiz gecede bir saat vardır ki müslüman birisi ona rastlarsa
    Allah'tan dünya ve ahiret işinden hayırlı birşey isterse Allah ona
    mutlaka bunu verir. Bu her gecede böyledir. " (Müslim).
    Ebu Malik el-Eşari(ra) Rasulullah (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet
    etmiştir:" Hiç bir adam yoktur ki geceleyin uyanır, hanımını da
    uyandırır, hatta hanımına uyku ağır basarsa yüzüne su serperde ikisi
    evlerinde namaza kalkar ve gecenin bir vaktinde Allah'ı zikrederse Allah
    o ikisinin günahlarını bağışlar. " (Taberani).
    Muğire b. Şu'be(ra) anlatır:Bir gün Rasulullah(sav) öyle namaz kıldı ki
    hatta ayakları şişmişti. Kendisine:" Allah Senin geçmiş ve gelecek
    günahlarını bağışladı" denildi. O da şöyle buyurdu: " Şükreden bir kul
    olmayayım mı?" . (Buhari, Müslim, Nesei).
    İbn-i Abbas(ra) şöyle anlatır:" Rasulullah (sav) bize gece namazı
    kılmamızı emretti, hatta bu konuda teşvik edip şöyle buyurdu:" Bir
    rekatta olsa gece namazı kılmaya bakın. " (Taberani).

    OTUZBEŞİNCİ TAVSİYE
    YEMEK YEDİRMEK, SELAMI YAYMAK VE GECE NAMAZI KILMAK
    Ebu Hureyre(ra) şöyle anlatır:" Rasulullah(sav)'e :" Ya Rasulellah Seni
    gördüğümde gönlüm hoşlanır, gözüm aydınlanır, bana herşeyden haber ver"
    dedim. O da :" Herşey sudan yaratıldı" buyurdu. Ben:" Bana öyle birşey
    bildir ki onu yaptığımda cennete gireyim. " Şöyle buyurdu:" Yemek yedir,
    selamı yay, akrabayı ziyaret et, insanlar uyurken gece namazını
    kıl;cennete güvenle girersin. " (Müsned, İbn-i Hibban).
    Ebu Malik el-Eşari(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet
    etmiştir:" Cennette dışından içi, içinden de dışı görünen bir oda vardır
    ki Allah onu;yemek yediren, selamı yayan ve insanlar uyurken gece
    namazı kılan kimseler için hazırlamıştır. " (ibn-i Hibban).

    OTUZALTINCI TAVSİYE
    KOMŞUYA İKRAMDA BULUNMAK
    Ebu zer(ra) Efendimiz'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:" Ey Ebu Zer
    çorba pişirdiğinde suyunu çok yapta komşularını gözet. " (Müslim).
    Yine Ebu Zer(ra) şöyle demiştir:" Sadık dostum bana şunu tavsiye etti
    ve dedi ki:" Çorba pişirdiğinde suyunu çok yap, sonra da komşularından
    hanehalkına bak, çorbadan uygun bir şekilde onlara dök. "
    Ebu Hureyre(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:"
    Kim Allah'a ve Kıyamet Günü'ne inanıyorsa komşusuna eziyet vermesin,
    kim Allah'a Kıyamet Günü'ne inanıyorsa misafirine ikram etsin, kim
    Allah'a ve Kıyamet Günü'ne inanıyorsa hayır konuşsun yahut sussun. "
    (Buhari, Müslim).

    OTUZYEDİNCİ TAVSİYE
    FAKİR VE YOKSULLARI SEVMEK
    Ebu Zer(ra) şöyle demiştir:" Sadık dostum bana yedi tavsiyede
    bulundu;Yoksulları sevmemi ve onlara yakın durmamı, benden aşağı olana
    bakmamı ve kendimin üstünde olanlara bakmamamı, bana eziyet verseler de
    akrabamı ziyaret etmemi, " La Havle vela Kuvvete illa billah" sözünü
    çokça söylememi, acıda olsa gerçeği konuşmamı, Allah hususunda
    kınayıcının kınamasının beni tutmamasını insanlardan da birşey
    istemememi. " (Müsned, Taberani).

    OTUZSEKİZİNCİ TAVSİYE
    FAKİRLİK VE ZENGİNLİĞİN TANIMI
    Ebu Zer(ra) Rasulullah(sav)'in kendisine şöyle dediğini rivayet
    etmiştir:" Ey Ebu Zer malın çokluğunu zenginlik olarak mı görürsün?" Ben
    de:" Evet Ya Rasulellah" dedim. O da:" Malın azlığını da fakirlik
    olarak mı görürsün?" dedi. Ben de:" Evet Ya Rasulellah" dedim. O da
    şöyle buyurdu:" Zenginlik ancak kalp ve gönül zenginliğidir. Fakirlik te
    kalp ve gönül fakirliğidir. Kimin kalbinde zenginlik varsa dünyada
    karşılaştığı ona zarar vermez. Kimin de kalbinde fakirlik varsa dünyadan
    daha fazla onu zengin edecek yoktur ve onun nefsine de dünyanın
    cimriliği zarar verebilir. " (İbn-i Hibban).

    OTUZDOKUZUNCU TAVSİYE
    ALLAH'tan SAKINMAK
    Ebu Zer(ra) anlatır:" Rasulullah(sav)'e :" Ya Rasulellah bana tavsiyede
    bulun" dedim. Şöyle buyurdu:" Allah'tan sakın, zira bu tamamen işin
    başıdır. " Ben:" Ya Rasulellah bana biraz daha tavsiye ver" dedim. O
    da:" Kur'an okumaya bak. Çünkü bu sana dünyada nur, semada ise
    azıkolarak biriktirilmiş sermayedir. " (İbn-i Hibban).

    KIRKINCI TAVSİYE
    KUR'AN OKUMANIN FAZİLETİ HAKIKKINDA
    Ebu Umame el-Bahili(ra) Rasulullah(sav)'i şöyle derken işittiğini
    rivayet etmiştir:" Kur'an'ı okuyunuz, zira Kur'an Kıyamet Günü Kur'an
    ehline şefaatçi olarak gelir. İki çiçek olan Bakara ve Al-i İmran
    Sureleri'ni deokuyunuz, zira bu ikisi Kıyamet Günü bulut gibi veya saf
    halinde iki kuş fırkası olarak Ashabını savunmak için gelir. Bakara
    Suresi'ni okuyunuz, zira bunun elde edilmesi berekettir, terkedilmesi
    zarardır. O'na sihirbazlar da güç yetiremez. " (Müslim).
    Abdullah b. Amr b. el-As(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle dediğini rivayet
    etmiştir:" Kur'an Ashabına " Oku yüksel, dünyada düzgünce okuduğun gibi
    oku, senin makamın en son okuduğun ayete kadardır denilir. " (Tirmizi,
    Ebu Davud, İbn-i Mace, İbn-i Hibban).

    KIRKBİRİNCİ TAVSİYE
    HAYIR YOLLARI
    Enes b. Malik(ra) anlatır:" Temim Kabilesi'den bir adam
    Rasulullah(sav)'e geldi ve:" Ya Rasulellah benim çok develerim var, mal,
    mülk ve arkadaş Sahibiyim. Bana nasıl yapacağımı, nasıl hayır yolunda
    sarfedeceğimibildir" dedi. Bunu üzerine Rasulullah(sav):" Malından
    zekatını çıkarırsın, zira bu seni temizleyen bir nevi temizleyicidir.
    Akrabanla ilişkiyi sürdürürsün, yoksul komşu ve dilencinin hakkını
    tanırsın. " (Müsned).

    KIRKİKİNCİ TAVSİYE
    ÜZÜNTÜNÜN GİTMESİ, BORCUN ÖDENMESİ İÇİN DUA
    Ebu Said el-Hudri(ra) anlatır:" Bir Rasululla(sav) mescide girmişti.
    Baksa ki Ensar'dan Ebû İmame denilen bir adam mescidde oturuyordu. Ona:"
    Ey Ebu Ümâme ne oluyor seni namaz vaktinin dışında mescidte oturuyor
    görüyorum. Durum nedir?" dedi. O da:" Ya Rasulellah borçlar ve kederler
    beni bırakmıyor" dedi. Rasulullah(sav) :" Sana bir söz öğreteyim mi?
    Eğer onu söylersen Allah teala üzüntünü giderir, borcunu ödetir" dedi. O
    da" söyle ya Rasulallah " dedi. Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:" Sabaha
    çıktığında akşama eriştiğinde şöyle de:" Allahümme eûzu bike
    mine'l-hemmi ve'l-hüzni ve eûzu bike mine'l-buhli ve'lcübni ve eûzu bike
    min galebeti'd deyni ve kahri'r ricâli" Ebu ümame sonra şöyle der: Ben
    bunu böylece yaptım Allah taala üzüntümü giderdi borcumu da ödememi
    nasip etti. " (Ebu Davud).

    KIRKÜÇÜNCÜ TAVSİYE
    UYUMA SIRASINDA OKUNACAK DUA
    Ebu Umare el-Bera b. Azib(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu
    rivayet etmiştir:" Ey falanca yatağına girdiğinde şöyle de:" Allahümme
    Eslemtü nefsi ileyke ve veccehtü vechi ileyke ve fevvadtü emri ileyke ve
    Elce'tü Zahri ileyke rağbeten ve Rahmeten ileyke la melce'e ve la mencâ
    minke illa ileyke amentü bi kitabike ellezi enzelte, ve nebiyyike
    ellezi erselte Fe inneke in mittü min leyletike mittü ala'l-Fıtrati ve
    in Esbahtü esbahtü hayran. " (Buhari, Müslim).
    Ebu Said el-Hudri(ra) Efendimiz(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet
    etmiştir:" Kim yatağına girdiği sırada " Estağfirullahe ellezi la İlahe
    illa hü el Hayye'l-Kayyume ve etubü ileyh" derse, günahları denizin
    köpüğü, ağacın yaprağı, kum yığınının taneleri ve dünyanın günlerinin
    sayısı kadar da olsa affolunur. " (Tirmizi).
    Enes b. Malik(ra) Rasulullah(sav)'İn şöyle buyurduğunu rivayet
    etmiştir:" Kim yatağına girdiğinde:" el-Hamdülillahi'llezi Kefâni,
    ve'l-Hamdülillahi ellezi menne aleyye fe efdale" derse Allah'ı bütün
    mahlukatın övgüsü ile hamdetmiş olur. " (Beyhaki).

    KIRKDÖRDÜNCÜ TAVSİYE
    UYKUSU GELMEYEN KİMSENİN OKUYACAĞI DUA
    Zeyd b. Sabit(ra) şöyle demiştir:" Rasulullah(sav)'e bana musallat olan
    uykusuzluktan şikayet ettim, şöyle buyurdu: " Şöyle de:" Allahümme
    ğarati'n-Nucumu ve hede'eti'l-Uyuni ve ente Hayyun Kayyumun la te'huzuke
    sinetun vela nevmun Ya Hayyu Ya Kayyumu ehdi' leyli ve enim ayni" .
    Zeyd b. Sabit(ra) şöyle der:" Ben bu duayı okudum Allah Taala benden
    maruz kaldığım şeyi giderdi. " (ibnu Sünni).
    Yine Rasulullah(sav) Halid b. Velid(ra)'a uykusuzluk musallat olduğunda
    ona şöyle dua etmesini öğretmiştir:" Allahümme Rabba's-Sema
    vati's-Seb'i vema ezallet. Ve Rabbe'l-ErdŒne vema ekallet ve
    Rabbe's-Şeyatine vema Edallet. Kun li Caren min şerri halgıke küllihim
    cemian en yefruta aleyye ahadun min hum ev en yetğa, Azze caruke ve
    Celle Senauke. " (Tirmizi, Taberani).

    KIRKBEŞİNCİ TAVSİYE
    İNSANLARIN EN DEĞERLİSİ
    Ebu Said el-Hudri(ra) anlatır:Bir adam:" Ya Rasulellah insanların
    hangisi daha faziletlidir?" dedi. O da şöyle buyurdu:" Mü'min olan ve
    canıyla malıyla Allah yolunda cihad edendir. " Adam:" Sonra kim?" dedi. O
    da:" Vadilerden bir vadiye çekilmiş Rabbine ibadet eden bir adamdır"
    dedi. Diğer bir rivayette ise:" Allah'tan sakınır, insanları da
    şerrinden dolayı bırakır. " (Buhari, Müslim).
    Yine Ebu Said el-Hudri(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet
    etmiştir:" Müslüman bir adamın en hayırlı malıkoyunları olupta dinini
    fitnelerden kurtarmak için dağların tepelerine, kenar bölgelere onları
    sürüp ***üreceği yakındır. " (Buhari).

    KIRKALTINCI TAVSİYE
    OTURULAN MECLİSİN KEFFARETİ
    Ebu Hureyre(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "
    Kim bir mecliste otururda o mecliste şamata ve bağrışmalar çok olurda o
    kişi bu meclisinden kalkmadan önce:" Sübhanekellahümme bi Hamdike
    Eşhedü enlailahe illa ente Estağfiruke ve etûbü ileyke" derse bu
    meclisinde olan şeyleri ondan affolunur. " (Ebu Davud, Tirmizi, Nesei,
    İbn-i Hibban).

    KIRKYEDİNCİ TAVSİYE
    TESBİH'in FAZİLETİ HAKKINDA
    Ebu Zer (ra) anlatır:" Rasulullah(sav) bana, " sözün Allah'a en sevimli
    olanını sana bildireyim mi?" dedi. Ben de: " Ya Rasulellah sözün Allah'a
    en sevimli olanını bana bildir" dedim. O da şöyle buyurdu: " Allah
    Taala'ya sözün en sevimlisi, " Sübhanellahi ve bi Hamdihi" dir, buyurdu.
    " (Müslim, Nesei).
    Yine Müslim'in rivayetinde Rasulullah (sav)'e: " Hangi söz daha
    faziletlidir" diye sorulduğu ve O'nun da şöyle buyurduğu rivayet
    edilmiştir:" Allah'ın melekleri ve kulları için seçtiği" Sübhanellahi ve
    bi Hamdihi" dir. "
    Abdullah b. Amr (ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet
    etmiştir: " Kim, "Sübhanellahi ve bi hamdihi", derse ona cennette bir
    hurma ağacı dikilir. " (El-Bezzar).
    Ebu Hureyre(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:"
    "Sübhanellahi ve bi Hamdihi, Sübhanellahi'l-Azim", dile hafif mizanda
    ağır ve Rahman'a sevimli gelen iki sözdür. " (Buhari, Müslim, Tirmizi).

    KIRKSEKİZİNCİ TAVSİYE
    SEYYİDİ'L İSTİĞFAR
    Seddad b. Evs(ra) Peygamber(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:"
    Seyyidül İstiğfar (İstiğfar ve tevbenin en kıymetlisi) kulun şöyle
    demesidir:" Allahümme ente Rabbi la İlahe illa ente HalaktenŒ ve enne
    Abduke ve ene ala Ahdike ve va'dike mesteta'tu Euzü bike min şerri ma
    sana'tü ebû ü leke bini'metike aleyye ve ebu ü bi zenbi fağfirli fe
    innehü la yeğfiru'z-zunübe illa ente" . Kim bunu inanarak gündüz
    söylerse ve de bugünde akşamdan önce vefat ederse o cennet ehlinden
    olur. Kim de bunu inanarak gece söylerse ve de bu gecede sabahtan önce
    vefat ederse o cennet ehlinden olur. " (Buhari).

    KIRKDOKUZUNCU TAVSİYE
    CENNET AĞACI
    Ebu Hureyre(ra) ağaç dikerken kendisine Hz. Peygamber(sav)'in uğradığını
    ve şöyle dediğini rivayet etmiştir:" Ey Ebu Hureyre ne dikiyorsun?" .
    Ben de:" Ağaç dikiyorum" dedim. O da:" Ben sana bundan daha hayırlı
    ağacı göstereyim mi?. "Sübhanellahi ve'l-Handülillahi vela ilahe
    İllallahü vallahü ekber"dir ki bu duanın her defasında cennette sana bir
    ağaç dikilir. " (ibn-i Mace, Hakim).

    ELLİNCİ TAVSİYE
    AKREP SOKMASINA KARŞI KORUNMA
    Ebu hureyre(ra) anlatır:" Bir adam Peygamber(sav)'e geldi ve:" Ya
    Rasulellah dün beni ısıran akrepten neler çektim bir bilsen" dedi. Bunun
    üzerine O da şöyle dedi: " Bak akşama çıktığınde eğer, " Euzü bi
    kelimatillahi et-Tammeti min şerri ma Halak" diye dua etseydin sana
    zarar vermezdi. " (Muvatta, Müslim, Tirmizi).
    Tirmizi'nin rivayetinde ibare şu şekildedir:" Kim akşama çıktığında üç
    defa, " euzü bi kelimatillahi et-Tammeti min şerri ma Halaka" diye dua
    ederse ona bu gecede zehirli mahlukat zarar veremez. " Süheyl der ki:"
    Aileme bu duayı öğrenmişti. Her gece okuyorlardı. Bu sırada bir cariyeyi
    haşere sokmuştu, ama o hiçbir acı duymadı. "

    FATİHA SURESİ'Nİ OKUYARAK TEDAVİ ETMEK
    Ebu Said el-Hudri(ra) anlatır:" Rasulullah(sav)'in Ashabı'ndanbir grup
    sefere çıkmıştı. Nihayet arap kabilelerinden bir kabileye konakladılar
    ve onlardan kendilerini misafir edinmelerini istediler, ama onlar
    misafir almayı kabul etmediler. Bu sırada kabilenin reisini haşerat
    ısırdı, hemen koşuşturdular, ama hiçbir şey fayda vermedi. Birisi: " Şu
    konaklayan topluluğa gitseniz belki yanlarında bazı şeyler olabilir"
    dedi. Onlar da hemen yanlarına gelip: " Ey topluluk, reisimizi
    haşeresoktu, tüm çabalarımız fayda vermedi. Acaba birinizin yanında
    birşey var mıdır?. " Ashab'tan birisi: " Vallahi ben tedavi edebilirim.
    Ama şu var ki biz sizden misafir kabul edilmemizi istedikte siz bizi
    misafir edinmediniz. Ben de ücret vermesseniz size tedavi etmem. " dedi.
    Onlarda bir sürü koyunla anlaştılar. O da Fatiha Suresi'ni okuyup ve
    üfleyerek gitti. Reisleri sonunda bağdan çözülmüş gibi canlandı, yürüyüp
    kalktı. Hiçbir acı duymadı. Onlar da anlaştıkları ücreti ona verdiler.
    Arkadaşlarından birisi:" Koyunları paylaştırınız" dedi. Tedavi eden de: "
    Hayır Peygamber(sav)'e gidip durumu O'na anlatana kadar birşey
    yapmayın. O'nun ne emredeceğine bakalım" dedi. Rasulullah (sav)'e varıp
    durumu anlattılar. O da" Fatiha'nın tedavi edeceğini nereden bildin?.
    Size ganimet geldi onu bölüştürün, sizinle beraber Bana da pay ayırın"
    buyurdu ve güldü. " (Buhari).

    ELLİBİRİNCİ TAVSİYE
    RIZKI GELİŞTİRME VE BORCU öDEME DUASI
    Mü'minlerin annesi Aişe Validemiz (ra) şöyle anlatır: " Ebu Bekir(ra)
    benim yanıma geldi ve: Rasulullah (sav)'den bana öğrettiği duayı duydum.
    " Ben de:" Nedir o?" dedim. Şöyle dedi: " Meryemoğlu İsa arkadaşlarına
    şöyle öğretiyordu: " Şayet sizden birinizin dağ dolusu altın borcu olsa
    ve Allah'a şu duayı okusa Allah borcunu ödetir: " "Allahümme
    fâricelhemmi Kâşifel ğammi mücŒbedda'vetil-muddarriin Rahmanüddinya vel
    Ahira ve Rahimehuma ente turhimuni ferhamni bi Rahmetin tuğnini biha an
    Rahmeti men sivake" Ebu Bekir (ra) der ki:Ben Allah'a bu şekilde dua
    ederdim, Allah bana faydalarını getirir, borcum ödenirdi. "
    Hz. Aişe Validemiz der ki: " Ben de bu dua ile dua ederdim. Kısa
    zamanda Allah beni ne bana sadaka olarak verilmiş ne de miras yoluyla
    gelmiş olan bir rızıkla rızıklandırdı. Allah borcumu ödetti, aileme
    güzel bir şekilde bunu bölüştürdüm. Abdurrahman'ın kızını da bu maldan
    üç ukiyye (12 dirhem) süs ve zinet taktım, bize de geriye iyi bir mal
    arttı. " (Bezzar, Hakim, İsbehani).
    Efendimiz şöyle buyurmuştur:" Ey Muaz sana dua edebileceğin bir dua
    öğreteyim mi?. Eğer üzerinden Sabir dağı kadar borç olsa Allah onu
    senden ödetir. Ey Muaz Allah'a şöyle dua et: " Kul Allahümme Malike'l
    Mülki tü'ti'l-mülke men teşâu ve tuizzü men teşâu ve tuzillü men teşâu
    biyedike'l- Hayri inneke ala Külli şey in Kadir. Tulicu'l-Leyle
    fi'n-Nehari ve tulicu'n-Nehari fi'l-Leyl. Ve tuhricu'l-Meyyite
    mine'l-Hayy ve türziku men teşâu biğayri hisab. Rahmane'd-Dünya
    ve'l-Ahirati ve Rahime huma tu'timen teşâu minha ve temneu menteşau,
    irhamni rahmeten tuğnini biha an Rahmeti men sivâke. " (Taberani).

    HAYIR YOLLARINDA HARCAMA YAPMAK
    Abdullah b. Amr b. el-As (ra) bir adamın Rasulullah(sav)'eşöyle
    sorduğunu rivayet etmiştir: " Müslümanlığın hangisi daha hayırlıdır?. " O
    da şöyle buyurur: " Yemek yedirirsin, selamı da tanıdığına ve
    tanımadığına verirsin. " (Buhari, Müslim).
    Ebu hureyre (ra) Peygamber (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "
    Kulların içinde bulunduğu hiçbir gün yoktur ki, iki melek inipte
    bunlardan birisi, " Allah'ım hayır harcamada bulunanın malının devamını
    ver" diğeride, " Allah'ım elisıkı olanın da malının telefini ver"
    demesin. " (Buhari, Müslim).
    Abdullah b. Mesud(ra) Hz. Peygamber(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet
    etmiştir: " Ancak iki şeyde hasetlik vardır kibunlar;bir adam ki Allah
    ona mal vermiş o da malı hakyolda tüketmek nasip olmuştur. Yine bir adam
    ki Allah ona hikmet vermiş, o da bu hikmetle hükmeder ve bu hikmeti
    öğretir. " (Buhari, Müslim).
    Yine Abdullah b. Mesud (ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet
    etmiştir:" Hanginize varisi olduğu mal kendi malından daha sevimlidir?.
    " Ashab dedi ki:" Ya Rasulellah bizden hiçbiri yoktur ki kendi malı ona
    sevimli olmasın" dedi. O da şöyle buyurdu: " Onun malı hayatındayken
    (hayır yollarına) sunduğudur. Varisin malı da (hayır yoluna sunmayıp)
    geriye bıraktığıdır. " (Buhari).
    Adiy b. Hatim (ra) Rasulullah (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet
    etmiştir: "Cehennemden bir yarım hurma ile de olsa korununuz. "
    (Buhari, Müslim).
    Ebu Hureyre (ra) Rasulullah (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
    "Allah şöyle buyurur: "Ey Ademoğlu hayır yoluna harcama yap ki sana da
    harcama yapılsın. " (Buhari, Müslim).

    ELLİÜÇÜNCÜ TAVSİYE
    SABAH VE AKŞAMA ERİŞİNCE VE EVİNDEN ÇIKTIÚINDA NASIL DUA EDİLECEÚİ HAKKINDADIR
    Ebu Hureyre(ra) Ebu Bekir(ra)'ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Ya
    Rasulellah bana sabah ve akşama erişince söyliyeceğim bir takım
    sözlerden bana emret. O da şöyle buyurdu: "Allahümme Fâtıra's-Semâvâti
    ve'l-Ard, ålime'l-ğaybi ve'ş-Şehâdeti Rabbe Külli şeyin ve Melikehu.
    Eşhedu Enla İlahe illa ente euzü bike min şerri nefsi ve min
    şerri'ş-Şeytani ve şirkihi" bunu sabaha ve akşama eriştiğinde, yatağa
    girdiğinde oku" buyurdu. " (Ebu davud, Tirmizi).
    Mü'minlerin annesi Ümmü Seleme (ra) anlatır: Efendimiz evinden çıktığı
    zaman şöyle derdi: " Bismillahi tevekkeltü Alallahi, Allahümme inni eûzü
    bike en edille ev Udalle ev ezille ev uzelle ev ezlime ev uzleme, ev
    echele ev yüchele aleyye. " (Ebu Davud, Tirmizi).
    Enes(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: Kim
    evinden çıkarken, " Bismillah tevekkeltü A lellahi la havle ve la
    kuvvete illa billahi" derse ona şöyle denilir:" Hidayete eriştirildin,
    işlerinde yeterlilik kazandırıldın, şerlerden korundun" ve ondan şeytan
    uzaklaşır. " (Ebu Davud, Tirmizi).
    Enes b. Malik Rasulullah (sav)'in kızı Fatıma(ra)'a şöyle dediğini
    rivayet etmiştir:" Sana tavsiye edeceğim şeyleri dinlemekten sana hangi
    şey engel olabilir ki? Sabah ve akşama eriştiğinde şöyle dersin:" Ya
    Hayyu Ya Kayyum bi Rahmetike esteğisü, Eslih li şe'ni Küllehü vela
    tekilni ila nefsi tarfete aynin. " (Nesei, Bezzar).

    ELLİ DöRDÜNCÜTAVSİYE
    İDARECİLİK İSTEMEYİNİZ
    Ebu Said, Abdurrahman b. Sümra (ra) Rasullulah (sav)'in ken kendisine
    şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir. " Ey Abdurrahman b. Sümra
    idareciliği isteme çünkü şu var ki bu görev sana sen istemeden verilirse
    sana yardım edilir, eğer bu görev sana senin isteğinle verilirse sende
    bunun sorumluluğu altına girersin, bir şeye yemin ettikten sonra ondan
    daha iyisini görmüş isen daha iyi olanı yap yeminine de keffaret uygula.
    (Buhari, Müslim)
    Ebu Zer(ra) anlatır:" Ya Rasullullah beni bir yerlerde çalıştırmak
    istemez misin?" dedim. O da omzuma dokundu ve şöyle buyurdu:" Ey Ebu Zer
    sen zayıfsın, vazife de emanettir. Vazife ve sorumluluk Kıyamet
    Günü'nde pişmanlık ve alçaklıktır. Ama bu vazifenin hakkını yerine
    getiren üzerindeki vazife ile ilgili sorumluluğun gereklerini yapan
    hariç. " (Müslim).
    Ebu Hureyre(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:"
    Sizler idarecilik hususunda çok ihtiraslı olacaksınız ama bu da Kıyamet
    Günü pişmanlık olacaktır. " (Buhari).
    Ebu Said(ra) ve Ebu Hureyre(ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu
    rivayet etmişlerdir: " Allah hiçbir Peygamber göndermemiş ve hiçbir
    halifeden bir halife tayin etmemiştir ki onun sır dostu olmasın. Bazı
    sır dostu ona iyiliği emreder, iyiliğe teşvik eder. Bazı sır dostu da
    kötülüğü emreder ve kötülüğe teşvik eder. Ancak günah ve hatalardan
    korunmuş olan ise Allah'ın koruduğu kimsedir. " (Buhari).
    Aişe (ra) Rasulullah(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:" Allah
    bir idarecinin hayrını dilerse ona doğru yardımcı kılar da idareci
    vazife ve sorumluluğunu unutursa ona hatırlatır, hatırladığında ona
    yardım eder ve eğer Allah bunun dışında dilerse ona kötü yardımcı kılar o
    da vazifesini unutursa ona hatırlatmaz, hatırlarsa yardım etmez. " (Ebu
    Davud).

    ELLİBEŞİNCİ TAVSİYE
    EVLERDE MESCİDLER EDİNMEK
    Aişe (ra) şöyle buyurmuştur: " Rasulullah (sav) bize evlerde mescidler
    yapmamızı ve onu temizleyip güzelleştirmemizi emretti. " (Tirmizi, Ebu
    Davud, Müsned).
    Semure b. Cündüb (ra) şöyle demiştir: " Rasulullah (sav) bize
    evlerimizde mescidler edinmemizi ve bunları da temiz tutmamızı emretti. "
    (Tirmizi, Müsned).

    TAVSİYELERİN SONUNCUSU
    Bu değerli tavsiyeleri Efendimiz İbrahim(as)'ın Muhammed Ümmetine olan tavsiyesi ile bitirmek istiyorum.
    Abdullah b. Mesud (ra) Rasulullah(sav)'İn şöyle buyurduğunu rivayet
    etmiştir: " Mirac Gecesi'nde İbrahim (as) ile karşılaştım, Bana şöyle
    dedi: " Ey Muhammed ümmetine benden selam söyle ve şunu bildir ki;
    Cennet'in toprağı çok hoştur, suyu tatlıdır, arazisi düzdür (çakıllı
    tümsekli değildir). O 'nun ağacı da: " Sübhanellah vel Hamdülillahi vela
    İlahe İllallahü vallahü Ekber" dir. " (Tirmizi, Taberani).
    Allah Efendimiz Muhammed'e, Ailesine ve Ashabı'na salat ve selam etsin,
    selam peygamberlerin üzerine Hamd ise alemlerin Rabbi Allah'adır.

    ON NASİHAT
    1-) Hergün okuyabildiğin kadar Kur'an oku, Peygamber (sav)'e de salatı çokca getir.
    2-) Beş vakit namaz ile velevki iki rekat ta olsa gece ve kuşluk namazına devam et.
    3-) Üzerine farz olan zekatı ver. Az da olsa hergün sadaka ver. Eğer
    verecek bulamaz isen bu vazifeyi güzel söylemekle yerine getir. Ramazan
    orucu ile beraber her ayda üçgün oruç tut.
    4-) Allah'ın sevdiklerinden olmak istemez misin? Peygamber'in Muhammed (sav)'i, O'nun Ailesini sev, anne ve babaya iyilik yap.
    5-) Sen:" Ya Rabbi, Ya Rabbi" deyipte, Allah'ın: "Evet Ey kulum, iste
    istediğin verilir" dediği kimselerden olmak istemez misin? Ohalde
    yiyeceğini temizle ki duan kabul olsun. İnsanlara kendinden daha insaflı
    ol. İnsanlara güzel ahlakla davran.
    6-) Duası kabul edilenlerden ve Kıyamet günü sayfası nurla
    parlayanlardan olmayı istemez misin? Kalbini temizle, "La İlahe
    İllallah" zikrini çok yap, günahlarına, mü'min erkek ve mü'min kadınlar
    için tevbe ve istiğfar yap. Allah'ı hatırlamaktan habersiz olanlardan
    olma.
    7-) Allah'a hamdeden, şükreden, O'na yakın olanlardan olmak istemez
    misin? Şu var ki kul: El-Hamdülillah, derse, Allah: " Kulum Bana
    hamdetti, Bana şükretti" der. Ohalde: el-Hamdülillahi ve Selamün ala
    İbadihillezinestafa" zikrini çokça yap.
    8-) Allah'a şükredenlerden ve Allah'ın neslini islah ettiği kimselerden
    olmayı istemez misin? Ohalde şu iki ayetteki duaya devam etmelisin:
    A-) " Rabbim, bana ve anama, babama lutfettiğin nimete şükretme, Senin
    beğeneceğin faydalı bir iş yapmamı gönlüme ilham eyle ve Rahmetinle beni
    iyi kullarının arasına koy". (Neml:19).
    B-) " Rabbim beni, bana ve anama, babama verdiğin nimete şükretmeye
    razı olacağın yararlı işleri yapmaya sevkeyle, benim için neslimden de
    salahı devam ettir. Ben Sana yöneldim, Sana teslim oldum." (Akaf:15).
    9-) Hem dünyanı hem ahiretini toplayan şeyi sana göstereyim mi? Ohalde
    Allah'ın emirlerini gücün yettiği kadar yerine getirmeye çalış: " Ey
    insanlar, ruku edin, secde edin, Rabbinize ibadet edin, hayır işleyin ki
    kurtuluşa eresiniz. " (Hac:77).
    10-) Bütün herşeyin özünü göstermemi ister misin? " Allah'a inandım de, sonra da dosdoğru istikamet üzere ol.

    Admin
    Administrator

    Erkek Mesaj Sayısı : 2857
    Points : 6936
    Reputation : 7
    Kayıt tarihi : 03/05/11

    https://uydudreambox.swedishforum.net

    Sayfa başına dön Aşağa gitmek

    Sayfa başına dön

    - Similar topics

     
    Bu forumun müsaadesi var:
    Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz