https://uydudreambox.swedishforum.net
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
En son konular
» Canli MAc Izleme linki
MEDİNE DÖNEMİ EmptyPaz Ekim 06, 2019 11:10 am tarafından turk9999

» DreamBox Kullanıcılarına özel FLASHWIZARD 7.02 Türkçe
MEDİNE DÖNEMİ EmptyC.tesi Eyl. 17, 2016 8:48 am tarafından turnurbil

» E2 Setting 7,13,19,42
MEDİNE DÖNEMİ EmptyPaz Kas. 01, 2015 10:04 am tarafından codegen

» Redline Aradiginiz hersey tek link Her zaman guncel Arkadaslar
MEDİNE DÖNEMİ EmptyC.tesi Eyl. 26, 2015 5:57 am tarafından UCANKUS004

» Çökmüş Dreambox DM 500S Kurtarma
MEDİNE DÖNEMİ EmptySalı Eyl. 22, 2015 12:43 pm tarafından yavoth

» DM800HD Clone Patched Images (Sim 2.01 SSL#84D OE2.0)
MEDİNE DÖNEMİ EmptyPerş. Tem. 02, 2015 2:38 pm tarafından Admin

» All Files in Our Enigma2 Addons
MEDİNE DÖNEMİ EmptyÇarş. Tem. 01, 2015 10:55 pm tarafından ttys

» E2 - Dreamboxedit_setup 5.1.1.1 ile İP TV eklemek
MEDİNE DÖNEMİ EmptyPaz Mart 22, 2015 1:48 am tarafından AHMCEL

» Ace Stream Media 3.0.3 programı ve paylaşım bölümü
MEDİNE DÖNEMİ EmptyPerş. Mart 05, 2015 1:59 pm tarafından Admin

Similar topics
    Arama
     
     

    Sonuç :
     


    Rechercher çıkıntı araştırma

    Haber

    Html Kodları
    http://www.btgroup.com.tr/tr/
    Canli Radyo

    Fbml Kodları

    http://www.btgroup.com.tr/tr/
    Nisan 2024
    PtsiSalıÇarş.Perş.CumaC.tesiPaz
    1234567
    891011121314
    15161718192021
    22232425262728
    2930     

    Takvim Takvim


    MEDİNE DÖNEMİ

    Aşağa gitmek

    MEDİNE DÖNEMİ Empty MEDİNE DÖNEMİ

    Mesaj tarafından Admin Salı Kas. 15, 2011 9:30 am

    MEDİNE DÖNEMİ

    İnsanlığın, cehaletin, şirkin ve putperestliğin karanlığından ilâhi
    gerçeklerin aydınlığına kavuşup, ebedî kurtuluşa erebilmesi için
    gönderilen son din olan İslâm'ın örnek bir topluluk tarafından nasıl
    yaşanacağının ortaya konduğu ve insanı insana köle olmaktan kurtaran,
    bunu bütün insanlığı kucaklayacak şekilde hakim kılmanın bir vasıtası
    olan İslâm'ın devlet sisteminin kurulduğu Medine'ye hicretle başlayıp,
    Resulullah (s.a.s)'in ölümüne dek süren on senelik tebliğ ve cihat
    dönemi.

    İslâm, Resulullah (s.a.s)'in yirmi üç yıllık bir tevhid mücadelesi
    sonucunda tamamlanmış, kemale ermiştir. Bu tebliğin, ilk ayetin
    vahyoluşundan Resulullah'ın Medine'ye hicretine kadar olan on üç senelik
    bölümü Mekke Dönemi* olarak adlandırılır. Mekke Dönemi, müslümanların
    takibata uğradığı, her türlü eziyet ve işkencenin onlara acımasızca reva
    görüldüğü bir dönemdir. Allah Teâlâ, mustaz'aflardan oluşan bu ilk
    inananlar topluluğunu insan tahammülünün ötesinde zorluklarla imtihan
    ediyor, kurulacak İslâm devletinin sarsılmaz temel taşları olmaları için
    ruhî bir hazırlık safhasından geçiriyordu. Bu insanlar aynı zamanda
    kıyamete kadar gelecek müslüman nesillere, tağutların yıldırma ve her
    türlü işkencelerine karşı nasıl tahammül etmeleri gerektiğinin
    örneklerini veriyorlardı.

    Mekkeli müşrikler, inananları susturmak için bütün yolları denemiş,
    ancak uyguladıkları zalimce yöntemler neticesinde, iman edenlerin
    dinlerinden vazgeçeceklerini umdukları halde, onların imanlarında daha
    da sağlamlaştıklarını ve kendilerine karşı koymada dirençlerinden hiç
    bir şey kaybetmediklerini görmüşlerdi. Bu, onların tamamen
    sertleşmelerine ve müslümanların Mekke'de yaşamalarını imkânsız kılacak
    kararlar almalarına sebep olmuştu.

    Bir zaman sonra boykot edilen ve görüldükleri her yerde saldırıya
    uğrayan müslümanlar için Mekke'de barınma imkânları tamamen ortadan
    kalkmıştı. Bu insanlar, sırf rabbimiz Allah'tır dedikleri ve onların
    taptıkları saçma ilâhlarına tapınmayı reddettikleri için bütün bu
    zulümlere muhatap oluyorlardı. Peygambere tabi olan ve müslümanca
    yaşamak için her şeyini feda etmeye hazır bu insanlar imanlarından
    dolayı zulüm görmeyeceklerini bildikleri Habeşistan gibi uzak ve yabancı
    bir diyara hicret etmek zorunda kalmışlardı. Ancak bu hicret Mekke'de
    dayanılmaz baskılardan bunalan Müslümanların bir an olsun
    rahatlayabilmeleri için, geçici bir çözüm olarak düşünülmüştür.

    Bu arada kendisine iman etmediği halde Resulullah (s.a.s)'i müşrik
    zorbaların bütün saldırılarına karşı korumayı, her türlü zorlama ve
    tehditlere rağmen sürdüren amcası Ebu Talib vefat edince onun yerine
    Haşimoğullarının başına İslâm'a karşı en acımasız kimselerden biri olan
    Ebu Leheb geçmişti. Artık Resulullah için Mekke yaşanmaz bir hale
    gelmişti. O, Mekke'de ilâhî merhamete karşı, kalpleri mühürlenmiş
    müşriklerin her gün değişik türde saldırılarına maruz kalıyordu. Bunun
    üzerine o, kendisinin tebliğine kulak verebilecek başka topluluklara
    yönelmek zaruretini hissetmişti. Bunun için ilk önce Taif'e gitmiş,
    ancak orada kimseye birşey dinletemediği gibi, taşa tutulmuştu. O,
    Mekke'den ayrıldığı zaman Ebu Leheb onu "toplum dışı" ilân ederek tekrar
    Mekke'ye dönmesini de engellemek istemişti. Bu durumda birilerinin ona
    eman hakkı tanıması gerekiyordu ki, Mekke'ye girebilsin. Kendisini
    himayesi altına almak için müracat ettiği üçüncü kimse olan Mut'im İbn
    Adiyy bu isteğini kabul etmiş ve tekrar Mekke'ye geri dönebilmişti.
    Tevhidî gerçekleri tebliğ görevine başlamasından sonra çektiği onca
    ızdırablara ve her geçen gün sistematik bir şekilde zorlaşan güçlüklere
    ve kavminin azgınlıklarına rağmen o, Allah'ın kelimesini yüceltmek için
    yılmadan ve hiç bir tehlikeden korkmadan sarsılmaz bir kararlılıkla
    mücadelesini sürdürmüştür.

    Resulullah (s.a.s), tevhid akidesini insanlara tebliğ etmede; Mekke
    panayırlarına ticaret ve cahilî âdetler üzere haccetmek için gelen
    yabancıları hedef almaya yöneldi.

    Onlara Allah Tealâ'nın kendisine vadettiği gerçekleri bildirerek,
    kendisine sahip çıkmalarını istiyordu. Resulullah onlara şöyle diyordu:
    "Beni himayeniz altına alın ve benim sözlerimi dinleyin; görürsünüz ki,
    İran ve Bizans İmparatorluklarının sahip ve efendileri sizler
    olursunuz". Ancak o, girdiği onbeş çadırdan da red cevabı alarak
    kovulmuştu. Neticede Allah Tealâ'nın takdir ettiği ve hidayetine lâyık
    gördüğü bir grubu Akabe mevkiinde İslâm'a davet ettiğinde, onlar hiç
    tereddüt göstermeden iman etmişlerdi. Altı kişilik bu küçük topluluk,
    Medine'de sürekli mücadele halinde olan iki rakip kabileden Hazrec
    kabilesine mensup kimselerden oluşuyordu. Bu altı kişi memleketlerine
    döndüklerinde, büyük bir heyecanla iman ettikleri yeni tevhidî dinlerini
    diğer insanlara anlatmaya koyulmuşlardır. Bir sonraki yıl yine Akabe
    mevkiinde Resulullahla buluşan on iki Medineli'den onu Hazrecli ve ikisi
    de Evs kabilesindendi. İşte bu buluşmadadır ki, Medine döneminin
    temellerini oluşturan ve tarihe birinci Akabe bey'atı olarak geçen
    bey'at gerçekleşmişti.

    Resulullah (s.a.s), onlara dinin bir takım temel prensiplerini bildirmiş
    ve bunlara uymaları konusunda onlardan kesin söz almıştı. Resulullah
    (s.a.s), İslâm'ı öğretmek için Mus'ab b. Umeyr'i onlara hoca tayin
    ederek Medine'ye göndermişti. Bir yıl sonra Mus'ab, Resulullah'a sunduğu
    raporunda Medine'de İslâm'ın konuşulmadığı bir evin kalmadığını
    bildiriyordu.

    Birinci Akabe Bey'atin'den bir yıl sonra, yine aynı mevkide bu sefer,
    ikisi kadın yetmiş üç kişiden oluşan Medineli müslümanlarla buluşmuş ve
    İkinci Akabe Bey'ati olarak adlandırılan bey'at gerçekleştirilmişti. Bu
    bey'atla Resulullah Medinelilere, Medine'ye hicret etmek istediğini
    bildirmiş ve kendisini bütün düşmanlarına karşı koruyacaklarına ve
    emrinden ayrılmayacaklarına dair kesin söz vermelerini istemişti.
    Medineli müslümanlar, Resulullah (s.a.s)'i savaşta ve barışta, her türlü
    tehlike ve tehditlere karşı koruyacaklarına dair söz vermişlerdi.

    Resulullah (s.a.s), Medine'de oluşan İslâm cemaatini teşkilatlandırmak
    maksadıyla her sop için bir başkan seçmiş ve bunların hepsine birden,
    Es'ad İbn Zürâre'yi başkan tayin etmişti.

    Bu bey'attan sonra Resulullah (s.a.s)'a Medine'ye hicret emri verildi
    (Buharî, Menâkibul-Ensar, 45). Bunun üzerine Mekke'de bulunan
    müslümanlar küçük gruplar halinde Medine'ye gitmeye başladı. Kısa zaman
    sonra Mekke'de, yakınları tarafından engellenen kimseler ve Resulullah
    (s.a.s), Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ali'den başka kimse kalmamıştı. İslam'ın
    bu şekilde Mekke dışına taşması, Mekke şehir devletini idare edenleri
    tedirgin etmişti. Çünkü onlar, Resulullah (s.a.s)'ın Medine'de meydana
    getireceği gücün ileride kendi müşrik yönetimlerine son verecek bir
    duruma gelmesinden korkuyorlardı. Zaten Hicret, Müslümanlar için bir
    kaçış değildir. Zira onlar Allah'tan başka korkulacak bir gücün
    varlığına inanmıyorlardı. Onlar, Allah ve Resulünün emrettiklerine
    uyarak dinleri uğruna her şeylerini feda etmişlerdi. Bu hicret, Allah
    Teâlâ'nın tesbit etmiş olduğu bir hareket stratejisinin uygulanmaya
    konmasından başka bir şey değildir.

    Tehlikenin boyutlarını kavrayan Mekke müşrikleri, önemli kararlarını
    almak için toplandıkları bir meclis olan Darü'n-Nedve'de bir araya
    gelerek Resulullah'ı öldürme kararı almışlardı. Ancak onlar, Allah
    Tealâ'nın Resulünü korumakta olduğundan habersizdiler. Onların kurduğu
    komplo hiç bir işe yaramamış, Resulullah (s.a.s), Hz. Ebu Bekir (r.a)
    ile yaptığı tehlikeli bir yolculuktan sonra Medine'ye ulaşmıştı. O, ilk
    önce Medine'nin girişinde Kuba köyünde konaklamış ve burada bir mescit
    inşa etmişti.

    Kuba'da birkaç gün dinlendikten sonra Medine'ye hareket eden Resulullah
    (s.a.s)'i Medineli müslümanlar büyük bir coşku içerisinde karşılamış ve
    herkes, onu evinde konaklama şerefine nail olmak için yarışa
    girmişlerdi. O, başını boş bıraktığı devesinin çöktüğü boş arsaya en
    yakın olan Ebu Eyyub el-Ensarî'nin evine yerleşmişti.

    Resülullah (s.a.s)'in Kübaya ulaşmasıyla İslâm vahyinin Mekke dönemi
    olarak adlandırılan ve kendine has bir özelliği olan dönemi kapanıyor ve
    İslâm'ı insanlara ulaştırıp, onların müşrik zorbaların tahakkümünden ve
    şirkin karanlığından kurtarmak için kuvvetin teşkilatlandırılıp, devlet
    şekline sokulmasıyla birlikte Resulullah (s.a.s)'in vefatına kadar on
    sene sürecek olan yeni bir dönem başlıyordu.

    Admin
    Administrator

    Erkek Mesaj Sayısı : 2857
    Points : 6936
    Reputation : 7
    Kayıt tarihi : 03/05/11

    https://uydudreambox.swedishforum.net

    Sayfa başına dön Aşağa gitmek

    Sayfa başına dön

    - Similar topics

     
    Bu forumun müsaadesi var:
    Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz